Historique

be on

Sens de "be on" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 54 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	be on v.	yanmak
2	General	be on v.	açık olmak (elektrik/su/gaz)
3	General	be on v.	çalışmak (makine/aygıt)
4	General	be on v.	açık olmak (elektrik/ışık)
5	General	be on v.	açık olmak
6	General	be on v.	oynamak
7	General	be on v.	açık olmak (cihaz vb)
8	General	be on v.	televizyonda veya radyoda çıkmak
9	General	be on v.	televizyonda veya radyoda yayınlanmak
Colloquial
10	Colloquial	be on n.	birisi
11	Colloquial	be on v.	ısmarlanmak
12	Colloquial	be on v.	tarafından ödenmek
13	Colloquial	be on v.	-den olmak
14	Colloquial	be on v.	çok iyi/olağanüstü bir performans sergilemek
15	Colloquial	be on v.	çok iyi/olağanüstü oynamak
16	Colloquial	be on v.	formunda/gününde olmak
17	Colloquial	be on v.	bir plana, etkinliğe açık olmak
18	Colloquial	be on v.	bir plana, etkinliğe var olmak
19	Colloquial	be on v.	bir plana, etkinliğe katılacak olmak
20	Colloquial	be on v.	bir planla, etkinlikle ilgilenmek
21	Colloquial	be on v.	planlandığı gibi olmak/yapmak
22	Colloquial	be on v.	programdakine uygun olmak
23	Colloquial	be on v.	programda belirtildiği gibi olmak
24	Colloquial	be on v.	programa/plana göre yapmak
25	Colloquial	be on v.	sahnede olmak
26	Colloquial	be on v.	birinden olmak
27	Colloquial	be on v.	birinin cebinden olmak
28	Colloquial	be on v.	birinin parasıyla olmak
29	Colloquial	be on v.	biri tarafından ödenmek
30	Colloquial	be on v.	bir şakanın konusu olmak
31	Colloquial	be on v.	şaka/espri biri hakkında olmak
32	Colloquial	be on v.	şakanın/esprinin hedefi olmak
33	Colloquial	be on v.	alay konusu olmak
34	Colloquial	be on v.	kabul edilebilir olmamak
35	Colloquial	be on v.	uygun olmamak
36	Colloquial	be on v.	hoş görülebilir olmamak
37	Colloquial	be on v.	müsaade edilebilir/izin verilebilir olmamak
38	Colloquial	be on v.	uygunsuz olmak
39	Colloquial	be on v.	yakışık almamak
40	Colloquial	be on v.	olacak iş/şey değil
41	Colloquial	be on v.	mümkün değil
42	Colloquial	be on v.	üstünde olmak
43	Colloquial	be on v.	çalışır durumda olmak
44	Colloquial	be on v.	bir iletişim aracıyla bağlantısı olmak
45	Colloquial	be on v.	kusursuz olmak
46	Colloquial	be on v.	-e bağlı olmak
47	Colloquial	be on v.	'-e bağımlı olmak
48	Colloquial	be on v.	kafa ütülemek
49	Colloquial	be on v.	kafa şişirmek
50	Colloquial	be on v.	başkalarını ilgilendirmeyen bir konuda heyecanla/uzun uzadıya konuşmak
Slang
51	Slang	be on v.	uyuşturucu/ilaç etkisinde olmak
52	Slang	be on v.	uyuşturucu/ilaç kafasında olmak
53	Slang	be on v.	uyuşturucu/ilaç almış olmak
54	Slang	be on v.	uyuşturucu/ilaç alıyor olmak

Sens de "be on" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	be on the rise v.	yükselişe geçmek
2	General	be on trial v.	yargılanmak
3	General	be sold on v.	kabul etmek
4	General	be on one's way out v.	çıkmak
5	General	be on a diet v.	rejim yapmak
6	General	be on one's period v.	regl olmak
7	General	be on the alert v.	tetikte beklemek
8	General	be keen on v.	hevesli olmak
9	General	be out on strike v.	grevde olmak
10	General	be on familiar terms with v.	senlibenli olmak
11	General	be on the shelf v.	emekliye ayrılmış olmak
12	General	be hooked on v.	kendini kaptırmak
13	General	be on the safe side v.	ihtiyatlı davranmak
14	General	be on familiar terms with somebody v.	samimi olmak
15	General	be getting on in years v.	yaşlanmak
16	General	be on the shelf v.	kızağa çekilmiş olmak
17	General	be on the wane v.	zayıflamakta olmak
18	General	be on tenterhooks v.	endişe içinde olmak
19	General	be hung up on v.	tutturmak
20	General	be on the carpet v.	söz konusu olmak
21	General	be set on edge v.	kamaşmak (diş)
22	General	be on the table v.	tartışılması ileri bir tarihe bırakılmış olmak (tasarının/meselenin)
