konuşmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

konuşmak



Sens de "konuşmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 69 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
konuşmak talk to v.
konuşmak speak to v.
konuşmak speak v.
konuşmak talk v.
General
konuşmak commune with v.
konuşmak discourse v.
konuşmak converse v.
konuşmak bespeak v.
konuşmak confabulate v.
konuşmak be on speaking terms v.
konuşmak have a talk v.
konuşmak chin v.
konuşmak spiel v.
konuşmak tongue v.
konuşmak reason v.
konuşmak commune v.
konuşmak discuss v.
konuşmak touch base with v.
konuşmak have speech with v.
konuşmak run on v.
konuşmak buzz v.
konuşmak have a talk with v.
konuşmak speak out v.
konuşmak converse with v.
konuşmak pipe up v.
konuşmak look showy v.
konuşmak parley v.
konuşmak touch base v.
konuşmak talk v.
konuşmak speak v.
konuşmak chat v.
konuşmak contact v.
konuşmak go through v.
konuşmak confab v.
konuşmak have a talk v.
konuşmak rap v.
konuşmak korero v.
konuşmak mean [obsolete] v.
konuşmak mell [uk] v.
konuşmak ming v.
konuşmak buck [india] v.
konuşmak gale [dialect] v.
konuşmak common [obsolete] v.
konuşmak crack v.
konuşmak crake [dialect] [uk] v.
konuşmak conversate v.
Phrasals
konuşmak chat about someone or something v.
konuşmak speak up v.
Colloquial
konuşmak be on to v.
konuşmak get ahold of somebody or something v.
konuşmak gab v.
Idioms
konuşmak make conversation n.
konuşmak wag one's chin v.
konuşmak come out with v.
konuşmak run down some lines v.
konuşmak make chin music v.
konuşmak beat gums v.
konuşmak have a word v.
konuşmak wag chin v.
Technical
konuşmak speak v.
konuşmak talk v.
Archaic
konuşmak harp v.
konuşmak parle v.
konuşmak steven v.
Slang
konuşmak slang v.
konuşmak beat one's gums v.
konuşmak jive v.
British Slang
konuşmak spraff v.
konuşmak cank v.

Sens de "konuşmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
hakkında konuşmak talk about v.
zekice konuşmak scintillate v.
General
bilimsel olarak konuşmak gerekirse scientifically speaking n.
kinayeli kinayeli konuşmak adumbrate n.
hızlı ve anlaşılmaz konuşmak jibber n.
(gazeteci) bir konu hakkında konuşmak için büyük paralar alma buckraking n.
abuk sabuk konuşmak rave v.
biriyle konuşmak have a word with someone v.
isim vermeden konuşmak tell anonymously v.
yalan konuşmak lie v.
tükürükler saçarak konuşmak splutter v.
gürültülü bir şekilde konuşmak cackle v.
boş konuşmak trifle v.
abuk sabuk konuşmak blether v.
aleyhte konuşmak speak unfavorably of (someone) v.
uzun uzadıya konuşmak hold forth v.
ısrarcı konuşmak yack v.
saçma sapan konuşmak talk wild v.
kendi kendine konuşmak huddle with oneself v.
yerine konuşmak speak for v.
kulak tırmalayıcı bir sesle söylemek veya konuşmak (törpü sesine benzeyen) rasp v.
cır cır konuşmak rattle on v.
hızlı ve anlaşılmaz konuşmak gibber v.
bıktıracak kadar konuşmak go on about v.
bülbül gibi konuşmak speak fluently v.
hakkında konuşmak speak of v.
anket amacıyla konuşmak canvass v.
inançla konuşmak speak with conviction v.
tane tane konuşmak speak distinctly v.
kendi kendine konuşmak talk to oneself v.
fazlasıyla konuşmak (hakkında) go on about v.
devamlı konuşmak run on v.
kendi kendine konuşmak speak aside v.
cır cır konuşmak rattle away v.
boş konuşmak haver v.
abuk sabuk konuşmak ramble v.
adına konuşmak speak for somebody v.
car car konuşmak yack v.
sırası gelmeden konuşmak speak out of turn v.
