mucizevi - Turc Anglais Dictionnaire

mucizevi

Sens de "mucizevi" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
General
mucizevi miraculous adj.
I hope that the Commission will work a miraculous transformation and support most of them.
Umarım Komisyon mucizevi bir dönüşüm gerçekleştirir ve bunların çoğunu destekler.

More Sentences
mucizevi miraculousness n.
mucizevi supernatural adj.
mucizevi portentous adj.
mucizevi wonderful [obsolete] adj.
mucizevi gravid adj.
mucizevi portentive [obsolete] adj.
mucizevi providential adj.
mucizevi supernaturalist adj.
mucizevi miraculously adv.
mucizevi wonderfully adv.

Sens de "mucizevi" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)

Turc Anglais
General
mucizevi şekilde miraculously adv.
Miraculously, none of them died.
Mücizevi şekilde, onlardan hiçbiri ölmedi.

More Sentences
mucizevi bir şekilde miraculously adv.
It was silly to think that an unfounded war could miraculously produce peace and democracy.
Temelsiz bir savaşın mucizevi bir şekilde barış ve demokrasi üretebileceğini düşünmek aptalcaydı.

More Sentences
Religious
mucizevi iyileşme miraculous healing n.
Some suggest that being in a happy relationship contributes to the miraculous healing of many cancer patients.
Bazıları mutlu bir ilişki içinde olmanın birçok kanser hastasının mucizevi iyileşmesine katkıda bulunduğunu öne sürüyor.

More Sentences
General
mucizevi formül miracle formula n.
aziz petrus'un hapishaneden mucizevi kurtuluşunun anıldığı tarih august 1 n.
mucizevi olma durumu supernaturality n.
mucizevi olma supernaturalism n.
mucizevi olma durumu supernaturalness n.
mucizevi şey supernatural n.
mucizevi olma durumu supernature n.
mucizevi olmayan unmiraculous adj.
mucizevi bir biçimde miraculously adv.
mucizevi şekilde preternaturally adv.
mucizevi bir şekilde supernaturally adv.
Idioms
sağlığa yararlı mucizevi ürünler satan sahtekar kimse a snake-oil salesman n.
mucizevi, doğaüstü ya da tuhaf olaylara dair sembolik nesneler bell, book, and candle n.
mucizevi ve sıradışı bir şey olacağının habercisi bell, book, and candle n.
mucizevi, doğaüstü ya da tuhaf olaylara dair sembolik nesneler bell, book, and candle n.
mucizevi ve sıra dışı bir şey olacağının habercisi bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something n.
sıra dışı/mucizevi bir şey olacağına dair bir işaret bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something n.
(hristiyan inanışında mucizevi olarak kabul edilen) bir anda bilmediği bir dilde konuşabilme becerisi gift of tongues n.
mucizevi sıvı wonder water n.
mucizevi bir performans göstermek step up big time v.
Pathology
aziz anthony'nin mucizevi bir şekilde tedavi ettiği düşünülen ateşli bir hastalık st. anthony's fire n.
Religious
katoliklerin aziz peter'in hapisten mucizevi kurtuluşunu anmak için kutladığı festival lammas n.
katoliklerin aziz peter'in hapisten mucizevi kurtuluşunu anmak için kutladığı festival lammas day n.
tanrı’nın, insanların gereksinimlerine hizmet etmek için, kilise aracılığıyla mucizevi bir şekilde çalıştığını kabul eden Kutsal Ruh’la ilgili teoloji charismatic movement n.
mucizevi iyileşme gibi dini deneyimlere inanılan hristiyanlık akımı charismatic movement n.
tanrı’nın, insanların gereksinimlerine hizmet etmek için, kilise aracılığıyla mucizevi bir şekilde çalıştığını kabul eden Kutsal Ruh’la ilgili teoloji charismatic n.
mucizevi iyileşme gibi dini deneyimlere inanılan hristiyanlık akımı charismatic n.
hz. isa'nın bakire bir kadından mucizevi olarak doğduğu inanışına dayalı dini doktrin nativity n.
mucizevi iyileşme vb. gibi dini deneyimlere inanılan hristiyan mezhebine ait veya ilgili charismatic adj.