memory - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

memory

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "memory" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 39 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
memory n. anı
memory n. bellek
memory n. hatıra
memory n. hafıza
General
memory n. anı
memory n. akıl
memory n. zihin
memory n. anlak
memory n. hatıra
memory n. hatır
memory n. hafıza
memory n. bellek
memory n. öğrenilen bir şeyi hatırlama süreci
memory n. içinde bulunulan faaliyet veya tecrübeden edinilen kalıcı değişim
memory n. kutlayarak anma
memory n. birinin veya bir olayın anısına yapılan şey
memory n. anılan kimse veya şey
memory n. öğrenilmiş veya deneyimlenmiş bir şeyi hatırlama
memory n. hatırlama durumu
memory n. aklına getirme
memory n. anılan kişisinin karakteri, şahsiyeti veya başarıları
memory n. geçmiş olayların hatırlanabileceği veya hatırlandığı zaman zarfı
memory n. bir malzemenin özellikle gerildikten sonra eski haline dönme kapasitesi
memory n. hafızanın kapsadığı zaman dilimi
memory n. konuşma yapmaya hazırlanırken metnin ezberlendiği aşama
Computer
memory n. bellek
memory n. bilgisayarın data veya program komutu gibi bilgilerin yüklenip depolanabileceği ve istenildiğinde çıkarılabileceği parçası
memory n. bilginin yüklenmesi, depolanması ve çıkarılması için kullanılan bilgisayarın parçası olmayan cihaz
memory n. bilgi depolama kapasitesi
Automotive
memory n. bellek
Medical
memory n. bağışıklık sisteminin bir antijene ilk kez maruz kaldıktan sonra daha hızlı ve güçlü bir şekilde yanıt verme yetisi
Psychology
memory n. angı
Statistics
memory n. olasılıksal bir süreçte belirli bir olayı etkileyen geçmiş olaylar kümesi
Linguistics
memory n. bellek
memory n. hafıza
Sport
memory n. hafıza
Card
memory n. bir tür kart oyunu
Archaic
memory n. anma töreni
memory n. merhum için düzenlenen merasim

Sens de "memory" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
loss of memory n. hafıza kaybı
retentive memory n. güçlü hafıza
memory chip n. bellek yongası
memory loss n. hafıza kaybı
memory register n. bellek yazmacı
retentive memory n. güçlü bellek
retentive memory n. kuvvetli hafıza
virtual memory n. fiili hafıza
core memory n. çekirdek
memory expansion card n. bellek genişletme kartı
dual memory n. ikili bellek
core memory n. bellek
mercury memory n. cıva bellek
reference memory n. referans bellek
assigned memory n. tahsis edilmiş hafıza
magnetic bubble memory n. manyetik kabarcık bellek
a painful memory n. acı bir hatıra
reconstructive memory n. yeniden kurgulayıcı
permanent memory n. kalıcı bellek
memory confusion n. bellek karışıklığı
aid to the memory n. hatırlatıcı not
aid to the memory n. anımsatıcı not
memory in children n. çocuklarda bellek
memory in motion pictures n. sinemada bellek
memory disorders n. bellek bozuklukları
animal memory n. hayvan belleği
fish memory n. balık hafızası
visual memory n. görsel hafıza
photographic memory n. fotografik hafıza
video memory n. video belleği
public memory n. toplumsal hafıza
paged memory n. sayfalı bellek
data memory n. veri belleği
translation memory n. çeviri hafızası
counter-memory n. karşı-bellek
out of memory n. yetersiz bellek
protected memory n. korunmuş bellek
memory test n. bellek testi
spatial memory n. uzamsal hafıza
a distant memory n. uzak bir hatıra
a distant memory n. derinlerdeki bir hatıra
a distant memory n. geçmişte kalan bir hatıra
national memory n. ulusal hafıza
memory full message n. hafıza dolu mesajı
skill memory n. beceri belleği
memory returning n. hafızanın geri gelmesi
sequential memory n. ardışık bellek/hafıza
consecutive memory n. ardışık bellek/hafıza
poor memory n. zayıf hafıza
memory like a fish n. balık hafıza
social memory n. sosyal hafıza
translation memory n. çeviri belleği
propositional memory n. önermesel bellek
collective memory n. toplumsal hafıza
internal memory n. dahili hafıza
childhood memory n. çocukluk anısı
memory of childhood n. çocukluk anısı
memory foam n. hafizalı köpük
external memory n. harici bellek
holiday memory n. tatil anısı
memory work n. geçmişle yüzleşme
