Historique

bestow

Sens de "bestow" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 16 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	bestow v.	hediye etmek
2	General	bestow v.	sunmak
3	General	bestow v.	bağışlamak
4	General	bestow v.	bahşetmek
5	General	bestow v.	yerine koymak
6	General	bestow v.	vermek
7	General	bestow v.	(hak) tanımak
8	General	bestow v.	istiflemek
9	General	bestow v.	saklamak
10	General	bestow v.	kenara koymak
11	General	bestow v.	barındırmak
12	General	bestow v.	ağırlamak
13	General	bestow v.	kurtulmak
14	General	bestow v.	elden çıkarmak
Archaic
15	Archaic	bestow v.	(enerji, kaynak) uygulamak
16	Archaic	bestow v.	barındırmak

Sens de "bestow" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 33 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	bestow on v.	ihsan etmek
2	General	bestow on v.	vermek
3	General	bestow favors on v.	iltifat etmek
4	General	bestow favors on v.	ayrıcalık tanımak
5	General	bestow upon v.	vermek
6	General	bestow upon v.	ihsan etmek
7	General	bestow hand on somebody v.	el uzatmak
8	General	bestow hand on somebody v.	yaşama döndürmek
9	General	bestow a prize v.	ödül vermek
10	General	bestow a privilege upon v.	iltimas geçmek
11	General	bestow a privilege on v.	birini kayırmak
12	General	bestow a privilege upon v.	birini kayırmak
13	General	bestow a privilege upon v.	birine ayrıcalık tanımak
14	General	bestow a privilege on v.	birine ayrıcalık tanımak
15	General	bestow a privilege on v.	iltimas geçmek
16	General	bestow one's favor (on/upon) v.	lütufta bulunmak
17	General	bestow a favour v.	iyilik etmek
18	General	bestow a favour v.	iyilikte bulunmak
19	General	bestow upon v.	-e vermek
20	General	bestow on v.	-e vermek
21	General	bestow ownership rights v.	mülkiyet hakkı vermek
22	General	bestow a right v.	bir hakkı tanımak/vermek
23	General	bestow [obsolete] v.	para harcamak
24	General	bestow [obsolete] v.	evlendirmek
25	General	bestow [obsolete] v.	davranmak
Phrasals
26	Phrasals	bestow something on someone v.	birine bir şey vermek
27	Phrasals	bestow something on someone v.	birine bir şey ihsan etmek
28	Phrasals	bestow something on someone v.	birine bir şey sunmak/takdim etmek
29	Phrasals	bestow something on someone v.	birine bir şey hediye etmek
30	Phrasals	bestow on (someone) v.	birine vermek
31	Phrasals	bestow on (someone) v.	birine ihsan etmek
32	Phrasals	bestow on (someone) v.	birine sunmak/takdim etmek
33	Phrasals	bestow on (someone) v.	birine hediye etmek