umulmadık - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

umulmadık



Sens de "umulmadık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

Turc Anglais
General
umulmadık improbable adj.
umulmadık unimagined adj.
umulmadık contingent adj.
umulmadık unexpected adj.
umulmadık unhoped-for adj.
umulmadık unlooked-for adj.
umulmadık unforeseen adj.
umulmadık improvided adj.
umulmadık inexpectable [obsolete] adj.
umulmadık inexpected [obsolete] adj.
umulmadık inopinable [obsolete] adj.
umulmadık inopinate [obsolete] adj.
umulmadık precipitant adj.
umulmadık surprise adj.
umulmadık surprising adj.
Phrases
umulmadık out of the blue expr.
Politics
umulmadık unexpected adj.
Technical
umulmadık unforeseen adj.

Sens de "umulmadık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

Turc Anglais
General
umulmadık yerden gelen windfall n.
umulmadık yerden gelen para veya mal wind fail n.
umulmadık olma unexpectedness n.
umulmadık anda olan şey premature n.
umulmadık zamanda yakalama surprise n.
umulmadık şey surprise n.
umulmadık zamanda yakalama surprize n.
umulmadık bir anda başarı kazanmak hit the jackpot v.
umulmadık bir anda başarı kazanmak hit the bullseye v.
umulmadık bir biçimde unexpectedly adv.
umulmadık bir şekilde adventitiously adv.
umulmadık şekilde off guard adv.
umulmadık şekilde off-guard adv.
umulmadık bir biçimde inexpectedly [obsolete] adv.
umulmadık bir şekilde surprisingly adv.
Phrasals
umulmadık bir şekilde (bir şey) keşfetmek strike on (something) v.
umulmadık bir anda başlamak kick up v.
umulmadık şekilde (bir şey) bulmak fall on (someone or something) v.
umulmadık şekilde (bir şey) bulmak fall onto (someone or something) v.
Phrases
umulmadık biçimde out of the blue expr.
Proverb
laf hiç umulmadık yerlere gider/gelir one word leads to another
sohbet umulmadık şekilde gelişir one word leads to another
Colloquial
umulmadık şey a bolt from the blue n.
asla umulmadık bir şey yapmak do the unthinkable v.
umulmadık şekilde up and expr.
Idioms
umulmadık şekilde ya da son dakikada gelen davet fiddler's bidding n.
umulmadık bir anda yakalanmak be caught flat-footed v.
umulmadık bir anda yakalamak catch flat-footed v.
umulmadık bir anda başarı kazanmak hit the jackpot v.
konunun dışına çıkıp umulmadık bir yere varmak jump the rails v.
umulmadık bir anda yakalanmak be caught on the hop v.
umulmadık bir anda yakalanmak be caught on the wrong foot v.
umulmadık şeyler yaşayacağı kesin olmak be in for a shock v.
umulmadık şeyler yaşayacağı kesin olmak be in for a surprise v.
umulmadık bir başarı göstermek come up trumps v.
umulmadık bir başarı göstermek turn up trumps v.
umulmadık bir anda yakalanmış caught on the hop adj.
umulmadık/beklenmedik bir biçimde like a bolt from the blue adv.
Trade/Economic
umulmadık beklenmedik karlar windfall profits n.
umulmadık karlar windfall profits n.
umulmadık kar windfall profit n.
umulmadık avantaj dividend n.