Historique

see of

Sens de "see of" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Phrasals
1	Phrasals	see of v.	-i görmek
2	Phrasals	see of v.	buluşmak
3	Phrasals	see of v.	görüşmek
4	Phrasals	see of v.	irtibatta olmak
5	Phrasals	see of v.	iletişimde olmak

Sens de "see of" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 225 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	see the color of someone's money v.	birisinin parası olup olmadığından emin olmak
2	General	go and see every part of v.	adım adım gezmek
3	General	see the light of day v.	meydana gelmek
4	General	see the light of day v.	dünyaya gelmek
5	General	see the light of day v.	doğmak
6	General	see the light of day v.	gerçekleşmek
7	General	see from different point of view v.	başka yönden bakmak
8	General	see out (of) the window v.	pencereden bakmak
9	General	see more than its share of suffering v.	payına düşenden daha fazla acıya şahit olmak
10	General	see the benefit (of something) v.	yararını görmek
11	General	see the bottom of the sea v.	denizin dibini görmek
12	General	see the light of day v.	(anlaşılmak anlamında) gün yüzü görmek
13	General	can't see ahead of something v.	bir şeyin önünü görememek
Phrasals
14	Phrasals	see ahead of someone v.	önünü/ilerisini görmek
15	Phrasals	see (some amount) of (someone) v.	(birini belli bir süre) görmek
16	Phrasals	see (some amount) of (someone) v.	(biriyle belli bir süre) vakit geçirmek
17	Phrasals	see (some amount) of (something) v.	(bir şeyi belli bir süreliğine/düzeyde) deneyimlemek
18	Phrasals	see (some amount) of (something) v.	(bir şeyi belli bir süreliğine/düzeyde) incelemek
19	Phrasals	see (some amount) of (something) v.	(bir şeyi belli bir süre/düzeyde) görmek
20	Phrasals	see something of someone or something v.	birini/bir şeyi belli bir süre görmek
21	Phrasals	see something of someone or something v.	biriyle/bir şeyle belli bir süre vakit geçirmek
22	Phrasals	see something of someone or something v.	birini/bir şeyi belli bir süreliğine/düzeyde incelemek
23	Phrasals	see the back of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) kurtulmak
24	Phrasals	see the back of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) paçayı kurtarmak
25	Phrasals	see the back of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) yırtmak
26	Phrasals	see the back of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) sıyrılmak
Phrases
27	Phrases	believe nothing of what you hear, and only half of what you see expr.	duyduğunun hiçbirine, gördüğünün yarısına inan.
Proverb
28	Proverb	believe nothing of what you hear, and only half of what you see	duyduğunun hiç birine, gördüğünün yarısına inan
29	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz büyük resmi görür
30	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz olayın tamamını görür
31	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha objektif bir görüşe/anlayışa sahiptir
32	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha objektiftir
33	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz duruma daha objektif yaklaşır
34	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha geniş bir bakış açısına sahiptir
35	Proverb	onlookers see most of the game	olayın içerisinde olmayan biri daha geniş/objektif bir bakış açısı geliştirebilir
36	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha fazla şeyin farkına varabilir
37	Proverb	believe nothing of what you hear, and only half of what you see	duyduğuna inanma, gördüğünün yarısına inan
38	Proverb	believe nothing of what you hear, and only half of what you see	gördüğünün yarısına inan, duyduğuna inanma
39	Proverb	lookers-on see most of the game	dışarıdan bakanlar daha fazla şey görür
40	Proverb	lookers-on see most of the game	seyirciler daha fazla şey görür
Colloquial
41	Colloquial	see a lot of somebody v.	birini çok sık görmek
42	Colloquial	see nothing of somebody v.	birini hiç görmemek
43	Colloquial	be glad to see the back of (someone) v.	(birinin) gitmesine memnun olmak
44	Colloquial	be glad to see the back of (someone) v.	(birinin) gitmesine sevinmek
45	Colloquial	be glad to see the back of (someone) v.	(birinin) gitmesinden mutluluk duymak
46	Colloquial	be glad to see the back of (someone) v.	(birinden) kurtulduğuna sevinmek
47	Colloquial	be glad to see the back of (something) v.	(bir şeyin) bitmesine memnun olmak
48	Colloquial	be glad to see the back of (something) v.	(bir şeyin) bitmesine sevinmek
49	Colloquial	be glad to see the back of (something) v.	(bir şeyin) bitmesinden mutluluk duymak
50	Colloquial	be glad to see the back of (something) v.	(bir şeyden) kurtulduğuna sevinmek
51	Colloquial	be glad to see the back of someone or something [uk] v.	birinin/bir şeyin gitmesine memnun olmak
