mule - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

mule

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "mule" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 30 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
mule n. katır
General
mule n. inatçı
mule n. terlik
mule n. traktör
mule n. şıpıdık
mule n. kısır bitki
mule n. melez (kuş)
mule n. (pamuk, yün) kordonları aynı anda çekip kıvırarak ipliğe dönüştürüp masuraya saran makine
mule n. ingiltere'nin kuzey kıyılarında kullanılan sivri kıçlı bir kürekli tekne
mule n. iki farklı basıma ait kalıptan çıkan madeni para
mule n. iki farklı basıma ait kalıptan çıkan jeton
mule n. küçük ve genellikle elektrikli lokomotif
mule n. su akıntısını yakalayıp tekneyi akıntı boyunca ilerleten cihaz
mule n. vinçle çekilip tren vagonundan tahıl indirmek için kullanılan büyük tahta
mule n. yasa dışı ilaç kaçakçısı
mule n. yasa dışı ilaç dağıtımı yapan kimse
mule n. yasa dışı uyuşturucu kaçakçısı
mule n. yasa dışı uyuşturucu dağıtımı yapan kimse
mule n. (nümizmatik) aynı parçada görülmeyen ön ve arka tasarımlarla basılmış madeni para veya madalya
mule n. mmorpg oyununda yan karakter
mule v. iki yüzü birbiriyle alakasız madeni para basmak için alakasız kalıpları birleştirmek
mule v. madeni parayı iki yüzü birbiriyle alakasız şekilde basmak
mule adj. melez
Technical
mule n. selfaktör
Textile
mule n. liflerden iplik yapan eğirme tezgahı
mule n. liflerden iplik yapan eğirme tezgahı
Marine
mule n. tekneleri çekmek için kulanılan küçük bir traktör
Biology
mule n. kanarya ve başka bir kuşun kısır melezi
mule n. kısır bitki melezi
Slang
mule n. cezaevine kaçak mal sokan kimse

Sens de "mule" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 91 résultat(s)

Anglais Turc
General
drug mule n. uyuşturucu kuryesi
mule car n. katır arabası
pack mule n. yük katırı
mule train n. katır kervanı
mule skinner n. katırcı
mule skinner n. katır çobanı
mule ride n. katır üzerinde yapılan yolculuk
mule [obsolete] n. şişlik
mule [obsolete] n. kızarıklık
spinning mule n. liflerden iplik yapan eğirme tezgahı
draft-mule work [us] n. angarya
draft-mule work [us] n. ağır ve sıkıcı iş
draft-mule work [us/canada] n. angarya
draft-mule work [us/canada] n. ağır ve sıkıcı iş
as obstinate as a mule adj. katır gibi inatçı
as stubborn as a mule adj. katır gibi inatçı
Proverb
none but a mule denies his family ancak bir katır ailesini inkar eder
Colloquial
shoe (one's) mule v. ödenekten çalmak
shoe (one's) mule v. ödeneği kötüye kullanmak
Idioms
40 acres and a mule n. vaat
forty acres and a mule n. vaat
40 acres and a mule n. sadaka
forty acres and a mule n. sadaka
40 acres and a mule n. tutulmayan söz
forty acres and a mule n. tutulmayan söz
40 acres and a mule n. yerine getirilmeyen vaat
forty acres and a mule n. yerine getirilmeyen vaat
40 acres and a mule n. devletin verdiği yardım/bağış
40 acres and a mule n. abd’de iç savaş sırasında kölelikten azat edenlere verileceği vaat edilen küçük bir arsa ve bir katır sözü
40 acres and a mule n. tutulmayan/yerine getirilmeyen söz
40 acres and a mule n. boş çıkan vaat
forty acres and a mule n. devletin verdiği yardım/bağış
forty acres and a mule n. abd’de iç savaş sırasında kölelikten azat edenlere verileceği vaat edilen küçük bir arsa ve bir katır sözü
forty acres and a mule n. tutulmayan/yerine getirilmeyen söz
forty acres and a mule n. boş çıkan vaat
be sweating like a mule v. aşırı terlemek
sweat like a mule v. aşırı terlemek
be sweating like a mule v. çok terlemek
sweat like a mule v. çok terlemek
work like a mule v. eşek gibi çalışmak
be as stubborn as a mule v. katır gibi inatçı olmak
be sweating like a mule v. kan ter içinde kalmak
sweat like a mule v. kan ter içinde kalmak
kick like a mule v. katır gibi tepmek
work like a mule v. köle gibi çalışmak
be sweating like a mule v. terden sırılsıklam olmak
sweat like a mule v. terden sırılsıklam olmak
kick like a mule v. kuvvetlice geri tepmek
kick like a mule v. katır gibi geri tepmek
kick like a mule v. yoğun bir tadı olmak
kick like a mule v. çok etkili olmak
kick like a mule v. çok sert olmak
kick like a mule v. hızlı/fena çarpmak
kick like a mule v. hızlı tesir etmek
kick like a mule v. şiddetle karşı çıkmak
kick like a mule v. şiddetle itiraz etmek
kick like a mule v. öfkeyle karşı çıkmak
kick like a mule v. bangır bangır itiraz etmek
stubborn as a mule adj. inatçı keçi
stubborn as a mule adj. keçi gibi inatçı
stubborn as a mule adj. katır gibi inatçı
obstinate as a mule adj. keçi gibi inatçı
stubborn mule expr. inatçı katır
as obstinate as a mule expr. katır gibi inatçı
stubborn as a mule expr. katır inadı
obstinate as a mule expr. katır inadı
stubborn as a mule expr. keçi inadı
obstinate as a mule expr. keçi inadı
as obstinate as a mule expr. keçi gibi inatçı
Law
money mule n. para kuryesi
Industry
mule driver n. traktör kullanan işçi
mule driver n. traktör süren işçi
Technical
mule skinner n. kanat traktörü kullanan kimse
selfactor mule n. selfaktör
Mechanic
mule pulley n. birbirine paralel olmayan şaftlar arasında hareketi iletici kayışı yönlendiren avara kasnağı
Textile
mule twist n. masuraya sarılmış pamuk iplik
mule-jenny n. (pamuk, yün) kordonları aynı anda çekip kıvırarak ipliğe dönüştürüp masuraya sarmak için kullanılan makine
Zoology
zebra mule n. zebrat
zebra mule n. zebra-at melezi
mule deer n. katır geyiği
mule deer (odocoileus hemionus) n. kuzey amerika'da yaşayan uzun kulaklı bir geyik
mule deer (cariacus macrotis) n. katır geyiği
mule armadillo (tatusia hybrida) n. buenos aires'e özgü uzun kulaklı bir armadillo
mule armadillo (dasypus septemcinctus) n. güney amerika'ya özgü bir armadillo
mule armadillo (dasypus hybridus) n. buenos aires'e özgü uzun kulaklı bir armadillo
Botanic
mule fat n. bir kaliforniya çalısı
mule-ears (wyethia amplexicaulis) n. abd'nin kuzeybatısına özgü mızraksı yaprakları ve uzun saplı büyük sarı çiçekleri olan bir bitki
Military
mule pack n. tevhit semeri
artillery mule n. top çeken katır
artillery mule n. top çeken
Entomology
mule killer [us] n. çeşitli eklembacaklılara verilen ad