kolay şey - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kolay şey



Sens de "kolay şey" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

Turc Anglais
General
kolay şey jam n.
Colloquial
kolay şey light stuff n.
Idioms
kolay şey beer and skittles adj.
Slang
kolay şey pie n.

Sens de "kolay şey" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 46 résultat(s)

Turc Anglais
General
çok kolay şey doddle n.
kolay kazanılan şey snip n.
çok kolay şey cinch n.
çok kolay bir şey a piece of cake n.
kolay elde edilen şey gimme n.
uygulaması kolay olan şey pianola n.
kolay elde edilen şey pianola n.
çok kolay olan şey sitter n.
Proverb
hiçbir şey kolay değildir every path has its puddle
her şey alıştıkça kolay gelmeye başlar all things are difficult before they are easy
başta zor olan her şey alıştıkça/zamanla kolay gelmeye başlar all things are difficult before they are easy
her şey alıştıkça kolay gelmeye başlar all things are difficult before they are easy
başta zor olan her şey alıştıkça/zamanla kolay gelmeye başlar all things are difficult before they are easy
hiçbir şey kolay değildir every path has a puddle
hiçbir şey kolay değildir every path has its puddle
Colloquial
yapması/başarması kolay şey slam dunk n.
çok kolay bir şey (it’s) a doddle [uk] n.
elde etmeye değer çoğu şey hiç de öyle kolay elde edilmiyor most things worth having never come easy expr.
Idioms
tereyağından kıl çeker gibi kolay şey a sleepwalk n.
tereyağından kıl çeker gibi kolay şey sleepwalk n.
çok kolay bir şey a doddle [uk/australia] n.
anlaması kolay şey an open book n.
çözmesi kolay şey an open book n.
okuması/tahmin etmesi kolay şey an open book n.
anlaşılması kolay kimse/şey (like an) open book n.
okuması/tahmin etmesi kolay kimse/şey (like an) open book n.
anlaması kolay şey an open book n.
çözmesi kolay şey an open book n.
okuması/tahmin etmesi kolay şey an open book n.
anlaşılması kolay kimse/şey (like an) open book n.
okuması/tahmin etmesi kolay kimse/şey (like an) open book n.
yapması kolay şey can of corn n.
(bir şey için) kolay hedef fair game (for something) n.
aşması kolay şey low bar n.
(birisi için) çok kolay ve hoşa giden bir şey olmak be meat and drink to somebody v.
yapması kolay gelen bir yetenek/şey olmak come easily to (one) v.
(birine) hayat/her şey kolay olmak have an easy time of it v.
(biri/bir şey) için kolay lokma olmak be a soft touch for (someone or something) v.
(biri) için çok kolay ve hoşa giden bir şey olmak be meat and drink to (someone) v.
(biri/bir şey) için çok kolay olmak come naturally (to somebody/something) v.
basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede güç kullanmak kill a fly with an elephant gun v.
basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede çaba harcamak kill a fly with an elephant gun v.
bir şey/bir şey yapmak kolay gelmek think nothing of something/of doing something v.
bir şey/bir şey yapmak kolay gelmek not think anything of something/of doing something v.
Speaking
bundan kolay bir şey yok it's as easy as anything expr.
Slang
çok kolay yapılan bir şey walk in the park n.