52	Colloquial	be glad to see the back of someone or something [uk] v.	birinin/bir şeyin gitmesine sevinmek
53	Colloquial	be glad to see the back of someone or something [uk] v.	birinin/bir şeyin gitmesinden mutluluk duymak
54	Colloquial	be glad to see the back of someone or something [uk] v.	birinden/bir şeyden kurtulduğuna sevinmek
55	Colloquial	let's see the color of your money expr.	paranın ucunu görelim
56	Colloquial	let's see the color of your money expr.	önce parayı görelim
57	Colloquial	let's see the color of your money expr.	önce parayı göster
Idioms
58	Idioms	see both sides (of something) v.	iki açıdan da değerlendirmek
59	Idioms	see both sides (of something) v.	her iki tarafa da kulak vermek
60	Idioms	see both sides (of something) v.	madalyonun iki yüzünü de görmek
61	Idioms	see the last of someone v.	birini son kez görmek
62	Idioms	be (glad/happy/pleased) to see the back of somebody v.	birinin gitmesine sevinmek
63	Idioms	can't see one's hand in front of one's face v.	burnunun ucunu görememek
64	Idioms	see no further than the end of nose v.	burnunun ucundan ötesini görememek
65	Idioms	not see one's hand in front of one's face v.	burnunun ucunu görememek
66	Idioms	can't see beyond the end of one's nose v.	dar fikirli olmak
67	Idioms	cannot see any further than the end of one's nose v.	dar düşünceli olmak
68	Idioms	see no further than the end of nose v.	dar kafalı olmak
69	Idioms	first see the light of day v.	dünyaya gelmek
70	Idioms	can't see beyond the end of one's nose v.	dar görüşlü olmak
71	Idioms	see no further than the end of nose v.	dar görüşlü olmak
72	Idioms	see no further than the end of one's nose v.	dar fikirli olmak
73	Idioms	cannot see any further than the end of one's nose v.	dar fikirli olmak
74	Idioms	first see the light of day v.	doğmak
75	Idioms	can't see past the end of one's nose v.	dar görüşlü olmak
76	Idioms	can't see beyond the end of one's nose v.	dar düşünceli olmak
77	Idioms	see no further than the end of nose v.	dar düşünceli olmak
78	Idioms	cannot see further than the end of one's nose v.	dar fikirli olmak
79	Idioms	cannot see further than the end of one's nose v.	dar düşünceli olmak
80	Idioms	see no further than the end of one's nose v.	dar düşünceli olmak
81	Idioms	can't see beyond the end of one's nose v.	göz gözü görmemek
82	Idioms	first see the light of day v.	hayata gözlerini açmak
83	Idioms	never want to see the likes of someone again v.	gibisini bir daha görmek istememek
84	Idioms	see the error of its ways v.	hatasını anlamak
85	Idioms	see the error of its ways v.	hatasını kabul etmek
86	Idioms	see the error of one's ways v.	hatasını anlamak
87	Idioms	can't see one's hand in front of one's face v.	göz gözü görmemek
88	Idioms	see the error of one's ways v.	hatasını kabul etmek
89	Idioms	can't see beyond the end of one's nose v.	işin sonunu düşünmemek
90	Idioms	see neither hide nor hair of someone v.	izine rastlayamamak
91	Idioms	can't see beyond the end of one's nose v.	ilerisini görememek
92	Idioms	cannot see further than the end of one's nose v.	ilerisini görememek
93	Idioms	can't see past the end of one's nose v.	ilerisini görememek
94	Idioms	cannot see any further than the end of one's nose v.	işin sonunu düşünmemek
95	Idioms	cannot see any further than the end of one's nose v.	ilerisini görememek
96	Idioms	see no further than the end of one's nose v.	ilerisini görememek
97	Idioms	see no further than the end of one's nose v.	işin sonunu düşünmemek
98	Idioms	see no further than the end of nose v.	ilerisini görmemek
99	Idioms	see the back of v.	kurtulmak
100	Idioms	see the colour of someone's money v.	paranın kokusunu almak
101	Idioms	never want to see the likes of someone again v.	senin/onun gibi birisini bir daha görmek istememek
102	Idioms	see the color of someone's money v.	paranın ucunu görmek
103	Idioms	see the back of v.	sıyırmak
104	Idioms	see the colour of somebody's money v.	paranın rengini görmek
105	Idioms	see the colour of somebody's money v.	paranın ucunu görmek
106	Idioms	see the color of money v.	paranın rengini görmek
107	Idioms	see the light at the end of the tunnel v.	sıkıntıların artık biteceğini görmek
108	Idioms	see the colour of someone's money v.	paranın yüzünü görmek
109	Idioms	see the color of somebody's money v.	paranın rengini görmek
110	Idioms	see the colour of someone's money v.	parası olduğunu görmek
111	Idioms	see the back of v.	paçayı kurtarmak
112	Idioms	see the colour of someone's money v.	parasını görmek
113	Idioms	see the color of somebody's money v.	paranın ucunu görmek
114	Idioms	see the light at the end of the tunnel v.	tünelin ucunu görmek
115	Idioms	see the light at the end of the tunnel v.	tünelin sonundaki ışığı görmek
116	Idioms	see the light at the end of the tunnel v.	tünelin ucundaki ışığı görmek