23	General	be on overtime v.	mesaiye kalmak
24	General	be mad on v.	hastası olmak
25	General	be on duty v.	nöbetçi olmak
26	General	be stuck on v.	tutulmak
27	General	be on the loose v.	dağıtmak
28	General	be on the streets v.	kötü yola düşmek
29	General	be on a better footing than ever v.	araları her zamankinden daha iyi olmak
30	General	egg on to be v.	cesaretlendirmek
31	General	be on somebody's wavelength v.	frekansları uymak
32	General	be on the verge of something v.	eşiğinde olmak
33	General	be on guard duty v.	nöbet tutmak
34	General	be on one's mettle v.	elinden geleni yapmaya hazır olmak
35	General	be on call v.	nöbette olmak
36	General	be predicated on v.	dayalı olmak
37	General	be on somebody's wavelength v.	frekansı uymak
38	General	be nailed on v.	çakılmak
39	General	be on one's own v.	kendi kendini geçindirmek
40	General	be on target v.	doğru çıkmak (bir tahmin)
41	General	be on one's honeymoon v.	balayında olmak
42	General	be reflected on v.	vurmak
43	General	be on the high side v.	oldukça pahalı olmak
44	General	be on one's hands v.	sorumluluğunda olmak
45	General	be on the pull v.	çapkınlık peşinde olmak
46	General	be on speaking terms v.	konuşmak
47	General	be on the wing v.	uçmak
48	General	be on medication v.	ilaç kullanmak
49	General	be on fire v.	yanmak
50	General	be on drugs v.	uyuşturucu kullanmak
51	General	be on good terms with v.	biriyle arası iyi olmak
52	General	be driving on a suspended driving licence v.	ehliyetine geçici olarak el konulmuş olmasına rağmen araç kullanmak
53	General	be on vacation v.	tatil olmak
54	General	be on tenterhooks v.	diken üstünde olmak
55	General	be on probation v.	şartlı tahliyeden sonra gözetim altında olmak
56	General	be in on v.	dahil olmak
57	General	be intent on v.	dalmış olmak
58	General	be on strike v.	grevde olmak
59	General	be on the road v.	yolda olmak
60	General	be dead set on something v.	kafasına koymak
61	General	be on someone's side v.	birinden yana olmak
62	General	be on guard v.	tetikte olmak
63	General	be in on v.	haberi olmak
64	General	be bent on doing something v.	bir şeyi yapmaya azmetmek
65	General	be on the road v.	seyahat etmek
66	General	be stuck on v.	vurulmak
67	General	be in on v.	bilmek
68	General	be back on amicable terms v.	yeniden dostane ilişkiler kurmak
69	General	be located on the land of v.	alan üstünde kurulu olmak
70	General	be too tired to go on v.	şişmek
71	General	be keen on v.	meraklı olmak
72	General	be marooned on v.	mahsur kalmak
73	General	be on cloud nine v.	havalara uçmak
74	General	be on the wane v.	azalmakta olmak
75	General	be etched on one's memory v.	kafalara kazınmak
76	General	be on the razor's edge v.	ölümle kalım arasında olmak
77	General	be in on v.	payı olmak
78	General	be on one's guard v.	dümen kullanmak
79	General	be short on v.	kısa gelmek (bir giysi)
80	General	be on overtime v.	fazla mesai yapmak
81	General	be dwelled on v.	bir konuya takılıp kalmak
82	General	be out on the town v.	şehirde yiyip içip eğlenmek
83	General	be on familiar terms v.	içlidışlı olmak
84	General	be on heat v.	kösnülmek
85	General	be on edge v.	sinirleri gergin olmak
86	General	be on call v.	nöbete kalmak
87	General	be on something's trail v.	bir şeyi aramak
88	General	be on somebody's wavelength v.	frekansları tutmak
89	General	be thrown back on one's own resources v.	yalnızca kendi yetenekleriyle idare etmek zorunda kalmak
90	General	be on the road v.	yola çıkmış olmak
91	General	be very competent on v.	konuya vakıf olmak
92	General	be on salary v.	aylık almak
93	General	be hell on v.	hor kullanmak
94	General	be on the rails v.	rayında gitmek
95	General	be on the alert v.	teyakkuz etmek
96	General	be on heat v.	kızışmak
97	General	be on the air v.	yayında olmak
98	General	be on someone's trail v.	birinin izini takip etmek
99	General	be based on v.	dayanmak
