karlı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

karlı



Sens de "karlı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
karlı profitable adj.
karlı snowy adj.
General
karlı slush n.
karlı moroseness n.
karlı fructuous adj.
karlı fat adj.
karlı gainful adj.
karlı beneficial adj.
karlı snowy adj.
karlı payable adj.
karlı commercial adj.
karlı covered with snow adj.
karlı rewarding adj.
karlı juicy adj.
karlı well adj.
karlı profitable adj.
karlı paying adj.
karlı lucrative adj.
karlı ganancial adj.
karlı niveous adj.
karlı snow-covered adj.
karlı profit-bringing adj.
karlı snow-clad adj.
karlı remunerative adj.
karlı advantageous adj.
karlı activate adj.
karlı advantageable [obsolete] adj.
karlı remuneratory adj.
karlı economic adj.
karlı yielding adj.
karlı behoovable adj.
karlı behooveful adj.
karlı lucriferous adj.
karlı lucrific adj.
karlı golden adj.
karlı good adj.
karlı premial adj.
Trade/Economic
karlı paying adj.
karlı gainfully adj.
karlı lucrative adj.
karlı profitable adj.
karlı remunerative adj.
Tobacco
karlı profitable adj.

Sens de "karlı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 118 résultat(s)

Turc Anglais
General
karlı iş job n.
sulu karlı slushiness n.
karlı iş profitable business n.
çok karlı iş bonanza n.
karlı bir iş a profitable business n.
karlı bir iş a lucrative business n.
karlı zirve snowy peak n.
karlı zirve snow-capped peak n.
karlı dağlar snow-capped mountains n.
karlı noel white christmas n.
karlı kullanım improvement n.
yağmurlu veya karlı havalarda ayakkabının üzerine geçirilen su geçirmez galoş golosh n.
yağmurlu veya karlı havalarda ayakkabının üzerine geçirilen su geçirmez galoş goloshe [obsolete] n.
çok karlı yatırım superstock n.
karlı hale getirmek make something profitable v.
karlı çıkmak come out ahead v.
karlı çıkmak make a profit v.
karlı çıkmak turn out to be profitable v.
karlı çıkmak come out better off v.
karlı olmak be profitable v.
karlı görünmek seem profitable v.
karlı olmak be lucrative v.
karlı hale getirmek turn to account v.
sürekli karlı nival adj.
karlı olmayan nonadvantageous adj.
daha az karlı less profitable adj.
karlı (dağ) snow-clad adj.
karlı (dağ) snow-capped adj.
karlı (dağ vb.) white adj.
karlı olarak juicily adv.
karlı bir şekilde lucratively adv.
karlı biçimde yieldingly adv.
karlı bir şekilde avaiably adv.
karlı biçimde rewardingly adv.
için karlı profitable to prep.
karlı bir yere bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması snow-blindness n.
Phrasals
(bir şey yapmak) karlı olmak pay to (do something) v.
Colloquial
karlı bir yıl big year n.
karlı alışveriş a good buy n.
bazen estetik ve manevi kaygıları para kazanmak için göz ardı eden çok karlı plan veya kurum money-machine n.
bir ev alıp karlı bir şekilde satmak için onarıp tekrar dizayn etmek flip n.
bir ev alıp karlı bir şekilde satmak için dönüştürmek flip n.
üç tarafın da kazandığı/karlı çıktığı bir iş, durum, etkileşim, anlaşma win-win-win n.
üç tarafın da kazandığı/karlı çıktığı win-win-win n.
(belli bir düzeyde/miktar) karlı durumda olmak be ... to the good v.
yapmak karlı olmak pay to do v.
karlı dağlardan serin loose as a goose adj.
Idioms
çok karlı bir fırsat/girişim/iş gold mine n.
karlı bir dönem a good spell n.
çok para getiren karlı iş money-spinner n.
çok para getiren karlı iş cash cow n.
çok karlı iş money spinner n.
çok para getiren karlı iş moneymaker n.
