bağımlı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bağımlı



Sens de "bağımlı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 54 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
bağımlı addicted adj.
bağımlı dependent adj.
General
bağımlı addict n.
bağımlı vassal n.
bağımlı junky n.
bağımlı in the bondage of vice adj.
bağımlı confirmed adj.
bağımlı freak adj.
bağımlı ancillary adj.
bağımlı subsidiary adj.
bağımlı habitual adj.
bağımlı given to adj.
bağımlı subordinate adj.
bağımlı clinging adj.
bağımlı subject adj.
bağımlı hooked adj.
bağımlı inveterate adj.
bağımlı interdependent adj.
bağımlı tributary adj.
bağımlı dependant adj.
bağımlı nonindependent adj.
bağımlı contingent adj.
bağımlı reliant adj.
bağımlı heteronomous adj.
bağımlı accustomable adj.
bağımlı adjective adj.
bağımlı understrapping adj.
bağımlı beholden adj.
bağımlı parasitic adj.
bağımlı parasitical adj.
bağımlı satellite adj.
bağımlı satellitic adj.
bağımlı subjected adj.
bağımlı subministrant adj.
bağımlı synsemantic adj.
Colloquial
bağımlı skid-row bum n.
bağımlı stew bum [old-fashioned] n.
bağımlı stumblebum n.
bağımlı stumblebum n.
Insurance
bağımlı dependant adj.
Computer
bağımlı slave adj.
bağımlı tributary adj.
bağımlı bound adj.
Psychology
bağımlı fixated adj.
Linguistics
bağımlı included adj.
bağımlı dependent adj.
bağımlı bound adj.
bağımlı literal adj.
Slang
bağımlı hayburner n.
bağımlı hay burner n.
bağımlı hay head n.
bağımlı hog n.
bağımlı clucker n.
bağımlı hooked (on something) adj.

Sens de "bağımlı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 407 résultat(s)

Turc Anglais
General
bağımlı gramer dependency grammar n.
bağımlı kişilik dependent personality n.
bağımlı çalışan worker n.
doğrusal bağımlı küme linearly dependent set n.
bağımlı cümlecik subordinate n.
bağımlı kimse dependant n.
bağımlı çalışan workman n.
bağımlı program dependent program n.
bir başka devlete bağımlı olan veya onun tarafından kontrol edilen küçük devlet satellite state n.
bağımlı yazmaç dependent register n.
bağımlı kimse dependent n.
yakınında bulunduğu şehre bağımlı yerleşim yeri satellite town n.
yola bağımlı değişim path function n.
bağımlı çocuk dependent child n.
bağımlı ülke client n.
bağımlı akım kaynağı controlled current source n.
bağımlı olmama nondependence n.
başkalarına bağımlı şahsiyet co-dependent personality n.
öğrenciye bağımlı student dependant n.
iyileşen bağımlı recovering addict n.
bütün dünyanın birbirine bağlı ve bağımlı olması ve insanların buna uygun davranması one-world n.
bağımlı olmayan kimse veya şey nondependent n.
bankadaki fayda indirimlerine bağımlı olmayan kimse veya şey nondependent n.
ahlaki veya zihinsel olarak bağımlı kimse thrall n.
bağımlı olma tributariness n.
bağımlı kısım veya grup underfaction n.
bağımlı olma beholdingness n.
annesine aşırı derecede bağımlı erkek çocuğu veya adam mamas boy n.
bağımlı kimse habitué n.
başka birine aşırı bağımlı kimse bloodsucker n.
tekdüzeliğe bağımlı kimse monotonist n.
bağımlı kimse depender n.
birbirine bağımlı şekilde yapılan çalışma communion n.
bağımlı kimse devil n.
bağımlı topluluk ditionary n.
bağımlı kimse doater n.
bağımlı kimse doter n.
bağımlı faktör donnée n.
bağımlı olmama insubjection n.
bağımlı olmama insubmission n.
grafikte bağımlı değişkende değişikliğin olmadığı bölge plateau n.
(marksist teoride) yasal ve siyasi kuruluş ve ideolojilerden oluşan birbirine bağımlı üst yapı superstructure n.
bağımlı hale gelmek become addicted v.
bağımlı olmak depend v.
bağımlı olmak be subject to v.
bağımlı kılmak subject v.
bağımlı olmak be dependent on v.
bağımlı olmak be contingent upon v.
bağımlı olmak addict oneself v.
