Historique

the middle (of)

Sens de "the middle (of)" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	the middle (of) n.	göbek

Sens de "the middle (of)" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 115 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	middle of the back n.	bel
2	General	middle of the desert n.	çölün ortası
3	General	middle of the forehead n.	alnının ortası
4	General	middle-of-the-roader n.	ortayolcu
5	General	middle-of-the-roader n.	aşırı uçların ortasında duran kimse
6	General	middle-of-the-roader n.	aşırı uçların ortasını savunan kimse
7	General	be stuck in the middle of nowhere v.	kuş uçmaz kervan geçmez (ücra) bir yere çakılıp/kısılıp kalmak
8	General	be stuck in the middle of nowhere v.	dağ başında mahsur kalmak
9	General	get up in the middle of the night v.	gecenin bir yarısında kalkmak
10	General	jump in the middle of the discussion v.	tartışmanın ortasına dalmak
11	General	middle of the cable v.	iki çapalı bir geminin halatlarını her bir çapaya eşit uzunluk bırakacak şekilde salmak
12	General	middle of the road adj.	ikisi ortası
13	General	middle of the road adj.	ikisinin ortası
14	General	middle-of-the-road adj.	ılımlı bir yol izleyen
15	General	middle-of-the-road adj.	ılımlı
16	General	middle-of-the-road adj.	ılımlı bir politika izleyen
17	General	in the middle of it all adv.	tam ortasında
18	General	in the middle of adv.	vasati
19	General	in the middle of the ocean adv.	okyanusun ortasında
20	General	in the middle of prep.	devam etmekte iken
21	General	in the middle of prep.	ortasında
Phrases
22	Phrases	in the middle of expr.	göbeğinde
23	Phrases	in the middle of (something or some place) expr.	(bir şeyin veya bir yerin) ortasında
24	Phrases	in the middle of (something or some place) expr.	(bir şeyin veya bir yerin) merkezinde
25	Phrases	in the middle of (something or some place) expr.	(bir şeyin veya bir yerin) orta yerinde
26	Phrases	in the middle of (something) expr.	(bir şeyle) meşgul
27	Phrases	in the middle of (something) expr.	(bir şeyin) tam ortasında
28	Phrases	in the middle of (something) expr.	(bir şey) esnasında
Proverb
29	Proverb	don't change horses in the middle of the river	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez
30	Proverb	don't change horses in the middle of the river	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez
31	Proverb	don't change horses in the middle of the river	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez
32	Proverb	you don't change horses in the middle of the race	yarışın ortasında at değiştirilmez
33	Proverb	you don't change horses in the middle of the race	bir seçimde karar verildikten sonra aday değiştirmek/başka bir adayı desteklemek tehlikelidir
34	Proverb	you don't change horses in the middle of the race	bir seçimde bir kişi belirlendikten sonra başka birini desteklemek tavsiye edilmez
35	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	karar verildikten/makam dolduktan sonra kimi desteklediğini değiştirme
36	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	dere geçerken at değiştirilmez
37	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez
38	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez
39	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez
40	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	dereyi geçerken at değiştirilmez
41	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	karar verildikten/makam dolduktan sonra kimi desteklediğini değiştirme
42	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	dere geçerken at değiştirilmez
43	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez
44	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez
45	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez
46	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	dereyi geçerken at değiştirilmez
47	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	karar verildikten/makam dolduktan sonra kimi desteklediğini değiştirme
48	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	dere geçerken at değiştirilmez
49	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez
50	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez
51	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez
52	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	dereyi geçerken at değiştirilmez
Colloquial
53	Colloquial	middle-of-the-road n.	ılımlı politika yanlısı
54	Colloquial	middle-of-the-road n.	ılımlı politika besleyen
55	Colloquial	middle-of-the-road adj.	orta yollu
56	Colloquial	in the middle of a desert expr.	çölün ortasında
57	Colloquial	about the middle of october expr.	ekim ortasında
58	Colloquial	in the middle of the night expr.	gecenin yarısında
59	Colloquial	in the middle of all that fun expr.	onca eğlencenin ortasında
