spit

Sens de "spit" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 75 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	spit n.	tükürük
The spit of this lizard is highly venomous. Bu kertenkelenin tükürüğü oldukça zehirlidir. More Sentences
2	Common Usage	spit v.	tükürmek
The woman spat on the man's face. Kadın adamın yüzüne tükürdü. More Sentences
General
3	General	spit n.	kum tepecikli kumsal
The man was fishing on the spit on the north side of the river. Adam nehrin kuzey yakasındaki kum tepecikli kumsalda balık tutuyordu. More Sentences
4	General	spit n.	şiş (kebap)
Can you put the spits on the grill? Şişleri ızgaraya koyabilir misin? More Sentences
5	General	spit v.	haykırmak
Come here!' the teacher spat. Buraya gel!' diye haykırdı öğretmen. More Sentences
6	General	spit v.	tıslamak (kedi)
The cat spitted to the stray dogs from the tree. Kedi ağaçtan başıboş köpeklere tısladı. More Sentences
7	General	spit v.	tükürmek
George ran to the bathroom and spat the vinegar from his mouth. George banyoya koştu ve sirkeyi ağzından tükürdü. More Sentences
8	General	spit v.	sıçramak
The spitting oil from the pan burned her arm. Tavadan sıçrayan yağ kızın kolunu yaktı. More Sentences
9	General	spit n.	denize uzanan kara parçası
10	General	spit n.	çisenti
11	General	spit n.	tıslama
12	General	spit n.	tıpatıp aynı
13	General	spit n.	bir su kütlesine uzantı yapan kara parçası
14	General	spit n.	şiş
15	General	spit n.	çiseleme
16	General	spit n.	tükürme
17	General	spit n.	salya
18	General	spit n.	kopya
19	General	spit n.	kısa mesafe
20	General	spit n.	bir adımlık mesafe
21	General	spit n.	kürek derinliği
22	General	spit n.	bir küreklik toprak tabakası
23	General	spit n.	kürek dolusu toprak
24	General	spit v.	çiselemek
25	General	spit v.	fokurdamak
26	General	spit v.	şişe geçirmek
27	General	spit v.	cızırdamak
28	General	spit v.	söylemek
29	General	spit v.	basmak (çığlık)
30	General	spit v.	atıştırmak
31	General	spit v.	şişe geçirmek (eti)
32	General	spit v.	süngülemek
33	General	spit v.	saçmak
34	General	spit v.	şişlemek
35	General	spit v.	çıtırdamak
36	General	spit v.	serpelemek
37	General	spit v.	süngüyle öldürmek
38	General	spit v.	serpiştirmek
39	General	spit v.	tıslamak
40	General	spit v.	serpelemek (kar)
41	General	spit v.	serpmek
42	General	spit v.	çıkarmak
43	General	spit v.	şişle öldürmek
44	General	spit v.	gömmek
45	General	spit v.	kuşatmak
46	General	spit v.	etrafını sarmak
47	General	spit v.	kazığa oturtmak
48	General	spit v.	tükürerek konuşmak
49	General	spit v.	tükürür gibi söylemek
50	General	spit v.	alayla söylemek
51	General	spit v.	alayla söylemek
52	General	spit v.	küçümseyerek söylemek
53	General	spit v.	yarım ağızla söylemek
54	General	spit v.	yakmak
55	General	spit v.	ateşlemek
56	General	spit v.	tutuşturmak
57	General	spit v.	birini hor görmek
58	General	spit v.	birini küçümsemek
59	General	spit v.	tepeden bakmak
60	General	spit v.	tükürme sesi çıkarmak
61	General	spit v.	saçmak
62	General	spit v.	saçılmak
Irregular Verb
63	Irregular Verb	spit v.	spit/spat - spit/spat
Technical
64	Technical	spit n.	tel çekmede çubuğu
65	Technical	spit n.	(tel çekmede) çekilen tele sarılan demir çubuk
Textile
66	Textile	spit n.	iğ
67	Textile	spit n.	büküm makinesinde kullanılan metal çubuk
Marine
