instability - Turc Anglais Dictionnaire

instability

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "instability" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 24 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
instability n. istikrarsızlık
The instability in the central bank has ended up with high inflation.
Merkez bankasındaki istikrarsızlık yüksek enflasyona yol açtı.

More Sentences
instability n. kararsızlık
General
instability n. dengesizlik
Unfortunately, John couldn't find a job because of his mental instability.
Ne yazık ki John zihinsel dengesizliği nedeniyle iş bulamadı.

More Sentences
Trade/Economic
instability n. istikrarsızlık
Instability in the region is a threat to Europe as a whole.
Bölgedeki istikrarsızlık Avrupa'nın geneli için bir tehdittir.

More Sentences
Politics
instability n. istikrarsızlık
However, it is the most underdeveloped countries that pose the greatest risk of instability.
Bununla birlikte, en büyük istikrarsızlık riskini oluşturanlar en az gelişmiş ülkelerdir.

More Sentences
General
instability n. sebatsızlık
instability n. değişkenlik
instability n. dayanıksızlık
instability n. kararsızlık
instability n. şiddetli tepki verme eğilimi
instability n. öfke patlamasına yatkınlık
Trade/Economic
instability n. öngörülemeyen değişkenlik ve risk özelliği
Politics
instability n. dengesizlik
Technical
instability n. denge yokluğu
instability n. stabilitesizlik
Automotive
instability n. dengesizlik
Medical
instability n. instabilite
instability n. stabil olmama
Food Engineering
instability n. kararsızlık
Physics
instability n. plazmada hızla artan düzensizlik
instability n. plazmada hızla büyüyen dalga
Marine Biology
instability n. dayanıksızlık kararsızlık
instability n. kalımsızlık
Meteorology
instability n. kararsızlık

Sens de "instability" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 65 résultat(s)

Anglais Turc
Trade/Economic
economic instability n. ekonomik istikrarsızlık
This is the best way to steer clear of any trade wars and economic instability imported from outside Europe.
Avrupa dışından ithal edilen ticaret savaşlarından ve ekonomik istikrarsızlıktan uzak durmanın en iyi yolu budur.

More Sentences
monetary instability n. parasal istikrarsızlık
Chronic monetary instability is another problem.
Kronik parasal istikrarsızlık bir başka sorundur.

More Sentences
financial instability n. finansal istikrarsızlık
The rapporteur recognises that the risk of financial instability is inherent to the operation of the economy.
Raportör, finansal istikrarsızlık riskinin ekonominin işleyişine içkin olduğunu kabul etmektedir.

More Sentences
Politics
political instability n. siyasi istikrarsızlık
Political instability repeatedly threatens the still incomplete independence process.
Siyasi istikrarsızlık hala tamamlanmamış olan bağımsızlık sürecini sürekli tehdit etmektedir.

More Sentences
financial instability n. finansal istikrarsızlık
It was always the real economy that paid the price for this financial instability.
Bu finansal istikrarsızlığın bedelini ödeyen her zaman reel ekonomi olmuştur.

More Sentences
Meteorology
convective instability n. konvektif kararsızlık
The best way to analyze convective instability is by the use of a Skew-T diagram.
Konvektif kararsızlığı analiz etmenin en iyi yolu bir Skew-T diyagramı kullanmaktır.

More Sentences
General
political instability n. siyasal kararsızlık
mental instability n. akli dengesizlik
mental instability n. zihinsel dengesizlik
fall into instability v. istikrarsızlığa düşmek
Trade/Economic
price instability n. fiyat istikrarsızlığı
uncertainty and instability n. belirsizlik ve istikrarsızlık
economic instability n. ekonomik istikrarsızlık
Law
risk of economic instability n. ekonomik dengesizlik riski
Technical
directional instability n. dengesizlik
instability constant n. stabilitesizlik sabiti
direct current level instability n. doğru akım düzeyinin kararsızlığı
conditional instability n. koşullu kararsızlık
dynamic instability n. dinamik dengesizlik
dynamic instability n. devingen dengesizlik
elastic instability n. esnek dengesizlik
static instability n. durgun dengesizlik
plastic instability n. plastik kararsızlık
arc instability n. ark dengesizliği
structurally controlled instability n. yapısal kontrollü düzensizlik
Informatics
frequency instability n. frekans kararsızlığı
Telecom
frequency instability n. frekans kararsızlığı
Aeronautic
hydrolytic instability n. hidrolitik kararsızlık
combustion instability n. yanma kararsızlığı
Marine
modulational instability n. değişimsel kararsızlık
baroclinic instability n. baroklinik dayanıksızlık
barotropic instability n. barotropik dayanıksızlık
barotropic instability n. barotropik kararsızlık
benjamin-feir instability n. benjamin-feir kararsızlığı
kelvin-helmholtz instability n. kelvin-helmholtz dengesizliği
Medical
joint instability n. eklem instabilitesi
chromosomal instability n. kromozomal insitabilite
detrusor instability n. detrüsör instabilitesi
detrusor instability n. detrusor instabilitesi
lumbar spinal instability n. lomber spinal instabilite
arthroscopic patellar instability surgery n. artroskopik patellar instabilite cerrahisi
recurrent anterior instability of the shoulder n. omzun tekrarlayıcı anterior instabilitesi
static volar intercalated segment instability n. statik volar interkalar segment instabilitesi
chronic lateral instability of the ankle n. ayak bileği kronik lateral instabilitesi
Dentistry
denture instability n. protez dayanıksızlığı
Math
benjamin-feir instability n. benjamin-feir kararsızlığı
Physics
aeroelastic Instability n. aeroelastik kararsızlık
rayleigh-taylor instability n. rayleigh-taylor kararsızlığı
rt instability n. rayleigh-taylor kararsızlığı
Chemistry
dynamic instability n. devingen dengesizlik
Astronomy
pulsational pair-instability supernova n. titreşen çift kararsızlığı süpernovası
pair-instability supernova n. çift kararsızlığı süpernovası
magnetorotational instability n. manyetorotasyonel kararsızlık
Social Sciences
social instability n. sosyal dengesizlik
social instability/imbalance n. sosyal dengesizlik
Environment
static instability n. statik dayanıksızlık
Meteorology
absolute instability n. mutlak kararsızlık
baroclinic instability n. baroklinik kararsızlık
latent instability n. gizil kararsızlık
shearing instability n. değişim kararsızlığı
potential instability n. potansiyel kararsızlık
conditional instability n. şartlı kararsızlık
instability line n. kararsızlık hattı
conditional instability n. şartı bağlı kararsızlık
conditional instability n. koşullu kararsızlık