60	Colloquial	in the middle of the street expr.	yolun ortasında
Idioms
61	Idioms	smack-bang in the middle of somewhere n.	bir yerin tam ortası
62	Idioms	smack-dab in the middle of somewhere n.	bir yerin tam ortası
63	Idioms	knock someone into the middle of next week v.	birinin canına okumak
64	Idioms	knock into the middle of next week v.	çok sert vurmak
65	Idioms	knock someone into the middle of next week v.	canına okumak
66	Idioms	knock into the middle of next week v.	çok hızlı vurmak
67	Idioms	change horses in the middle of the stream v.	dereyi geçerken at değiştirmek
68	Idioms	knock into the middle of next week v.	sert bir darbe indirmek
69	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	(bir şeyin veya bir yerin) ortasında olmak
70	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	(bir şeyin veya bir yerin) ortasında bulunmak
71	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	(konserin, yemeğin) ortasında olmak
72	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	toplantıda olmak
73	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	bir şeyle meşgul olmak
74	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	bir şeyle uğraşmak
75	Idioms	be in the middle of something/of doing something v.	bir şeyin/bir şeyi yapmanın tam ortasında olmak
76	Idioms	be in the middle of something/of doing something v.	bir şeyle/bir şey yapmakla meşgul olmak
77	Idioms	be in the middle of something/of doing something v.	bir şeyle/bir şey yapmakla uğraşmak
78	Idioms	change horses in the middle of the stream v.	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirmek
79	Idioms	knock (one) into (the middle of) next week v.	(birinin) canına okumak
80	Idioms	knock (one) into (the middle of) next week v.	(birini) fena benzetmek
81	Idioms	smack-dab in the middle of somewhere expr.	bir yerin tam ortasında
82	Idioms	smack-bang in the middle of somewhere expr.	bir yerin tam ortasında
83	Idioms	in the middle of nowhere expr.	kuş uçmaz kervan geçmez
Speaking
84	Speaking	in the middle of nowhere expr.	bu dağ başında
85	Speaking	in the middle of nowhere expr.	bilinmeyen bir yerde
86	Speaking	in the middle of nowhere expr.	cehennemin dibi/dibinde/dibine
87	Speaking	what were you doing in the middle of the street? expr.	caddenin tam ortasında ne yapıyordun?
88	Speaking	in the middle of nowhere expr.	hiçliğin ortası
89	Speaking	in the middle of nowhere expr.	ıssızlığın ortasında
90	Speaking	in the middle of nowhere expr.	ıssız bir yerde
91	Speaking	in the middle of damn nowhere expr.	lanet olası bir hiçliğin ortasında
92	Speaking	in the middle of nowhere expr.	kuş uçmaz kervan geçmez bir yer
93	Speaking	I'm in the middle of something expr.	şu an bir şeyle uğraşıyorum
Politics
94	Politics	middle of the roader n.	ılımlı siyasal görüşü olan
95	Politics	middle of the roader n.	merkez sağda yeralan
96	Politics	middle of the roader n.	ortayolcu
97	Politics	the middle­ of-the-road approach n.	orta yollu yaklaşım
98	Politics	middle-of-the-road n.	ne sol ne de sağ bir partiyi destekleme
Institutes
99	Institutes	department of the united kingdom, usa, asia and pacific and the middle east n.	ingiltere, amerika, asya ve pasifik, orta doğu dairesi başkanlığı
100	Institutes	office of counsellor for the middle eastern islamic countries n.	ortadoğu islam ülkeleri müşavirliği
101	Institutes	institute of public administration for turkey and the middle east n.	türkiye ve orta doğu amme idaresi enstitüsü
102	Institutes	institute of public administration for turkey and the middle east human rights research and documentation centre n.	todaie insan hakları araştırma ve derleme merkezi
103	Institutes	institute of public administration for turkey and the middle east n.	todaie
Medical
104	Medical	reconstruction of the defects in the middle of the nose n.	burnun orta kısım defektlerinin onarımı
105	Medical	occlusion of the middle cerebral artery n.	orta serebral arter oklüzyonu
106	Medical	pyocele of the middle turbinate n.	orta konka piyoseli
107	Medical	primary malignant melanoma of the middle ear mucosa n.	orta kulak mukozasının primer malign melanomu
108	Medical	vasospasm of the left middle cerebral artery n.	sol orta serebral arterde spazm
Logic
109	Logic	the law of the excluded middle n.	üçüncü halin imkansızlığı ilkesi
110	Logic	the law of excluded middle n.	üçüncü halin imkansızlığı ilkesi
Education
111	Education	comparative and international politics of the middle east n.	orta doğu'da karşılaştırmalı uluslararası siyaset
Philosophy
112	Philosophy	fallacy of the excluded middle n.	yanlış seçim
113	Philosophy	fallacy of the excluded middle n.	yanlış ikilem
Music
114	Music	mor (middle-of-the-road) adj.	genel kitleye hitap eden (popüler müzik)
115	Music	middle-of-the-road adj.	genel kitleye hitap eden (popüler müzik)