karada - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

karada



Sens de "karada" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 13 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
karada on land adv.
General
karada nonmarine adj.
karada continental adj.
karada ashore adv.
karada overland adv.
karada onshore adv.
karada high and dry adj.
Idioms
karada on (the) land expr.
Trade/Economic
karada overland n.
Marine
karada ashore n.
karada high-and-dry adj.
karada aland adv.
Archaic
karada aland adv.

Sens de "karada" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 127 résultat(s)

Turc Anglais
General
karada kullanılan motorlu araçları kullanan kimse chauffeur n.
karada suyun yükseldiği düzeyi gösteren çizgi watermark n.
hem karada hem de denizde yaşayan canlı amphibian n.
karada gaz petrol onshore oil gas n.
hem karada hem de suda işleyebilen taşıtlar amphibian n.
ana karada yaşayan mainlander n.
karada ağaçlar dışındaki bitki örtüsü vesture n.
karada veya suda seyahat etmek için kullanılan hava yastıklı bir araç ground-effect machine n.
karada yaşayan canlı groundling n.
karada olup gemininkine benzeyen gözetleme yapısı crow's-nest n.
karada geçirilen süre shore leave n.
(altın arayıcısı) karada çalışmak surface v.
karada kimsesiz ve çaresiz kalmış high and dry adj.
karada yaşayan terrestrial adj.
suda ve karada yaşayabilen amphibian adj.
karada yetişen terrestrial adj.
karada ve denizde yaşayan amphibious adj.
karada ve suda çalışabilen amphibian adj.
karada konuşlu land based adj.
karada çalışan ground adj.
karada yapılan continental adj.
çoğunlukla karada yaşayan semiterrestrial adj.
karada kullanılan surface adj.
karada kullanım için tasarlanan surface adj.
karada bulunan surface adj.
karada konuşlanan surface adj.
karada yaşayan land-based adj.
karada ve suda yaşayabilir halde amphibiously adv.
Colloquial
bir şeyi havada karada yapmak walk it v.
Idioms
denizcilik hayatından karada sabit yaşama geçmek swallow the anchor v.
biri bir şeyi havada karada yapar someone could do something in their sleep expr.
Trade/Economic
denizde ve karada ticaret yolları trade routes n.
karada kamyonla taşıma ücreti haulage n.
karada yapılan sigorta nonmarine insurance n.
Law
denizcileri karada dolandıran kimse land shark n.
denizcileri karada dolandıran kimse land-pirate n.
Insurance
iç sularda ve karada nakliyat sigortası inland marine insurance n.
Technical
karada ve denizde hareket eden araç amphicar n.
Transportation
hem karada hem de suda gidebilen hafif bir taşıma aracı weasel n.
Aeronautic
hem karada hem de suda yürütülen operasyonlarda helikopter grubu/birlik komutanı için birincil doğrudan kontrol kuruluşu helicopter direction center n.
Marine
hem havada hem de karada gidebilen tekne hovercraft n.
karada çalışan birim land unit n.
(özel isim) hem karada hem suda hareket edebilen üç tekerlekli amfibiyen araç land shark n.
karada bulunan liman idareleri veya araçları beach n.
karada kullanılan üç tekerlekli ve yelkenli bir rekreasyonel araç land yacht n.
hem karada hem denizde hizmet vermek için eğitilmiş taburlara mensup askerler marines n.
rüzgar tarafında kalacak şekilde karada belirli bir noktanın yanından geçmek weather a point v.
karada olmak onshore v.
Biology
karada yaşayan bitki terricole n.
karada yaşayan hayvan terricole n.
su veya karada yaşayan bir yeşil alg familyası trentepohliaceae n.
hem karada hem suda yaşayabilen amphibian adj.
Marine Biology
hem karada hem de denizde yaşayan bir balık türü mudspringer n.
hem karada hem de denizde yaşayan bir balık türü mudskipper n.
hem karada hem de denizde yaşayan bir balık türü periophthalmus argentilineatus n.
karada ve suda yaşama yeteneği amphibious n.
solungaçları ile hava soluyabilen, dikenli göğüs yüzgeçleri ile karada hareket edebilen küçük bir hint levreği climbing perch (anabas testudineus) n.
solungaçları ile hava soluyabilen, dikenli göğüs yüzgeçleri ile karada hareket edebilen küçük bir hint levreği anabas testudineus n.
denizde, tatlısuda ve karada yaşayan kabukluları barındıran geniş bir eklembacaklı kabuklular altsınıfı subclass malacostraca n.
denizde, tatlısuda ve karada yaşayan kabukluları barındıran geniş bir eklembacaklı kabuklular altsınıfı malacostracan n.
yengeç, ıstakoz, karides, tespih böceği ve tatarcık gibi denizde, tatlısuda ve karada yaşayan kabukluları barındıran geniş bir eklembacaklı kabuklular altsınıfı malacostracan crustacean n.
karada yaşayıp batı hint adaları'nda yaygın olarak bulunan bir keşiş yengeci diogenes' crab n.
Zoology
bir kurbağaya benzeyen ancak karada daha çok vakit geçiren ve derisi nispeten daha kuru olan kuyruksuz amfibi true toad n.
hem suda ve karada yaşayabilen hayvanlar amphibia n.
karada yaşayan hayvanlar land animals n.
karada yaşayan memeli land-dwelling mammal n.
hem suda hem karada yaşayabilen canlı takımı class amphibia n.
geophila takımına mensup karada yaşayan salyangoz land snail n.
