smuggle - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

smuggle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "smuggle" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 10 résultat(s)

Anglais Turc
General
smuggle n. kaçakçılığı
smuggle v. gümrükten mal kaçırmak
smuggle v. gizlice sokmak (mektup vb)
smuggle v. gizlice çıkarmak
smuggle v. ülkeye gizlice ve yasa dışı yollarla mal sokmak
smuggle v. kaçırmak (birini/bir şeyi bir ülkeye veya yurtdışına)
smuggle v. kaçırmak
smuggle v. kaçakçılık yapmak
Trade/Economic
smuggle v. gümrükten eşya kaçırmak
smuggle v. gümrükten kaçırmak

Sens de "smuggle" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 45 résultat(s)

Anglais Turc
General
smuggle out of the country v. yasadışı yoldan yurt dışına çıkarmak
smuggle goods v. gümrükten mal kaçırmak
smuggle historical artifacts v. tarihi eser kaçırmak
smuggle weapons v. silah kaçırmak
smuggle arms v. silah kaçakçılığı yapmak
smuggle weapons v. silah kaçakçılığı yapmak
smuggle arms v. silah kaçırmak
smuggle drugs v. uyuşturucu kaçakçılığı yapmak
smuggle drugs v. uyuşturucu kaçırmak
Phrasals
smuggle someone or something past v. (sınırdan vb) (mal/insan) kaçırmak
smuggle something/someone across something v. (sınırdan vb) (mal/insan) kaçırmak
smuggle someone or something through v. (sınırdan vb) (mal/insan) kaçırmak
smuggle in v. kaçak taşımak
smuggle in v. kaçak sokmak
smuggle in v. kaçak getirmek
smuggle in v. gizlice sokmak
smuggle in v. el altından sokmak
smuggle in v. kaçakçılık yapmak
smuggle in v. kaçak mal/insan taşımak
smuggle (someone or something) into (some place) v. (birini/bir şeyi bir yere) kaçak sokmak
smuggle (someone or something) into (some place) v. (birini/bir şeyi bir yere) kaçak getirmek
smuggle (someone or something) into (some place) v. (birini/bir şeyi bir yere) gizlice sokmak
smuggle (someone or something) into (some place) v. (birini/bir şeyi bir yere) el altından sokmak
smuggle (someone or something) across v. (sınırdan) (mal/insan) kaçırmak
smuggle (someone or something) across v. (bir yerden/sınırdan) kaçak (insan/mal) geçirmek
smuggle (someone or something) across v. (birini/bir şeyi) kaçak olarak geçirmek
smuggle (someone or something) out (of some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) kaçak olarak çıkarmak
smuggle (someone or something) out (of some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) gizlice çıkarmak
smuggle (someone or something) past (someone or something) v. (sınırdan) (mal/insan) kaçırmak
smuggle (someone or something) past (someone or something) v. (bir yerden/sınırdan) kaçak (insan/mal) geçirmek
smuggle (someone or something) past (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kaçak olarak geçirmek
smuggle (someone or something) through (something or some place) v. (sınırdan) (mal/insan) kaçırmak
smuggle (someone or something) through (something or some place) v. (bir yerden/sınırdan) kaçak (insan/mal) geçirmek
smuggle (someone or something) through (something or some place) v. (birini/bir şeyi) kaçak olarak geçirmek
smuggle across v. (sınırdan) (mal/insan) kaçırmak
smuggle across v. (bir yerden/sınırdan) kaçak (insan/mal) geçirmek
smuggle across v. kaçak olarak geçirmek
smuggle into some place v. bir yere gizlice sokmak
smuggle into some place v. bir yere kaçak sokmak
smuggle into some place v. bir yere kaçak getirmek
smuggle into some place v. bir yere el altından sokmak
smuggle past v. kaçak geçirmek/taşımak
smuggle past v. kaçak olarak/gizlice geçirmek
smuggle through v. kaçak geçirmek/taşımak
smuggle through v. kaçak olarak/gizlice geçirmek