in force - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

in force

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "in force" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 11 résultat(s)

Anglais Turc
General
in force adj. yürürlükte
in force adj. cari
in force adj. geçerli
in force adj. geçer
in force adv. bütün kuvvetiyle
in force adv. büyük kuvvetlerle
in force adv. tüm gücüyle
in force adv. bütün gücüyle
Trade/Economic
in force adj. yürürlükte bulunan
Military
in force adv. tam kuvvetle
Ottoman Turkish
in force adj. mer'i

Sens de "in force" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 87 résultat(s)

Anglais Turc
General
the law in force n. yürürlükteki yasa
in-extremis force n. rehine kurtarma operasyonları gibi zor durumlarda nihai çare olarak kullanılan askeri kuvvet
the legislation in force n. yürürlükteki mevzuat
be in force v. yürürlükte olmak
put in force v. yerine getirmek
remain in force v. yürürlükte kalmak
be in force v. hükmü olmak
enter in force v. yürürlüğe girmek
come in force v. yürürlüğe girmek
be in force v. yürürlükte bulunmak
rif (reduction in force) abrev. kadro kısıntısı
rif (reduction in force) abrev. kuvvet indirimi
Phrasals
force (someone or something) in v. (birini/bir şeyi) bir yere girmeye zorlamak
force (someone or something) in v. (birini/bir şeyi) zorla bir yere sokmak
force (someone or something) in v. (birini/bir şeyi) bir yere tıkmak
force (someone or something) in v. (birini/bir şeyi) bir yere sokuşturmak
force (someone or something) in v. (birini/bir şeyi) bir yere dürtmek
force (someone or something) in v. (birini/bir şeyi) ezerek sokmak
force in v. zorla içine doğru itmek
force in v. -e zorla sığdırmak
force in v. '-e tıkmak
force in v. -e zorla sokmak
force in v. zorla içine itmek
force in v. -e zorla dahil etmek
force in v. zorla araya sokmak
Idioms
attack in force v. güruh halinde saldırmak
come out in force v. güruh halinde gelmek
be out in force v. hepsi/tümüyle orada olmak
be out in force v. tam kadro bulunmak/gelmek
be out in force v. tüm güçleriyle orada olmak
come in full force v. tam kadro gelmek
put in force v. onaylanmış olmak
put in force v. onaylamak
put in force v. yürürlüğe sokulmak
put in force v. yürürlüğe sokmak
in force/strength expr. güruh halinde
in force/strength expr. çok sayıda
in full force expr. tam kadro
out in force expr. hepsi/tümüyle (orada)
out in force expr. güruh halinde
out in force expr. tam kadro
out in force expr. tüm güçleriyle (orada)
out in force expr. birlik halinde
out in force expr. ordu gibi
edimgiafap (every day in middle georgia is air force appreciation day) abrev. robins hava üssüne komşu olan warner robins, georgia'da bir motto olarak kullanılan ifade
edimgiafap (every day in middle georgia is air force appreciation day) abrev. orta georgia'da her gün hava kuvvetlerine/silahlı kuvvetlere şükran günüdür
Trade/Economic
reduction-in-force n. eleman sayısının azaltılması
reduction in-force n. eleman çıkarma
not in labour force n. işgücüne dahil olmayanlar
reduction in-force n. kadro azaltması
reduction in-force n. kadro kısıntısı
reduction-in-force n. kadro kısıntısı
reduction in-force n. tenkisat
contract in force n. yürürlükte olan sözleşme
be law in force v. yürülükte olmak
Law
legislation in force n. meri mevzuat
legislation in force n. meri hukuk
law in force n. meri hukuk
in full force and effect n. tam olarak yürürlükte
law in force n. yürürlükteki hukuk
patents in force n. yürürlükteki patentler
retaining in force n. yürürlükte tutma
the law in force n. yürürlükteki kanun
remain in force v. geçerli kalmak
enter in force v. meriyete girmek
be in force v. yürürlükte olmak
retain in force v. yürürlükte tutmak
enter in force v. yürürlüğe girmek
Politics
entering in force n. yürürlüğe girme
Insurance
policy being in force n. geçerli olan poliçe
contract in force n. yürürlükte olan sözleşme
Computer
force sign in expr. kaydolmaya zorla
Food Engineering
being in force adj. yürürlükte olan
being in force adj. yürülükte olan
Military
reconnoissance in force n. cebri keşif
reconnoissance in force n. büyük kuvvetle hücum
reconnaissance in force n. büyük kuvvetle hücum
reconnaissance in force n. cebri keşif
reduction in force n. kuvvet indirimi
women in the air force (waf) n. kadınların abd hava kuvvetleri'nde görev yapmasını sağlayan bir program
in-place force n. bölgesel güç
in-place force n. bölgesel kuvvet
in-place force n. nato
in-place force n. kuzey atlantik antlaşması örgütü
in-place force n. muharip komutanının yetki alanında bulunan kuvvet
waf (women in the air force) abrev. kadınların abd hava kuvvetleri'nde görev yapmasını sağlayan bir program
Abbreviation
nzefip (new zealand expeditionary force in the pacific) n. yeni zelanda pasifik seferi gücü