tonik - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tonik



Sens de "tonik" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 13 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
tonik tonic n.
General
tonik tonic water n.
tonik bracer n.
tonik toner n.
tonik quinine water n.
tonik roborant n.
tonik stiffener n.
tonik tonical [obsolete] adj.
Technical
tonik tonic water n.
tonik tonic adj.
Medical
tonik tonic adj.
Psychology
tonik tonic adj.
Archaic
tonik corroborant n.

Sens de "tonik" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 66 résultat(s)

Turc Anglais
General
cin tonik gin and tonic n.
Colloquial
sert içki/tonik/ilaç jollop n.
Idioms
içkiyi (özellikle cin/tonik) fazla kaçarmak have one too many g and t's v.
Medical
mozambik' e özgü bir bitkinin (jateorhiza) antiseptik ve tonik olarak kullanılan acı kökü calumba n.
adie’nin tonik pupillası adie’s tonic pupil n.
rekküren jeneralize tonik klonik nöbetler recurrent episodes of generalized tonic-clonic seizures n.
sekonder jeneralize tonik-klonik nöbet secondarily generalized tonic-clonic seizure n.
tonik kas gerilimi tonic spasm n.
tonik-klonik kasılmalar tonic-clonic myospasms n.
tonik pupilla tonic pupil n.
tekrarlayan jeneralize tonik klonik nöbetler recurrent episodes of generalized tonic-clonic seizures n.
tonik kas spazmı ile karakterize anormal durum paramyotonia n.
Psychology
tonik nöbetler tonic seizures n.
tonik hareketsizlik tonic immobility n.
tonik-klonik nöbet tonic-clonic seizure n.
tonik-klonik nöbetler tonic-clonic seizures n.
tonik refleks tonic reflex n.
tonik klonik tonic-clonic adj.
Pathology
istemli kasların tonik kas gerilimi ile tanımlanan akut enfeksiyöz bakteriyel bir hastalık tetanus n.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi generalized epilepsy n.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi grand mal epilepsy n.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi grand mal n.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi epilepsia major n.
tonik klonik nöbet grand mal seizure n.
tonik kas gerilimleriyle seyreden hastalıklar ile ilgili entastic adj.
tonik kas gerilimli hastalıklara ait entastic adj.
Pharmaceutics
tıbbi tonik corroborative [dated] n.
Gastronomy
kola cevizinden elde edilen bir tonik özütü cola n.
kola cevizinden elde edilen bir tonik özütü kola n.
cin tonik g & t (gin and tonic) abrev.
cin tonik g and t (gin and tonic) abrev.
Chemistry
sarı yılan otunun eskiden tonik olarak kullanılan kökü american columbo n.
Biology
belirli aydınlatma koşullarına maruz kalmaktan kaynaklanan tonik durum phototonus n.
Botanic
baharat ve tonik yapımında kullanılan tarçın benzeri aromaya sahip bir iç kabuk canella bark n.
kökü tıbbı amaçlarla antiseptik ve tonik olarak kullanılan bir bitki american calumba (frasera carolinensis) n.
kökü tıbbı amaçlarla antiseptik ve tonik olarak kullanılan bir bitki yellow gentian n.
kökü tıbbı amaçlarla antiseptik ve tonik olarak kullanılan bir bitki american gentian n.
mahonia cinsine ait çeşitli çalıların acı tonik olarak kullanılan kurutulmuş kökleri barberry n.
tonik ilaçların yapımında kullanılan acı kabuklu bir avustralya ağacı bitterbark (alstonia constricta) n.
tonik olarak kullanılan ve uyarıcı özelliklere sahip olan hoş aromalı bir ağaç kabuğu winter's bark n.
kanella ağacının çeşni veya tonik olarak kullanılan aromatik turuncu iç kabuğu whitewood n.
doğu hint adaları'na özgü, gövdesinden zamk ve tohumlarından kokulu yağ elde edilen, kabuğu ise tonik olarak kullanılan, kısmen yaprak dökmeyen büyük bir ağaç melia azadirachta n.
doğu hint adaları'na özgü, gövdesinden zamk ve tohumlarından kokulu yağ elde edilen, kabuğu ise tonik olarak kullanılan, kısmen yaprak dökmeyen büyük bir ağaç margosa n.
doğu hint adaları'na özgü, gövdesinden zamk ve tohumlarından kokulu yağ elde edilen, kabuğu ise tonik olarak kullanılan, kısmen yaprak dökmeyen büyük bir ağaç neem n.
doğu hint adaları'na özgü, gövdesinden zamk ve tohumlarından kokulu yağ elde edilen, kabuğu ise tonik olarak kullanılan, kısmen yaprak dökmeyen büyük bir ağaç neem tree n.
doğu hint adaları'na özgü, gövdesinden zamk ve tohumlarından kokulu yağ elde edilen, kabuğu ise tonik olarak kullanılan, kısmen yaprak dökmeyen büyük bir ağaç azadirachta indica n.
doğu hint adaları'na özgü, gövdesinden zamk ve tohumlarından kokulu yağ elde edilen, kabuğu ise tonik olarak kullanılan, kısmen yaprak dökmeyen büyük bir ağaç nim tree n.
kanella ağacının baharat ve tonik olarak kullanılan aromatik iç kabuğu white cinnamon n.
eskiden diüretik ilaç, tonik ve astrenjan olarak kullanılan kurutulmuş keklik üzümü mitchella n.
batı hint adaları'nda yetişen, tıpta kullanılabilen tonik ve kanama durdurucu maddeler elde edilen, simaruba cinsi büyük bir ağaç mountain damson (simaruba amarga) n.
coptis trifolia bitkisinin tonik ve boya olarak kullanılan uzun ve sarı kökü goldthread n.
eskiden tonik olarak kullanılan sarı yılan otu kökü columbo n.
amerika'ya özgü eskiden kökü uyarıcı, tonik veya terletici olarak kullanılan tropikal bir bitki contrayerva n.
amerika'ya özgü eskiden kökü uyarıcı, tonik veya terletici olarak kullanılan tropikal bir bitki contrahierba n.
amerika'ya özgü eskiden kökü uyarıcı, tonik veya terletici olarak kullanılan tropikal bir bitki dorstenia contrayerva n.
Music
tonik sol-fa tonic solfa n.
tonik sol-fa solfa n.
tonik sol-fa tonic sol-fa n.
subdominant-tonik biçiminde sona eren bir akor dizisi amen cadence n.
subdominant-tonik biçiminde sona eren bir akor dizisi plagal cadence n.
re notasının tonik olduğu anahtar d n.
re notasının tonik olduğu gam d n.
genellikle tonik veya baskın olan tek bir ton organ point n.
genellikle tonik veya baskın olan tek bir tondan üretilen tını organ stop n.
(kadans) alt çekenden tonik akora doğru ilerleyen plagal adj.
Archaic
ingiliz tonik sol-fa yöntemi sol-fa n.