100	General	be fixed on v.	dikilmek
101	General	be on show v.	sergilenmekte olmak
102	General	be all square on the accounts v.	alıp vereceği olmamak
103	General	be on the alert v.	tetikte olmak
104	General	be on television v.	televizyonda olmak
105	General	be on someone's side v.	birinin tarafını tutmak
106	General	be on the mend v.	(hasta) iyileşmek
107	General	be on one's honeymoon v.	balayına gitmek
108	General	be on a par with v.	eşit olmak
109	General	be on the house v.	şirketten olmak
110	General	be mounted on v.	binek hayvanına binmiş olmak
111	General	be on the right road v.	doğru yolda olmak
112	General	be on a diet v.	perhiz yapmak
113	General	be in on the secret v.	sırra ortak olmak
114	General	be on all fours v.	domalmak
115	General	be on one's own v.	yalnız başına kalmak
116	General	be in on v.	katılmak
117	General	be on tenterhooks v.	diken üstünde oturmak
118	General	be on someone's side v.	birinin lehinde olmak
119	General	be on the tip of one's tongue v.	dilinin ucunda olmak
120	General	be on the low side v.	oldukça ucuz olmak
121	General	be on the wing v.	uçmakta olmak
122	General	be on familiar ground v.	bildiği bir yerde bulunmak
123	General	be on something's trail v.	avın izini takip etmek
124	General	be on one's beam ends v.	sıfırı tüketmek
125	General	be on familiar ground v.	bildiği bir konuyla ilgilenmek
126	General	be on the table v.	görüşülmesi ileri bir tarihe bırakılmış olmak (tasarının/meselenin)
127	General	be on familiar terms with somebody v.	teklifsiz olmak
128	General	be dead on one's feet v.	ayakta uyumak
129	General	be on form v.	formda olmak
130	General	be located on the land of v.	alan üstüne kurulmak
131	General	be on someone's side v.	birine yararlı olmak
132	General	be on guard v.	nöbet tutmak
133	General	be on television v.	televizyona çıkmak
134	General	be on the same wavelength v.	frekansları uyuşmak
135	General	be on display v.	sergilenmek
136	General	be on the watch v.	tetikte olmak
137	General	be on speaking terms with v.	biriyle selamlaşıp konuşmak
138	General	be on one's own responsibility v.	yaptığı şeyden kendisi sorumlu olmak
139	General	be on the cards v.	muhtemel olmak
140	General	be hell on v.	hoyratça kullanmak
141	General	be on the watch v.	nöbette olmak
142	General	be on vacation v.	tatilde olmak
143	General	be on the wane v.	sonuna yaklaşmakta olmak
144	General	be on something's trail v.	bir şeyi takip etmek
145	General	be hooked on v.	bağımlısı olmak
146	General	be operated on v.	ameliyat olmak
147	General	be on the wane v.	sönmekte olmak
148	General	be on the same wavelength v.	aynı frekansta olmak
149	General	be on intimate terms v.	senlibenli olmak
150	General	be on one's own v.	başkasından yardım görmeden geçinmek/rızkını kazanmak
151	General	be on the rails v.	yolunda gitmek
152	General	be intent on v.	kararlı olmak
153	General	be on familiar ground v.	bildiği bir bölgede bulunmak
154	General	not to be on speaking terms v.	küsüşmek
155	General	be on strained terms v.	araları bozulmak
156	General	be dependent on v.	tabi olmak
157	General	be stuck on v.	bağlanmak
158	General	be on someone's trail v.	birini aramak
159	General	be on one's feet v.	ayakta olmak
160	General	be bent on v.	kafasına koymak
161	General	be operated on v.	ameliyat olmak
162	General	be on somebody's wavelength v.	frekansı tutmak
163	General	be on bad terms (with someone) v.	araları bozulmak
164	General	be always on the move v.	leyleği havada görmek
165	General	leave where it will be stepped on v.	ayak altında bırakmak
166	General	be on the table v.	teklif edilmiş olmak
167	General	be sent on an assignment for v.	tayini çıkmak
168	General	be wrecked on the rocks v.	kayalara bindirmek
169	General	be on strike v.	grev yapmak
170	General	be set on v.	aklına koymak