(birini, bir şeye) yeniden bağımlı yapmak readdict v.
bağımlı olmak habituate v.
bağımlı olmak bound v.
(bir şeyi başka şeye) bağımlı kılmak hinge v.
bağımlı olmak ride v.
(birine) bağımlı olmak dangle (after) v.
(maddeye) bağımlı olmak dope v.
alkol bağımlı alcohol-dependent adj.
makineye bağımlı machine dependent adj.
bağımlı olmayan nonaddict adj.
aygıta bağımlı device dependent adj.
bağlam-bağımlı context-dependent adj.
bağlam bağımlı context-dependent adj.
birine ekonomik yönden bağımlı dependant adj.
birbirine bağımlı interdependent adj.
dışa bağımlı foreign-dependent adj.
bağlam bağımlı context-bound adj.
içerik bağımlı context-bound adj.
aşırı bağımlı overdependent adj.
yatağa bağımlı bedbound adj.
yatağa bağımlı confined to bed adj.
karşılıklı bağımlı mutualist adj.
birbirine bağımlı mutualist adj.
bağımlı olmayan unaddicted adj.
bağımlı olmayan undepending adj.
yaşı sebebiyle birine yasal yönden bağımlı underage adj.
bağımlı kılınmamış unsubjected adj.
biraya bağımlı malty adj.
soy bağımlı linked adj.
bağımlı olan dependant adj.
bağımlı olan dependent adj.
bağımlı olan overreliant adj.
(devlet) bağımlı client adj.
dışarıya bağımlı gelişen intervenient adj.
harici kaynağa bağımlı olmayan self-active adj.
enfiyeye bağımlı snuffy adj.
başkasına bağımlı bir şekilde dependently adv.
bağımlı bir şekilde addictedly adv.
bağımlı bir şekilde clingingly adv.
bağımlı bir biçimde confirmedly adv.
bağımlı olarak dependently adv.
bağımlı bir şekilde dependingly adv.
(bir şeye) bağımlı olan anlamı veren son ek -oholic suf.
Phrasals
-e bağımlı hale gelmek hook on v.
'-e bağımlı olmak hook on v.
birini bir şeye bağımlı hale getirmek hook someone on something v.
birini bir şeye bağımlı hale getirmek addict someone to something v.
(kendini/birini bir şeye) bağımlı hale getirmek addict (one) to (something) v.
-e bağımlı hale gelmek addict to v.
-e bağımlı hale getirmek addict to v.
(birine/bir şeye) bağımlı olmak depend upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) bağımlı olmak depend on (someone or something) v.
Colloquial
başkalarına bağımlı kimse cabbage n.
iflah olmaz bağımlı a hopeless addict n.
bağımlı kimse fiend n.
bağımlı hale getirmek hook v.
'-e bağımlı olmak be on v.
Idioms
aşırı bağımlı, kendi kararlarını veremeyen kimse clinging vine n.
sürekli kullanılan/bağımlı olunan uyuşturucu drug of choice n.
ilişkileri duygusal olarak aşırı bağımlı, muhtaç kimse clinging vine n.
bağımlı olmak pin on the sleeve of v.
bağımlı hale getirmek pin on the sleeve of v.
başkalarına bağımlı durumda olmak be in leading strings v.
tamamen bağımlı olmak be wrapped up in v.
birisine maddi yönden bağımlı olmak live in someone's pocket v.
kimseye bağımlı olmamak stand on one's own feet v.
uyuşturucuya bağımlı hale gelmek get one’s wings v.
tamamen birine bağımlı olmak hang on (one's) sleeve v.
kimseye/hiçbir şeye bağımlı olmamak stand on one's own v.
kimseye/hiçbir şeye bağımlı olmamak stand on its own v.
bir şeyin bağımlısı/bir şeye bağımlı olmak be a slave to/of something v.
başkalarına çok fazla bağımlı olmak can't call one's soul one's own v.
başkalarına çok fazla bağımlı olmak can't call soul own v.
birisine maddi yönden bağımlı olmak live in (one's) pocket v.
bir şey yapmaya bağımlı given to doing something adj.
(bir şeye)a bağımlı given to (something) adj.
yapmaya bağımlı given to doing adj.
Speaking
bağımlı olmak get boned v.
bağımlı değilim I'm not addict expr.