68	Marine	spit n.	kıyı oku
69	Marine	spit n.	yarım ay dil
Geography
70	Geography	spit n.	dil
71	Geography	spit n.	kıyı dili
Archaic
72	Archaic	spit n.	kılıç
Entomology
73	Entomology	spit n.	şeytantükürüğünün salgıladığı köpüklü sıvı
74	Entomology	spit n.	şeytantükürüğü
75	Entomology	spit n.	salyalıbit

Sens de "spit" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 272 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	spit out v.	tükürmek
Yan Chuan spat out a mouthful of blood and fainted. Yan Chuan bir ağız dolusu kan tükürdü ve bayıldı. More Sentences
2	General	spit fire v.	ateş püskürmek
Dragons spit fire. Ejderhalar ateş püskürür. More Sentences
Phrasals
3	Phrasals	spit at (someone or something) v.	(birine/bir şeye) tükürmek
Where did you spit at them? Onlara nerede tükürdün? More Sentences
4	Phrasals	spit on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) tükürmek
Why did Jesus spit on the man’s eyes? İsa neden adamın gözlerine tükürdü? More Sentences
5	Phrasals	spit into (something) v.	(bir şeye) tükürmek
Don't spit into the wind. Rüzgara tükürme. More Sentences
6	Phrasals	spit in (something) v.	(bir şeye) tükürmek
The movement of this dangerous cargo at this time is spitting in the face of the victims of September 11. Bu tehlikeli kargonun şu anda taşınması, 11 Eylül kurbanlarının yüzüne tükürmek anlamına gelmektedir. More Sentences
Speaking
7	Speaking	spit it out! expr.	çıkar ağzındaki baklayı
Come on, spit it out! Haydi çıkar ağzındaki baklayı. More Sentences
General
8	General	fine sand spit n.	ince kum birikintisi
9	General	spit and polish n.	temizlik
10	General	sliced meat on a vertical spit n.	döner kebap
11	General	spit wad n.	tükürük topu
12	General	spit ball n.	tükürük topu
13	General	spit take n.	(tepki olarak) ağzındakini püskürtme
14	General	spit-venom n.	zehirli tükürük
15	General	spit-take n.	(tepki olarak) ağzındakini püskürtme
16	General	spit curl n.	alın veya şakağa yapıştırılan bukle
17	General	spit-venom n.	ağızdan verilen zehir
18	General	spit at somebody v.	tükürmek
19	General	broil lamb on a spit v.	kuzu çevirmek
20	General	spit out thick wads of phlegm v.	balgam çıkarmak
21	General	spit out v.	söylemek
22	General	be the spit of somebody v.	çok benzemek
23	General	spit in one's face v.	yüzüne tükürmek
24	General	spit in one's face v.	suratına tükürmek
25	General	spit on the floor v.	yere tükürmek
26	General	spit on the floor v.	yerlere tükürmek
27	General	spit bars v.	rap yapmak
28	General	spit bars v.	rap söylemek
Phrasals
29	Phrasals	spit up v.	istemeye istemeye borcunu ödemek
30	Phrasals	spit up v.	parayı sökülmek
31	Phrasals	spit something up v.	kusmak
32	Phrasals	spit up v.	kusmak
33	Phrasals	spit on v.	ağır hakaret etmek
34	Phrasals	spit on v.	saygısızca davranmak
35	Phrasals	spit in v.	-e tükürmek
36	Phrasals	spit onto (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne tükürmek
37	Phrasals	spit in (something) v.	(bir şeyin) içine tükürmek
38	Phrasals	spit onto (someone or something) v.	(birine/bir şeye) tükürmek
39	Phrasals	spit on (someone or something) v.	bir şeyi (birinin/bir şeyin) üstüne tükürmek/çıkarmak
40	Phrasals	spit onto (someone or something) v.	bir şeyi (birinin/bir şeyin) üstüne tükürmek/çıkarmak
41	Phrasals	spit at (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hakir görmek
