in the hole

Sens de "in the hole" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 23 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Colloquial
1	Colloquial	in the hole adj.	parası veya başka bir kaynağı yok
2	Colloquial	in the hole adj.	paranın veya başka bir kaynağın eksik
3	Colloquial	in the hole adj.	borçlu
4	Colloquial	in the hole adj.	borca girmiş
5	Colloquial	in the hole adj.	borca batmış
6	Colloquial	in the hole adj.	borç batağına/çukuruna düşmüş
7	Colloquial	in the hole adj.	skor olarak geride
8	Colloquial	in the hole adj.	spor müsabakasında dezavantajlı durumda
9	Colloquial	in the hole adj.	iskambilde puanı sıfırın altında kalmış
10	Colloquial	in the hole adj.	iskambilde sıfırın puanı altına düşmüş
11	Colloquial	in the hole adj.	maddi sıkıntıda
12	Colloquial	in the hole adj.	maddi zorluğa düşmüş
13	Colloquial	in the hole adj.	(spor müsabakasında) sıkıntılı/zor duruma düşmüş
14	Colloquial	in the hole adj.	(spor müsabakasında) başı dertte
15	Colloquial	in the hole adj.	(spor müsabakasında) içinden çıkılması zor duruma düşmüş
16	Colloquial	in the hole adj.	(spor müsabakasında) kazanma şansını sıkıntıya sokmuş
17	Colloquial	in the hole adj.	zararda
18	Colloquial	in the hole adj.	hesaplarında açık olan
19	Colloquial	in the hole adj.	hesaplarında eksik olan
20	Colloquial	in the hole adj.	mali açığı olan
21	Colloquial	in the hole adj.	kasa açığı olan
22	Colloquial	in the hole adj.	bütçe açığı olan
23	Colloquial	in the hole adj.	hesap açığı olan

Sens de "in the hole" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 123 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	oven made in a hole in the earth n.	tandır
2	General	hole in the ground n.	yerdeki delik
3	General	hole-in-the-wall n.	uzak veya ücra yerde bulunan dükkan
4	General	hole in the wall n.	küçük restoran
5	General	hole-in-the-wall n.	küçük ve kuytu oda
6	General	hole in the wall n.	küçük ve kuytu oda
7	General	hole in the wall n.	kuytu restoran
8	General	hole in the wall n.	uzak veya ücra yerde bulunan dükkan
9	General	hole-in-the-wall n.	kuytu restoran
10	General	hole-in-the-wall n.	küçük restoran
11	General	have an ace in the hole v.	elinde kozu olmak
Colloquial
12	Colloquial	hole-in-the-wall [uk] n.	bankamatik
13	Colloquial	in the hole [uk] adj.	içeride (kişi veya kurumun borçlu olması anlamında)
14	Colloquial	in the hole [uk] adj.	belirli bir miktar içeri girmiş (kişi veya kurumun borçlu olması anlamında)
15	Colloquial	doesn't know his ass from a hole in the ground expr.	bir bok bilmez
16	Colloquial	doesn't know his ass from a hole in the ground expr.	hiçbir şey bilmez
Idioms
17	Idioms	an ace in the hole n.	insanın gizli silahı
18	Idioms	an ace in the hole n.	son koz
19	Idioms	an ace in the hole n.	son koz olarak saklanan as
20	Idioms	someone's ace in the hole n.	son koz
21	Idioms	someone's ace in the hole n.	son koz olarak saklanan as
22	Idioms	someone's ace in the hole n.	insanın gizli silahı
23	Idioms	hole-in-the-wall n.	tek göz ofis
24	Idioms	hole-in-the-wall n.	tek göz ev
25	Idioms	hole-in-the-wall n.	(içinde yaşanılan) küçük yer
26	Idioms	hole-in-the-corner activities n.	gizli faaliyetler
27	Idioms	hole in the wall n.	tek göz oda/dükkan
28	Idioms	a hole in the wall n.	küçük/karanlı dükkan veya lokanta
29	Idioms	hole in the wall n.	küçük dükkan/oda
30	Idioms	burn a hole in the pocket v.	para suyunu çekmek
31	Idioms	need like a hole in the head v.	hiçbir şekilde ihtiyaç duymamak
32	Idioms	be in the hole v.	borca girmek
33	Idioms	be in the hole v.	(miktar para kadar) borçlu olmak
34	Idioms	put someone in the hole v.	birini borca sokmak
35	Idioms	go in the hole v.	borca girmek
36	Idioms	get in the hole v.	borca girmek
37	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	hiç ihtiyacı/gereği olmamak
38	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
39	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
40	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
41	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
42	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
43	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeyi) hiç ama hiç istememek
44	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şey) istediği/ihtiyaç duyduğu en son şey olmak
45	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeyi) zerre kadar istememek
46	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
47	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeye) kesinlikle lüzum/istek duymamak
48	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
49	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/istek/lüzum duymamak
50	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
51	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeye) karşı hiç istek duymamak