Trade/Economic
bağımsız ve bağımlı değişkenlerin ikisinin de asıl değerlerin logaritmik değerleri biçiminde ifade edildiği fonksiyonel denklem log-log n.
bağımlı değişken dependent variable n.
bağımlı hayat sigortası linked life insurance n.
bağımlı olmayan değişkenler uncorrelated n.
bağımlı ekonomi dependent economy n.
bağımlı nüfus dependent population n.
bağımlı opsiyonlar path dependent n.
bağımlı teklif contingent proposal n.
bağımlı istem dependent claim n.
bağımlı ortaklık subsidiary company n.
bağımlı emek contingent labour n.
bağımlı emek contingent labor n.
ülke içindeki doğal kaynaklarda yaşanan talep artışı ile reel kur oranının yükselmesi ve özellikle reel sektör veya imalat gibi dışa bağımlı diğer endüstrilerin dış ticarette dezavantajlı duruma gelmesi dutch disease n.
ülke içindeki doğal kaynaklarda yaşanan talep artışı sonrası reel kur oranının yükselerek dışa bağımlı diğer endüstrilerin dış ticarette dezavantajlı duruma düşmesi dutch disease n.
dışa aşırı bağımlı olmak rely heavily on outside financial sources v.
dışa bağımlı olmak be dependent on outside financial sources v.
ihracata bağımlı export dependent adj.
ithalata bağımlı import dependent adj.
Law
bağımlı sözleşme dependent covenant n.
bağımlı sözleşme dependent contract n.
karşılıklı bağımlı interdependent adj.
Politics
harici bir hükümete bağımlı olup bir dereceye kadar özerkliği bulunan coğrafi alan territory n.
bağımlı devlet client state n.
bağımlı devlet client state n.
kendisine bağımlı ülkeler bulunan üst ülke superstate n.
kendisine bağımlı ülkeler bulunan üst ülke super-state n.
bir devlet içinde sözde özerkliğe sahip ancak ekonomik açıdan bağımlı ve güçten yoksun etnik bölge bantustan n.
dışa bağımlı nonsovereign adj.
ihracata bağımlı export-dependent adj.
siyasi olarak bağımlı politically dependent adj.
siyasi yönden bağımlı politically dependent adj.
Insurance
birine bağımlı confused adj.
Technical
bağımlı değişken regressand n.
bağımlı bellek slave store n.
bağımlı uçbirim slave station n.
bağımlı değişken response variable n.
bağımlı işletim kipi slave mode n.
bağımlı istasyon slave station n.
bağımlı değişken outcome variable n.
bağımlı uçbirim tributary station n.
bağımlı birim slave n.
bağımlı değişken explained variable n.
bağımlı kütük slave file n.
bağımlı birim slave unit n.
bağımlı değişken dependent variable n.
bağımlı uçbirim slave terminal n.
bağımlı değişken responding variable n.
bağımlı veya bağımsız zamanlı tek girişli enerjileme büyüklüğü ölçme röleleri single input energizing quantity measuring relays with dependent or independent time n.
devingen bağımlı kitaplık dynamic link library n.
enerji bağımlı anahtar volatile key n.
frekansa bağımlı sapınç chromatic aberration n.
evreye bağımlı olma durumu phase dependence n.
frekansa bağımlı aberasyon chromatic aberration n.
koda bağımlı dizge code dependent system n.
kromatik frekansa bağımlı sapma chromatic aberration n.
koda bağımlı sistem code dependent system n.
seviyeye bağımlı kulaklıklar level-dependent ear-plugs n.
sıcaklığa bağımlı dönüşüm athermal transformation n.
sıcaklığa bağımlı martensit athermal martensit n.
veri bağımlı koruma data dependent protection n.
yön bağımlı ışıyıcı anisotropic radiator n.
bilgisayara bağımlı computer dependent adj.
doğrusal bağımlı linearly dependent adj.
dağılıma bağımlı parametric adj.
frekansa bağımlı frequency dependent adj.
evre bağımlı phase-dependent adj.
faz bağımlı phase-dependent adj.
evreye bağımlı phase-dependent adj.
karşılıklı bağımlı mutually dependent adj.
sıcaklığa bağımlı athermal adj.
zaman (süre) ve sıcaklık bağımlı time-temperature-dependent adj.
bağımlı dosya slave file expr.