memory work n. geçmişle uzlaşma
crash memory n. kaza belleği
photographic memory n. fotoğrafik hafıza
eidetic memory n. fotoğrafik hafıza
beloved memory n. aziz hatıra
memory lane n. hatıralar geçidi
memory lane n. anılara yolculuk
memory picture n. görsel bir algıya benzer bir anı görüntüsü
committal to memory n. harfi harfine hatırlayacak şekilde öğrenme
committal to memory n. ezberleme
the last memory I have of you n. senden bana kalan son hatıra
the last memory I have of you n. senden son hatıra
folk memory n. toplumsal bellek
folk memory n. toplumsal hafıza
selective memory n. seçici hafıza
selective memory n. seçici bellek
refresh someone's memory of v. hakkında birine bir şeyler hatırlatmak
be engraved in one's memory v. kafasına kazınmak
have a short memory v. hafızası zayıf olmak
refresh someone's memory of v. hakkında birinin bilgisini tazelemek
engrave in one's memory v. kafalara kazımak
come back to one's memory v. aklına gelmek
keep in the memory v. aklında tutmak
jog someone's memory v. bir şeyi hatırlatmak için ipucu vererek birinin belleğini canlandırmak
have a short memory v. çabuk unutmak
engrave in one's memory v. kafasına kazımak
be engraved in one's memory v. kafalara kazınmak
commit memory v. ezberlemek
commit to memory v. ezberlemek
be etched on one's memory v. kafalara kazınmak
come back to his memory v. aklına gelmek
lose one's memory v. belleğini yitirmek
dedicate in memory of v. anısına adamak
dedicate in loving memory of v. anısına adamak
dedicate to the memory of v. anısına adamak
lose one's memory v. hafızasını kaybetmek
jog one's memory v. hafızasını tazelemek
refresh one's memory v. hafızasını tazelemek
cherish the memory of v. hatırasını yaşatmak
erase the memory v. bellek silmek
leave a memory v. anı bırakmak
refresh memory v. hafızasını tazelemek
glorify the memory of v. hatırasını yüceltmek
be erased from the memory v. hafızadan silinmek
trip down memory lane v. anıları deşmek
leave a pleasant memory v. hoş bir anı bırakmak
still linger strongly in one's memory v. hafızasında önemli bir yer tutmak
honor one’s memory v. birinin hatırasını onurlandırmak
check memory v. hafıza yoklamak
scan memory v. hafıza yoklamak
improve the memory v. hafızayı geliştirmek
honour his/her/its memory v. anısını yaşatmak
become a memory v. anı olmak
become a memory v. anı halini almak
become a memory v. anı haline gelmek
draw to memory v. kaydetmek
refresh the memory v. hafızayı tazelemek
draw to memory v. yazmak
draw to memory v. kayda geçirmek
draw from memory v. akıldan çizmek
draw from memory v. referansa bakmadan çizmek
having a memory adj. bellekli
memory based adj. bellek ağırlıklı
by memory adv. hafıza ile
in recent memory adv. yakın geçmiş hafızasında yer alan
in memory of prep. hatırasına
in memory of prep. anısına ithafen
in memory of prep. -in anısına
in memory of prep. -in hatırasına
in the memory of prep. anısına
to memory of prep. anısına
Phrasals
commit something to memory v. bir şeyleri aklına kazımak
commit something to memory v. bir şeyleri ezberlemek
Phrases
the palest ink is stronger than the sharpest memory expr. söz uçar yazı kalır
the palest ink is better than the sharpest memory expr. söz uçar yazı kalır
the term 'memory' is usually used to refer to the internal storage locations of a computer expr. terim olarak 'bellek' genellikle bir bilgisayarın dahili bellek alanlarına isim vermek için kullanılır
in memory of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) anısına
in memory of (someone or something) expr. (birine/bir şeye) ithafen
in memory of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) hatırasına
in memory of somebody expr. birinin anısına
in memory of somebody expr. birine ithafen
in memory of somebody expr. birinin hatırasına
Colloquial
a dim memory n. silik bir anı
a dim memory n. belli belirsiz bir anı
in memory of someone expr. anısına
in someone's memory expr. anısına
in his/her memory expr. anısına
in memory of someone expr. hatırasına
in someone's memory expr. hatırasına
to the best of my memory expr. hatırladığım kadarıyla
in his/her memory expr. hatırasına
