kızartmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kızartmak



Sens de "kızartmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kızartmak roast v.
kızartmak fry v.
kızartmak broil v.
General
kızartmak blush v.
kızartmak flush v.
kızartmak bake v.
kızartmak chap v.
kızartmak redden v.
kızartmak broil v.
kızartmak toast v.
kızartmak grill v.
kızartmak brown v.
kızartmak carbone [obsolete] v.
kızartmak birsle [scotland] v.
kızartmak glow [obsolete] v.
kızartmak grilly v.
kızartmak rosy v.
kızartmak rud v.
kızartmak rose v.
kızartmak spreathe v.
Phrasals
kızartmak pink up v.
kızartmak fry up v.
Dyeing
kızartmak encrimson v.
Gastronomy
kızartmak deep fry v.

Sens de "kızartmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 63 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
fırında kızartmak roast v.
yağda kızartmak fry v.
General
ızgara (et kızartmak için) barbecue n.
ekmek kızartmak toast v.
kızartmak (yanaklarını) flush v.
cızırdatarak kızartmak frizzle v.
yüzü kızartmak flush v.
kızartmak (fırında/ateşte) roast v.
şöyle bir kızartmak (etin yüzeyini) sear v.
üstüne baharatlı bir sos dökerek eti ızgarada kızartmak barbecue v.
kızartmak (bir et parçasının yüzeyini) sear v.
et vb gibi birşeyin yüzeyini kızartmak sear v.
ızgarada kızartmak broil v.
patates kızartmak fry potato v.
et kızartmak fry meat v.
et kızartmak roast meat v.
yüzünü kızartmak colour someone (red-faced) v.
yüzünü kızartmak color someone (red-faced) v.
yağda kızartmak french-fry v.
bol yağda kızartmak french-fry v.
bir şey kızartmak fry something up v.
soğanları pembeleşinceye kadar kızartmak fry the onions until they turn golden brown v.
soğanları pembeleşinceye kadar kızartmak fry the onions until pink in colour v.
(göz) kızartmak blear v.
yüzünü kızartmak mantle v.
demir ızgarada kızartmak brander [scotland] v.
ızgarada kızartmak grilly v.
aşırı kızartmak overflush v.
pembeleşene kadar kızartmak rissoler v.
tavada kızartmak pan roast v.
(tuz) çatlaması durana kadar kızartmak veya kireçlemek decrepitate v.
tavaya koyup yüksek ateşte hızlıca kızartmak flash-fry v.
kızartmak için kullanılan roasting adj.
Phrasals
yüzünü/bir yerini kızartmak pink up v.
yağda kızartmak fry up v.
Idioms
kulaklarına kadar kızartmak make (someone's) ears burn v.
birinin yüzünü kızartmak give someone a red face v.
yüzünü kızartmak put someone to the blush v.
utançtan/telaştan yüzünü kızartmak make (someone's) ears burn v.
yüzünü kızartmak give a red face v.
Technical
tepesini kızartmak için yiyeceğin üstüne tutulan ısıtılmış metal plaka salamander n.
Dermatology
cildi kızartmak rubefy v.
Gastronomy
tekrar kızartmak refry v.
yeniden kızartmak refry v.
az yağda kızartmak shallow fry v.
bol yağda kızartmak deep-fry v.
bol kızgın yağda kızartmak deep fat fry v.
fırında veya tavada kızartmak roast v.
tavada kızartmak fry v.
vogda kızartmak stir fry v.
yağda kızartmak deep fry v.
wok’ta karıştırarak kızartmak stir fry v.
yumurtayı ufalanmış ekmek ile yağda kızartmak shirr v.
(ekmek veya kek) kızartmak rusk v.
balık, beyaz veya kırmızı eti üstüne çizik atarak kızartmak carbonado v.
tavada kızartmak pan-fry v.
çok az yağla tavada kızartmak panfry v.
tencerede kızartmak pot-roast v.
fırında kızartmak ovenbake v.
yiyeceği şişe geçirip kızartmak shish kebab v.
(yiyeceği) şişe geçirip kızartmak shish kebab v.
(patates şeritlerini) kahverengileşene kadar bol yağda kızartmak french fry v.
(patates dilimlerini) kahverengileşene kadar bol yağda kızartmak french-fry v.