saplantı - Turc Anglais Dictionnaire

saplantı

Sens de "saplantı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 19 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
saplantı obsession n.
Yet Saddam Hussein's obsession with the production of weapons of mass destruction was well-known.
Ancak Saddam Hüseyin'in kitle imha silahları üretme konusundaki saplantısı biliniyordu.

More Sentences
General
saplantı fixation n.
He had an intense fixation on his ex-girlfriend.
Eski kız arkadaşına karşı yoğun bir saplantısı vardı.

More Sentences
saplantı obsession n.
The two peoples are currently trapped in a climate of fear and of obsession with retaliation.
İki halk şu anda bir korku ve misilleme saplantısı iklimine hapsolmuş durumda.

More Sentences
Psychology
saplantı obsession n.
The ideologically 'legitimised' obsession with power on the part of dictators created millions of victims.
Diktatörlerin ideolojik olarak 'meşrulaştırılmış' güç saplantısı milyonlarca kurban yaratmıştır.

More Sentences
General
saplantı determination n.
saplantı idee fixe n.
saplantı idol n.
saplantı monomania n.
saplantı fixed idea n.
saplantı hobgoblin n.
saplantı crank n.
saplantı complex n.
saplantı fetish n.
saplantı maggot n.
Colloquial
saplantı tin hat n.
Technical
saplantı fixity n.
saplantı clamping n.
Psychology
saplantı fetish n.
Music
saplantı idée fixe n.

Sens de "saplantı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 50 résultat(s)

Turc Anglais
General
(bir şeyi) saplantı haline getirmiş obsessed with adj.
Sami became obsessed with Layla.
Sami, Layla'yı saplantı haline getirdi.

More Sentences
saplantı olma obsessiveness n.
cinsel saplantı erotomania n.
saplantı deliliği monomania n.
saplantı halinde japon anime/manga tutkunu insan otaku n.
bir fikir üzerinde saplantı derecesinde durma rumination n.
saplantı haline gelmek obsess v.
saplantı boyutuna varmak border on obsession v.
bir şeyi saplantı gibi benimsemek adhere to v.
saplantı haline gelmiş obsessive adj.
saplantı haline getirmiş hooked adj.
saplantı ile karakterize olan obsessional adj.
saplantı yaratan obsessive adj.
saplantı derecesinde obsessively adv.
saplantı anlamı veren son ek -itis suf.
Phrasals
saplantı haline getirmek worry oneself about v.
birini/bir şeyi saplantı haline getirmek fix (on someone or something v.
birini/bir şeyi saplantı haline getirmek fix upon someone or something v.
(birini/bir şeyi) saplantı haline getirmek fix on (someone or something) v.
Colloquial
bir komplo teorisiyle, asılsız iddialarla ilgili saplantı/paranoya tin hat n.
saplantı yapmış hang up adj.
Idioms
gereksiz saplantı king charles's head n.
saplantı/takıntı haline getirmek become obsessed with v.
saplantı/takıntı haline getirmek be obsessed with v.
saplantı olmak get under (one's) skin v.
saplantı olmak get under somebody's skin v.
saplantı olmak get under skin v.
birini/bir şeyi saplantı haline getirmek be heavy into someone or something v.
'-i saplantı haline getirmek be heavy into v.
(birini/bir şeyi) saplantı haline getirmiş obsessed with (someone or something) adj.
-i saplantı haline getirmiş possessed by adj.
(bir şeyi) saplantı haline getirmiş possessed by (something) adj.
Psychology
saplantı nevrozu obsessive neurosis n.
saplantı-zorlantı nevrozu obsessive compulsive neurosis n.
saplantı zorlantı bozukluğu obsessive-compulsive disorder n.
saplantı zorlantı belirtileri obsessive compulsive symptoms n.
saplantı-zorlantı bozukluğu obsessive-compulsive disorder n.
saplantı-zorlantı bozukluğu tanısı almış hasta patient diagnosed with obsessive compulsive disorder n.
saplantı-zorlantı bozukluğu tanısı konulmuş hasta patient diagnosed with obsessive compulsive disorder n.
saplantı zorlantı bozukluğu obsessive compulsive disorder (ocd) n.
hayalinde hastalık yaratma biçimindeki saplantı nosomania n.
almanya'ya ve almanlara karşı hissedilen saplantı germanomania n.
almanya'ya ve almanlara karşı hissedilen saplantı teutonomania n.
alkole karşı saplantı alcoholomania n.
sayılara olan saplantı arithmomania n.
üreme organlarına duyulan saplantı edeomania n.
saplantı-zorlantı bozukluğu tanısı konulmuş diagnosed with obsessive compulsive disorder adj.
Slang
saplantı yapmak have a wild hair up (one's) ass v.
saplantı yapmak get a wild hair up (one's) ass v.
saplantı yapmak get a wild hair up (one's) butt v.