52	Idioms	make a hole in the water v.	kendini suda boğmak
53	Idioms	make a hole in the water v.	suda intihar etmek
54	Idioms	make a hole in the water v.	kendini suda boğarak öldürmek
55	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
56	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
57	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeyin hiç gereği olmamak
58	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
59	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
60	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
61	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
62	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
63	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeye) zerre kadar ihtiyacı olmamak
64	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeye) kesinlikle lüzum duymamak
65	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
66	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
67	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
68	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
69	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeyin hiç gereği olmamak
70	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
71	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
72	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeyin) hiç gereği olmamak
73	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
74	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
75	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
76	Idioms	hole-in-the-corner expr.	gizli
Speaking
77	Speaking	fire in the hole n.	bomba atıyorum
78	Speaking	there's a hole in the wall to the next room expr.	duvarda yan odaya bakan bir delik var
79	Speaking	I'm five hundred dollars in the hole expr.	beşyüz dolar içerdeyim
Medical
80	Medical	hole in the head disease n.	kafada delik hastalığı
Pathology
81	Pathology	hole in the heart n.	kalpte delik açma operasyonu
82	Pathology	hole in the heart n.	dört kalp odacığını ayıran duvarlardan birinde anormal bir deliğin olduğu bir kalp kusuru
Gastronomy
83	Gastronomy	toad-in-the-hole n.	hamur içinde pişirilmiş et
Meteorology
84	Meteorology	hole in the air n.	hava boşluğu
Military
85	Military	fire in the hole! expr.	patlayacak!
Slang
86	Slang	ace in the hole n.	sona bırakılan koz
87	Slang	ace in the hole n.	son koz
88	Slang	hole in the wall (british slang) n.	bankomat
89	Slang	hole in the wall (british slang) n.	bankamatik
90	Slang	hole in the wall (british slang) n.	para çekme makinesi
91	Slang	pain in the hole [ireland] n.	gıcık kimse, şey, durum
92	Slang	pain in the hole [ireland] n.	can sıkıcı tip, şey, durum
93	Slang	pain in the hole [ireland] n.	baş belası
94	Slang	pain in the hole [ireland] n.	sinir bozucu kimse, şey durum
95	Slang	pain in the hole [ireland] n.	karın ağrısı
96	Slang	be in the hole v.	(iskambil oyunlarında) skoru sıfırın altına düşmek
97	Slang	be in the hole v.	skorda geride olmak
98	Slang	be in the hole v.	dezavantajlı durumda olmak
99	Slang	be in the hole v.	skorda geriden takip etmek
100	Slang	be in the hole v.	yeniliyor olmak
101	Slang	be in the hole v.	geride olmak
102	Slang	be in the hole v.	(iskambil oyunlarında) eksiye düşmek
103	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	bilgili olmak
104	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	gözü açık olmak
105	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	her boktan haberi olmak/anlamak
106	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	neyin ne olduğunu bilmek
107	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	uyanık olmak
108	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	her boku bilmek
109	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	her şeyin farkında olmak
110	Slang	not know (one's) ass from a hole in the ground v.	hiçbir şey bilmemek
111	Slang	not know (one's) ass from a hole in the ground v.	bir boktan anlamamak
112	Slang	not know (one's) ass from a hole in the ground v.	bir bok bilmemek
113	Slang	not know (one's) ass from a hole in the ground v.	kafası basmamak
114	Slang	in the hole for (something) expr.	(bir süreliğine) hücrede/hücreye
115	Slang	in the hole for (something) expr.	(bir şey) yüzünden hücrede/hücreye
116	Slang	in the hole for (something) expr.	(bir süreliğine) maddi sıkıntıda
117	Slang	in the hole for (something) expr.	(bir süreliğine) darda
118	Slang	in the hole for (something) expr.	(bir miktar parası) eksik
119	Slang	in the hole for (something) expr.	(bir miktar para) içeride
120	Slang	in the hole for (something) expr.	(bir miktar para) borçlu
121	Slang	in the hole for (something) expr.	(bir süreliğine) paraya sıkışık
British Slang
122	British Slang	hole in the wall n.	bankamatik
123	British Slang	hole in the wall n.	atm