171	General	be spied on v.	gözlenmek
172	General	be on the same wavelength v.	aynı düşüncelere sahip olmak
173	General	be on intimate terms with v.	sıkı fıkı olmak
174	General	be lost on v.	etkilememek
175	General	be on target v.	belirlenen süreye uygun olarak ilerlemek (bir iş)
176	General	be on duty for the day v.	nöbetçi olmak
177	General	be on the brink of something v.	eşiğinde olmak
178	General	be predicated on v.	dayanmak
179	General	be fixed on v.	dikilmek (göz)
180	General	be riding on air v.	sevinçten havalara uçmak
181	General	be on one's own v.	başının çaresine bakmak
182	General	be on the spot v.	olayın geçtiği yerde bulunmak
183	General	be keen on v.	düşkün olmak
184	General	be on the watch v.	kulak kesilmek
185	General	be on thorns v.	tedirgin olmak
186	General	be on fire v.	gaza gelmek
187	General	be on its way out v.	devri kapanmak üzere olmak
188	General	be on the dole v.	işsizlik yardımı almak
189	General	be operated on v.	operasyon geçirmek
190	General	be on intimate terms v.	sıkı fıkı olmak
191	General	be on the house v.	işyerinin ikramı olmak
192	General	be on the alert v.	alesta beklemek
193	General	be on intimate terms with v.	senlibenli olmak
194	General	be on the rampage v.	kıyameti koparmak
195	General	be on the razor's edge v.	iki ateş arasında kalmak
196	General	be on the books v.	kayıtlara geçmek
197	General	be on the brink of death v.	toprağa bakmak
198	General	be on trial v.	denenmek
199	General	be adamant on v.	son derece kararlı olmak
200	General	be bent on v.	kararlı olmak
201	General	be on the line v.	tehlikede olmak
202	General	be on the line v.	risk altında olmak
203	General	be on the verge of v.	üzere olmak
204	General	be considered on a preferential basis v.	öncelikle ele alınmak
205	General	be on the black market v.	kara borsaya düşmek
206	General	be available on the black market v.	kara borsaya düşmek
207	General	be sold on the black market v.	kara borsada satılmak
208	General	be on holiday v.	tatilde olmak
209	General	be on the phone v.	hatta olmak
210	General	be on the phone v.	telefonda olmak
211	General	be on the phone v.	telefonu olmak
212	General	be engraved on v.	aklına kazınmak
213	General	be on duty v.	nöbet tutmak
214	General	be sweet on somebody v.	sevmek
215	General	be down on somebody v.	kancayı takmak
216	General	be on somebody's side v.	tarafını tutmak
217	General	be a charge on somebody v.	yük olmak
218	General	be down on somebody v.	karşı olmak
219	General	be based on basis of v.	esasına dayanmak
220	General	be based on v.	kaynaklanmak
221	General	be based on v.	esasına dayanmak
222	General	be based on v.	bağlı olmak
223	General	be based on v.	ileri gelmek
224	General	be dead set on v.	engel tanımamak
225	General	be an expert on one's field v.	alanında söz sahibi olmak
226	General	be caught on camera v.	kameralara yakalanmak
227	General	be caught on camera v.	kameraya yakalanmak
228	General	be on the carpet v.	azarlanmak
229	General	be on the carpet v.	laf işitmek
230	General	be on the carpet v.	üzerinde görüşülmek
231	General	be on the alert v.	gözünü dört açmak
232	General	be on the alert v.	uyanık olmak
233	General	be on the point of finishing v.	bitmek üzere olmak
234	General	be on the point of exhausting v.	tükenmek üzere olmak
235	General	be on the death bed v.	azraille savaşmak
236	General	be on the death bed v.	hasta yatağında olmak
237	General	be on the verge of death v.	azraille savaşmak
238	General	be on the verge of death v.	hasta yatağında olmak
239	General	be insistent (on something) v.	ısrarcı olmak
240	General	be on the lookout for a suitable opportunity v.	bir fırsatını kollamak
241	General	be on the lookout for a suitable opportunity v.	fırsat kollamak
242	General	be on the lookout for a suitable opportunity v.	zaman kollamak
243	General	be on the wrong track v.	yanlış yolda olmak
