trifle - Turc Anglais Dictionnaire

trifle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "trifle" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 24 résultat(s)

Anglais Turc
General
trifle n. önemsiz şey
I don't have time to spend on trifles.
Önemsiz şeylere harcayacak vaktim yok benim.

More Sentences
trifle n. meyveli tatlı
The coffee was served with chocolate strawberry trifle.
Kahve, çikolatalı çilekli meyveli tatlı ile servis ediliyordu.

More Sentences
trifle v. oynamak
You should not trifle with his feelings.
Onun duygularıyla oynamamalısınız.

More Sentences
trifle n. küçük şey
trifle n. önemsiz
trifle n. kremşantiyi ve meyve ile yapılan bir tatlı
trifle n. ucuz ve adi süs eşyası
trifle n. değersiz şey
trifle n. ucuz süs
trifle n. pandispanya
trifle n. cüzi şey
trifle n. az miktar
trifle n. ıvır zıvır
trifle n. cüzi miktarda para
trifle v. oyalanmak
trifle v. dalga geçmek
trifle v. oyalamak
trifle v. hafife almak
trifle v. önemsememek
trifle v. çarçur etmek
trifle v. boş konuşmak
trifle v. boş şeyler konuşmak
trifle v. harcamak
Technical
trifle n. kurşun ve kalay alaşımı madde

Sens de "trifle" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

Anglais Turc
General
trifle with v. hafife almak
Tom isn't a man to be trifled with.
Tom hafife alınacak bir adam değil.

More Sentences
trifle [obsolete] n. saçma sapan hikaye
trifle [obsolete] n. dikkate almaya değmeyecek kimse
trifle away v. çarçur etmek
trifle with something v. ağırsamak
trifle with v. aşağısamak
trifle over v. ile oynamak
trifle away v. boşuna harcamak (para/zaman vb'ni)
trifle with v. ile oynamak
trifle with v. ciddiye almamak
trifle with v. vakit öldürmek
trifle with v. önemsememek
trifle with v. oyalanmak
trifle away v. ciddiye almamak
trifle away v. önem vermemek
a trifle adv. biraz
a trifle adv. azıcık
Phrasals
trifle with v. taklit etmek
trifle with (someone or something) v. (birini/bir şeyi) ciddiye almamak
trifle with (someone or something) v. (birini/bir şeyi) önemsememek
trifle with (someone or something) v. (birini/bir şeyi) aşağısamak
trifle with (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hafife almak
Idioms
mere trifle n. (çok) önemsiz/değersiz/sözünü etmeye değmez
mere trifle n. azıcık (bir şey)
mere trifle n. cüzi/az miktarda (bir şey)
mere trifle n. minicik (bir şey)
mere trifle n. küçücük (bir şey)
mere trifle n. ufacık (bir şey)
Speaking
he is not a man to trifle with expr. o hafife alınacak bir kimse değildir