üstü kapalı konuşmak riddle v.
boş şeyler konuşmak trifle v.
genizden konuşmak speak through the nose v.
saçma sapan konuşmak piffle v.
ağır konuşmak scorch v.
yapmacıklı konuşmak cant v.
ağır ezgi fıstıki makam konuşmak drawl v.
hararetle konuşmak declaim v.
boş konuşmak gab v.
saçma sapan konuşmak twaddle v.
abuk sabuk konuşmak talk nonsense v.
makul konuşmak talk sense v.
yanlış konuşmak talk with a lisp v.
bilmece gibi konuşmak enigmatize v.
sözlerini tartarak konuşmak weigh one's words v.
şundan bundan konuşmak talk of this and that v.
açık seçik konuşmak talk clearly v.
kaçamaklı konuşmak equivocate v.
vantrilok gibi karnından konuşmak throw one's voice v.
bir konu hakkında konuşmak speak about v.
aleyhte konuşmak say things against v.
abartılı konuşmak exaggerate v.
ağır konuşmak have a rough tongue v.
saf saf konuşmak prattle v.
birinin arkasından konuşmak talk behind one's back v.
habire konuşmak rattle on v.
lehinde konuşmak argue for v.
saçma sapan konuşmak tell a long rigmarole v.
çabuk çabuk konuşmak jabber v.
kaçamaklı konuşmak fence v.
çok konuşmak rattle v.
lehinde konuşmak speak up for v.
kaçamaklı konuşmak tergiversate v.
ayrıntılı bir şekilde konuşmak discourse v.
kendi kendine konuşmak soliloquize v.
boş konuşmak gammon v.
gizli konuşmak collogue v.
birbiriyle konuşmak speak to each other v.
peltek konuşmak lisp v.
cır cır konuşmak rattle v.
sürekli bir konu hakkında konuşmak ve düşünüp durmak harped on v.
dolaylı konuşmak beat around the bush v.
argolu konuşmak cant v.
bir meseleyi konuşmak (birisiyle) take something up with v.
heyecanla bağıra çağıra konuşmak rant and rave v.
tutarsız ve anlaşılmaz konuşmak maunder v.
doğaçlama konuşmak extemporise v.
durmaksızın ve monoton bir biçimde konuşmak patter v.
hızlı konuşmak patter v.
titrek bir sesle konuşmak falter v.
hakkında kötü konuşmak speak ill of v.
bağıra çağıra konuşmak bluster v.
aleyhinde konuşmak argue against v.
hakkında konuşmak talk over v.
bağırarak ve mimiklerle konuşmak rant v.
anlaşılmaz biçimde konuşmak enigmatize v.
çocukça konuşmak prattle v.
dereden tepeden konuşmak have a rambling conversation v.
durmadan konuşmak talk away v.
ağır konuşmak drawl v.
açık konuşmak talk frankly v.
el hareketleriyle konuşmak gesticulate v.
anlaşılmayacak şekilde konuşmak jabber v.
çatır çatır konuşmak speak fluently v.
açıkça konuşmak speak up v.
habire konuşmak rattle v.
çok konuşmak gab v.
sıkıcı konuşmak jaw v.
yerinde konuşmak outtalk v.
hararetli bir biçimde konuşmak spout v.
saçma sapan konuşmak blather v.
arkasından konuşmak backbite v.
habire konuşmak rattle away v.
sert konuşmak speak harshly v.
yalan konuşmak tell lies v.
peltekçe konuşmak lisp v.
heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşmak rant v.
uydurup birinin ağzından konuşmak put words into someone's mouth v.
üstünde konuşmak talk over v.
soluyarak konuşmak gasp v.
hakkında konuşmak talk v.
birinden izin almadan onun adına konuşmak put words into someone's mouth v.
saçma sapan konuşmak talk rubbish v.
açık konuşmak be frank v.
çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak gabble v.
yüksek perdeden konuşmak rant v.
biriyle selamlaşıp konuşmak be on speaking terms with v.
yersiz konuşmak speak out of turn v.
saçma sapan konuşmak talk nonsense v.
bilmece gibi konuşmak riddle v.
ezbere konuşmak talk without knowing it v.
allah hakkında kötü konuşmak blaspheme v.
lehinde konuşmak speak for v.
saçma sapan konuşmak drivel v.
arsızca konuşmak cheek v.
tükürerek konuşmak sputter v.
bıcır bıcır konuşmak patter v.
başkalarıyla bir konu üzerine konuşmak hash out v.
fıs fıs konuşmak whisper v.
pes perdeden konuşmak speak softly v.
boş konuşmak talk the hind legs off a donkey v.
büyük konuşmak boast v.
tükürür gibi konuşmak splutter v.
uzun konuşmak jaw v.
abuk sabuk konuşmak wander v.
boş konuşmak jaw v.
dobra dobra konuşmak call a spade a spade v.
aleyhinde konuşmak speak out against v.
yaklaşıp konuşmak accost v.
aptalca ve çok konuşmak chatter v.
bir konu hakkında konuşmak speak on v.
anlaşılmayacak şekilde hızlı konuşmak yabber v.
