kara parçası - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kara parçası



Sens de "kara parçası" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
kara parçası piece of land n.
kara parçası land n.
kara parçası mainland n.

Sens de "kara parçası" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 35 résultat(s)

Turc Anglais
General
kıta gibi tek parçadan oluşan kara parçası land mass n.
kıtalardan küçük kara parçası subcontinent n.
büyük kara parçası land mass n.
bir su kütlesine uzantı yapan kara parçası spit n.
büyük kara parçası landmass n.
kıtadan daha küçük, geniş kara parçası subcontinent n.
bağlı adaları hariç olmak üzere kesintisiz büyük kara parçası mainland n.
bir su kütlesine uzanan sivri kara parçası cape n.
ileri doğru uzanan dar kara parçası panhandle n.
denize uzanan kara parçası spit n.
birkaç zirvesi olan veya uzun sırt meydana getiren yüksek kara parçası mountain n.
üstünü örtmek (kara parçası için) top-dress v.
(kara parçası) birleştirilmemiş unannexed adj.
(kara parçası) dahil edilmemiş unannexed adj.
(kara parçası) ilhak edilmemiş unannexed adj.
Law
mahsulleri belirli bir değirmende öğütülmesi gereken (kara parçası) insucken [scotland] adj.
Marine
bir ülkenin kara sularında kalan toprak parçası tideland n.
denizden dik olarak yükselen kara parçası bold coast n.
iki kara parçası arasındaki geniş su kanalı sound n.
Astronomy
içerisinde kara parçası bulunan gezegenler terrestrial planets n.
Geography
deniz seviyesinin altında olan kara parçası laich n.
deniz seviyesinin altında olan kara parçası laigh n.
ormandan temizlenip ıslah edilmiş kara parçası thwaite [dialect] n.
ingiltere'nin kuzeybatısındaki plymouth kentinde denize doğru uzanan dağlık bir kara parçası tintagel head n.
denize uzanan kara parçası bill n.
denize doğru uzanan dağlık kara parçası promontory n.
ırmak ile kara parçası arasındaki ara bölge riparian zone n.
ırmak ile kara parçası arasındaki ara bölge riparian area n.
iki kara kütlesini birleştiren kıstak biçimli kara parçası land bridge n.
kara parçası çıkıntısı bulge n.
(nehir, liman veya kanal ağzında yer alan) kara parçası chop n.
denizdeyken görülen hayali kara parçası flyaway n.
denize doğru uzanan dağlık kara parçası snout n.
Geology
laurentia kara parçası ile ilgili laurentian adj.
Archaic
bir su kütlesine doğru uzanan kara parçası ucu pitch n.