in recent memory expr. hatırladığım kadarıyla
in recent memory expr. son zamanlarda
to the best of my memory expr. yanlış hatırlamıyorsam
Idioms
a trip down memory lane n. anılara yolculuk
memory like a sieve n. balık hafıza
long memory n. uzun süreli bellek
long memory n. uzun süre önce olan olaylar hakkındaki belirgin/net hafıza
long memory n. uzun süre net olarak hatırlama/unutmama
stroll down memory lane n. anılara dalma
stroll down memory lane n. anılara uzanma
stroll down memory lane n. anıları hatırlama
stroll down memory lane n. geçmişi hatırlama
stroll down memory lane n. eskiyi yad etme
stroll down memory lane n. eski günleri yad etme
stroll down memory lane n. maziyi yad etme
stroll down memory lane n. maziye dalma
commit something to memory v. aklına kazımak
take a stroll down memory lane v. anılara dalmak
take a trip down memory lane v. anılara dalmak
take a stroll down memory lane v. anılara uzanmak
take a trip down memory lane v. anılara uzanmak
take a stroll down memory lane v. anıları gözünün önünden geçmek
trip down memory lane v. anıları gözünün önünden geçmek
trip down memory lane v. anıları hatırlamak
take a stroll down memory lane v. anıları hatırlamak
enshrine someone's memory v. anısını daima kalbinde taşımak
know something from memory v. bir şeyi ezberden bilmek
jog someone's memory v. birine birşeyi anımsatmak
enshrine someone's memory in one's heart v. birinin hatırasını kalbine gömmek
commit something to memory v. bir şeyi hafızaya kazımak
commit something to memory v. birşeyi ezberlemek
have a memory/mind like a sieve v. balık hafızalı olmak
commit something to memory v. belleğe kazımak
jog a person's memory v. belleğe yerleştirmek
have a memory like a sieve v. balık hafızalı olmak
have a memory like an elephant v. derin bir hafızaya sahip olmak
take a stroll down memory lane v. eskiyi yad etmek
enshrine someone's memory v. gönlünde taht kurmak
have a memory like an elephant v. güçlü bir belleğe sahip olmak
jog a person's memory v. hafızaya kazımak
go down memory lane v. geçmişi anmak
freeze someone in one's memory v. hafızasına kazımak
trip down memory lane v. geçmişi gözünün önünden geçmek
commit to memory something v. ezberlemek
enshrine someone's memory v. gönlünde ayrı bir yeri olmak
take a stroll down memory lane v. geçmişi gözünün önünden geçmek
slip one's memory v. hatırından çıkmak
commit something to memory v. ezberlemek
take a stroll down memory lane v. geçmişi hatırlamak
commit to memory something v. ezberleyerek öğrenmek
trip down memory lane v. geçmişi hatırlamak
go down memory lane v. geçmişe dönmek
take a stroll down memory lane v. eski günleri yad etmek
commit something to memory v. ezberleyerek öğrenmek
take a trip down memory lane v. eskiyi yad etmek
have a memory like an elephant v. fil hafızalı olmak
go down memory lane v. geçmişi hatırlamak
take a trip down memory lane v. eski günleri yad etmek
take a stroll down memory lane v. maziyi yad etmek
take a trip down memory lane v. maziyi yad etmek
burden one's memory v. kafasını doldurmak
burden one's memory v. kafasını yormak
take a trip down memory lane v. maziye dalmak
take a stroll down memory lane v. maziye dalmak
jog a person's memory v. kafaya kazımak
take a walk down memory lane v. eski günleri hatırlamak/yad etmek
take a walk down memory lane v. eski anılara dalmak/uzanmak
take a walk down memory lane v. maziye dalmak
take a walk down memory lane v. maziyi yad etmek
walk down memory lane v. eski günleri hatırlamak/yad etmek
walk down memory lane v. eski anılara dalmak/uzanmak
walk down memory lane v. maziye dalmak
walk down memory lane v. maziyi yad etmek
be engraved in one's memory v. hafızaya kazınmak
be engraved in one's memory v. aklına kazınmak
be engraved on/in your heart/memory/mind v. aklına kazınmak
be engraved on/in your heart/memory/mind v. zihnine kazınmış olmak
be engraved on/in your heart/memory/mind v. hep hatırlayacak olmak
be engraved on/in your heart/memory/mind v. hiç unutamamış olmak
be engraved on/in your heart/memory/mind v. kalbinde saklamak
be engraved on/in your heart/memory/mind v. yüreğinde yer etmek
