Historique

put with

Sens de "put with" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 13 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Phrasals
1	Phrasals	put with v.	ile koymak
2	Phrasals	put with v.	ile yerleştirmek
3	Phrasals	put with v.	yanına koymak/yerleştirmek
4	Phrasals	put with v.	ile görevlendirmek
5	Phrasals	put with v.	yanına vermek
6	Phrasals	put with v.	yanında görevlendirmek
7	Phrasals	put with v.	ile birlikte görevlendirmek
8	Phrasals	put with v.	ile çalışacak bir şirket, grup, kişi bulmak
9	Phrasals	put with v.	yerleşeceği bir şirket, grup bulmak
10	Phrasals	put with v.	çalışacağı bir şirket, grup, kişi bulmak
11	Phrasals	put with v.	bir şirkete, gruba yerleştirmek
12	Phrasals	put with v.	bir şirkete, gruba sokmak
13	Phrasals	put with v.	işe sokmak

Sens de "put with" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 83 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	put up with v.	katlanmak
General
2	General	put up with somebody's whims v.	nazını çekmek
3	General	put up with v.	acıya dayanmak
4	General	put up with something with patience v.	ya sabır çekmek
5	General	put up with v.	dayanmak
6	General	put up with v.	acıya katlanmak
7	General	put up with v.	sineye çekmek
8	General	put up with v.	müsamaha etmek
9	General	put up with v.	hazmetmek
10	General	put up with (a pain, sorrow) v.	acıya katlanmak
11	General	put up with a lot of trouble v.	kahır çekmek
12	General	put up with v.	çekmek
13	General	have to put up with somebody v.	kahrını çekmek
14	General	put up with v.	tahammül etmek
15	General	put up with v.	takat getirmek
16	General	be put out with someone v.	dargın olmak
17	General	be put in touch with someone v.	birilerine yönlendirilmek
18	General	be put in touch with someone v.	birisine yönlendirilmek
19	General	put on par with v.	eşdeğer tutmak
20	General	be put on par with v.	eşdeğer tutulmak
Phrasals
21	Phrasals	put up with v.	sabretmek
22	Phrasals	put someone into touch with v.	görüştürmek
23	Phrasals	put up with v.	katlanmak (birine/bir şeye)
24	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birine birinin) yanında kalacak yer sağlamak
25	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini) bir süreliğine (birinin) yanına yerleştirmek
26	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini birinde) misafir etmek
27	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini) bir süreliğine (birinin) yanına bırakmak
28	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini) bir süreliğine (birinin) yanında kalması için bırakmak
29	Phrasals	put someone up with someone v.	birine birinin yanında kalacak yer sağlamak
30	Phrasals	put someone up with someone v.	birini bir süreliğine birinin yanına yerleştirmek
31	Phrasals	put someone up with someone v.	birini birinde misafir etmek
32	Phrasals	put someone up with someone v.	birini bir süreliğine birinin yanına bırakmak
33	Phrasals	put someone up with someone v.	birini bir süreliğine birinin yanında kalması için bırakmak
34	Phrasals	put (something) in with (someone or something) v.	(bir şeyi birine/bir şeye) sunmak
35	Phrasals	put (something) in with (someone or something) v.	(bir şeyi birine/bir şeye) ibraz etmek
36	Phrasals	put (something) in with (someone or something) v.	(bir şeyi birine/bir şeye) vermek
37	Phrasals	put (something) in with (someone or something) v.	(bir şeyi birine/bir şeye) bildirmek
38	Phrasals	put (something) in with (someone or something) v.	(bir şeyi birine/bir şeye) teslim etmek
39	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) katlanmak
40	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sineye çekmek
41	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) tahammül etmek
42	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) çekmek
43	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dayanmak
44	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) sabretmek
Idioms
45	Idioms	put one out of conceit with v.	birini bir şeye kayıtsız bırakmak
46	Idioms	put one out of conceit with v.	umursamaz hale getirmek
47	Idioms	put someone in touch with someone v.	biriyle temasa geçirmek
48	Idioms	put someone in touch with someone v.	biriyle temas kurmasını sağlamak
49	Idioms	put in a good word for somebody with someone v.	biri hakkında başka birine olumlu referans vermek
50	Idioms	put up with someone v.	birinin derdini çekmek
51	Idioms	put up with v.	çekmek
52	Idioms	put up with v.	dayanmak
53	Idioms	put up with v.	katlanmak
54	Idioms	put up with v.	sineye çekmek
55	Idioms	put up with v.	tahammül etmek
56	Idioms	put (one) in touch with (someone or something) v.	(birini biriyle/bir şeyle) iletişime/irtibata geçirmek
57	Idioms	put (one) in touch with (someone or something) v.	(birini biriyle/bir şeyle) temasa geçirmek
58	Idioms	put (one) in touch with (someone or something) v.	(birinin biriyle/bir şeyle) temas kurmasını sağlamak
59	Idioms	put (one) in touch with (someone or something) v.	(birini birine/bir şeye) yönlendirmek
60	Idioms	put (one) to bed with a shovel v.	(birini) öldürmek
61	Idioms	put (one) to bed with a shovel v.	(birini) gömmek
62	Idioms	put (one) to bed with a shovel v.	(birini) diğer tarafa yollamak
63	Idioms	put in touch with v.	-e yönlendirmek
64	Idioms	put in touch with v.	ile temasa geçirmek
65	Idioms	put in touch with v.	ile temas kurmasını sağlamak
66	Idioms	put somebody in touch with somebody/something v.	birini biriyle/bir şeyle irtibata/iletişime geçirmek
67	Idioms	put somebody in touch with somebody/something v.	biriyle biri/bir şey arasında iletişim kurmak
68	Idioms	put somebody in touch with somebody/something v.	birini birine/bir şeye yönlendirmek
69	Idioms	put somebody in touch with somebody/something v.	biriyle birini/bir şeyi temasa geçirmek
70	Idioms	put somebody in touch with somebody/something v.	birinin biriyle/bir şeyle temas kurmasını sağlamak
Speaking
71	Speaking	put in the box with your name on it expr.	bunu üzerinde adının yazılı olduğu kutuya koy
72	Speaking	put in the box with your name on it expr.	bunu üzerinde ismin yazan kutuya koy
Slang
73	Slang	put (someone) off with empty promises v.	altmışaltıya bağlamak
74	Slang	put someone to bed with a shovel v.	birisini gömmek
75	Slang	put someone to bed with a shovel v.	birisini öldürüp gömmek
76	Slang	put to bed with a shovel v.	birini öldürüp gömmek
77	Slang	be put to bed with a shovel v.	(ölü) gömülmek
78	Slang	tell someone where to put (or what to do with) something v.	(birine) alıp bir tarafına sokmasını söylemek
79	Slang	tell someone where to put (or what to do with) something v.	(birine) al bir tarafına sok demek
80	Slang	tell someone where to put (or what to do with) something v.	(birine) münasip bir yerine sok demek
81	Slang	tell someone where to put (or what to do with) something v.	(birine) münasip/uygun bir yerine sokmasını söylemek
82	Slang	put to bed with a shovel expr.	ölmüş ve gömülmüş
83	Slang	put to bed with a shovel expr.	zil zurna sarhoş