Historique

kabullenmek

Sens de "kabullenmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 40 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	kabullenmek	accept v.
2	Common Usage	kabullenmek	acknowledge v.
General
3	General	kabullenmek	confess v.
4	General	kabullenmek	concede v.
5	General	kabullenmek	espouse v.
6	General	kabullenmek	own v.
7	General	kabullenmek	give in v.
8	General	kabullenmek	settle for v.
9	General	kabullenmek	take it kindly v.
10	General	kabullenmek	acquiesce v.
11	General	kabullenmek	take up with v.
12	General	kabullenmek	seize v.
13	General	kabullenmek	resign oneself to v.
14	General	kabullenmek	come to agree v.
15	General	kabullenmek	come to terms with v.
16	General	kabullenmek	embrace v.
17	General	kabullenmek	seise v.
18	General	kabullenmek	submit v.
19	General	kabullenmek	blink v.
20	General	kabullenmek	condescend [obsolete] v.
21	General	kabullenmek	concede v.
Phrasals
22	Phrasals	kabullenmek	live with v.
23	Phrasals	kabullenmek	look beyond v.
24	Phrasals	kabullenmek	concede to (someone or something) v.
25	Phrasals	kabullenmek	concede to someone or something v.
26	Phrasals	kabullenmek	climb down v.
27	Phrasals	kabullenmek	face up to v.
28	Phrasals	kabullenmek	back down v.
29	Phrasals	kabullenmek	give way to v.
30	Phrasals	kabullenmek	swallow down v.
Colloquial
31	Colloquial	kabullenmek	be down v.
Idioms
32	Idioms	kabullenmek	become reconciled with (someone or something) v.
33	Idioms	kabullenmek	take aboard v.
34	Idioms	kabullenmek	open up to something v.
35	Idioms	kabullenmek	roll with the punch v.
36	Idioms	kabullenmek	take in good part v.
37	Idioms	kabullenmek	look past v.
Law
38	Law	kabullenmek	adopt v.
Archaic
39	Archaic	kabullenmek	aknow v.
40	Archaic	kabullenmek	allow v.