Computer
belirli bir üreticiye bağımlı olmayan vendor agnostic n.
bağımlı istatistiği slave stats n.
bağımlı akım kaynağı dependent source n.
bağımlı gerilim kaynağı controlled voltage source n.
bağımlı değer dependent value n.
bağımlı program dependent program n.
bağımlı sorgu dependent query n.
bağımlı etki alanı child domain n.
bağımlı yayılma bound span n.
bağımlı gerilim kaynağı dependent source n.
bağımsız ve bağımlı değişkenlerin ikisinin de asıl değerlerin logaritmik değerleri biçiminde ifade edildiği fonksiyonel denklem log-log n.
bağımlı yazmaç dependent register n.
bağımlı değişken dependent variable n.
imlece bağımlı kaydırma cursor-dependent scrolling n.
konuşmacı bağımlı ses tanıma speaker-dependent speech recognition n.
kromatik frekansa bağımlı sapınç chromatic aberration n.
koda bağımlı dizge code dependent system n.
koda bağımlı sistem code dependent system n.
veri bağımlı koruma data dependent protection n.
bağımlı ajan depender n.
alt ağ bağımlı subnetwork dependent adj.
aygıta bağımlı device dependent adj.
bilgisayar tipine bağımlı machine dependent adj.
bilgisayara bağımlı computer dependent adj.
ortama bağımlı media-dependent adj.
ortam bağımlı media-dependent adj.
kullanıcı bağımlı user dependent adj.
master bağımlı master slave adj.
yönetici bağımlı master slave adj.
metin bağımlı text-dependent adj.
bağımlı dosya dependent file expr.
Informatics
bağımlı kip slave mode n.
bağımlı uçbirim slave station n.
bağımlı değişken dependent variable n.
bağımlı terminal slave station n.
bağımlı olay dependent event n.
bağımlı uçbirim tributary station n.
bağımlı bilgisayar slave computer n.
gecikmeye bağımlı garantili maliyet denetimi delay-dependent guaranteed cost control n.
konuşmacıya bağımlı tanıma speaker-dependent recognition n.
yazılıma bağımlı software dependent n.
aygıta bağımlı device dependent adj.
bilgisayar türüne bağımlı machine-dependent adj.
donanıma bağımlı hardware dependent adj.
yön bağımlı anisotropic adj.
bağımlı dosya slave file expr.
Telecom
ara hat bağımlı elemanı bus slave n.
bağımlı olay dependent event n.
bağımlı değişken dependent variable n.
bağımlı cihaz slave device n.
bağımlı istasyon tributary station n.
bağımlı istasyon slave station n.
bağımlı terminal slave station n.
bağımlı kip slave mode n.
cihaz bağımlı grafik katmanı device-dependent graphics layer n.
fiziksel ortam bağımlı bileşen physical medium dependent component n.
konuşmacıya bağımlı tanıma speaker dependent recognition n.
ortam bağımlı fiziksel katman physical-layer media-dependent n.
otomatik bağımlı izleme automatic dependent surveillance n.
bilgisayar türüne bağımlı machine-dependent adj.
donanıma bağımlı hardware dependent adj.
cihaza bağımlı device dependent adj.
makinaya bağımlı machine-dependent adj.
bağımlı dosya slave file expr.
Electric
bağımlı zaman gecikme rölesi dependent time delay relay n.
sıcaklık bağımlı direnç temperature-dependent resistance n.
Automotive
bağımlı süspansiyon dependant suspension n.
Aeronautic
bağımlı paralel yaklaşmalar dependant parallel approaches n.
bağımlı paralel yaklaşma dependent parallel approach n.
otomatik bağımlı gözetim automatic dependent surveillance n.
Medical
antikor bağımlı geliştirme antibody dependent enhancement (ADE) n.
antikora bağımlı bağışıklık antibody-mediated immunity n.
bakıra bağımlı enzimler copper-dependent enzymes n.
bağımlı kişilik addictive personality n.
bağımlı olmaya eğilimli karakter addiction prone personality n.
bağımlı karakter addictive personality n.
çinko bağımlı metalloenzim zinc-dependent metalloenzyme n.
epitel bağımlı gevşetici faktör epithelial derived growth factor n.
hücreye bağımlı bağışıklık cell mediated immunity n.
insüline bağımlı olmayan diyabet ketoacidosis-resistant diabetes n.
insüline bağımlı olmayan diyabet non-insulin-dependent diabetes n.
insüline bağımlı olmayan diyabet ketoacidosis-resistant diabetes mellitus n.
insüline bağımlı olmayan diabetli hastalar patients with non-insulin dependent diabetes mellitus n.
insüline bağımlı olmayan diyabet ketosis-resistant diabetes n.
insüline bağımlı olmayan diyabet maturity-onset diabetes n.
