precautionary - Turc Anglais Dictionnaire

precautionary

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "precautionary" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 6 résultat(s)

Anglais Turc
General
precautionary adj. ihtiyati
We need some precautionary measures to prevent any damage to the company.
Şirketin zarar görmesini önlemek amacıyla bazı ihtiyati tedbirlere ihtiyacımız var.

More Sentences
precautionary adj. tedbiri
Spain has challenged one of the so-called precautionary reference points against which the state of the stock is judged.
İspanya, stok durumunun değerlendirildiği sözde tedbir referans noktalarından birine itiraz etmiştir.

More Sentences
precautionary adj. ihtiyatlı
precautionary adj. tedbirli
precautionary adj. önlem sunan
precautionary adj. önlemsel

Sens de "precautionary" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

Anglais Turc
Politics
precautionary measure n. ihtiyati tedbir
The reason that the Cartagena Protocol came about is that GMOs and trade require special precautionary measures.
Cartagena Protokolü'nün ortaya çıkmasının nedeni, GDO'ların ve ticaretinin özel ihtiyati tedbirler gerektirmesidir.

More Sentences
precautionary measure n. ihtiyati önlem
Precautionary measures were unnecessary.
İhtiyati önlemler gereksizdi.

More Sentences
precautionary principle n. ihtiyatlılık ilkesi
Transparency has won the day, even if the precautionary principle looks a little the worse for wear.
İhtiyatlılık ilkesi biraz yıpranmış görünse de şeffaflık günü kazanmıştır.

More Sentences
General
precautionary action n. koruyucu tedbir
precautionary signal n. uyarı işareti
precautionary underpinning n. önlemsel destekleme
precautionary warning n. önleyici tedbir
precautionary warnings n. önleyici önlemler
precautionary warning n. önleyici önlem
precautionary warnings n. önleyici tedbirler
precautionary principle n. tedbirsellik ilkesi
precautionary dissimulation n. takiye
as a precautionary measure adv. tedbir amaçlı
Trade/Economic
precautionary motive n. önlem nedeni (ile para talebi)
precautionary motive n. ihtiyat güdüsü
precautionary assessment n. ihtiyati haciz
precautionary demand for money n. ihtiyat saikıyla para talebi
precautionary motive n. ihtiyat güdüsü
Law
precautionary distraint n. ihtiyati haciz
precautionary attachment n. ihtiyati tedbir
Politics
precautionary disposition n. ihtiyati hüküm
precautionary principle n. ihtiyat prensibi
precautionary approach n. ihtiyatlı yaklaşım
precautionary saving n. ihtiyati tasarruf
high access precautionary arrangements n. yüksek erişimli ihtiyati düzenlemeler
precautionary credit line (pcl) n. ihtiyati kredi hattı
Technical
precautionary label n. uyarı etiketi
Aeronautic
precautionary landing n. ihtiyatlı iniş
precautionary landing n. tedbirli iniş
Marine Biology
precautionary tac n. ihtiyati tac
Military
nato precautionary system n. nato ihtiyati tedbirler sistemi
precautionary measures n. ihtiyati tedbirler
precautionary launch n. ihtiyat kabilinden fırlatma
precautionary csar n. arama kurtarma çalışmaları için yapılan bir planlama
precautionary search and rescue and/or combat search and rescue n. arama-kurtarma uygulaması
precautionary search and rescue and/or combat search and rescue n. önlem amaçlı arama-kurtarma ve/veya muharebe arama kurtarma
precautionary csar n. arama-kurtarma uygulaması
precautionary search and rescue and/or combat search and rescue n. arama kurtarma çalışmaları için yapılan bir planlama
precautionary sar n. arama kurtarma çalışmaları için yapılan bir planlama
precautionary sar n. önlem amaçlı arama-kurtarma ve/veya muharebe arama kurtarma
precautionary csar n. önlem amaçlı arama-kurtarma ve/veya muharebe arama kurtarma
precautionary sar n. arama-kurtarma uygulaması