244	General	be on good terms with v.	arası iyi olmak
245	General	be a guest on a tv show v.	konuk olarak katılmak (bir tv programına vb)
246	General	be a guest on a tv show v.	konuk olmak (bir tv programına vb)
247	General	be on the decline v.	düşüş göstermek
248	General	be on the decline v.	düşüş kaydetmek
249	General	be on the decline v.	düşüş yaşamak
250	General	be on the lam v.	kayıplara karışmak
251	General	be dependent on v.	bağımlı olmak
252	General	be on the loose v.	kayıplara karışmak
253	General	be freed on bail v.	şartlı salıverilmek
254	General	be imprinted on one's mind v.	aklına kazınmak
255	General	be on the rise v.	yükselişte olmak
256	General	be established on base v.	temel üzerine kurulmak
257	General	be wanted on the telephone v.	telefona istenmek
258	General	be based on the ground of v.	temeline dayanmak
259	General	be based on trust v.	güvene dayalı olmak
260	General	be wanted on the telephone v.	telefona çağrılmak
261	General	be on the edge of extinction v.	soyu tükenme tehlikesinde olmak
262	General	be on the ball v.	dikkatli olmak
263	General	be on the brink of extinction v.	soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmak
264	General	be on the verge of extinction v.	soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmak
265	General	be on the edge of extinction v.	soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmak
266	General	be on the brink of extinction v.	soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olmak
267	General	be on the verge of extinction v.	soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olmak
268	General	be on the verge of extinction v.	soyu tükenme tehlikesinde olmak
269	General	be on the brink of extinction v.	soyu tükenme tehlikesinde olmak
270	General	be on the edge of extinction v.	soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olmak
271	General	be led on v.	gelecek vaadiyle kandırılmak
272	General	be mounted on the horse v.	at binmek
273	General	be mounted on the horse v.	ata binmek
274	General	be on a salary v.	maaş almak
275	General	be on leave v.	izinde olmak
276	General	be on increase v.	ivme yakalamak
277	General	be on decline v.	ivme kaybetmek
278	General	be on the level v.	doğruyu konuşmak
279	General	be on the level v.	dürüst olmak
280	General	be put on the spot v.	zor duruma düşürülmek
281	General	be put on the spot v.	zor durumda bırakılmak
282	General	be imprinted on one's mind v.	zihninde yer etmek
283	General	be employed on a salary basis v.	maaşla çalışmak
284	General	be unable to get on with others v.	çevresi ile geçinememek
285	General	be employed on a salary basis v.	maaşlı çalışmak
286	General	be on a natural high v.	sevinçten havalara uçmak
287	General	be unaware of what is going on around oneself v.	dünyadan haberi olmamak
288	General	be on a natural high v.	çok mutlu olmak
289	General	be on a natural high v.	mutlu olmak
290	General	be touched on v.	değinilmek
291	General	be on one's own v.	tek başına olmak
292	General	(the light) be on v.	ışık yanmak
293	General	be agreed on v.	kararlaştırılmak
294	General	be on the safe side v.	kendini emniyete almak
295	General	be imprinted on one's mind v.	belleğine almak
296	General	be imprinted on one's mind v.	belleğine kazımak
297	General	be on the throne v.	tahtta olmak
298	General	be taken on v.	işe alınmak
299	General	be on the edge of a cliff v.	uçurumun kenarında olmak
300	General	be quick on the draw v.	erken davranmak
301	General	be on the danger list v.	hayatı tehlikeye girmek
302	General	be based on personal experiences v.	kişisel tecrübelere dayanmak
303	General	be on the point of being v.	olmak üzere
304	General	be on the lam v.	sırra kadem basmak
305	General	be prevented from setting out on a journey v.	yoldan kalmak
