| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | lay behind (something) v. | (bir şeyi) düşünmeyi bırakmak |
| Phrasals | lay behind (something) v. | (bir şeyi) geride bırakmak |
| Phrasals | lay behind (something) v. | (bir şeyi) arkasında bırakmak |
| Phrasals | lay behind (something) v. | (bir şeyin) arkasında olmak/durmak |
| Phrasals | lay behind (something) v. | (bir şeyin) arkasında yer almak |
| Phrasals | lay behind (something) v. | (bir şeyin) arkasında konumlanmak |
| Phrasals | lay behind (something) v. | (bir şeyin) kökeninde olmak/yatmak |
| Phrasals | lay behind (something) v. | (bir şeyin) tetikleyicisi olmak |
| Phrasals | lay behind (something) v. | (bir şeyin) altında yatan neden/sebep olmak |
| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | lay behind (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) arkasına yaslamak/dayamak |
| Phrasals | lay behind (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) arkasına koymak |
| Phrasals | lay behind (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) geçmişinde olmak/kalmak |