teleskop - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

teleskop



Sens de "teleskop" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
teleskop telescope n.
General
teleskop telescopium n.
teleskop scope n.
teleskop trunk [obsolete] n.
teleskop trunk glass [obsolete] n.
Idioms
teleskop light bucket n.
Technical
teleskop telescope n.
Astronomy
teleskop telescope n.

Sens de "teleskop" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 109 résultat(s)

Turc Anglais
General
dirsekli teleskop coude telescope n.
bulucu teleskop finder n.
aynalı teleskop reflector n.
astronomik teleskop astronomical telescope n.
teleskop kubbesi telescope dome n.
küçük teleskop glass n.
Technical
radyo teleskop ile yapılan gözlem radio observation n.
radyo teleskop telescope n.
teleskop ve ekleri dahil olmak üzere bir teodolitin hareket eden üst kısmından oluşan ölçme aleti alidad n.
teleskop ve ekleri dahil olmak üzere bir teodolitin hareket eden üst kısmından oluşan ölçme aleti alidade n.
aynalı teleskop reflecting telescope n.
bir tür teleskop spotting scope n.
küçük teleskop spyglass n.
mercekli teleskop refracting telescope n.
optik teleskop optical telescope n.
radyo teleskop radio telescope n.
teleskop uzmanı telescopist n.
teleskop gösterge telescope gauge n.
teleskop kullanma telescopy n.
yansıtıcı teleskop reflecting telescope n.
yardımcı teleskop auxiliary telescope n.
teleskop ve prizmadan oluşup güneş'in öğlen çemberi ile kesişme zamanını tespit etmede kullanılan bir cihaz dipleidoscope n.
teleskop ve mikroskopu birleştiren bir optik alet panopticon n.
fotografik teleskop photographic telescope n.
teleskop ve mikroskoplarda kullanılan hassas ölçek scale micrometer n.
ekvatoral teleskop düzeneğine ilişik yay şeklinde bağlantı sector n.
görüş hattını ayarlamak (teleskop/dürbün) collimate v.
teleskop yardımıyla telescopically adv.
Radio
new mexico'daki y şekilde radyo teleskop modeli very large array n.
Transportation
teleskop çanta telescope bag n.
Marine
pirinç teleskop brass telescope n.
Optics
akromatik teleskop achromatic telescope n.
el altındaki nesneleri aynı bir mikroskop gibi gözlemlemek için kullanılabilecek bir tür teleskop telengiscope n.
aplanatik göz merceğine sahip teleskop aplanatic telescope n.
akromatik teleskop dialytic telescope n.
renksemez teleskop dialytic telescope n.
Physics
yansıtmalı teleskop reflecting telescope n.
ekvatoral teleskop düzeneği equatorial mounting n.
bir tür teleskop merceği huygens' eyepiece n.
bir tür teleskop merceği huyghenian eyepiece n.
Biology
teleskop gibi birbirinin içine giren vücut bölümlerine sahip telescopiform n.
Marine Biology
teleskop balığı telescope (carassius auratus auratus) n.
teleskop balığı telescope goldfish n.
teleskop balığı telescope carp n.
teleskop balığı telescope fish n.
teleskop akvaryum balığı telescope n.
teleskop akvaryum balığının gözbebekleri yukarı doğru bakan bir varyetesi celestial telescope n.
teleskop japon balığı scarlet fish n.
Astronomy
aynalı teleskop cassegrain telescope n.
temel bir içbükey ayna ve ikincil bir dışbükey aynanın birleşiminden oluşan yansıtıcı teleskop cassegrain telescope n.
gregoryen teleskop cassegrain telescope n.
aynalı teleskop cassegrainian telescope n.
temel bir içbükey ayna ve ikincil bir dışbükey aynanın birleşiminden oluşan yansıtıcı teleskop cassegrainian telescope n.
gregoryen teleskop cassegrainian telescope n.
kırılmalı teleskop refractor n.
mercekli teleskop refractor n.
radyasyonun spektroskopik analizi için kullanılan, teleskop ile spektroskobun kombinasyonu cihaz telespectroscope n.
gök cisminin teleskop görüş alanından geçişi culmination n.