306	General	be prevented from setting out on a journey v.	yolundan kalmak
307	General	be on the wrong road v.	yolunu şaşırmak
308	General	be delayed on the road v.	yollarda kalmak
309	General	be baggy on someone v.	bol gelmek
310	General	be on the list v.	listede yer almak
311	General	be put on the market v.	satışa sunulmak
312	General	be based on experience v.	tecrübeye dayanmak
313	General	be so few one can count them on the fingers of one hand v.	parmakla gösterilmek
314	General	be dependent on luck v.	şansa bağlı olmak
315	General	be on edge v.	sinirli olmak
316	General	be on the market v.	satışa çıkarılmak
317	General	be depending on luck v.	şansa bağlı olmak
318	General	be dependent on chance v.	şansa bağlı olmak
319	General	be hot on somebody's trail v.	ensesinde olmak
320	General	be down on one's luck v.	talihi yüz çevirmek
321	General	be hard on someone's heels v.	birinin peşini bırakmamak
322	General	be bent on doing something v.	bir şey yapmayı kafaya takmak
323	General	be hard on somebody's trail v.	ensesinde olmak
324	General	be imprinted on one's mind(s) v.	beyinlere kazınmak
325	General	be imprinted on one's brain(s) v.	beyinlere kazınmak
326	General	be brought on/to the brink of chaos v.	kaosun eşiğine sürüklenmek
327	General	be sent off on an eternal journey v.	son yolculuğuna uğurlanmak
328	General	be dependent on a condition v.	şarta bağlı olmak
329	General	be hard on the heels of v.	-in hemen ardından gelmek
330	General	be on the point of v.	-mek üzere olmak
331	General	be incumbent on v.	-e düşmek
332	General	be on the road to v.	-e doğru ilerlemek
333	General	be predicated on v.	-in üzerine kurulmuş olmak
334	General	be based on v.	-e dayanmak
335	General	be on the look-out for v.	aramak
336	General	be incumbent on v.	sorumluluğu -e ait olmak
337	General	be long on v.	-in fazlası olmak
338	General	be down on v.	-e karşı olmak
339	General	not to be on christian-name terms v.	siz diye hitap etmek
340	General	be on the wild side v.	çılgınca yaşamak
341	General	be rained on v.	yağmura yakalanmak
342	General	be short on v.	-de birinin eksikliği olmak
343	General	be on the edge of v.	eşiğine gelmek (yıkımın vb)
344	General	be on the brink of v.	eşiğine gelmek (yıkımın vb)
345	General	be on the verge of v.	eşiğine gelmek (yıkımın vb)
346	General	be suspicious that one's spouse is cheating on someone v.	(eşinin) aldattığından şüphelenmek
347	General	be on the hook v.	zor durumda olmak
348	General	be sighted on horizon v.	ufukta görünmek
349	General	be on tv v.	televizyona çıkmak
350	General	be on duty v.	görevde olmak
351	General	be on the point of doing v.	yapmak üzere olmak
352	General	be kept on hand v.	yedekte bulundurulmak
353	General	be featured on v.	(televizyonda vb) gösterilmek
354	General	be on the telephone v.	telefonda olmak
355	General	be on the telephone v.	telefonda görüşüyor olmak
356	General	be on the phone v.	telefon ile görüşmek
357	General	be on the phone v.	telefonda görüşüyor olmak
358	General	be featured on v.	(televizyonda vb) yayınlanmak
359	General	be on the telephone v.	telefon ile görüşmek
360	General	be on bad terms with someone v.	birisiyle ilişkileri kötü olmak
361	General	be on good terms with someone v.	birisiyle iyi ilişkiler içinde olmak
362	General	be up on v.	haberdar olmak
363	General	be based on v.	bir şeye dayanmak
364	General	be placed on the top v.	ilk sırada yer almak
365	General	be based on the principal of v.	esasına dayalı olmak
366	General	be based on the basis of v.	esasına dayalı olmak
367	General	be on the highest position v.	üst sırada yer almak
368	General	rely on the law to be enacted v.	çıkacak yasaya bel bağlamak
369	General	be on the top v.	üst sırada yer almak
370	General	be on the shelf v.	kısmeti kapanmak
371	General	be built on a strong foundation v.	sağlam temeller üzerine kurulmak
