| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| Speaking | ||||
| Speaking | need to know expr. | bilmem gerekiyor | ||
|
The Committee on Budgets needs to know a figure. Bütçe Komisyonu'nun bir rakam bilmesi gerekiyor. More Sentences |
||||
| Speaking | need to know expr. | bilmeliyim | ||
|
I need to know what this means. Bunun ne anlama geldiğini bilmeliyim. More Sentences |
||||
| Formal | ||||
| Formal | need to know n. | resmi görevlerde açıklanacak gizli bilginin ilgili görevli tarafından iş için mutlaka bilinmesi gerektiğini ifade eden güvenlik kriteri | ||