swan - Turc Anglais Dictionnaire

swan

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "swan" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 21 résultat(s)

Anglais Turc
General
swan n. kuğu
A swan attacked us near the lake.
Gölün yakınlarında bir kuğu bize saldırdı.

More Sentences
swan n. kuğuya benzeyen şey
swan n. ingur nehrinin yukarı mecrasında yaşayan halklar
swan n. olağanüstü güzellikte kimse
swan n. kuğu gibi kimse
swan n. svanlar
swan n. mükemmel tip
swan n. ozan
swan n. svanlardan olan kimse
swan n. zarafet abidesi
swan n. şarkıcı
swan n. hüzünlü şarkılar yazan besteci
swan v. boş boş gezinmek
swan v. amaçsızca dolanmak
Astronomy
swan n. kuğu (takımyıldızı)
Geography
swan n. swan nehri
swan n. batı avustralya'da bir nehir
swan n. teksas eyaletinde şehir
swan n. iowa eyaletinde şehir
Football
swan n. swansea city futbol kulübü ile bağlantısı olan kimse
swan n. swansea city taraftarı

Sens de "swan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 89 résultat(s)

Anglais Turc
Automotive
swan neck n. kuğu boynu
Swan neck can have any height, because it does not change the width.
Kuğu boynu herhangi bir yüksekliğe sahip olabilir, çünkü genişliği değiştirmez.

More Sentences
General
black swan n. kara kuğu
swan song n. efsaneye göre kuğunun ölmeden önceki son ve güzel ötüşü
whooper swan n. ötücü kuğu
swan song n. bir sanatçının son eseri
tundra swan n. tundra kuğusu
mute swan n. kuğu
trumpeter swan n. yabani kuğu
mute swan n. sessiz kuğu
bewick's swan n. küçük kuğu
swan-neck n. kuğu boynu
black swan n. siyah kuğu
black swan n. imkansız gibi görülmesine rağmen meydana gelen bir olay
swan-upping n. thames nehrindeki kuğuların her yıl halkalanması etkinliği
swan-neck n. merdiven trabzanında rampalı kıvrım
swan-hopping n. thames nehrindeki kuğuların her yıl halkalanması etkinliği
swan dive n. ani düşüş
swan dive n. keskin iniş
swan-neck n. dekoratif alınlıkta s şekilli korniş
swan dive n. çakılma
swan [dialect] v. beyan etmek
swan-dive v. kuğu dalışı yapmak
swan [dialect] v. yemin etmek
swan-dive v. aniden düşmek
swan [dialect] v. şaşırtmak
swan-dive v. sertçe inmek
swan [dialect] v. sürpriz yapmak
swan-dive v. çakılmak
swan-necked adj. uzun ve zarif boyunlu
swan-necked adj. öne doğru kavisli
swan-necked adj. kuğu boynuna benzeyen
Phrasals
swan around v. amaçsızca dolaşmak
Proverb
every mother thinks her own gosling a swan kuzguna yavrusu şahin görünür
Colloquial
swan song n. son performans
swan song n. jübile
swan song n. son gösteri
Idioms
graceful as a swan n. kuğu kadar/gibi zarif
a swan song n. jübile
a swan song n. kariyerinin son eseri/performansı
a swan song n. son gösteri
as graceful as a swan expr. kuğu kadar/gibi zarif
Speaking
i swan! expr. vay be!
I swan! expr. vay canına!
Politics
swan-upping [uk] n. (sahiplik işareti olarak) kuğuların gagasına konan işaret
Technical
swan-neck n. deveboynu boru
swan neck bend n. deveboynu dirsek
swan-neck n. kuğu boynu
Textile
swan neck n. dik yaka
Construction
swan neck pediment n. kuğu boynu biçimli/kırık/eğri alınlık
Medical
swan ganz catheter n. swan ganz kateteri
swan-ganz catheter n. swan-ganz kateteri
swan neck deformity n. kuğu boynu deformitesi
Zoology
mute swan n. kuğu
tundra swan n. küçük kuğu
whooper swan n. itücü kuğu
whooper swan n. ötücü kuğu
mute swan n. sessiz kuğu
Botanic
swan orchid n. deveboynu
swan-flower n. deveboynu
swan neck n. deveboynu
swan orchid n. kuğuboynu
swan neck n. kuğuboynu
swan-flower n. kuğuboynu
swan river daisy n. kuğu nehri papatyası
swan river everlasting n. avustralya'ya özgü açık pembe çiçekleri olan yıllık veya çok yıllık bir bitki
swan-neck n. kuğuboynu
swan potato n. yumruları besin olarak kullanılan sagittaria cinsi bir bitki
swan-neck n. deveboynu
Literature
swan [rare] n. şair
Geography
swan valley n. idaho eyaletinde şehir
swan hill n. avustralya'nın victoria eyaletinde şehir
Hunting
swan shot n. yaban kuşları vb. av hayvanların için kullanılan büyük boy saçma
Sport
swan dive n. kuğu dalışı
swan dive n. kuğu hareketi
Football
swan [australia] n. sydney swans kulübüyle bağlantılı kimse
swan [australia] n. sydney swans taraftarı
Theatre
swan lake ballet n. kuğu gölü balesi
Mythology
swan maiden n. germen mitolojisinde kuğu donuna girebilen bir genç kız
Ornithology
trumpeter swan n. kuzey amerika'ya özgü, gür sesinden tanınan iri ve beyaz renkli bir kuğu
whistling swan (cygnus columbianus) n. tundra kuğusu
whistling swan (cygnus columbianus) n. kuzey amerika'ya özgü kutup tundrasında üreyen yumuşak ve tiz sesli bir kuğu
tundra swan n. kuzey amerika'ya özgü kutup tundrasında üreyen yumuşak ve tiz sesli bir kuğu
swan goose n. çin kazı
swan goose n. asya'nın kuzeydoğusunda bulunan çok iri bir yaban kazı
bewick's swan (cygnus columbianus bewickii) n. tundra kuğu kuşu
bewick's swan n. cüce kuğu
bewick swan n. cüce kuğu
black swan (cygnus atratus) n. avustralya kara kuğusu
whooping swan n. ötücü kuğu