42	Phrasals	spit in (something) v.	bir şeyi (bir şeyin) içine tükürmek/çıkarmak
43	Phrasals	spit at (someone or something) v.	(birine/bir şeye) saygısızlık etmek
44	Phrasals	spit into (something) v.	bir şeyi (bir şeyin) içine tükürmek/çıkarmak
45	Phrasals	spit on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne tükürmek
46	Phrasals	spit at (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiçe saymak
47	Phrasals	spit at v.	-e tükürmek
48	Phrasals	spit into (something) v.	(bir şeyin) içine tükürmek
49	Phrasals	spit at (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) saymamak/umursamamak
50	Phrasals	spit out v.	öfkeyle konuşmak
51	Phrasals	spit out v.	isteksizce konuşmak
52	Phrasals	spit out v.	yarım ağızla söylemek
53	Phrasals	spit out v.	aşağılayarak konuşmak
54	Phrasals	spit out v.	tükürür gibi söylemek
Colloquial
55	Colloquial	dummy spit n.	çocukça bir öfke nöbeti
56	Colloquial	dummy spit n.	çocuk gibi sinirlenme
57	Colloquial	dummy spit n.	mızıkçılık
58	Colloquial	spit valve n.	metal kruva
59	Colloquial	spit valve n.	dört yollu üçgen anahtar
60	Colloquial	spit in someone's eye v.	gözüne çakmak
61	Colloquial	spit in someone's eye v.	gözüne yumruğu patlatmak
62	Colloquial	be the spit and image of someone v.	hık demiş burnundan düşmüş olmak
63	Colloquial	be the dead spit of somebody v.	birisine çok benzemek
64	Colloquial	spit venom v.	zehir kusmak
65	Colloquial	spit venom v.	öfke kusmak
66	Colloquial	spit venom v.	nefret kusmak
67	Colloquial	spit venom v.	tepesi atmak
68	Colloquial	spit venom v.	kin kusmak
69	Colloquial	spit venom v.	öfke saçmak
70	Colloquial	spit venom v.	ağzına geleni saymak
71	Colloquial	spit and sawdust [uk] adj.	köhne
72	Colloquial	spit and sawdust [uk] adj.	salaş
73	Colloquial	spit and sawdust [uk] adj.	eski püskü
74	Colloquial	spit it out! expr.	haydi söylesene!
75	Colloquial	I could (just) spit expr.	delirmemek elde değil
76	Colloquial	I could (just) spit expr.	böyle işin içine edeyim
77	Colloquial	I could (just) spit expr.	böyle işin içine tüküreyim
78	Colloquial	I could (just) spit expr.	kudurdum
79	Colloquial	mad enough to spit tacks expr.	kontrolden çıkmış
80	Colloquial	mad enough to spit tacks expr.	kontrolünü kaybetmiş
81	Colloquial	mad enough to spit tacks expr.	çok kızgın/öfkeli
82	Colloquial	mad enough to spit tacks expr.	burnundan soluyan
83	Colloquial	mad enough to spit tacks expr.	öfkeden deliye dönmüş
84	Colloquial	mad enough to spit tacks expr.	sinirden aklını kaçırmış/yitirmiş
85	Colloquial	mad enough to spit tacks expr.	küplere binmiş
86	Colloquial	mad enough to spit tacks expr.	çok sinirli/sinirlenmiş
Idioms
87	Idioms	spit and polish n.	düzen
88	Idioms	spit-and-sawdust n.	döküntü
89	Idioms	spit-and-sawdust pub n.	döküntü
90	Idioms	spit in the ocean n.	devede kulak
91	Idioms	spit in the ocean n.	okyanusta bir damla
92	Idioms	the spit of (one) n.	(birinin) tıpatıp aynısı olan kimse
93	Idioms	the spit of (one) n.	(birinin) hık demiş burnundan düşmüş kimse
94	Idioms	the spit of (one) n.	(birinin) çok benzeri olan kimse
95	Idioms	spit in someone's face v.	birinin yüzüne tükürmek
96	Idioms	get chewed up and spit out v.	heba edilmek
97	Idioms	get chewed up and spit out v.	bozuk para gibi harcanmak
98	Idioms	get chewed up and spit out v.	kullanılmak
