stalk - Turc Anglais Dictionnaire

stalk

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "stalk" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 39 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
stalk n. sap
stalk v. sinsice izlemek
General
stalk n. sap (bitkiye ait)
The drinking glass was broken from its stalk.
İçki bardağı sapından kırılmıştı.

More Sentences
stalk v. kol gezmek
The bad luck stalks all of this house.
Uğursuzluk bu evde kol geziyor.

More Sentences
stalk v. peşini bırakmamak
Stalking is illegal in some states.
Birinin peşini bırakmamak bazı eyaletlerde yasa dışıdır.

More Sentences
stalk v. peşinden gitmek
The hunter stalked the deer for hours.
Avcı saatlerce geyiğin peşinden gitmiş.

More Sentences
stalk v. fırlamak
George stalked out of the house after winning the argument.
George tartışmayı kazandıktan sonra evden dışarıya fırladı.

More Sentences
stalk n. yaprak sapı
stalk n. kadeh ayağı
stalk n. gövde
stalk n. çöp
stalk n. tüy sapı
stalk n. gizlice sokulma
stalk n. sak
stalk n. sert veya tehditkar yürüyüş
stalk n. baca
stalk v. ağır adımlarla yürümek
stalk v. sessizce yaklaşmak
stalk v. ava yaklaşır gibi yürümek
stalk v. sezdirmeden yaklaşıp yakalamak
stalk v. sezdirmeden (ava) yaklaşmak
stalk v. avı gizlice takip etmek
stalk v. gizlice sokulmak
stalk v. uzun bacaklı su kuşu gibi yürümek
stalk v. uzun adımlarla yürümek
stalk v. sinsi sinsi izlemek
stalk v. azametle yürümek
stalk v. ava çıkmak
stalk v. sürekli görünmek
stalk v. yakasına yapışmak
Technical
stalk n. mermer granit panç adaptörü
Architecture
stalk n. (korint düzeninde) bitki sapına benzer süsleme
Zoology
stalk n. (hayvan vücudunun bir kısmını veya tamamını destekleyen) uzun sapçık
Botanic
stalk n. organ taşıyan bitki sapı
Agriculture
stalk n. anız
stalk n. ekin anızı
Tobacco
stalk n. bitki sapı
Slang
stalk v. askıntılık yapmak
British Slang
stalk n. erekte olmuş penis

Sens de "stalk" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 72 résultat(s)

Anglais Turc
General
celery stalk n. kereviz sapı
Eat a few celery stalks before you go to bed in order to get rid of toxic waste.
Zehirli atıklardan kurtulmak için yatmadan önce birkaç kereviz sapı yiyin.

More Sentences
tough stalk n. dayanıklı sap
leaf stalk n. yaprak sapı
sheathed stalk n. gizlice yaklaşma
corn stalk n. buğday sapı
corn stalk n. mısır sapı
cherry stalk n. kiraz sapı
corn stalk n. uzun boylu ve kıvrak kimse
having a stalk adj. saplı
Phrasals
stalk off v. sinirli sinirli yürümek
stalk out v. sinirli sinirli yürümek
stalk away v. sinirli sinirli yürümek
stalk into (some place) v. bir hışımla (bir yere) dalmak
stalk into (some place) v. kibirli bir şekilde (bir yere) girmek
stalk in v. kendini beğenmiş bir şekilde içeri dalmak
stalk in (some place) v. kendini beğenmiş bir şekilde (bir yere) dalmak
stalk in (some place) v. kibirli bir şekilde (bir yere) girmek
stalk into (some place) v. kendini beğenmiş bir şekilde (bir yere) dalmak
stalk in v. kibirli bir şekilde girmek
stalk in (some place) v. bir hışımla (bir yere) dalmak
stalk in v. bir hışımla içeri dalmak
stalk into (some place) v. kibirle içeri girmek
stalk into (some place) v. sinirle (bir yere) dalmak/girmek
stalk into (some place) v. bir hışımla (bir yere) dalmak
stalk into (some place) v. bir çalımla içeri girmek
stalk into (some place) v. bir hışımla (bir yere) girmek
stalk into (some place) v. sert bir şekilde içeri girmek
stalk out of v. hızla çıkıp gitmek
stalk out of v. -den dışarı fırlamak
stalk out of v. kızgın bir şekilde/öfkeyle çıkmak
stalk out of v. bir hışımla çıkmak
stalk out of (some place) v. (bir yerden) hızla çıkıp gitmek
stalk out of (some place) v. (bir yerden) bir hışımla çıkmak
stalk out of (some place) v. (bir yerden) dışarı fırlamak
stalk out of (some place) v. (bir yerden) kızgın bir şekilde/öfkeyle çıkmak
Colloquial
facebook stalk v. facebook hesabından birinin hakkında gizlice bilgi toplamaya çalışmak
facebook stalk v. birinin yaptıklarını sinsice facebook'tan takip etmek
Technical
signal-1:o-cros stalk ratio n. sinyal-diyafoni oranı
stalk fiber n. sap lifi
leaf stalk n. yaprak sapı
Computer
fb stalk v. birinin yaptıklarını sinsice facebook'tan takip etmek
fb stalk v. facebook hesabından birinin hakkında gizlice bilgi toplamaya çalışmak
Automotive
stalk switch n. düz gidiş düğmesi
steering column stalk speed controls n. direksiyona monteli-düz seyir hız kontrolleri
turn indicator stalk n. far sinyal kolu
turn indicator stalk n. dönüş sinyal kolu
headlight dimmer stalk n. selektör kolu
wiper stalk switch n. silecek kumanda kolu
multi-function control stalk n. çok işlevli kumanda kolu
control stalk n. kumanda kolu
Medical
pituitary stalk n. hipofiz sapı
Anatomy
hypophyseal stalk n. hipofiz bezini hipotalamusla birleştiren boru şeklinde sap
yolk stalk n. yumurta kesesini embriyonun sindirim borusuna bağlayan dar kanal benzeri parça
stalk-eyed adj. (bazı kabuklu ve kanatlılar) saplı gözlü
stalk-eyed adj. (bazı kabuklu ve kanatlılar) gözleri saplı olan
Marine Biology
eye stalk n. göz sapı
stalk barnacle n. sert yüzeylere yapışık yaşayan kabuklu bir deniz canlısı
Zoology
stalk-eyed crustaceans n. saplı gözlü kabuklulardan oluşan bir canlı grubu
Botanic
leaf-stalk n. yaprak sapı
twisted-stalk n. genellikle yeşilimsi veya morumsu çiçekleri ve kırmızı meyveleri olan streptopus cinsi bir bitki
flower stalk n. doğrudan topraktan çıkan dik ve yapraksız çiçek sapı
seed stalk n. tohum sapı
seed stalk n. funikulus
seed stalk n. ovül sapı
Agriculture
stalk beater n. harman makinesi
stalk cutter n. sap parçalama makinesi
stalk chopper n. rototiller
rolling stalk chopper n. merdaneli rototiller
banana stalk n. muz sapı
Tobacco
form of stalk n. sap şekli
Printery
hemp whole stalk pulp n. sap kendir selülozu
Entomology
stalk borer n. gortyna nitela türü baykuş güvesi larvası