planlar

Sens de "planlar" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	planlar	schemes n.
Such schemes have to be declared to the Commission and examined by it on a monthly basis. Bu tür planların Komisyona bildirilmesi ve Komisyon tarafından aylık olarak incelenmesi gerekmektedir. More Sentences
2	General	planlar	plans n.
Parliament corrected these plans both at first reading two years ago and at second reading in March. Parlamento bu planları hem iki yıl önceki ilk okumada hem de Mart ayındaki ikinci okumada düzeltmiştir. More Sentences
3	General	planlar	compassings [obsolete] n.

Sens de "planlar" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 49 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Trade/Economic
1	Trade/Economic	uzun vadeli planlar	long-term plans n.
And before investing in equity, check out the business's long-term plans. Ve öz sermayeye yatırım yapmadan önce, işletmenin uzun vadeli planlarını kontrol edin. More Sentences
General
2	General	tasarımlar ve planlar	designs and plans n.
3	General	iktidardaki hükümeti devirmeye çalışan veya düşmanca planlar kuran, genellikle milliyetçi olan gizli örgüt	underground n.
4	General	birleşik devletler sinyal istihbarat sisteminin ilgili hususları çerçevesinde ulusal güvenlik ajansı/merkezi güvenlik hizmeti tarafından hazırlanan planlar	sigint support plans n.
5	General	gelecek için planlar yapmak	think ahead v.
Phrasals
6	Phrasals	planlar tutmak	go off v.
Proverb
7	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	best-laid plans of mice and men oft go astray
8	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	best-laid plans of mice and men often go astray
9	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	best-laid schemes o' mice an' men gang aft a-gley
10	Proverb	düşmanla yüz yüze gelince bütün planlar suya düşer	no plan survives contact with the enemy
11	Proverb	bir kez düşmanla karşılaşmayasın tüm planlar ters teper	no plan survives contact with the enemy
12	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	the best-laid plans go astray
13	Proverb	en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz	the best-laid plans go astray
14	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	the best-laid schemes go astray
15	Proverb	en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz	the best-laid schemes go astray
16	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	the best-laid schemes/plans
17	Proverb	en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz	the best-laid schemes/plans
18	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	the best-laid plans
19	Proverb	en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz	the best-laid plans
20	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	the best-laid plans
21	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	the best-laid plans of mice and men
22	Proverb	en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz	the best-laid plans of mice and men
23	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	the best-laid plans of mice and men
24	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	the best-laid schemes of mice and men
25	Proverb	en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz	the best-laid schemes of mice and men
26	Proverb	en iyi hesaplanmış planlar bile ters gidebilir	the best-laid schemes of mice and men
Colloquial
27	Colloquial	göründüğünden farklı planlar yapma	underhand plotting n.
28	Colloquial	planlar yürümek	be a go v.
Idioms
29	Idioms	planlar dahilinde	in the works expr.
30	Idioms	işler/planlar bozuldu	the wheels came off expr.
31	Idioms	işler/planlar bozuldu	the wheels came off the bus expr.
32	Idioms	işler/planlar bozuldu	the wheels came off the wagon expr.
33	Idioms	işler/planlar bozuldu	the wheels come off expr.
34	Idioms	işler/planlar bozuldu	the wheels fell off the bus expr.
35	Idioms	işler/planlar bozuldu	the wheels fell off the wagon expr.
Speaking
36	Speaking	ne tür planlar	what kind of plans expr.
Trade/Economic
37	Trade/Economic	belirlenmiş fayda esaslı planlar	defined benefit plans n.
38	Trade/Economic	değişken planlar	variable plans n.
39	Trade/Economic	işten ayrılma sonrasında fayda sağlayan planlar	post-employment benefit plans n.
Politics
40	Politics	ileriye dönük planlar	forward plannings n.
41	Politics	ülkelere özgü planlar	country specific plans n.
Computer
42	Computer	planlar kurtarıldı	plans recovered expr.
Medical
43	Medical	retroperitoneal fasial planlar	retroperitoneal fascial planes n.
Psychology
44	Psychology	kesin planlar yapmaktan korkma	teleophobia n.
Military
45	Military	birleşik stratejik planlar	combined strategic plans n.
46	Military	müşterek stratejik planlar	joint strategic plans n.
47	Military	kağıt üzerinde yapılan planlar gerçek hayatta işlemez	no plan survives contact with the enemy expr.
Slang
48	Slang	(planlar vs.) suya düşmek	go blooey v.
49	Slang	planlar bozuldu	the wheels fell off expr.