karada yaşayan terricole adj.
hem nehirde hem de karada yaşayabilen (hayvan) fluvioterrestrial adj.
Botanic
avrupa'da hem suda hem karada yaşayabilen düğün çiçeği türü greater spearwort (ranunculus lingua) n.
karada yetişen hassas bir orkide cinsi tipularia n.
tropik bölgelere özgü olup karada yetişen eğrelti otlarından oluşan bir cins lastreopsis n.
tropik bölgelere özgü olup karada yetişen eğrelti otlarından oluşan bir cins genus lastreopsis n.
amerika'nın tropik bölgelerine özgü, karada yaşayan eğrelti otlarını içeren bir cins meniscium n.
amerika'nın tropik bölgelerine özgü, karada yaşayan eğrelti otlarını içeren bir cins genus meniscium n.
avrupa, kuzey afrika ve batı asya'ya özgü karada yetişen orkideleri içeren soğuğa dayanıklı bir cins ophrys n.
avrupa, kuzey afrika ve batı asya'ya özgü karada yetişen orkideleri içeren soğuğa dayanıklı bir cins genus ophrys n.
şili, ispanya, fas, avustralya ve yeni zelanda'ya özgü karada yetişen eğrelti otlarını içeren bir cins pleurosorus n.
şili, ispanya, fas, avustralya ve yeni zelanda'ya özgü karada yetişen eğrelti otlarını içeren bir cins genus pleurosorus n.
başka bir bitki üzerinde veya karada yetişen tropikal bir eğrelti skeleton fork fern n.
başka bir bitki üzerinde veya karada yetişen tropikal bir eğrelti psilotum nudum n.
karada büyüyen terricole adj.
Fishery
karada durarak balıkçılara balığın hangi yöne hareket ettiğini gösteren kimse conder n.
Geography
gelgitin karada ulaştığı azami sınır tidehead n.
karada oluştuktan sonra ayrılarak deniz tabanına oturmuş geniş buz tabakası shelf ice n.
Meteorology
hem suda hem de karada yaşayan canlı semiaquatic n.
Geology
hem karada hem suda yaşayan canlılar amphibia n.
yeni oluşmuş karada oluşan vadi consequent valley n.
Military
karada askerlik yapmaları için bir araya getirilen denizci veya deniz piyadesi topluluğu naval brigade n.
hem karada hem suda çalışan tank amphibian tank n.
hem karada hem suda çalışan vasıta amphibian vehicle n.
hem karada hem suda çalışan helikopter amphibian helicopter n.
hem karada hem suda çalışan uçak amphibious aircraft n.
karada üslenmiş bombardıman uçağı land-based bomber n.
karada harekat yapan kısım over-land element n.
karada üslenmiş avcı uçağı land-based fighter n.
karada üslenmiş stratejik keşif uçağı land-based strategic recon n.
karada yerleşik hava savunması ground based air defence n.
hem karada hem suda kullanılan askeri araç amphib n.
abd donanmasının hem karada hem suda görev yapan kolu united states marines n.
abd donanmasının hem karada hem suda görev yapan kolu us marine corps n.
abd donanmasının hem karada hem suda görev yapan kolu usmc (united states marine corps) n.
hem karada hem denizde operasyon yapabilecek eğitime sahip seçili personel ve ekipmanla genişletilmiş bir deniz piyadesi seferi birliği marine expeditionary unit (special operations capable) n.
karada kullanılan uzun menzilli büyük bir silah long tom n.
karada/kıyıda çıkarma kuvvetine operasyon boyunca muharebe hizmet desteği sağlamada gerekli malzeme, ekipman, tertibat ve unsurları kapsayan alan combat service support area (cssa) n.
hem karada hem suda çalışan amphibious adj.
hem karada hem suda gidebilen amphibious adj.
hem karada hem suda gidebilen amphibian adj.
karadaki bir üsten yine karada bulunan bir hedefe yapılan çıkarma için tasarlanmış land-to-land adj.
karadaki bir üsten yine karada bulunan bir varış noktasına yapılan hareket için tasarlanmış land-to-land adj.
karadaki bir üsten yine karada bulunan bir hedefe doğru land-to-land adv.
Hunting
karada yaşayan av hayvanları ground game [uk] n.
Sport
karada sürülen sörf tahtasına benzer tekerlekli bir tahta landboard n.
karada sürülen sörf tahtasına benzer tekerlekli bir tahta ile yapılan spor landboarding n.
Mythology
denizde fok karada insan şeklinde olan mitolojik yaratık selkie n.
denizde fok karada insan şeklinde olan mitolojik yaratık sealchie n.
denizde fok karada insan şeklinde olan mitolojik yaratık silkie n.
Ornithology
güney amerika'nın tropikal bölgelerinde bulunan karada yaşayan psophia cinsi kuşlara verilen ad trumpeter n.
afrika-asya'ya özgü kalın gagalı ve karada yaşayan bir ispinoz kuşu trumpeter bullfinch (erythrospiza githaginea) n.
Reptiles
eski dünya kertenkeleleri familyasına mensup karada yaşayan kertenkele türlerinden her biri lacertid n.
eski dünya kertenkeleleri familyasına mensup karada yaşayan kertenkele türlerinden her biri lacertid lizard n.
kuzey avrasya'da yaygın bulunan ve karada yaşayan küçük bir engerek common viper n.
plethodontidae familyasının yeni dünya'ya özgü çeşitli karada yaşayan semenderlerini içeren tip cinsi plethodon n.
Entomology
tenebrionidae ailesine mensup, ağırkanlı, sert gövdeli, siyah renkli ve karada yaşayan ekin kurdu tenebrionid n.
tenebrionidae ailesine mensup, ağırkanlı, sert gövdeli, siyah renkli ve karada yaşayan ekin kurdu darkling beetle n.
nemli ve tropik bölgelerde görülen, karada yaşayan kan emici sülük land leech n.