open-door - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

open-door

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "open-door" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 16 résultat(s)

Anglais Turc
General
open-door n. kabul edilen giriş hakkı
open-door n. giriş özgürlüğü
open-door n. engellenmemiş fırsat
open-door n. engellenmemiş fırsat kaynağı
open-door adj. herkese açık
open-door adj. (endüstriyel ilişkilerde) iş yerinde çalışanlarla konuşmaya her zaman açık olan
open-door adj. halka açık
open-door adj. halka açık
Politics
open-door n. ticari ve diğer ilişkiler bakımından tüm uluslara eşit fırsat tanıyan devlet politikası
open-door n. göçmenlere uygulanan açık kapı politikası
open-door adj. (dış ilişkilerde) açık kapı politikasına ait
open-door adj. (dış ilişkilerde) açık kapı politikasıyla ilgili
open-door adj. (dış ilişkilerde) açık kapı politikası uygulayan
open-door adj. (dış ilişkilerde) açık kapı politikasına ait
open-door adj. (dış ilişkilerde) açık kapı politikasıyla ilgili
open-door adj. (dış ilişkilerde) açık kapı politikası uygulayan

Sens de "open-door" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 23 résultat(s)

Anglais Turc
General
open door policy n. açık kapı politikası
open door n. açık kapı
Idioms
push at an open door v. kolayca elde etmek/başarmak
push at an open door v. (geniş destek görerek) kolayca elde etmek
be pushing at an open door v. kolayca elde etmek/başarmak
be pushing at an open door v. zor olmayan bir şeyi başarmak
be pushing at an open door v. (geniş destek görerek) kolayca başarmak
be pushing at an open door v. zorlanmadan elde etmek
be pushing against an open door [uk] v. kolayca elde etmek/başarmak
be pushing against an open door [uk] v. zor olmayan bir şeyi başarmak
be pushing against an open door [uk] v. (geniş destek görerek) kolayca başarmak
be pushing against an open door [uk] v. zorlanmadan elde etmek
be pushing against an open door [uk] v. tereyağından kıl çeker gibi olmak
Trade/Economic
open-door policy n. açık kapı politikası
open door policy n. açık kapı politikası
open door policy n. dış ticarette açık kapı politikası
open door n. serbest ticaret
open door policy n. yabancı işadamlarına eşit imkanlar sağlama politikası
Politics
open door policy n. açık kapı politikası
open door policy n. açık kapı siyaseti
open door n. ticari ilişkiler bakımından tüm uluslara eşit fırsat tanıyan devlet politikası
open door n. göçmenlere uygulanan açık kapı politikası
Computer
open door expr. kapı aç