Sens de "kabullenmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 94 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	üzücü bir olayı yavaş yavaş kabullenmek	come to terms with something v.
2	General	bir problemle karşı karşıya olduğunu kabullenmek	face the music v.
3	General	dogruluğunu kabullenmek	give v.
4	General	yokluğunu kabullenmek	accept one's absence v.
5	General	peşinen kabullenmek	preaccept v.
6	General	gerçeği kabullenmek	accept reality v.
7	General	(durumunu vb) kabullenmek	come to terms with v.
8	General	benzer koşulların varlığını kabullenmek	would assume the same conditions v.
9	General	birinin öldüğünü kabullenmek	accept one’s death v.
10	General	zorluğu kabullenmek	take up a challenge v.
11	General	zorluğu kabullenmek	take on a challenge v.
12	General	zorluğu kabullenmek	rise to a challenge v.
13	General	dünyayı olduğu gibi kabullenmek	accept the world the way it is v.
14	General	hata yapmayı kabullenmek	admit to making a mistake v.
15	General	rakibin kazandığını sonucu beklemeden kabullenmek	concede v.
Phrasals
16	Phrasals	(bir şeyi) kabullenmek	confess to (someone or something) v.
17	Phrasals	bir şeyi kabullenmek	confess to something v.
18	Phrasals	bir şey yaptığını kabullenmek/itiraf etmek	confess to something v.
19	Phrasals	bir şeyi kabullenmek	confess to v.
20	Phrasals	yaptığını kabullenmek	come clean about (something) v.
21	Phrasals	(bir şeyi bir şey olarak) kabullenmek	accept (something) as (something) v.
22	Phrasals	birini belirli bir rolde kabullenmek	accept someone as something v.
23	Phrasals	bir şeyi kabullenmek	accept something as something v.
24	Phrasals	kabul etmek/kabullenmek	acquiesce to (something) v.
25	Phrasals	(birini veya birinin taleplerini) kabul etmek/kabullenmek	acquiesce to someone or something v.
26	Phrasals	bir şeyi kabullenmek	fall in with something v.
27	Phrasals	[zamanla) (çok da hoş olmayan) bir şeyi kabullenmek	reconcile oneself to something v.
28	Phrasals	yenilgiyi kabullenmek	give in v.
29	Phrasals	olarak kabullenmek	accept as v.
30	Phrasals	olarak kabullenmek	acknowledge as v.
31	Phrasals	'-i kabul etmek/kabullenmek	acquiesce to v.
32	Phrasals	(birini/bir şeyi) kabul etmek/kabullenmek	get down with (someone or something) v.
33	Phrasals	(bir şeyi) kabullenmek	live with (something) v.
34	Phrasals	(bir şeyi) kabullenmek	resign (oneself) to (something) v.
35	Phrasals	(bir şeyi) kabullenmek	stand for (something) v.
Colloquial
36	Colloquial	kaçınılmazı kabullenmek	bow to the inevitable v.
37	Colloquial	kaybettiğini kabullenmek	take the loss v.
38	Colloquial	ters/olumsuz bir neticeyi kabullenmek	cop it sweet v.
39	Colloquial	yakınmadan kabullenmek	lump it v.
40	Colloquial	yenilgiyi kabullenmek	take the loss v.
41	Colloquial	(bir sorunu) kabullenmek	suck it up v.
42	Colloquial	(bir sorunu) kabullenmek	bite the bullet v.
43	Colloquial	(birini/bir şeyi) kabullenmek	be over (someone or something) v.
44	Colloquial	bir problemin olduğunu kabullenmek ilk adımdır	admitting you have a problem is the first step expr.
45	Colloquial	bir sorunun olduğunu kabullenmek ilk adımdır	admitting you have a problem is the first step expr.
46	Colloquial	(bir gerçeği) kabullenmek gerek	there's no getting away from (something) expr.
47	Colloquial	bunu kabullenmek gerek	there’s no getting away from it expr.
Idioms
48	Idioms	hazmetmek/kabullenmek zorunda olunan durum	a bitter pill n.
49	Idioms	görüntüsünü midesi almak/kabullenmek	bear the sight of (someone or something) v.
50	Idioms	kusurunu/noksanını kabullenmek	acknowledge the corn v.
51	Idioms	bir şeyi kabullenmek/ile barışık olmak	make your peace with something v.
52	Idioms	bir olayı kabullenmek	come to terms with something v.
53	Idioms	bir fikri sorgulamadan kabullenmek	drink the kool-aid v.
54	Idioms	durumu olduğu gibi kabullenmek	play the hand you're dealt v.
55	Idioms	gerçeği kabullenmek	get real v.
56	Idioms	farklı şekilde yaşayanları kabullenmek	live and let live v.
57	Idioms	olumsuz bir durumu kabullenmek	take something sitting down v.
58	Idioms	söyleneni doğru olarak almak/kabullenmek	take something on trust v.
59	Idioms	yenilgiyi kabullenmek	throw up one's hands v.
60	Idioms	yenilgiyi kabullenmek	give up the fight v.
61	Idioms	(durumu) kabullenmek	grit one's teeth v.
62	Idioms	yenilgiyi kabullenmek	throw one's hand in v.
63	Idioms	çaresizce kabullenmek	throw up (one's) hands in despair v.
64	Idioms	durumunu kabullenmek	be at peace v.
65	Idioms	başarısızlığı/yenilgiyi kabullenmek	throw (one's) arms up in despair v.
66	Idioms	başarısızlığı/yenilgiyi kabullenmek	throw (one's) hands up in despair v.
67	Idioms	istemeye istemeye kabullenmek	throw up (one's) hands in frustration v.
68	Idioms	(bir şeyi) kabullenmek	take (something) on the nose v.
69	Idioms	cezasını kabullenmek	kiss the rod v.
70	Idioms	durumu kabullenmek	bite the biscuit v.
71	Idioms	kötü bir olayı/durumu mecburen kabullenmek	swallow a bitter pill v.
72	Idioms	(durumu) kabullenmek	grit teeth v.
73	Idioms	(bir şeyi) kaybettiğini kabullenmek	kiss (something) goodbye v.
74	Idioms	(bir şeyin) bittiğini kabullenmek	kiss (something) goodbye v.
75	Idioms	kaybettiğini kabullenmek	kiss good-bye v.
76	Idioms	(bir şeyi) kaybettiğini kabullenmek	kiss goodbye to (something) v.
77	Idioms	(bir şeyin) bittiğini kabullenmek	kiss goodbye to (something) v.
78	Idioms	bir şeyi kaybettiğini kabullenmek	kiss something good-bye v.
79	Idioms	bir şeyin bittiğini kabullenmek	kiss something good-bye v.
80	Idioms	durumu olduğu gibi kabullenmek	play the hand (one) is dealt v.
81	Idioms	durumu olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek	take it in stride v.
82	Idioms	söyleneni doğru olarak almak/kabullenmek	take on trust v.
83	Idioms	bir şeyi olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek	take something in your stride [uk] v.
84	Idioms	bir şeyi olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek	take something in stride [us] v.
85	Idioms	yenilgiyi kabullenmek/kabul etmek	take the L v.
86	Idioms	yenilgiyi kabullenmek	throw in (one's) hand v.
87	Idioms	yenilgiyi kabullenmek	throw in your hand v.
88	Idioms	mevcut koşulları kabullenmek	find oneself v.
89	Idioms	uzlaşamamayı kabullenmek	agree to disagree v.
Law
90	Law	suçu kabullenmek suretiyle cezada pazarlık	negotiated plea of guilty n.
Slang
91	Slang	bir şeyi kaybettiğini kabullenmek zorunda kalmak	kiss off n.
92	Slang	bir şeyin bitişini kabullenmek zorunda kalmak	kiss off n.
93	Slang	aşağılıkça muameleyi kabullenmek	eat crap v.
94	Slang	gerçeği kabullenmek	fess up v.