117	Idioms	see the back of v.	yırtmak
118	Idioms	see the error of its ways v.	yanlış yaptığını anlamak/kabul etmek
119	Idioms	see the error of one's ways v.	yanlış yaptığını anlamak/kabul etmek
120	Idioms	see the light at the end of the tunnel v.	umut ışığı görmek
121	Idioms	first see the light of day v.	vücut bulmak
122	Idioms	see the end of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) bir daha muhatap olmamak
123	Idioms	see the end of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) ilişkisini bitirmek
124	Idioms	see the end of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) son kez görmek
125	Idioms	see the end/the last of somebody v.	birini son kez görmek
126	Idioms	see the end/the last of somebody v.	birini son kez duymak
127	Idioms	see a lot of (one) v.	birini çok sık görmek
128	Idioms	see the funny side of something v.	bir şeyin eğlenceli tarafını görmek/bulmak
129	Idioms	see the funny side of something v.	bir şeye eğlenceli/komik tarafından bakmak
130	Idioms	see the funny side of something v.	zor, üzücü, talihsiz, kötü bir durumda eğlenceli bir yan bulmak
131	Idioms	see the funny side of something v.	zor, üzücü, talihsiz, kötü bir duruma espriyle/mizahla yaklaşmak
132	Idioms	cannot see further than (the end of) your nose v.	dar fikirli olmak
133	Idioms	cannot see further than (the end of) your nose v.	dar düşünceli olmak
134	Idioms	cannot see further than (the end of) your nose v.	işin sonunu düşünmemek
135	Idioms	cannot see further than (the end of) your nose v.	ilerisini görememek
136	Idioms	cannot see further than (the end of) your nose v.	yaptıklarının varacağı yeri görememek/düşünememek
137	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	dar fikirli olmak
138	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	dar düşünceli olmak
139	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	işin sonunu düşünememek
140	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	ilerisini görememek
141	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	ileri görüşlü olmamak
142	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	yaptıklarının varacağı yeri görememek/düşünememek
143	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	büyük resmi görememek
144	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	etrafında olup biteni görememek
145	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	etrafındakilerden bihaber olmak
146	Idioms	can't see beyond the end of (one's) nose v.	yaptıklarının varacağı yeri görememek/düşünememek
147	Idioms	can't see beyond the end of (one's) nose v.	büyük resmi görememek
148	Idioms	can't see beyond the end of (one's) nose v.	etrafında olup biteni görememek
149	Idioms	can't see beyond the end of (one's) nose v.	etrafındakilerden bihaber olmak
150	Idioms	can't see beyond the end of (one's) nose v.	işin sonunu düşünememek
151	Idioms	can't see beyond the end of (one's) nose v.	ilerisini görememek
152	Idioms	can't see beyond the end of (one's) nose v.	ileri görüşlü olmamak
153	Idioms	can't see farther than the end of (one's) nose v.	dar fikirli olmak
154	Idioms	can't see farther than the end of (one's) nose v.	dar düşünceli olmak
155	Idioms	can't see farther than the end of (one's) nose v.	işin sonunu düşünememek
156	Idioms	can't see farther than the end of (one's) nose v.	ilerisini görememek
157	Idioms	can't see farther than the end of (one's) nose v.	ileri görüşlü olmamak
158	Idioms	can't see farther than the end of (one's) nose v.	yaptıklarının varacağı yeri görememek/düşünememek
159	Idioms	can't see farther than the end of (one's) nose v.	büyük resmi görememek
160	Idioms	can't see farther than the end of (one's) nose v.	etrafında olup biteni görememek
161	Idioms	can't see farther than the end of (one's) nose v.	etrafındakilerden bihaber olmak
162	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	dar fikirli olmak
163	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	dar düşünceli olmak
164	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	işin sonunu düşünememek
165	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	ilerisini görememek
166	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	ileri görüşlü olmamak
167	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	yaptıklarının varacağı yeri görememek/düşünememek
168	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	büyük resmi görememek
169	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	etrafında olup biteni görememek
170	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	etrafındakilerden bihaber olmak
171	Idioms	can't see hand in front of face v.	burnunun ucunu görememek
172	Idioms	can't see hand in front of face v.	göz gözü görmemek