çok para getiren karlı iş money-maker n.
karlı iş a nice little earner (brit) n.
karlı iş land-office business n.
karlı iş a cash cow n.
kısa sürede çok kazandıran karlı iş land-office business n.
çok karlı iş/faaliyet a gold mine n.
karlı olacağı düşünülen bir şeyden pay a piece of the action n.
karlı olacağı düşünülen bir şeye ortak olma a piece of the action n.
karlı olacağı düşünülen bir şeyden pay a slice of the action [uk] n.
karlı olacağı düşünülen bir şeye ortak olma a slice of the action [uk] n.
karlı olacağı düşünülen bir şeyden pay a piece/slice of the action n.
karlı olacağı düşünülen bir şeye ortak olma a piece/slice of the action n.
karlı anlaşma sweet deal n.
karlı alışveriş sweet deal n.
çok başarılı/karlı olmak be a roaring success v.
daha iyi ve karlı bir iş bulmak be on to a good thing v.
çok karlı bir iş yapmak do a roaring trade v.
çok karlı bir iş yapmak do a roaring business v.
karlı/avantajlı durumda olmak have an easy time of it v.
(bir şeyde) çok karlı bir iş yapmak do a roaring trade (in something) v.
(bir şeyi) karlı/avantajlı hale getirmek turn (something) to account v.
karlı durumda onto a good thing adj.
maddi olarak karlı duruma into the black expr.
Trade/Economic
(karlı satış için fiyat yükseltmek amacıyla) malları önceden satın alan kimse regrater n.
(karlı satış için fiyatları yükseltmek amacıyla) malları önceden satın alma regratery n.
(karlı satış için fiyatları yükseltmek amacıyla) malları önceden satın alan kimse regrator n.
birikmiş karlı hisse senedi cumulative stock n.
çok karlı iş roaring business n.
çok karlı iş roaring trade n.
en karlı şartlar most profitable terms n.
en karlı üretim optimum output n.
en karlı satın alma most profitable purchase n.
karlı ticaret lucrative trade n.
karlı gelir artışı profitable revenue growth n.
karlı yatırım profitable investment n.
karlı iş lucrative business n.
karlı iş profitable business n.
karlı işyeri going concern n.
karlı alışveriş best buy n.
karlı iş remunerative business n.
(karlı satış için fiyat yükseltmek amacıyla) malları önceden satın almak regrate v.
(girişim için) karlı yatırım olanaklarının getireceğinden daha fazla miktarda sermaye yatırmak overcapitalize v.
(girişim için) karlı yatırım olanaklarının getireceğinden daha fazla miktarda sermaye yatırmak overcapitalise v.
karlı biçimde profitably adv.
karlı olarak profitably adv.
Law
bu durumdan kim karlı çıkar? cui bono (to whose profit?) expr.
Industry
giderek daha karlı hale gelen işletme growth industry n.
(karlı işleri) özel sektöre aktarmak hive off v.
Technical
karlı görüntü picture noise n.
Television
karlı görüntü picture noise n.
Medical
karlı görüş visual snow n.
karlı görüş palinopsia n.
karlı görüş snowy vision n.
Psychology
düzensizliğe karlı duyulan korku ataxophobia n.
Pharmaceutics
tıbbi değeri olup karlı olmadığı için üretilmeyen orphan adj.
Agriculture
karlı hava snowy weather n.
karlı iklim nival climate n.
karlı bölge snow-covered adj.
Geography
yuvarlak karlı zirve dome n.
kışları karlı, yazları kısa geçen bir iklimle ilgili boreal adj.
Meteorology
yağmur, dolu, karla karışık veya karlı fırtına thick squall n.
Geology
donma ve çözülmeler sebebiyle karlı yamaçlarda kayaların aşınması nivation n.
Sport
kısa bir kızakla karlı yamaçtan aşağıya kayma sporu free sledding n.
Slang
kolay, karlı geçim kaynağı racket n.
karlı iş anlamına gelen ünlem ka-ching interj.