çabuk ve anlaşılmaz konuşmak splutter v.
saçma sapan konuşmak blether v.
titrek sesle şarkı söylemek veya konuşmak quaver v.
parça parça konuşmak tell apart v.
aleyhinde konuşmak say things against v.
hızlı konuşmak jabber v.
titreyerek konuşmak trill v.
genizden konuşmak twang v.
alçak sesle konuşmak speak below one's breath v.
bir dili akıcı bir şekilde konuşmak be fluent in v.
durmadan konuşmak rattle on v.
çabuk ve anlaşılmaz konuşmak sputter v.
adına konuşmak speak for v.
anlaşılmaz bir şekilde konuşmak gabble v.
gırtlaktan konuşmak gargle v.
ipsiz sapsız konuşmak ramble v.
telefonda konuşmak call v.
dolaylı konuşmak hedge v.
tekdüze bir sesle aralıksız konuşmak drone v.
üzerinde hararetli konuşmak descant on v.
aşağılayarak konuşmak talk down to v.
yakalamak (konuşmak/konuşturmak için) corner v.
daha yüksek sesle konuşmak speak out v.
büyük konuşmak talk large v.
tane tane konuşmak speak clearly v.
ağır konuşmak say some hard things v.
burnundan konuşmak snuffle v.
resmi olarak bir konu hakkında konuşmak dissertate v.
filozofça konuşmak philosophize v.
açık seçik konuşmak speak clearly v.
konuşmak (bir dili) talk v.
daha yüksek sesle konuşmak speak up v.
ileri geri konuşmak sound off v.
ahbapça konuşmak talk like friends v.
uzun ve tumturaklı bir şekilde konuşmak harangue v.
boş konuşmak prate v.
aleyhinde konuşmak disparage v.
ezbere konuşmak talk off the top of one's head v.
yüzyüze konuşmak talk face to face v.
yüzyüze konuşmak speak face to face v.
boş konuşmak twattle v.
gırtlaktan konuşmak gutturalize v.
çok konuşmak natter v.
genizden konuşmak speak gutturally v.
gırtlaktan konuşmak speak gutturally v.
doğru konuşmak speak truly v.
doğru konuşmak speak correctly v.
mikrofona konuşmak speak into microphone v.
arkasından konuşmak say something behind one's back v.
birisinin arkasından konuşmak say something behind one's back v.
yüz yüze konuşmak talk face to face with v.
yüz yüze konuşmak talk someone face to face v.
yüz yüze konuşmak talk face to face v.
karşılıklı konuşmak talk face to face v.
sözlük vasıtasıyla konuşmak talk through dictionary v.
uzun uzadıya konuşmak talk at length v.
doğruyu konuşmak be on the level v.
sözlükten konuşmak talk through dictionary v.
aynı dili konuşmak speak the same language v.
aynı dili konuşmak talk the same language v.
anladığı dilde konuşmak speak the language that he understands v.
anlayacağı dilde konuşmak speak the language that he understands v.
iddialı konuşmak talk assertively v.
iddialı konuşmak talk pretentiously v.
iki satır konuşmak have a brief chat v.
konuşmak istemek want to talk v.
daha rahat konuşmak open out v.
rahat konuşmak open up v.
konuşmak istemek want to speak v.
yüksek sesle konuşmak outspeak v.
çok konuşmak outspeak v.
yanlış konuşmak misspeak v.
ağzına geldiği gibi konuşmak talk without consideration v.
durmadan konuşmak yammer v.
dinsel konularda saygısızca konuşmak blaspheme v.
yüksek sesle konuşmak declaim v.
küfürlü konuşmak talk billingsgate v.
uzun süre konuşmak gas v.
ağır ağır konuşmak drawl v.
eski günlerden konuşmak reminisce v.
çabuk çabuk ve anlaşılmaz biçimde konuşmak gabble v.
senli benli konuşmak commune v.
