contingent - Turc Anglais Dictionnaire

contingent

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "contingent" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 42 résultat(s)

Anglais Turc
General
contingent n. birlik
The Swiss contingent was dissatisfied with the organization.
İsviçre birliği örgütlenmeden memnun değildi.

More Sentences
contingent n. grup
They sent a large contingent of troops for support.
Destek için büyük bir birlik grubu gönderdiler.

More Sentences
contingent adj. bağlı
His success is contingent on his performance.
Başarısı performansına bağlıdır.

More Sentences
contingent n. beklenmedik olay
contingent n. olay
contingent n. rastlantı
contingent n. temsil eden grup
contingent n. bir topluluk veya kuruluşun bünyesindeki diğerlerinden ayırt edilebilen grup
contingent n. beklenmedik şey
contingent n. beklenmedik olay
contingent n. göreve hazır yedek satış görevlisi
contingent adj. tesadüfi
contingent adj. ihtimal
contingent adj. muhtemel
contingent adj. zorunsuz
contingent adj. olasılı
contingent adj. belkili
contingent adj. olasılıklı
contingent adj. olumsal
contingent adj. umulmadık
contingent adj. olası
contingent adj. şarta bağlı
contingent adj. bağımlı
contingent adj. -e bağlı
contingent adj. şans eseri olan
contingent adj. koşullu
contingent adj. mümkün
contingent adj. arızî
Trade/Economic
contingent n. kontenjan
contingent adj. şartlı
Law
contingent n. şarta bağlı
contingent adj. belirli bir olayın etkisine bağlı olan
contingent adj. belirli bir olayın gerçekleşmesiyle oluşacak değişime tabi olan
Textile
contingent n. kontenjan
Logic
contingent adj. zaruri olmayan
contingent adj. sorgulamaksızın doğru olmayan
contingent adj. doğruluğu veya yanlışlığı yalnızca deneyle ispatlanabilir olan (önerme)
contingent adj. ampirik
contingent adj. deneysel
contingent adj. gerçeklere dayanan
Philosophy
contingent adj. olumsal
Military
contingent n. askeri birlik

Sens de "contingent" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 109 résultat(s)