99	Idioms	spit nails v.	(sinirden) burnundan solumak
100	Idioms	spit tacks v.	(sinirden) burnundan solumak
101	Idioms	spit chips v.	(sinirden) burnundan solumak
102	Idioms	spit blood v.	ateş püskürmek
103	Idioms	spit blood v.	kan kusmak
104	Idioms	spit blood v.	tepesi iyice atmak
105	Idioms	spit in the eye face of v.	hor görmek
106	Idioms	spit in the eye of v.	hakir görmek
107	Idioms	spit in the eye of someone v.	birinin yüzüne tokat gibi indirmek
108	Idioms	spit in the eye of someone v.	birinin haince yüzüne vurmak
109	Idioms	spit in the eye of someone v.	bilerek/haince birini kızdıracak bir şey yapmak
110	Idioms	spit in the eye of someone v.	bilerek/haince birini üzecek bir şey yapmak
111	Idioms	spit in the eye of someone v.	bilerek/haince birinin canını sıkacak bir şey yapmak
112	Idioms	spit in the eye of someone v.	bilerek/haince birini sinirlendirecek bir şey yapmak
113	Idioms	spit in the eye face of v.	kibirle bakmak
114	Idioms	spit in the eye of v.	hor görmek
115	Idioms	spit in (one's) eye v.	(birinin) haince yüzüne vurmak
116	Idioms	spit in someone's eye v.	birinin yüzüne tokat gibi indirmek
117	Idioms	spit in someone's eye v.	birini hakir görmek
118	Idioms	spit in the eye of v.	tepeden bakmak
119	Idioms	spit in someone's eye v.	birine bilerek hakaret etmek
120	Idioms	spit in (one's) eye v.	(birinin) yüzüne tokat gibi indirmek
121	Idioms	spit in the eye of someone v.	birini bilerek aşağılamak
122	Idioms	spit in the eye of v.	kibirle bakmak
123	Idioms	spit in (one's) eye v.	(birine) bilerek hakaret etmek
124	Idioms	spit in the eye face of v.	hakir görmek
125	Idioms	spit in the eye face of v.	tepeden bakmak
126	Idioms	spit in someone's eye v.	birinin haince yüzüne vurmak
127	Idioms	spit in someone's eye v.	birini bilerek aşağılamak
128	Idioms	be the dead spit of (someone) [uk] v.	(birinin) hık demiş burnundan düşmüş olmak
129	Idioms	be the dead spit of (someone) [uk] v.	aynı (birine) benzemek
130	Idioms	be the dead spit of (someone) [uk] v.	aynı (birisi) olmak
131	Idioms	be the dead spit of (someone) [uk] v.	(birine) çok benzemek
132	Idioms	be the spit of v.	-in hık demiş burnundan düşmüş olmak
133	Idioms	be the dead spit of (someone) [uk] v.	(birinin) neredeyse aynısı olmak
134	Idioms	be the dead spit of (someone) [uk] v.	(birinin) tıpatıp aynısı olmak
135	Idioms	be the spit of v.	'-e çok benzemek
136	Idioms	be the spit of v.	tıpatıp aynısı olmak
137	Idioms	be the spit of (one) v.	(birinin) hık demiş burnundan düşmüş olmak
138	Idioms	be the spit of v.	'-in neredeyse aynısı olmak
139	Idioms	be the spit of (one) v.	aynı (birisi) olmak
140	Idioms	be the dead spit of v.	-in hık demiş burnundan düşmüş olmak
141	Idioms	be the dead spit of v.	'-in neredeyse aynısı olmak
142	Idioms	be the dead spit of v.	'-in tıpatıp aynısı olmak
143	Idioms	be the spit of (one) v.	aynı (birine) benzemek
144	Idioms	be the dead spit of v.	aynı '-e benzemek
145	Idioms	be the spit of v.	'-in tıpatıp aynısı olmak
146	Idioms	be the spit of v.	aynı '-e benzemek
147	Idioms	be the spit of v.	neredeyse aynısı olmak
148	Idioms	be the dead spit of v.	'-e çok benzemek
149	Idioms	be the spit of (one) v.	(birinin) tıpatıp aynısı olmak
150	Idioms	be the spit of v.	çok benzemek
151	Idioms	be the spit of (one) v.	(birine) çok benzemek