-i konuşmak talk about v.
tutuk konuşmak falter v.
ayakları yere basarak konuşmak get down to brass tacks v.
bir araya gelip konuşmak get together v.
kafa kafaya verip konuşmak get together v.
hızlı ve anlaşılmaz bir biçimde konuşmak jabber v.
saçma sapan konuşmak prattle v.
çok aptalca konuşmak blabber v.
yapmacık konuşmak cant v.
sözcükleri uzatarak konuşmak drawl v.
filozof gibi konuşmak philosophize v.
kaçamaklı konuşmak quibble v.
biriyle küçümseyici bir biçimde konuşmak talk down to v.
boş konuşmak bloviate v.
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak bloviate v.
bir yetkiliyle konuşmak speak to someone in charge v.
yetkiliyle konuşmak speak to someone in charge v.
susmak nedir bilmeden konuşmak talk away v.
durmak bilmeden konuşmak talk away v.
sürekli konuşmak talk away v.
ulu orta konuşmak speak rashly v.
durup dinlenmeden konuşmak talk away v.
üst perdeden konuşmak talk loudly v.
abartarak konuşmak speak in hyperbole v.
ukalaca konuşmak talk pedantically v.
üst perdeden konuşmak talk pedantically v.
çok yüksek sesle konuşmak talk pedantically v.
emir verir gibi konuşmak talk in a bossy way v.
emir verir gibi konuşmak talk patronizingly v.
biriyle anladığı dilden konuşmak give somebody a taste of their own medicine v.
biriyle anladığı dilden konuşmak give somebody a dose of their own medicine v.
çok konuşmak talk a lot v.
yavaş konuşmak speak slow v.
biri için kötü konuşmak badmouth v.
detayları konuşmak discuss the details v.
birisi adına konuşmak answer for someone v.
birisinin arkasından konuşmak talk about someone behind one's back v.
usturuplu konuşmak speak tactfully/cleverly v.
usturuplu konuşmak talk tactfully/cleverly v.
uykusunda konuşmak talk in one’s sleep v.
küfürlü konuşmak use vulgarities v.
birisiyle konuşmak talk with someone v.
mikrofona konuşmak speak into the mike v.
ağır konuşmak insult v.
çok erken konuşmak speak too soon v.
düşünmeden konuşmak speak without thinking v.
küstahça konuşmak sass v.
oturup yüz yüze konuşmak istemek want to sit and talk in person v.
sular seller gibi konuşmak speak fluently v.
akıcı konuşmak speak fluently v.
geçmiş hakkında konuşmak talk about past v.
gelecek planları hakkında konuşmak talk about one's future plans v.
filozofça konuşmak philosophise v.
filozof gibi konuşmak philosophise v.
havadan sudan konuşmak speak sweet nothings v.
kendi kendine konuşmak engage in private speech v.
kendi aralarında konuşmak talk among themselves v.
yüksek sesle konuşmak talk loudly v.
bağırarak konuşmak talk loudly v.
bağırarak konuşmak speak loudly v.
yüksek sesle konuşmak speak loudly v.
böbürlenerek konuşmak talk too proudly v.
böbürlenerek konuşmak talk boastfully v.
mantıklı konuşmak talk sense v.
iş konuşmak talk about business v.
iş hakkında konuşmak talk about business v.
iş ile ilgili konuşmak talk about business v.
kekeleyerek konuşmak speak with a stammer v.
araba kullanırken telefonla konuşmak talk on a cell phone while driving v.
yaşadıklarına dayanarak/ tecrübeye/deneyime istinaden konuşmak speak from experience v.
saygısızca konuşmak cheek v.
havadan sudan konuşmak chinwag v.
küstahça konuşmak bluster v.
havadan sudan konuşmak chitchat v.
(hakkında) ileri geri konuşmak speak ill of v.
biriyle özel konuşmak talk to someone privately v.
ihtiyatlı konuşmak/davranmak tread warily v.
ihtiyatlı konuşmak/davranmak tread carefully v.
herkes adına konuşmak speak for everyone v.
özel konuşmak talk privately v.
baş başa konuşmak talk privately v.
doğaçlama konuşmak extemporize v.
bilmece gibi konuşmak enigmatise v.
gırtlaktan konuşmak gutturalise v.
anlaşılmaz biçimde konuşmak enigmatise v.
kendi kendine konuşmak soliloquise v.
zekice konuşmak scintillate v.
arkadan konuşmak talk behind v.
ingilizce konuşmak speak english v.
aforizma kullanarak konuşmak aphorize v.
aforizma kullanarak konuşmak aphorise v.
kinayeli konuşmak parabolize v.
kinayeli konuşmak parabolise v.
birisiyle telefonda konuşmak speak to someone on the phone v.
birisiyle telefonda konuşmak talk to someone on the phone v.