be engraved on/in your heart/memory/mind v. anılarında silinmez bir yer edinmek
be engraved in (one's) memory v. aklına kazınmak
be engraved in (one's) memory v. zihnine kazınmış olmak
be engraved in (one's) memory v. hep hatırlayacak olmak
be engraved in (one's) memory v. hiç unutamamış olmak
be engraved in (one's) memory v. kalbinde saklamak
be engraved in (one's) memory v. yüreğinde yer etmek
be engraved in (one's) memory v. anılarında silinmez bir yer edinmek
be etched on your memory/mind v. aklına kazınmak
be etched on your memory/mind v. zihnine kazınmış olmak
be etched on your memory/mind v. hep hatırlayacak olmak
be etched on your memory/mind v. hiç unutamamış olmak
be etched on your memory/mind v. kalbinde saklamak
be etched on your memory/mind v. yüreğinde yer etmek
be etched on your memory/mind v. anılarında silinmez bir yer edinmek
have a long memory v. uzun süreli hafızaya sahip olmak
have a long memory v. hafızası iyi olmak
have a long memory v. uzun zaman önce olan şeyleri hatırlamak
be etched on (one's) memory v. (birinin) kafasına/zihnine/hafızasına kazınmak
be etched on (one's) memory v. (birinin) kafasına/zihnine/hafızasına kazınmış olmak
be etched on (one's) memory v. (birinin) hafızasında yer etmek/iz bırakmak
be etched on (one's) memory v. (birinin) kafasında/anılarında silinmez bir yer edinmek
be etched on your heart/memory/mind v. kalbine/hafızana/zihnine kazınmak
be etched on your heart/memory/mind v. kalbine/hafızana/zihnine kazınmış olmak
be etched on your heart/memory/mind v. kalbinde/hafızanda/zihninde yer etmek/iz bırakmak
be etched on your heart/memory/mind v. kalbinde/hafızanda/zihninde silinmez bir yer edinmek
freeze (someone or something) in (someone's) memory v. (birini/bir şeyi) hafızasında dondurmak
freeze (someone or something) in (someone's) memory v. (birini/bir şeyi) hafızasına kazımak
freeze someone or something in one's memory v. birini/bir şeyi hafızasında dondurmak
freeze someone or something in one's memory v. birini/bir şeyi hafızasına kazımak
freeze in memory v. hafızasında dondurmak
freeze in memory v. hafızasına kazımak
go down memory lane v. anılara dalmak
go down memory lane v. anıları gözünün önünden geçmek
go down memory lane v. anıları hatırlamak
take someone down memory lane v. birini anılara götürmek
take someone down memory lane v. anıları birinin gözünde canlandırmak
take someone down memory lane v. anıları hatırlatmak
take someone down memory lane v. eskiyi anımsatmak
take a trip down memory lane v. birini anılara götürmek
take a trip down memory lane v. geçmişe götürmek
take a trip down memory lane v. anıları birinin gözünde canlandırmak
take a trip down memory lane v. anıları hatırlatmak
take a trip down memory lane v. eskiyi anımsatmak
have a mind/memory like a sieve v. balık hafızalı olmak
jog memory v. bir şeyi hatırlatmak için ipucu vererek belleğini canlandırmak
jog memory v. hafızasını tazelemek
jog memory v. anımsatmak
jog memory v. belleğe yerleştirmek
jog memory v. hafızaya kazımak
jog memory v. kafaya kazımak
jog somebody's memory v. bir şeyi hatırlatmak için ipucu vererek birinin belleğini canlandırmak
jog somebody's memory v. birinin hafızasını tazelemek
jog somebody's memory v. birine anımsatmak
know from memory v. ezberden/ezbere bilmek
stroll down memory lane v. anılara dalmak
stroll down memory lane v. anılara uzanmak
stroll down memory lane v. anıları gözünün önünden geçmek
stroll down memory lane v. anıları hatırlamak
stroll down memory lane v. geçmişi hatırlamak
stroll down memory lane v. geçmişi gözünün önünden geçmek
stroll down memory lane v. eskiyi yad etmek
stroll down memory lane v. eski günleri yad etmek
stroll down memory lane v. maziyi yad etmek
stroll down memory lane v. maziye dalmak
take (one) down memory lane v. (birini) anılara götürmek
take (one) down memory lane v. (birini) eski günlere/maziye götürmek
take (one) down memory lane v. (birini) geçmişe götürmek
take (one) down memory lane v. (birine) anıları hatırlatmak
take (one) down memory lane v. (birine) eskiyi anımsatmak
in living memory expr. henüz hafızalarda taze