372	General	be on one's turf v.	kendi çöplüğünde olmak
373	General	be on the shelf v.	kısmeti bağlanmak
374	General	be on a par with someone v.	aynı kulvarda olmak
375	General	be on the computer v.	bilgisayar başında olmak
376	General	be on the move v.	hareket halinde olmak
377	General	be on duty v.	görevde bulunmak
378	General	be on the right track v.	rayına oturmak
379	General	be on the track v.	rayına oturmak
380	General	be on leave v.	izinli olmak
381	General	be on a drip v.	serumda olmak
382	General	be on a drip v.	seruma bağlı olmak
383	General	be on bad terms v.	dargın olmak
384	General	be on the market v.	pazarda olmak
385	General	be based on a lie v.	yalana dayanmak
386	General	be on the market v.	satılmakta olmak
387	General	be on good terms v.	dost olmak
388	General	be concentrated on v.	temerküz etmek
389	General	be on someone's side v.	tarafında yer almak
390	General	be on someone's side v.	yanında yer almak
391	General	be focused on v.	üzerine odaklanılmış olmak
392	General	be experimented on v.	üzerinde deney yapılmak
393	General	be on a diet v.	rejimde olmak
394	General	be on a diet v.	diyette olmak
395	General	be fixated on someone v.	(birisine) kafayı takmak
396	General	be fixated on someone v.	(birisiyle) kafayı bozmak
397	General	be high on drugs v.	uyuşturucu etkisinde olmak
398	General	be high on drugs v.	uyuşturucunun etkisinde olmak
399	General	be on silent v.	telefon sessizde olmak
400	General	be on silent v.	(telefon) sessizde olmak
401	General	be on one's way v.	yolu üzerinde bulunmak
402	General	be on a leave of absence v.	izinde olmak
403	General	be on a leave of absence v.	izne ayrılmış olmak
404	General	be published on the internet v.	internette yayınlanmak
405	General	be published on the internet v.	internette yayımlanmak
406	General	be on the way from v.	-den geliyor/dönüyor olmak
407	General	be on the rise v.	artış eğiliminde olmak
408	General	be on the lookout v.	gözcülük etmek
409	General	be on the alert (for someone or something) v.	tetikte olmak
410	General	be intent on doing something v.	bir şeyi yapmaya kararlı olmak
411	General	be intent on doing something v.	bir şeyi yapmaya kafayı takmak
412	General	be on the same flight v.	aynı uçakta/uçuşta olmak
413	General	(one's fingerprints) be on the murder weapon v.	cinayet silahında parmak izleri olmak
414	General	be on a different date from year to year v.	her sene değişik/farklı tarihlere rastlamak
415	General	be spotted on a security camera v.	güvenlik kamerasına yakalanmak
416	General	be stacked up on top of each other v.	üst üste olmak
417	General	be banging on the door v.	kapıyı yumruklamak
418	General	be on the same wavelength v.	aynı kafadan olmak
419	General	be on bed rest v.	yatak istirahatinde olmak
420	General	be pushy and obnoxious on something v.	bir konuda ısrarcı ve itici olmak
421	General	be surrounded on three sides by the sea v.	üç tarafı denizlerle çevrili olmak
422	General	be new on the job v.	işte yeni olmak
423	General	be down on one's uppers v.	müşkül duruma düşmek
424	General	be influence on v.	üzerinde etkisi olmak
425	General	be on the first rank v.	birinci sırada olmak
426	General	be on the first rank v.	ilk sırada olmak
427	General	be on a load of medication v.	çok fazla ilaç alıyor olmak
428	General	be put on trial v.	yargılanmak
429	General	be on the brink of war v.	savaş eşiğine gelmek
430	General	be on the brink of war v.	savaşın eşiğinde olmak
431	General	be on the brink of war v.	savaşın eşiğine gelmek
432	General	be on one's way home from one's shift v.	vardiyasından evine dönüyor olmak
433	General	be put on par with v.	eşdeğer tutulmak
434	General	be in a head-on collision v.	bir araçla kafa kafaya çarpışmak
435	General	be on the birth control pills v.	doğum kontrol hapı kullanmak