(birisi hakkında) iyi konuşmak speak well of v.
iyi konuşmak speak well v.
çat pat ingilizce konuşmak speak broken english v.
ingilizce'yi çat pat konuşmak speak broken english v.
arkadaşlarla konuşmak talk to friends v.
işaret dili ile konuşmak speak in sign language v.
işaret dilinde konuşmak speak in sign language v.
işaret dili kullanarak konuşmak speak in sign language v.
el hareketleri ve yüz mimikleri kullanılarak oluşturulan görsel dilde konuşmak speak in sign language v.
kendi kendine konuşmak talk yourself v.
tersten konuşmak talk backwards v.
karamsar davranmak veya konuşmak pessimize v.
kötümser konuşmak/davranmak pessimize v.
yabancı bir dil konuşmak speak a foreign language v.
kalabalık önünde konuşmak speak in public v.
(birinin) adına/hesabına konuşmak answer for v.
yaklaşıp konuşmak accoast [obsolete] v.
ayrıntılı yazmak/konuşmak expatiate v.
boş boş konuşmak cagmag v.
(para vb) konuşmak talk v.
(dil) konuşmak/bilmek talk v.
hakkında konuşmak talk of v.
bir şey hakkında gereğinden fazla konuşmak overtalk v.
jargon ile konuşmak cant v.
tekdüze bir tonda sıkıcı bir şekilde konuşmak cant v.
aptal aptal konuşmak chat [obsolete] v.
hızlı hızlı konuşmak chatter v.
yerli yersiz konuşmak chelp v.
geniz sesiyle konuşmak nasale v.
alaycı bir nezaketle konuşmak niffnaff [dialect] v.
yüksek sesle ve çok konuşmak noise v.
gırtlaktan konuşmak throat v.
boş konuşmak tinkle v.
havadan sudan konuşmak tinkle v.
açıkça konuşmak give a piece of one's mind to v.
hırsız jargonuyla konuşmak patter flash v.
samimi konuşmak speak fair v.
açık sözlülükle konuşmak speak fair v.
dobra dobra konuşmak give a piece of one's mind to v.
açık yüreklilikle konuşmak speak fair v.
küfürlü konuşmak trash-talk v.
tiz sesle konuşmak treble v.
titreyerek konuşmak/söylemek tremble v.
boş konuşmak twiddle v.
bağıra çağıra konuşmak yawp v.
konuyu önceden konuşmak anticipate v.
akıcı ve genelde yüksek sesle konuşmak yammer v.
(heyecanlı bir şekilde) çok konuşmak effuse v.
böbürlenerek konuşmak egotise v.
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak egotise v.
böbürlenerek konuşmak egotize v.
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak egotize v.
söylev verir gibi konuşmak elocute v.
yüksek sesle konuşmak elocute v.
mesleğe özgü bir dille konuşmak jargon v.
başkalarının anlamayacağı biçimde mesleki konuşmak jargon v.
sağdan soldan konuşmak yarn v.
uzun uzun konuşmak yatter [scottish] v.
birini durdurup tehditkar şekilde konuşmak bail [australia] v.
(birinin) hakkında kötü konuşmak bash v.
boş konuşmak jangle v.
jargonlu konuşmak jargonize v.
jargonlu konuşmak jargonise v.
hızlıca konuşmak jerk v.
aptalca konuşmak jibber-jabber v.
daha yüksek sesle konuşmak upspeak v.
yükselen bir ses tonuyla konuşmak upspeak v.
fısıltı ile konuşmak whisper v.
derin bir sesle konuşmak bay v.
ağzı bozuk bir şekilde konuşmak belowt v.
fazla iddialı konuşmak bespout v.
anlaşılmaz şekilde konuşmak chew v.
yalan konuşmak fable v.
saçma sapan konuşmak fable [obsolete] v.
belli belirsiz konuşmak maffle [dialect] [uk] v.
karnından konuşmak ventriloquize v.
karnından konuşmak ventriloquise v.
titrek sesle konuşmak quap v.
titrek sesle konuşmak quave v.
saçma saçma konuşmak blah v.
sıkıcı bir şekilde konuşmak blah v.
düşünmeden konuşmak blat v.