insüline bağımlı olmayan diyabet non-insulin-dependent diabetes mellitus n.
insüline bağımlı olmayan diyabet adult-onset diabetes n.
insüline bağımlı olmayan diyabet type II diabetes n.
insüline bağımlı diyabet insulin-dependent diabetes mellitus (iddm) n.
insüline bağımlı olmayan diyabet (yaygın kullanım) non-insulin-dependent diabetes mellitus (niddm) n.
insüline bağımlı olmayan diyabet (yaygın kullanım) non-insulin-dependent diabetes (niddm) n.
insüline bağımlı olmayan diyabet adult-onset diabetes mellitus n.
insüline bağımlı olmayan diyabet maturity-onset diabetes mellitus n.
insüline bağımlı olmayan diyabet ketosis-resistant diabetes mellitus n.
insüline bağımlı olmayan diyabet mature-onset diabetes n.
östojene bağımlı patolojik dokular pathologic estrogen-dependent tissues n.
reseptör bağımlı endositoz receptor-mediated endocytosis n.
reseptör bağımlı endositoz receptor mediated endocytosis n.
sikline bağımlı kinaz cycline dependent kinase n.
vantilatöre bağımlı hasta ventilator-dependent patient n.
ur bağımlı antijenler tumor associated antigens n.
voltaja bağımlı sodyum kanalları voltage-dependent sodium channels n.
voltaj bağımlı sodyum kanalları voltage-gated sodium channels n.
yatağa bağımlı yaşamak live bedridden v.
doz bağımlı olarak in a dose dependent manner adv.
doz bağımlı olarak dose-dependently adv.
doza bağımlı biçimde in a dose dependent manner expr.
insüline bağımlı olmayan diyabet non-insulin-dependent diabetes mellitus (niddm) abrev.
Psychology
başkalarına bağımlı olma korkusu soteriophobia n.
bağımlı kişilik bozukluğu dependent personality disorder n.
bağımlı kişilik bozukluğu dependant personality disorder n.
bağımlı kişilik bozukluğu asthenic personality disorder n.
uyuşturucu kullanmayı bırakan bağımlı withdrawer n.
eş bağımlı codependent adj.
karşılıklı bağımlı codependent adj.
karşılıklı bağımlı co-dependent adj.
eş bağımlı co-dependent adj.
Physiology
kaspaz bağımlı hücre ölümü caspase-mediated cell death n.
Pathology
insüline bağımlı diyabet type 1 diabetes n.
insüline bağımlı diyabet type 1 diabetes mellitus n.
insüline bağımlı diyabet insulin-dependent diabetes n.
insüline bağımlı olmayan diyabet type 2 diabetes n.
insüline bağımlı diyabet type I diabetes n.
insüline bağımlı diyabet ketosis-prone diabetes n.
insüline bağımlı diyabet ketoacidosis-prone diabetes n.
insüline bağımlı diyabet juvenile-onset diabetes n.
insüline bağımlı diyabet juvenile diabetes n.
insüline bağımlı diyabet growth-onset diabetes n.
insüline bağımlı diyabet autoimmune diabetes n.
Food Engineering
bağımlı değişken dependent variable n.
süreye bağımlı tepki transient response n.
zamana bağımlı akış time dependent flow n.
Math
bağımsız değişkenler ile bağımlı değişkenler arasındaki etkileşimi gösteren iki boyutlu fonksiyon grafiği carpet plot n.
bağımlı değişken dependent variable n.
bağımlı vektör bound vector n.
bağımlı değişken bound variable n.
doğrusal bağımlı sistem linearly dependent system n.
doğrusal bağımlı vektorler linearly dependent vectors n.
doğrusal bağımlı küme linearly dependent set n.
doğrusal bağımlı vektörler linearly dependent vectors n.
lineer bağımlı sistem linearly dependent system n.
lineer bağımlı vektörler linear relation n.
lineer bağımlı sistem linearyly dependent system n.
bağımlı değişken bound n.
(diferansiyel denklemin değişkenlerini) bağımsız ve bağımlı değişkenlerin diferansiyelleri yalnızca bu değişkenlerin fonksiyonları olacak şekilde yazmak separate v.
doğrusal bağımlı linearly dependent adj.
geometri bağımlı geometry dependent adj.
Logic
(tasımda) bağımlı kılınan şey subsumption n.