Anglais Turc
General
be contingent upon v. bağlı olmak
be contingent upon something v. tabi olmak
contingent upon v. bağlı olmak
be contingent upon v. bel bağlamak
be contingent upon v. bağımlı olmak
be contingent upon a future event v. şansa bağlı olmak
contingent (up)on adj. yerine göre
contingent on adj. -e bağlı
contingent upon adj. -e bağlı
contingent [obsolete] adj. temas halinde olan
contingent [obsolete] adj. temas eden
Trade/Economic
contingent method n. kota sistemi
contingent costs n. şarta bağlı masraflar
contingent rent n. koşullu kira
contingent project n. bağlı proje
contingent project n. diğeri gerçekleştirilmeden uygulanamayacak proje
contingent asset n. şarta bağlı varlık
contingent proposal n. bağımlı teklif
contingent liability n. koşullu borç
contingent liability n. müteselsil borç
contingent share agreement n. koşullu yeni hisse senedi çıkarma sözleşmesi
contingent projects n. ancak bir başka proje ile birlikte gerçekleştirilebilen proje
contingent profit n. belli koşulların gerçekleşmesi ile ortaya çıkan kar
contingent liability n. muhtemel borç
contingent method n. ithal malların miktar olarak belirli sınırlamalara tabi tutulması
contingent share agreement n. koşullu kar payı sözleşmesi
contingent asset n. koşullu varlık
contingent interest n. şarta bağlı istihkak
contingent project n. koşullu proje
contingent annuity n. arızi tediye
contingent profit n. muhtemel kar
contingent liabilities n. şarta bağlı yükümlülükler
life-contingent annuity n. yaşam koşullu yıllık sigorta
contingent liability n. şarta bağlı yükümlülük
contingent liability n. olası borç
contingent charge n. melhuz masraflar
contingent fund n. olası zararlar fonu
contingent profit n. melhuz kar
contingent reserve n. olası zararlar karşılığı
contingent order n. şartlı emir
contingent annuity n. şartlı tediye
contingent duty n. munzam gümrük resmi
contingent interest n. beklenen hak
contingent asset n. ekonomik şarta bağlı kıymet
contingent beneficiary n. muhtemel lehdar
contingent reserve n. meydana gelmesi muhtemel zararlar yedeği
contingent liability n. meydana gelecek borç
contingent fund n. meydana gelmesi muhtemel zararlar fonu
contingent fund n. ortaya çıkması muhtemel zararlar için ayrılmış yedek akçe
contingent asset n. iktisadi şarta bağlı kıymet
contingent liabilities n. muhtemel pasifler
contingent cost n. muhtemel masraf
contingent charge n. muhtemel maliyet
contingent cost n. muhtemel maliyet
contingent cost n. melhuz masraf
contingent charge n. muhtemel masraf
contingent agreement n. şarta bağlı anlaşma
contingent charge n. melhuz masraf
contingent damages n. muhtemel zararlar
contingent agreement n. koşullu sözleşme
contingent expense n. muhtemel masraf
contingent annuity n. arzi ödeme
contingent annuity n. şarta bağlı ödeme
contingent annuity n. koşullu tediye
contingent fee n. işlem başarılı biçimde sonuçlandırıldığı takdirde ödenecek ücret
contingent liabilities n. koşula bağlı borçlar
contingent tax liabilities n. beklenmeyen vergi yükümlülükleri
contingent capital n. şarta bağlı sermaye
contingent labour n. bağımlı emek
contingent labour n. ücretle çalışan işgücü
contingent labor n. ücretle çalışan işgücü
contingent labor n. bağımlı emek
contingent claims analysis n. koşullu alacak analizi
contingent asset n. koşullu varlık
contingent capital n. koşullu sermaye
contingent worker n. taşeron işçi
contingent valuation method n. koşullu değerleme yöntemi
actual or contingent adj. fiili veya şarta bağlı
Law
contingent liability n. koşullu borç
contingent debt n. muhtemel borç
contingent beneficiary n. muhtemel lehdar
contingent liabilities n. muhtemel borçlar
contingent liabilities n. şarta bağlı borçlar
contingent liabilities n. melhuz borçlar
contingent right n. muntazar hak
contingent right n. müstakbel hak
contingent claim n. meydana gelmesi şüpheli bir olaya bağlı talep
contingent claim n. bir duruma bağlı talep
contingent claim n. meydana gelmesi şüpheli bir olaya bağlı alacak hakkı
contingent estate n. belirli bir olayın gerçekleşmesi sonrası intikal edecek yararlanma hakkı
contingent agreement n. koşullu sözleşme
contingent agreement n. şarta bağlı anlaşma
contingent fee n. davanın kazanılması halinde verilen avukatlık hizmeti karşılığında ödenecek avukatlık ücreti
contingent use n. mülk üzerinde bir çeşit sınırlı kullanım hakkı
Politics
contingent risks n. bağlantılı riskler
contingent capital n. koşullu sermaye
Insurance
life contingent n. ölüm ihtimali
life-contingent annuity n. yaşam koşullu yıllık sigorta
contingent commissions n. şarta bağlı komisyon
Tourism
contingent rate agreement n. kontenjan anlaşması
Psychology
contingent reinforcement n. olumsal pekiştirme
Logic
contingent fact n. şartlı/olumsal gerçek
Statistics
contingent valuation n. koşullu değerlendirme
contingent probability n. bir olayın diğer başka olaylara bağlı olarak gerçekleşme ihtimali
Military
contingent barrage fire n. tali baraj ateşi
contingent zone of fire n. tali ateş bölgesi
contingent effects n. muhtemel durum etkileri
Tennis
contingent liabilities and contingent assets n. şarta bağlı borçlar ve varlıklar
contingent liabilities and contingent assets n. şarta bağlı borçlar ve şarta bağlı varlıklar