if my memory serves me correctly expr. eğer hafızam beni yanıltmıyorsa
if my memory serves me correctly expr. eğer yanlış hatırlamıyorsam
within living memory expr. hatırlanan
within living memory expr. henüz hafızalarda taze
in living memory expr. hatırlanan
within living memory expr. yaşanmış ve anımsanan
in living memory expr. yaşanmış ve anımsanan
within living memory expr. yaşayanlar hatırlayacaklardır
in living memory expr. yaşayanlar hatırlayacaklardır
down memory lane expr. anılar
down memory lane expr. film şeridi gibi anılar
down memory lane expr. eski günler
down memory lane expr. mazi
down memory lane expr. eski günlere/anılara dalma
down memory lane expr. eski günlere/anılara gitme
down memory lane expr. eski günlere/anılara yolculuk
Speaking
if memory serves expr. doğru hatırlıyorsam
if my memory serves me right expr. hafızam beni yanıltmıyorsa
if my memory doesn't fail me expr. hatırladığım kadarıyla
if memory serves expr. hafızam beni yanıltmıyorsa
if my memory doesn't fail me expr. hafızam beni yanıltmıyorsa
if my memory serves me right expr. yanlış hatırlamıyorsam
if memory serves expr. yanlış hatırlamıyorsam
if my memory doesn't fail me expr. yanlış hatırlamıyorsam
Trade/Economic
memory unit n. hafıza birimi
organizational memory n. kurumsal hafıza
organisational memory n. kurumsal hafıza
memory tickler n. muhtıra defteri
corporate memory n. kurum hafızası
Law
witness refreshing memory n. tanığın hafızasını tazeleme hakkı
Politics
public's memory n. toplumsal hafıza
social memory n. toplumsal hafıza
public's memory n. toplumun hafızası
social memory n. toplumun hafızası
memory impairment n. unutkanlık
Advertising
episodic memory n. marka bilgisinin saklandığı epizodik bellek
Technical
diagnostic memory n. arıza teşhis hafızası
acoustic memory n. akustik bellek
primary memory n. ana bellek
memory block n. bellek öbeği
memory block n. bellek bloğu
byte-oriented memory n. bay tabanlı bellek
memory map n. bellek kesiti
memory interleaving n. bellek binişimi
memory buffer register n. bellek tampon yazmacı
memory fill n. bellek doldurma
memory protect n. bellek koruyucusu
lock pages in memory n. bellekteki kilitli sayfalar
memory allocation n. bellek ataması
memory management n. bellek yönetimi
memory data register n. bellek veri yazmacı
memory map list n. bellek haritası listesi
memory bank n. bellek öbeği
memory allocation n. bellek ayrılması
memory protection n. bellek koruma
memory alloys n. bellekli alaşımlar
memory reference instruction n. bellek referans komutu
memory paradox n. bellek paradoksu
memory parity scanner n. bellek eşlik tarayıcısı
memory overlay n. bellek bindirmesi
memory power n. bellek gücü
memory unit n. bellek birimi
memory print n. bellek yazımı
flush memory n. bellek dökümü
memory print n. bellek basımı
memory guard n. bellek koruyucusu
memory guard n. bellek muhafızı
memory bank n. bellek bankası
memory capacity n. bellek kapasitesi
memory bus n. bellek anayolu
memory core n. bellek çekirdeği
computer memory n. bilgisayar belleği
shape memory alloys n. biçim bellekli alaşımlar
mercury memory n. cıva hafıza
core memory resident n. çekirdek bellekte sürekli kalıcı program
core memory unit n. çekirdek bellek birimi
associative memory n. çağrışımsal bellek
core memory unit n. çekirdek bellek ünitesi
core memory resident n. çekirdek bellekte kalıcı
kam -keep alive memory n. canlı hafıza
mercury memory n. cıva bellek
working memory n. çalışma belleği
permanent memory n. daimi hafıza
extension memory n. dış bellek
alterable memory n. değişebilir bellek
dynamic memory allocation n. dinamik bellek atama
out-of memory n. dolu bellek
static memory n. duruk bellek
dynamic memory n. dinamik bellek
electrostatic memory n. elektrostatik bellek
electronically erasable programmable read only memory n. elektronik olarak silinebilir programlanabilir rom
flash memory n. flaşlı hafıza
volatile memory n. geçici bellek
photo-optic memory n. foto optik bellek
invalid shared memory range n. geçersiz paylaşımlı bellek aralığı
malfunction memory window n. hafızadaki arızalar ekranı
display memory n. görüntü birimi belleği