436	General	be on annual leave v.	yıllık izinde olmak
437	General	be on annual leave v.	senelik izinde olmak
438	General	be on a guilt trip v.	vicdan azabı duymak
439	General	be on a guilt trip v.	vicdan azabı çekmek
440	General	be a comment on something v.	bir şeyin kötü kalitesinin işareti olmak
441	General	be clear on something v.	(bir şey hakkında) açık/net olmak
442	General	be/put on probation v.	göz hapsinde tutulmak
443	General	be/put on probation v.	gözlem altında tutulmak
444	General	be photographed on their way out of a movie v.	sinema çıkışı görüntülenmek
445	General	be on the wane v.	küçülmek
446	General	be on the wane v.	azalmak
447	General	be on the wane v.	zayıflamak
448	General	be on the wane v.	sönmek
449	General	be on the wane v.	batmak
450	General	be put on public display v.	halkın/umumun teşhirine sunulmak
451	General	be/go out on the town v.	şehre eğlenmeye gitmek
452	General	be on the phone to someone v.	biri ile telefonda olmak (görüşmek)
453	General	be on the phone v.	telefona sahip olmak (evde veya işyerinde)
454	General	be on the point of finishing v.	bitirmek üzere olmak
455	General	be still on the loose v.	sırra kadem basmak
456	General	be still on the loose v.	kayıp olmak
457	General	be still on the loose v.	hala/henüz yakalanmamış olmak
458	General	be still on the loose v.	kayıplara karışmak
459	General	be hard on yourself v.	kendine haksızlık etmek
460	General	be stuck on a teacher's salary v.	bir öğretmen maaşına talim etmek
461	General	be an expert on a field v.	bir şeyde uzman olmak
462	General	be an expert on a field v.	bir alanda uzman olmak
463	General	be on the computer all day v.	bütün gün bilgisayarda olmak
464	General	be on the computer all day v.	bütün gün bilgisayar/bilgisayarın başında olmak
465	General	be on the computer all day v.	bütün gün bilgisayarda takılmak
466	General	be found guilty on all charges v.	tüm suçlamalardan suçlu bulunmak
467	General	be based on v.	dayandırılmak
468	General	be on a steep learning curve v.	zor olan bir şeyi/şeyleri kısa sürede öğrenmek durumunda kalmak
469	General	be on exile v.	sürgünde olmak
470	General	be on exile v.	sürgün olmak
471	General	be not on speaking terms v.	biriyle dargın olmak
472	General	be not on speaking terms v.	biriyle küs olmak
473	General	be still on the decline v.	düşüşünü sürdürmek
474	General	be based on v.	köken almak
475	General	be influence on v.	üzerinde etkili olmak
476	General	be based on something v.	bir temele dayanmak
477	General	be built on a foundation v.	bir temele dayanmak
478	General	be put on notice v.	uyarı almak
479	General	be put on notice v.	uyarılmak
480	General	be on an emotional rollercoaster v.	duygusal gelgitler yaşamak
481	General	be on the shelves v.	raflarda olmak
482	General	be on disability v.	engelli ödeneği almak
483	General	be on disability v.	engelli ödeneğine tabi olmak
484	General	be on a quest v.	bir arayış içinde olmak
485	General	be put on a drip v.	serum takılmak
486	General	be put on a drip v.	serum bağlatmak
487	General	be on a foundation v.	burslu olmak
488	General	be on speaking terms v.	birbirini az tanımak
489	General	be on the defensive v.	karşı koymak
490	General	be on speaking terms v.	merhaba-merhaba düzeyinde olmak
491	General	be on the go v.	birtakım işlerle meşgul olmak
Phrasals
492	Phrasals	be dawn on v.	anlamaya başlamak
493	Phrasals	be dawn on v.	kavramaya başlamak
Phrases
494	Phrases	be careful on expr.	siz siz olun
495	Phrases	we must be on our way expr.	yolcu yolunda gerek
496	Phrases	on his own head be it expr.	vebali kendi boynuna
497	Phrases	enough to be going on with [uk] expr.	idare eder
498	Phrases	enough to be going on with [uk] expr.	kısa bir süre yeter
499	Phrases	enough to be going on with [uk] expr.	iş görür seviyede
500	Phrases	enough to be going on with [uk] expr.	yeterli