Statistics
(bağımlı değişkenin) bir veya daha fazla bağımsız değişkenle ilişki derecesini ölçme regress n.
bağımlı değişkenin bir veya daha fazla bağımsız değişkenle ilişki derecesinin analizi regression n.
bağımlı ve bağımsız olaylar dependent and independent events n.
bağımlı örneklem t testi paired sample t-test n.
bağımlı değişken dependent variable n.
genel iç bağımlı sistem general interdependent system n.
kontrole ve deney koşuluna tabi, tekil farklılıkları ortadan kaldırmak amacıyla eşleştirilmiş denek çiftlerinin bağımlı değişkenlerinin ölçümü ile ilgili olan (deney) matched-pairs design n.
(bağımlı değişkenin) bir veya daha fazla bağımsız değişkenle ilişki derecesini ölçmek regress v.
Physics
geometri bağımlı hibrit nükleer reaksiyon modeli geometry dependent hybrid nuclear reaction model n.
geometri bağımlı hibrit model geometry dependent hybrid model n.
(diferansiyel) integrali yol yönünden bağımlı olan inexact adj.
Biology
karşılıklı bağımlı yaşayan canlı mutualist n.
Marine Biology
balıkçılığa bağımlı veri fishery dependent data n.
bağımlı tür dependent species n.
Astronomy
radyo dalgalarının yıldızlararası madde içinden geçerken meydana gelen frekansa bağımlı hız düşümü dispersion n.
Botanic
kalıcı bir toprak kaynağından gelen suya bağımlı ve derin köklü bitki phreatophyte n.
toprak kaynağından gelen suya bağımlı ve derin köklü bitkiyle ilgili phreatophytic adj.
Linguistics
alan bağımlı sınav field-specific test n.
bağımlı biçimbirim bound morpheme n.
bağımlı biçim bound form n.
bağımlı cümlecikler dependent clauses n.
bağımlı tümcecik hypotactic clause n.
bağımlı sıralı tümce coordinate sentence n.
bağımlı çeviri literal translation n.
bağımlı yapı biçimi functor n.
bağımlı madde item dependence n.
bağımlı tümcecik subordinate clause n.
bağımlı tümcecik dependent clause n.
bağımlı değişken dependent variable n.
ölçüt bağımlı sınav criterion referenced test n.
ölçüt bağımlı sınav criterion-referenced test n.
yapısal olarak sözcük özellikleri gösteren ama fonolojik olarak başka bir sözcüğe bağımlı morfem clitic n.
bağımlı hal bondage n.
ana cümleye bağlı olup öznenin ne söylediğini veya düşündüğünü aktaran bağımlı cümlecik reported clause n.
bağımlı sıralı cümlelerde iki ögenin bağlaç ile birleştirilmesi kuralı conjunction-reduction n.
alan bağımlı field dependent adj.
düzey bağımlı rank bound adj.
en az bir tane bağımlı biçim içeren (kelime) complex adj.
Philosophy
evrenin başlangıç koşullarına bağımlı chaotic adj.
Geology
frekans bağımlı soğurulma frequency dependent attenuation n.
yönlere bağımlı anisotropic adj.
Military
devlet adına denizaşırı komutanlıklara seyahat etme hakkı olup ilgili askeri komutan tarafından bağımlı statüsü onaylanan kimse command-sponsored dependent n.
Music
sanatsal özellikler göstermeyip şahsiyetsiz olan, şirketlere bağımlı ana akım pop müzik mallcore n.
Abbreviation
insüline bağımlı olmayan diyabet niddm (noninsulin-dependent diabetes mellitus) n.
Archaic
bağımlı olmak come upon v.
Slang
teknolojiye bağımlı kimse technojunkie n.
bağımlı olmayan uyuşturucu kullanıcısı kick freak n.
bağımlı mekanı pad n.
bağımlı yuvası pad n.
birine bağımlı olarak yaşamak cling like shit to a shovel v.
birine bağımlı olarak yaşamak cling to (one) like shit to a shovel v.
birine bağımlı olarak yaşamak stick like shit to a shovel v.
birine bağımlı olarak yaşamak stick like shit to a shovel v.
uyuşturucuya bağımlı hale gelmek graduate v.
(birine/bir şeye) bağımlı olarak yaşamak stick (to someone or something) like shit to a shovel v.
bağımlı olmadan ara sıra uyuşturucu kullanmak joypop v.
(birine/bir şeye) bağımlı hooked on (someone or something) adj.
bağımlı değilim I'm not hooked expr.
Modern Slang
bağımlı olma ihtimali addictability n.