gürültülü ve aptalca konuşmak blat v.
hızlı ve gürültülü konuşmak blatter [dialect] v.
mekanik bir şekilde konuşmak blatter [scotland] v.
taramalı tüfek gibi konuşmak blatter [scotland] v.
hızlı ve anlaşılmaz bir şekilde konuşmak bleat v.
boş konuşmak bleat v.
bilmiş bilmiş konuşmak bleeze [scotland] v.
aleyhinde konuşmak withsay v.
abuk sabuk konuşmak mander v.
rastgele konuşmak mander v.
tereddüt ederek konuşmak hack [dialect] v.
yaklaşıp konuşmak hail v.
tereddüt ederek konuşmak hammer [uk] [dialect] v.
boş konuşmak whiffle v.
burnundan konuşmak whoofle v.
saçma konular hakkında konuşmak quiddle v.
saçma sapan konuşmak blither v.
boş boş konuşmak blither v.
hararetle konuşmak harangue v.
aralarında sıkı bağlantılar olmayan belirli sayıdaki konu üzerine aynı üslupta konuşmak veya yazmak meander v.
megafonla konuşmak meg v.
megafon varmış gibi konuşmak meg v.
megafonla konuşmak megaphone v.
megafon varmış gibi konuşmak megaphone v.
gürleyerek konuşmak boom v.
kaçamaklı konuşmak haver [uk] v.
şiveli konuşmak brogue v.
hıçkırarak konuşmak hiccough v.
hıçkırarak konuşmak hiccup v.
(biriyle) hayran hayran konuşmak honey v.
kızgın konuşmak huff v.
abuk sabuk konuşmak moither [dialect] v.
tutarsızca konuşmak moither [dialect] v.
abuk sabuk konuşmak moider [dialect] v.
tutarsızca konuşmak moider [dialect] v.
kendi kendine konuşmak monologuise v.
değişmeyen bir tonda konuşmak monotone v.
kederli şekilde konuşmak mourn v.
küstahça konuşmak mouth v.
boş konuşmak gaffle v.
hızlı konuşmak gallop v.
boğuk sesle konuşmak husk v.
kısık sesle konuşmak husk v.
peltek peltek konuşmak lipse v.
boş konuşmak mucker v.
büyük konuşmak muckle [rare] v.
hızlı ve heyecanlı bir şekilde konuşmak burble v.
titrek r ile konuşmak burr v.
çalı kesermiş gibi hareketler yaparak konuşmak bushwhack v.
boş boş konuşmak gash [scotland] v.
kinayeli konuşmak glance v.
boş konuşmak glaver [obsolete] v.
hakkında kötü konuşmak gloss v.
müzikal veya ritmik bir şekilde konuşmak chime v.
müzikal veya ritmik bir şekilde konuşmak chime in (with) v.
kibarca konuşmak chin-chin v.
sağdan soldan konuşmak chin-chin v.
neşeli bir şekilde konuşmak chirp v.
hızlı bir şekilde konuşmak clack v.
cır cır konuşmak claik [scotland] v.
nefes almadan konuşmak claik [scotland] v.
gürültülü konuşmak clap v.
boş konuşmak clap v.
tumturaklı konuşmak declaim v.
hor görerek konuşmak deride v.
dalga geçerek konuşmak deride v.
kibirlice konuşmak deride v.
tekrara düşerek konuşmak ding v.
bezdirici şekilde tekrarlarla konuşmak ding v.
saçma sapan konuşmak gibber v.
arkadaşça konuşmak greet v.
sinirli sinirli konuşmak growl v.
ters ters konuşmak growl v.
taşkın taşkın konuşmak gush v.
samimi bir şekilde konuşmak hobanob v.
samimi bir şekilde konuşmak hobnob v.
senli benli konuşmak hobnob v.
fazlasıyla uzun konuşmak multiply words v.
çok konuşmak overspeak v.
çok konuşmak overtalk v.
fısıldayarak konuşmak round v.
fısıltılı konuşmak round v.
boğuk ses ile konuşmak roup [dialect] [uk] v.
boğuk ve alçak sesle konuşmak rumble v.
köylü gibi konuşmak rusticize [us] v.
köylü ağzı ile konuşmak rusticize [us] v.
köylü gibi konuşmak rusticise [uk] v.
köylü ağzı ile konuşmak rusticise [uk] v.
cır cır konuşmak ruttle [dialect] [uk] v.
doğaçlama konuşmak impromptu v.