senkronize - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

senkronize



Sens de "senkronize" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
General
senkronize synchronized adj.
senkronize synchronous adj.
senkronize synchronised adj.
senkronize synchronal adj.
senkronize synchronistic adj.
Technical
senkronize synchronous adj.
Automotive
senkronize synchronous adj.
Medical
senkronize synchronous adj.
Engineering
senkronize synchro adj.

Sens de "senkronize" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 106 résultat(s)

Turc Anglais
General
senkronize etme sync n.
senkronize edici synchronizer n.
senkronize operasyon synchronous operation n.
senkronize çevirici synchronous converter n.
senkronize olamama durumu asynchrony n.
senkronize edici synchroniser n.
senkronize işlem evresi phase n.
senkronize gelişme yaratan uyarlama synchronising n.
senkronize gösterim synchronism n.
senkronize gelişme yaratan uyarlama synchronizing n.
senkronize edilmiş olmak be in sync v.
senkronize edilmemiş olmak be out of sync v.
senkronize olmak be synchronous v.
senkronize etmek sync v.
senkronize olmak synchronize v.
sonradan senkronize etmek postsynchronize v.
senkronize etmek synchronize v.
ile senkronize etmek synchronize with v.
senkronize olmak synchronise v.
senkronize etmek synchronise v.
senkronize etmek synch v.
verileri senkronize etmek synchronize v.
senkronize edilmemiş out of sync adj.
senkronize edilmiş in sync adj.
senkronize olmayan out of synch adj.
senkronize olmayan unsynchronous adj.
Phrasals
senkronize etmek sync up v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak synchronize with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize işlemek/ilerlemek/çalışmak synchronize with (someone or something) v.
Phrases
(biriyle/bir şeyle) senkronize şekilde in phase (with someone or something) expr.
(bir şeyle) senkronize çalışan in phase of phase (with something) [uk] expr.
(biriyle/bir şeyle) senkronize şekilde in sync (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) senkronize in time (with someone or something) expr.
Idioms
(biriyle/bir şeyle) senkronize yürümek march in time (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olamamak march out of step (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olamamak march out of time (with someone or something) v.
senkronize olamamak march out of time v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak be in step (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak be in sync (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak be in time (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmamak be out of sync (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak get in sync (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı anda/senkronize hareket etmemek get out of sync (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize hareket etmek keep in step (with someone or something) v.
senkronize yürümek march in step v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize yürümek march in step (with someone or something) v.
senkronize olmayan out of step expr.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmayan out of sync (with someone or something) expr.
Media
senkronize edilmiş bir görüntü üzerinde ses efektleri, rastgele diyaloglar içeren bir film müziği wild track n.
Technical
senkronize motor synchronous motor n.
senkronize eden veya senkro-kontrol cihazı synchronizing or synchronism check device n.
senkronize kayışlı hareket sistemleri synchronous belt drives n.
senkronize sayısal hiyerarşi synchronous digital hierarchy n.
senkronize asenkron motor synchronous induction motor n.
senkronize kayışlı hareket sistemi synchronous belt drive system n.
senkronize sistem simultaneous system n.
senkronize olma synchronism n.
senkronize motor synchronous motor n.
senkronize etmek synchronize v.
senkronize etmek synchronise v.
senkronize etmek time v.
senkronize edilmiş synchronized adj.
senkronize edilmiş synchronised adj.
vitesi senkronize eden synchromesh adj.
Computer
(ikili senkronize iletişimde) alıcı cihazı veri bitleriyle senkronize eden isteğe bağlı karakterler padding n.
(bilgisayarda) bütün dahili bileşenleri senkronize eden sabit yüksek frekans sinyali veren elektronik bir aygıt system clock n.
senkronize ediliyor synchronizing expr.
senkronize ediliyor synchronising expr.
Informatics
senkronize çevirici rotary n.
Telecom
iletim zamanlamasını senkronize etmek için kullanılan bir sinyal preamble n.
Electric
iki misli sürati olan senkronize motor bisynchronous motor n.
senkronize endüksiyon motor synchronous induction motor n.
zamanlayıcıya senkronize edilmemiş (periyodik sinyal) free-running adj.
Mechanic
senkronize etme synchronisation n.
senkronize etme synchronization n.
Television
bir kaynağın video çıkışının diğer kaynakları senkronize etmede kullanıldığı bir teknik genlock n.
ses kayıt cihazlarını film kamerasıyla senkronize etme mekanizması interlock n.
kaynağın video çıkışıyla diğer kaynakları senkronize etmek genlock v.
Automotive
sabit mıknatıs uyarmalı senkronize elektrik motoru permanent magnet excited synchronous electric motor n.
senkronize şanzıman helical gear transmission n.
senkronize piston synchronizing piston n.
senkronize motor synchronous motor n.
senkronize protokol synchronous protocol n.
senkronize zaman bölünmeli çoklama synchronous tdm n.
senkronize etmek synchronize v.
Medical
nazofarenks yerleşimli senkronize warthin tümörü syncronized warthin’s tumor in bilateral parotid gland n.
senkronize warthin tümörü synchronized warthin’s tumor n.
senkronize aralıklı zorunlu ventilasyon simv (synchronized intermittant mandatory ventilation) n.
Chemistry
senkronize olmayan unsynchronized adj.
senkronize olmayan unsynchronised adj.
Astronomy
senkronize rotasyon captured rotation n.
senkronize rotasyon synchronous rotation n.
Environment
güneş-aydınlatmasıyla senkronize uydular sun-synchronous satellites n.
Meteorology
senkronize meteorolojik uydu sms (synchronous meteorological satellite) n.
Military
senkronize silah synchronize gun n.
takometrik veya senkronize nişangahlar tachometric or synchronous sights n.
Sport
sporcunun tam burgu ile çeyrek dönüş yaptığı senkronize bir yüzme becerisi marlin n.
(yunus vuruşu yapılan) senkronize yüzme akrobasisi dolphin n.
senkronize yüzme synchro n.
senkronize yüzme synchro swimming n.
senkronize buz pateni synchronized skating n.
Cinema
çekilmiş bir filme konuşmaları tek sahneyi döngüye alarak senkronize şekilde ekleme işlemi looping n.
filme yeni senkronize replikler eklemek loop v.
Photography
(flaşı) senkronize ederek üreten synchroflash adj.
Engineering
senkronize edilmiş synchro adj.
senkronize anlamına gelen bir ön ek synchro- pref.