tutuklu - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tutuklu



Sens de "tutuklu" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 21 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
tutuklu prisoner n.
tutuklu inmate n.
General
tutuklu detainee n.
tutuklu prisoner n.
tutuklu arrestee n.
tutuklu imprisoned adj.
tutuklu arrested adj.
tutuklu under arrest adj.
tutuklu apprehended adj.
tutuklu busted adj.
Colloquial
tutuklu nicked adj.
Law
tutuklu prisoner n.
tutuklu detainee n.
tutuklu detainee n.
tutuklu pris (prisoner) n.
tutuklu in charge adj.
Politics
tutuklu hostage n.
Military
tutuklu prisoner n.
Slang
tutuklu gaffled adj.
tutuklu guzzled adj.
tutuklu jammed (up) adj.

Sens de "tutuklu" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 68 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
tutuklu olarak tutmak hold v.
General
tutuklu nakil arabası patrol wagon n.
tutuklu ikilemi prisoner's dilemma n.
siyasi tutuklu political prisoner n.
eski tutuklu ex-convict n.
tutuklu nakil arabası waggon n.
siyasi tutuklu political n.
tutuklu olmak be under custody v.
geri göndermek (tutuklu) remand v.
tutuklu olmak be under arrest v.
tutuklu kalmak be kept in confinement v.
tutuklu kalmak be imprisoned/incarcerated v.
tutuklu kalmak remain in (police) custody v.
tutuklu kalmak be kept in prison/jail v.
tutuklu kalmak stay in prison/jail v.
tutuklu kalmak stay detained v.
tutuklu kalmak be kept in detention v.
duruşmasını ertelemek (tutuklu) remand v.
(gözaltında, tutuklu halde) tutmak remand v.
kimseyle görüştürülmeyen tutuklu incommunicado adj.
Colloquial
(özellikle abd askeriyesinde) gizli tutuklu ghost prisoner n.
tutuklu için kefalet vermek go v.
tutuklu muyum? am I under arrest? expr.
tutuklu muyum? am I under arrest? expr.
Idioms
bir ingiliz hapishanesinde tutuklu at her majesty's pleasure [uk] expr.
bir ingiliz hapishanesinde tutuklu at his majesty's pleasure [uk] expr.
Law
tutuklu yargılama emri remand n.
tutuklu yargılanma remand n.
tutuklu olarak yargılanma remandment n.
adli tutuklu ordinary prisoner n.
eski tutuklu ex-inmate n.
eski tutuklu former inmate n.
hücre hapsine çarptırılmış tutuklu incommunicado n.
hükmen tutuklu prisoner on remand n.
mahkeme kararı ile tutuklu prisoner on remand n.
siyasi tutuklu political detainee n.
tutuklu kefili mainpernor n.
tutuklu teslim tutanağı bailpiece n.
tutuklu olarak yargılanma remand n.
tutuklu olma being under arrest n.
tutuklu teslim tutanağı bail piece n.
tutuklu yargılanma pre-trial detention n.
tutuklu iş arrestee involved n.
tutuklu kişi arrested person n.
tutuklu refah fonu inmate welfare fund n.
tutuklu olma hold n.
tutuklu olarak yargılanmak be jailed pending trial v.
tutuklu yargılanmak be jailed pending trial v.
tutuklu olarak tutmak hold for trial v.
tutuklu yargılanan on remand adj.
tutuklu olarak under arrest expr.
Politics
marmara tutuklu aileleri ve insan hakları için dayanışma yardımlaşma derneği (marmara tiyad) marmara association for solidarity with families of prisoners and for human rights n.
marmara tutuklu aileleri ve insan hakları için dayanışma yardımlaşma derneği (marmara tiyad) marmara association for solidarity and assistance with relatives of prisoners and human rights n.
tutuklu mübadelesi prisoner exchange n.
Military
askeri tutuklu military prisoner n.
tutuklu vagonu railway prison car n.
Slang
tutuklu dosyası jacket n.
Star Wars
abridon tutuklu kampı abridon holding camp n.
tutuklu bloğu aa-23 detention block aa-23 n.
tutuklu bloğu b7 detention block b7 n.
goshyn tutuklu merkezi goshyn detention center n.
imparatorluk tutuklu merkezi & çalışma kampı leg-817 imperial detention center & labor camp leg-817 n.
jedi tapınağı tutuklu merkezi jedi temple detention center n.
oovo dört tutuklu merkezi oovo four detention center n.
penladen tutuklu kampı penladen detention camp n.
cumhuriyet ana hukuki tutuklu merkezi republic judiciary central detention center n.
tarkin tutuklu tesisi tarkin detention facility n.
tapınak tutuklu merkezi temple detention center n.