insane - Turc Anglais Dictionnaire

insane

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "insane" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 32 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
insane adj. deli
The suspect has been proved to be insane.
Şüphelinin deli olduğu kanıtlandı.

More Sentences
insane adj. delice
Trying to rob the national bank was an insane idea.
Ulusal bankayı soymaya çalışmak delice bir fikirdi.

More Sentences
General
insane n. akıl hastası
I could be insane.
Akıl hastası olabilirim.

More Sentences
insane adj. çıldırmış
Tom is insane, isn't he?
Tom çıldırmış, değil mi?

More Sentences
insane adj. çılgın
Only the working class can stop this insane policy.
Bu çılgın politikayı yalnızca işçi sınıfı durdurabilir.

More Sentences
insane adj. deli
Quite rightly many people declared authorities that compel such behaviour insane and withdrew their confidence.
Haklı olarak pek çok kişi bu tür davranışlara zorlayan makamları deli ilan etti ve güvenlerini geri çekti.

More Sentences
Psychology
insane adj. deli
Quite rightly many people declared authorities that compel such behaviour insane and withdrew their confidence.
Haklı olarak pek çok kişi bu tür davranışlara zorlayan yetkilileri deli ilan etmiş ve güvenlerini geri çekmiştir.

More Sentences
General
insane adj. anlamsız
insane adj. delilere özgü
insane adj. akli dengesini yitirmiş
insane adj. kaçık
insane adj. meczup
insane adj. delilere özgü
insane adj. delilere ayrılmış
insane adj. deliler için olan
insane adj. akıl hastalarına özgü
insane adj. akıl hastaları için
insane adj. akıl hastalarınca kullanılan
insane adj. akli dengesini yitirmiş
insane adj. manyak
insane adj. dengesiz
insane adj. ölçüsüz
insane adj. aşırı
insane adj. gözü dönmüş
insane adj. zihni durmuş
insane adj. doğru düşünemeyen
insane adj. tam düşünemeyen
insane adj. akıl tutulması yaşayan
Colloquial
insane adj. ekstrem
insane adj. aşırı
insane adj. aşırı uç
Medical
insane n. alyene

Sens de "insane" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 55 résultat(s)

Anglais Turc
General
insane asylum n. akıl hastanesi
A dangerous criminal has escaped from the insane asylum.
Tehlikeli bir suçlu akıl hastanesinden kaçtı.

More Sentences
insane asylum n. tımarhane
Tom was sent away to an insane asylum.
Tom tımarhaneye gönderildi.

More Sentences
become insane v. delirmek
Have you become insane?
Delirdin mi sen?

More Sentences
go insane v. çıldırmak
I thought I was going insane.
Ben çıldıracağımı düşündüm.

More Sentences
Law
criminally insane n. cezai ehliyeti olmayan
Fadil was found criminally insane.
Fadıl'ın cezai ehliyetinin olmadığı belirlendi.

More Sentences
General
insane person n. deli
asylum for the insane n. akıl hastanesi
certified insane n. raporlu deli
insane delusion n. hezeyan
insane delusion n. sanrı
insane delusion n. çılgınca sanrı/hayal
insane courage n. deli cesareti
drive insane v. delirtmek
go insane v. zıvanadan çıkmak
become insane v. cinnet geçirmek
become insane v. cinnet getirmek
become insane v. çıldırmak
become insane v. aklını kaçırmak
certify/declare someone insane v. deli olduğunu ilan etmek
certify/declare someone insane v. deli raporu vermek
certify/declare someone insane v. deli olduğuna hükmetmek
certifiably insane adj. klinik vaka
insane [obsolete] adj. delilik yaratan
insane [obsolete] adj. deliliğe yol açan
insane [obsolete] adj. cinnet getirten
insane [obsolete] adj. çıldırtan
Phrasals
drive somebody insane v. birinin tepesini attırmak
drive somebody insane v. birini sinir etmek
drive somebody insane v. birini uyuz etmek
drive somebody insane v. birini deli etmek
drive somebody insane v. birini çıldırtmak
drive somebody insane v. birini çileden çıkarmak
Proverb
those who dance are considered insane by those who cannot hear the music müziğin sesini duyamayanlar dans edenlerin deli olduğunu düşünürler
Idioms
drive someone insane v. birisini çıldırtmak
drive someone insane v. tepesini attırmak
drive someone insane v. sinir etmek
drive someone insane v. deli etmek
drive someone insane v. çileden çıkarmak
drive someone insane v. uyuz etmek
drive (one) insane v. (birine) kafayı yedirtmek
drive (one) insane v. (birini) deli etmek
drive (one) insane v. (birini) fıtık etmek
drive (one) insane v. (birini) sinirden çıldırtmak
drive (one) insane v. (birini) delirtmek
drive (one) insane v. (birini) çıldırtmak
Speaking
you think i'm insane expr. deli olduğumu düşünüyorsun
I know this sounds insane expr. kulağa delice geldiğini biliyorum
I know this sounds insane expr. bunun saçma geldiğini biliyorum
Law
criminally insane n. cezai ehliyeti yok
legally insane adj. (akıl hastalığı yüzünden) cezai ehliyeti yok
legally insane adj. (akıl hastalığı yüzünden) cezai ehliyeti olmayan
Medical
insane asylum n. tımarhane
Pathology
general paralysis of the insane (gpi) n. merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık
general paralysis of the insane (gpi) n. genel felç
general paralysis of the insane (gpi) n. paralizi jeneral