teleskop monte edilmiş bir teodolit çeşidi transit compass n.
teleskopun dikey ve yatay eksen etrafında hareketine olanak sağlayan teleskop dayanağı altazimuth mounting n.
büyük teleskopa takılan küçük teleskop finder n.
dirsekli teleskop coude telescope n.
güdücü teleskop guiding telescope n.
kırılmalı teleskop refractor telescope n.
kırılmalı teleskop refracting telescope n.
mercekli teleskop refracting telescope n.
yansıtmalı teleskop reflector telescope n.
yansıtmalı teleskop reflecting telescope n.
aşırı uzak bir galaksinin ultraviyole filtre ile görüntülendiğinde teleskop görüntüsünden kaybolması ultraviolet dropout n.
ikinci bir ayna gerektirmeyen aynalı teleskop off–axis reflector n.
doğrudan zenit ve yakınını görmek için tasarlanmış teleskop zenith sector n.
doğrudan zenit ve yakınını görmek için tasarlanmış teleskop zenith telescope n.
hassas zaman ve boylam saptamaları için kullanılan teleskop zenith telescope n.
doğrudan zenit ve yakınını görmek için tasarlanmış teleskop zenith tube n.
hassas zaman ve boylam saptamaları için kullanılan teleskop zenith tube n.
ekvatoral teleskop düzeneği equatorial n.
ekvatoral teleskop equatorial telescope n.
çukur ayna sapmasının aymercek ile azaltıldığı yansıtmalı bir teleskop maksutov telescope n.
güneşi fotoğraflamak üzere uyarlanmış bir teleskop heliograph n.
gök cisimleri arasındaki küçük açısal mesafeleri ölçmek için kullanılan bir teleskop heliometer n.
gök cisimlerinin açısal boyutlarını ölçmek için kullanılan bir teleskop heliometer n.
güneşe bakmak için bakan kişinin gözünü güneş ışığından koruyacak şekilde uyarlanmış bir teleskop helioscope n.
yıldızlar arası açılım ve yükselim farklarını tespit etmek için teleskop objektifinin odağına yerleştirilen metalik halka ring micrometer n.
yansıtıcı bir teleskop türü chromatoscope n.
reflektif teleskop chromatoscope n.
dikey olarak asılmış olup diyagonal göz merceği bulunan ve manzaraların taslağını çizmek için kullanılan bir teleskop optigraph n.
kuyruklu yıldızları tespit için kullanılan geniş görüşlü bir tür teleskop comet-finder n.
kuyruklu yıldızları tespit için kullanılan geniş görüşlü bir tür teleskop comet finder n.
kuyruklu yıldızları tespit için kullanılan geniş görüşlü bir tür teleskop comet seeker n.
dirsekli teleskop coudé n.
dirsekli teleskop coude system n.
güneşin korona isimli katmanının gözlenmesi için tasarlanan bir teleskop coronagraph n.
güneşi fotoğraflama amaçlı kullanılan teleskop photoheliograph n.
gök cisimlerinin fotoğraflarını çeken teleskop phototelescope n.
birinci düşey düzlem düzlemde dönen bir tür teleskop takeometresi prime-vertical transit instrument n.
yıldız ışığını sabit yönde yansıtan bir teleskop türü siderostat n.
güneş gözlemlerinde kullanılan teleskop solar telescope n.
kızılötesi teleskop infrared telescope n.
dünya'nın kendisini dev bir teleskop olarak kullanma fikri terrascope n.
meridyen veya teleskop görüş alanından geçiş yapmak transit v.
teleskop yardımıyla görülen telescopic adj.
teleskop yardımıyla elde edilen telescopic adj.
(teleskop) dirsek gibi bükülü coudé adj.
şili'deki paranal gözlemevi'nde bulunan dört büyük optik teleskop grubu vlt (very large telescope) abrev.
Military
teleskop yerine sinekamera bulunduran ve hareketli hedefin koordinatlarını belirleyip kesintisiz filmini çeken bir tür teodolit kinetheodolite n.
teleskop görüşü sight n.
Archaic
boru şeklinde teleskop tube n.
Engineering
açık arazilerde kullanılan taşınabilir prizmasız binoküler teleskop field glass n.
açık arazilerde kullanılan taşınabilir prizmasız binoküler teleskop field glasses n.