152	Idioms	be the spit of (one) v.	(birinin) neredeyse aynısı olmak
153	Idioms	be the spit of v.	aşırı benzemek
154	Idioms	be the spit of v.	hık demiş burnundan düşmüş olmak
155	Idioms	eat the meat and spit out the bones v.	işe yarayan bilgileri işe yaramayan bilgilerden ayıklamak/ayırmak
156	Idioms	eat the meat and spit out the bones v.	gerekliyi gereksizden ayırmak
157	Idioms	eat the meat and spit out the bones v.	gerekliyle gereksizi ayırmak
158	Idioms	spit feathers v.	çok susamak
159	Idioms	spit feathers v.	küplere binmek
160	Idioms	spit (out) the dummy v.	çocuk gibi mızmızlanmak
161	Idioms	spit (out) the dummy v.	kendinden geçmek
162	Idioms	spit into the wind v.	boşa kürek çekmek
163	Idioms	spit in the wind v.	boşa kürek çekmek
164	Idioms	spit (out) the dummy v.	kriz geçirmek
165	Idioms	spit into the wind v.	akıntıya karşı kulaç atmak
166	Idioms	spit in the wind v.	akıntıya karşı kulaç atmak
167	Idioms	spit (out) the dummy v.	öfke nöbetine girmek
168	Idioms	spit in the wind v.	akıntıya karşı yüzmek
169	Idioms	spit into the wind v.	akıntıya karşı yüzmek
170	Idioms	spit cotton v.	çok susamak
171	Idioms	spit sixpences [uk] v.	çok susamak
172	Idioms	spit sixpences [uk] v.	ağzı köpürmek
173	Idioms	spit cotton v.	ağzı köpürmek
174	Idioms	spit sixpences [uk] v.	dili damağı kurumak
175	Idioms	spit cotton v.	dili damağı kurumak
176	Idioms	spit cotton v.	sinirlenmek
177	Idioms	spit cotton v.	küplere binmek
178	Idioms	spit cotton v.	hiddetlenmek
179	Idioms	spit cotton v.	kızmak
180	Idioms	spit cotton v.	kızmak
181	Idioms	spit-and-sawdust adj.	salaş
182	Idioms	spit-and-sawdust pub adj.	salaş
183	Idioms	mad enough to spit adj.	çok sinirli/sinirlenmiş
184	Idioms	mad enough to spit adj.	küplere binmiş
185	Idioms	mad enough to spit adj.	kontrolden çıkmış
186	Idioms	mad enough to spit adj.	çok öfkeli
187	Idioms	mad enough to spit adj.	sinirden aklını kaçırmış/yitirmiş
188	Idioms	mad enough to spit adj.	kontrolünü kaybetmiş
189	Idioms	mad enough to spit adj.	burnundan soluyan
190	Idioms	mad enough to spit adj.	çok kızgın/öfkeli
191	Idioms	mad enough to spit adj.	öfkeden deliye dönmüş
192	Idioms	mad enough to spit adj.	çok kızgın
193	Idioms	spit and image of expr.	hık demiş burnundan düşmüş
194	Idioms	the very spit and image of expr.	hık demiş burnundan düşmüş
195	Idioms	mad enough to spit nails expr.	öfke küpü
196	Idioms	mad enough to chew nails (and spit rivets) expr.	çok öfkeli
197	Idioms	mad enough to chew nails (and spit rivets) expr.	çok kızgın
198	Idioms	mad enough to spit nails expr.	çok öfkeli
199	Idioms	mad enough to spit nails expr.	çok kızgın
200	Idioms	mad enough to chew nails (and spit rivets) expr.	öfke küpü
201	Idioms	mad enough to spit nails expr.	çok sinirlenmiş
202	Idioms	mad enough to spit nails expr.	çok sinirli
203	Idioms	mad enough to spit rivets expr.	çok sinirli
204	Idioms	mad enough to spit rivets expr.	küplere binmiş
205	Idioms	mad enough to spit nails expr.	küplere binmiş
206	Idioms	mad enough to spit rivets expr.	çok sinirlenmiş
207	Idioms	spit and polish expr.	düzenlilik
208	Idioms	don't amount to a bucket of spit expr.	beş para etmez
209	Idioms	don't amount to a bucket of spit expr.	değersiz
210	Idioms	spit-and-sawdust expr.	kir pas içinde
211	Idioms	spit-and-sawdust pub expr.	kir pas içinde
