seçim yapmak

Sens de "seçim yapmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	seçim yapmak	make a choice v.
Then we stopped making a choice, and the behavior became automatic. Sonra seçim yapmayı bıraktık ve davranış otomatikleşti. More Sentences
2	General	seçim yapmak	make a selection v.
Make a selection to advance through the lists. Listelerde ilerlemek için bir seçim yapın. More Sentences
Trade/Economic
3	Trade/Economic	seçim yapmak	make a choice v.
Please make a choice of color when ordering. Lütfen sipariş verirken renk seçimi yapınız. More Sentences

Sens de "seçim yapmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 45 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	seçim propagandası yapmak	stump v.
The politicians spent days stumping around the city. Politikacılar şehide günlerce seçim propagandası yaptılar. More Sentences
2	General	bir seçim yapmak	make a choice v.
It can be as simple as making a choice. Bu, bir seçim yapmak kadar basit olabilir. More Sentences
3	General	seçim yapmak/düzenlemek	hold an election v.
We must remember that we are elected just once every five years, but the car industry holds an election every day. Bizim her beş yılda bir seçildiğimizi, ancak otomobil endüstrisinin her gün seçim yaptığını unutmamalıyız. More Sentences
Phrasals
4	Phrasals	arasından seçim yapmak	choose among v.
In Drive for Speed Simulator, choose among 20 different cars to buy and play. Drive for Speed Simulator'da, satın almak ve oynamak için 20 farklı araba arasından seçim yapın. More Sentences
5	Phrasals	(iki kişi veya şey) arasından seçim yapmak	choose between (two people or things) v.
The competition is forced to choose between cheaper deliveries or going under. Rekabet, daha ucuz teslimat ya da batma arasında seçim yapmaya zorlanmaktadır. More Sentences
6	Phrasals	(bir şeyden) seçim yapmak	select from (something) v.
You can select from over 100 baseball legends for your team. Takımınız için 100'den fazla beyzbol efsanesi arasından seçim yapabilirsiniz. More Sentences
General
7	General	seçim propagandası yapmak	take the stump v.
8	General	seçim propagandası yapmak	go on the stump v.
9	General	seçim propagandası yapmak	electioneer v.
10	General	erken seçim yapmak	hold an early election v.
11	General	erken seçim yapmak	hold a snap election v.
12	General	seçim listesinde oynama yapmak	scratch a ticket v.
13	General	yanlış seçim yapmak	mischoose v.
Phrasals
14	Phrasals	aralarında bir seçim yapmak	decide among some people v.
15	Phrasals	arasında bir seçim yapmak	decide between two v.
16	Phrasals	seçim propagandası yapmak	stump it v.
17	Phrasals	iki zıt kişi veya şey arasında seçim yapmak	judge between (someone or something and someone or something else) v.
18	Phrasals	(birine, bir şeye) karşı seçim kampanyası yapmak	campaign against (someone or something) v.
19	Phrasals	(iki veya bir kaç şey/kişi) arasında seçim yapmak	judge between (someone or something) (and someone or something else) v.
20	Phrasals	(iki veya bir kaç şey/kişi) arasında seçim yapmak	judge between (someone or something and someone or something else) v.
21	Phrasals	birileri/bir şeyler arasından seçim yapmak	choose among someone or something v.
22	Phrasals	(üç veya daha fazla kişi) arasından seçim yapmak/birine karar vermek	decide among (someone and someone else) v.
23	Phrasals	aralarında bir seçim yapmak	decide among v.
24	Phrasals	(iki kişi/şey) arasında bir seçim yapmak	decide between (someone or something) v.
25	Phrasals	(birileri) arasında seçim yapmak	decide among (someone and someone else) v.
26	Phrasals	(üç veya daha fazla kişi/şey) arasından seçim yapmak/birine karar vermek	decide among (someone or something) v.
27	Phrasals	(birilerinin/bir şeylerin) arasında seçim yapmak	decide among (someone or something) v.
28	Phrasals	(biriyle başka biri) arasında bir seçim yapmak	decide between (someone and someone else) v.
29	Phrasals	arasında seçim yapmak	judge between v.
Idioms
30	Idioms	(birkaç olasılık arasından) seçim yapmak	take one's choice v.
31	Idioms	birleşik oy pusulası ile seçim yapmak	vote a split ticket v.
32	Idioms	birleşik olmayan oy pusulası ile seçim yapmak	vote a straight ticket v.
33	Idioms	ek bir partinin adayları arasından seçim yapmak	vote a straight ticket v.
34	Idioms	ortada fol yok yumurta yokken hazırlık/plan yapmak (özellikle seçim zamanı)	measure the drapes v.
35	Idioms	ortada fol yok yumurta yokken hazırlık/plan yapmak (özellikle seçim zamanı)	measure for drapes v.
36	Idioms	kürsüye çıkıp seçim konuşması yapmak	take to the hustings v.
37	Idioms	çok iyi bir seçim/tercih yapmak	pick a winner v.
38	Idioms	doğru seçim/tercih yapmak	pick a winner v.
39	Idioms	seçim propagandası yapmak	be on the hustings v.
40	Idioms	seçim kampanyası yapmak/yürütmek	be on the hustings v.
41	Idioms	seçim propagandası/kampanyası yapmak	take to the stump [us] v.
Politics
42	Politics	seçim propagandası yapmak	electioneer v.
43	Politics	(seçim kampanyası çalışması olarak) tüm ara istasyonlarda durarak tur yapmak	whistle-stop v.
44	Politics	parlamentoyu lağvederek seçim yapmak	go to the country appeal to the country [uk] v.
Slang
45	Slang	yanlış seçim yapmak	bet on the wrong horse v.