remarkable - Turc Anglais Dictionnaire

remarkable

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "remarkable" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 18 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
remarkable adj. dikkat çekici
It is remarkable that nobody noticed they looked so alike.
Birbirlerine bu kadar benzediklerini kimsenin fark etmemiş olması dikkat çekici.

More Sentences
remarkable adj. dikkate değer
The year that is coming to its end has been a remarkable one for Europe.
Sona ermekte olan yıl Avrupa için dikkate değer bir yıl olmuştur.

More Sentences
remarkable adj. göze çarpan
General
remarkable adj. olağanüstü
To participate in peacefully reuniting a once fractured Europe is a remarkable privilege.
Bir zamanlar parçalanmış olan Avrupa'nın barışçıl bir şekilde yeniden birleşmesine katılmak olağanüstü bir ayrıcalıktır.

More Sentences
remarkable adj. kayda değer
Firstly, it is correct to emphasise, as he has done, the remarkable opportunities offered to disabled people in society.
İlk olarak, kendisinin de yaptığı gibi, toplumda engellilere sunulan kayda değer fırsatları vurgulamak doğrudur.

More Sentences
remarkable adj. fevkalade
You've done a remarkable job.
Fevkalade bir iş yaptın.

More Sentences
remarkable adj. dikkate değer
He has shown a remarkable capacity to adapt in changing his priorities.
Önceliklerini değiştirme konusunda dikkate değer bir uyum kapasitesi göstermiştir.

More Sentences
Technical
remarkable n. dikkate değer
Mr Karas has done a remarkable job with this proposal for a directive.
Sayın Karas bu yönerge önerisiyle dikkate değer bir iş çıkarmıştır.

More Sentences
General
remarkable adj. çok
remarkable adj. garip
remarkable adj. hatırı sayılır
remarkable adj. tuhaf
remarkable adj. dikkat edilmesi gereken
remarkable adj. klas
remarkable adj. dikkate şayan
remarkable adj. şaşırtıcı
Archaic
remarkable n. dikkate değer şey
remarkable n. önemli olay

Sens de "remarkable" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Anglais Turc
General
remarkable development n. önemli gelişme
remarkable development n. büyük gelişme
remarkable effort n. üstün gayret
remarkable success n. büyük başarı
remarkable inventions n. çarpıcı buluşlar
take remarkable steps in v. -de önemli adımlar atmak
remarkable for adj. ile tanınan
a remarkable amount of adj. hatrı sayılır miktarda
Colloquial
a regular guy doing something remarkable n. kayda değer bir şeyler yapan sıradan biri
Idioms
pass-remarkable [ireland] adj. istenmeyen/hoşa gitmeyen şeyler söyleme eğiliminde
pass-remarkable [ireland] adj. istenmeyen/hoşa gitmeyen yorumlar yapmaya meyilli
pass-remarkable [ireland] adj. patavatsız