memory fill n. hafıza doldurma
memory location n. hafıza yeri
video memory n. görüntü belleği
memory device n. hafıza cihazı
activating memory n. hafızayı çalıştırma
memory card n. hafıza kartı
virtual memory n. görünümsel bellek
memory module n. hafıza modülü
extended memory n. genişletilmiş bellek
memory calibration n. hafıza ayarı
memory unit n. hafıza ünitesi
fast memory n. hızlı bellek
scratch-pad memory n. hızlı işlem belleği
operating memory n. işletme belleği
thin-film memory n. ince film bellek
secondary memory n. ikincil bellek
associative memory n. ilişkili bellek
flash memory n. kalıcı bellek
nonvolatile memory n. kalıcı bellek
solid state memory n. katıhal bellek
fault codes stored in the memory n. kayıtlı arıza kodları
short-term memory n. kısa süreli hafıza/bellek
working memory n. kısa süreli hafıza/bellek
parallel-search memory n. koşut aramalı bellek
bubble memory n. köpük bellek
magnetic memory n. manyetik bellek
laser memory n. lazer bellek
magnetic core memory n. manyetik çekirdekli bellek
scratchpad memory n. müsvedde bellek
optical memory n. optik bellek
optical memory card n. optik hafıza kart
optical memory card n. optik hafıza kartı
cache memory n. ön bellek
programmable read only memory n. programlanır salt oku bellek
parallel-search memory n. paralel aramalı bellek
programmable memory n. programlanabilir bellek
programmable read only memory n. programlanabilir rom
plastic memory n. plastik hafıza
programmable read only memory (prom) n. programlanır salt oku bellek
terminal programmable read-only memory n. programlanabilir salt okunur bellek
virtual memory n. sanal bellek
compact disk read-only memory n. salt okunur yoğunteker
virtual memory manager n. sanal bellek yöneticisi
random-access memory n. rastgele erşimli bellek
pure memory n. saf bellek
virtual memory management n. sanal bellek yönetimi
random access memory n. rastgele erişimli bellek
read-only memory n. sadece okunabilir hafıza
random access memory n. rastgele erişilebilir bellek
random access memory n. rasgele erişimli bellek
random-access memory n. rasgele erişimli bellek
erasable programmable read-only memory n. silinir programlanır salt oku bellek
erasable programmable read-only memory n. silinebilir programlanabilir salt okunur bellek
random access memory n. seçkisiz erişim belleği
erasable programmable read-only memory n. silinip programlanabilir salt okunur bellek
fusable read-only memory n. sigortalı salt okunur bellek
erasable programmable read only memory n. silinebilir programlanabilir rom
system memory n. sistem hafızası
shape memory alloy n. şekil hafızalı alaşım
shape memory alloy n. şekil hatırlamalı alaşım
static memory n. statik bellek
cache memory n. tampon bellek
video memory n. video belleği
shift data memory n. vardiya bilgi hafızası
volatile memory n. uçucu bellek
virtual memory n. varsayılan bellek
extended memory n. uzatılmış bellek
shift memory window n. vardiya hafızası ekranı
nonvolatile memory n. uçucu olmayan bellek
upper memory area n. üst bellek alanı
auxiliary memory n. yardımcı hafıza
associative memory n. yardımcı bellek
auxiliary memory n. yardımcı bellek
regenerative memory n. yeniden üretimli bellek
regenerative memory n. yenilemeli bellek
semiconductor memory n. yarıiletken bellek
out-of-memory n. yetersiz bellek
mass memory n. yığın bellek.
high speed memory n. yüksek hızlı bellek
stack memory n. yığıt bellek
high-speed memory n. yüksek hızlı bellek
collective memory n. kolektif bellek
flush memory v. bellek boşaltmak
Computer
read/write memory n. rastgele erişimli bellek
read/write memory n. okuma/yazma belleği
read-only memory chip n. salt-okunur bellek çipi
read-only memory chip n. salt-okunur bellek yongası
committed memory n. adanmış bellek
addressable memory n. adreslenir bellek
acoustic memory n. akustik bellek
low memory n. alt bellek
main memory n. ana bellek
primary memory n. ana bellek
flash memory n. anlık bellek
buffer memory n. arabellek
expandable memory n. artırılabilir bellek
expandable memory n. artırılabilir hafıza
reserved memory n. ayrılan bellek
allocated memory n. ayrılmış bellek