212	Idioms	spit-and-sawdust pub expr.	eski püskü
213	Idioms	spit-and-sawdust expr.	eski püskü
214	Idioms	I wouldn't trust them as far as I could spit expr.	onlara hayatta güvenmem
215	Idioms	(something) don't amount to a bucket of spit expr.	(bir şey) değersiz
216	Idioms	(something) don't amount to a bucket of spit expr.	(bir şey) beş para etmez
Marine
217	Marine	cuspate spit n.	yarım ay dil
218	Marine	baymouth spit n.	körfez ağzı kum barı
219	Marine	sand spit n.	kum sığlığı
Medical
220	Medical	spit out v.	(balgam) atmak
221	Medical	spit out v.	(balgam) çıkarmak
Gastronomy
222	Gastronomy	spit roasted lamb n.	kuzu çevirme
223	Gastronomy	meat on spit, grilles on vertical charcoal fire n.	döner kebap
224	Gastronomy	spit roasted chicken n.	piliç çevirme
225	Gastronomy	spit roast n.	kuzu, tavuk, hindi veya domuz gibi hayvanların bütün olarak şişe geçirme suretiyle ateş üzerinde pişirilmesi
226	Gastronomy	spit [dialect] [uk] n.	balık şişi
227	Gastronomy	spit [dialect] [uk] n.	balık kurutma şişi
228	Gastronomy	spit-roast v.	çevirme şeklinde pişirmek
229	Gastronomy	spit-roast v.	çevirerek pişirmek
230	Gastronomy	spit-roasted adj.	çevirme şeklinde pişirmek
231	Gastronomy	spit-roast adj.	çevirme şeklinde pişirmek
232	Gastronomy	spit-roast adj.	çevirerek pişirmek
233	Gastronomy	spit-roasted adj.	çevirerek pişirmek
Zoology
234	Zoology	cuckoo spit n.	bahar köpüğü
Botanic
235	Botanic	cuckoo spit n.	çayır köpük otu
236	Botanic	cuckoo spit n.	beyaz rüzgar gülü
237	Botanic	cuckoo spit n.	avrupa ve afrika'ya özgü yılanyastığıgillerden bir bitki türü
238	Botanic	cuckoo-spit n.	bazı böcek yavrularının çıkardığı, bitkiler üzerinde görülen köpüğümsü salgı
Environment
239	Environment	froth spit n.	bahar köpüğü
Music
240	Music	spit out v.	rep yapmak
241	Music	spit out v.	hiç durmadan hızlı hızlı konuşmak
Entomology
242	Entomology	toad spit n.	bahar köpüğü
243	Entomology	frog spit n.	bahar köpüğü
244	Entomology	snake spit n.	bahar köpüğü
Slang
245	Slang	spit fuck n.	kadın gibi davranan erkek
246	Slang	spit the dummy v.	bir şeylere çok sinirlenmek
247	Slang	spit the dummy v.	bir şeye çok sinirlenmek
248	Slang	swap spit v.	öpüşmek
249	Slang	spit venom v.	tepesi atmak
250	Slang	spit venom v.	(birisine) kan kusmak
251	Slang	spit blood v.	ateş püskürmek
252	Slang	spit blood v.	tepesi atmak
253	Slang	spit venom v.	ağzına geleni saymak
254	Slang	spit venom v.	ateş püskürmek
255	Slang	spit feathers v.	(birisine) kan kusmak
256	Slang	spit feathers v.	tepesi atmak
257	Slang	spit blood v.	(birisine) kan kusmak
258	Slang	spit feathers v.	ateş püskürmek
259	Slang	spit feathers v.	ağzına geleni saymak
260	Slang	spit blood v.	ağzına geleni saymak
261	Slang	swap spit v.	öpüşmek
262	Slang	swap spit v.	ateşli biçimde öpüşmek
263	Slang	swap spit v.	fransız öpücüğü vermek
264	Slang	swap spit v.	yiyişmek
British Slang
265	British Slang	spit roasting n.	grup seks
266	British Slang	spit roast n.	iki erkek ve bir kadın arasında yapılan grup seks
267	British Slang	spit roast n.	grup seks
268	British Slang	spit (out) one's dummy v.	öfke nöbetine girmek
269	British Slang	spit (out) one's dummy v.	kriz geçirmek
270	British Slang	spit tacks v.	küplere binmek
271	British Slang	spit (out) one's dummy v.	kendinden geçmek
272	British Slang	swap spit v.	ateşli biçimde öpüşmek