173	Idioms	can't see past the end of (one's) nose v.	yaptıklarının varacağı yeri görememek/düşünememek
174	Idioms	can't see past the end of (one's) nose v.	büyük resmi görememek
175	Idioms	can't see past the end of (one's) nose v.	etrafında olup biteni görememek
176	Idioms	can't see past the end of (one's) nose v.	etrafındakilerden bihaber olmak
177	Idioms	can't see past the end of (one's) nose v.	burnunun ucunda olup biteni görememek
178	Idioms	see the end/the last of somebody/something v.	(özellikle istenmeyen birisi/olay) son kez görmek
179	Idioms	see the end/the last of somebody/something v.	(birisi/bir şey ile yeniden) uğraşmak zorunda/durumunda kalmamak
180	Idioms	not see beyond the end of your nose v.	işin sonunu düşünmemek
181	Idioms	not see beyond the end of your nose v.	dar fikirli/düşünceli olmak
182	Idioms	not see beyond the end of your nose v.	ilerisini görememek
183	Idioms	not see beyond the end of your nose v.	ileri görüşlü olmamak
184	Idioms	not see beyond the end of your nose v.	etrafındakilerden/olup bitenden bihaber olmak
185	Idioms	not see beyond the end of your nose v.	büyük resmi görememek
186	Idioms	not see beyond the end of your nose v.	etrafında olup biteni görememek
187	Idioms	not see beyond the end of your nose v.	burnunun ucundan ötesini görmemek
188	Idioms	not see beyond the end of your nose v.	burnunun ucundan ilerisini görmemek
189	Idioms	not see hide nor hair of somebody/something v.	birini/bir şeyi bir süredir görmemek
190	Idioms	not see hide nor hair of somebody/something v.	birini/bir şeyi ortalarda görmemek
191	Idioms	not see hide nor hair of somebody/something v.	biri/bir şey kayıplara karışmak
192	Idioms	not see hide nor hair of somebody/something v.	biri/bir şey sırra kadem basmak
193	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	işin sonunu düşünmemek
194	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	ilerisini görememek
195	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	şu andan/yakın gelecekten sonrasını görememek/tahmin edememek
196	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	dar fikirli olmak
197	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	dar düşünceli olmak
198	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	etrafında olup biteni görememek
199	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	etrafındakilere kayıtsız kalmak
200	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	burnunun ucundan ötesini görmemek
201	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	kendinden/kendi problemlerinden ötesini görmemek
202	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	yalnızca kendiyle ve kendi problemleriyle ilgilenmek
203	Idioms	see the error of your ways v.	hatasını anlamak
204	Idioms	see the error of your ways v.	hatasını kabul etmek
205	Idioms	see the error of your ways v.	yanlış yaptığını anlamak/kabul etmek
206	Idioms	see the last of v.	-i son kez görmek
207	Idioms	see the last of v.	-i son görüşü olmak
208	Idioms	see the last of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) son kez görmek
209	Idioms	see the last of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) son görüşü olmak
210	Idioms	see the point (of something) v.	(bir şeyin) anlamını/mantığını/önemini anlamak
211	Idioms	see the point (of something) v.	(bir şeyin) nedenini anlamak
212	Idioms	see the colour of somebody's money v.	paranın ucunu görmek
213	Idioms	first see the light of day expr.	dünyaya geldiği ilk gün
214	Idioms	talk of the devil and you'll see his hoofs expr.	iti an çomağı hazırla
Speaking
215	Speaking	enclosed you can see the results of analysis n.	analiz sonuçları ekte bilgilerinize sunulmuştur
216	Speaking	would you like to see the soles of my feet? expr.	ayak tabanlarımı görmek ister misin?
217	Speaking	I hardly see the relevance of this to what we do expr.	bizim yaptığımız şeyle bunun ne alakası var anlamıyorum
218	Speaking	I don't see any chance of it coming back expr.	düzeleceğine dair herhangi bir ışık göremiyorum
219	Speaking	be part of a change you want to see in the world expr.	dünyada görmek istediğin değişimin bir parçası ol
220	Speaking	do you want to see my impression of an elephant? expr.	fil taklidimi görmek ister misin?
221	Speaking	where do you see yourself at the end of your career? expr.	kariyerinizin sonunda kendinizi nerede görüyorsunuz?
222	Speaking	where do you see yourself at the end of your career? expr.	kariyerinin sonunda kendini nerede görüyorsun?
223	Speaking	see you later take care of yourself expr.	sonra görüşürüz kendine iyi bak
Trade/Economic
224	Trade/Economic	please see below the list of our employees expr.	personel listemiz aşağıdaki gibidir
Politics
225	Politics	partisan of a wait-and-see policy n.	bekle ve gör politikası izleyen kişi