Turc | Anglais | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | riskiyle | on pain of something expr. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | riskiyle burun buruna gelmek | face the risk of v. |
General | riskiyle karşı karşıya kalmak | face the risk of v. |
General | vurulma riskiyle karşı karşıya olmak | be faced with the risk of being shot v. |
General | soyu tükenme riskiyle karşı karşıya olan | endangered adj. |
General | soyu tükenme riskiyle karşı karşıya olan | endangered adj. |
General | nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan | endangered adj. |
General | nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan | endangered adj. |
Idioms | ||
Idioms | 'nın riskiyle | on pain of something expr. |
Environment | ||
Environment | nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olmayan | unendangered adj. |