harcamak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

harcamak



Sens de "harcamak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
harcamak spend v.
General
harcamak lay v.
harcamak spin out v.
harcamak lay out v.
harcamak use v.
harcamak employ v.
harcamak pay out v.
harcamak dally away v.
harcamak waste v.
harcamak use up v.
harcamak blow v.
harcamak victimize v.
harcamak disburse v.
harcamak kill v.
harcamak sacrifice v.
harcamak expend v.
harcamak spend v.
harcamak fool away v.
harcamak go through v.
harcamak get through v.
harcamak trifle v.
harcamak chuck away on v.
harcamak erogate v.
harcamak victimise v.
harcamak despend v.
harcamak improve v.
harcamak dispurpose v.
harcamak drop v.
harcamak outspin v.
harcamak plunk down v.
harcamak shoot v.
Phrasals
harcamak dry up v.
harcamak make away with v.
harcamak spend up v.
harcamak eat up v.
harcamak give of v.
Idioms
harcamak make way with v.
harcamak idle away v.
Trade/Economic
harcamak expend v.
Technical
harcamak spend v.
harcamak dispend v.
harcamak consume v.
Slang
harcamak melt [uk] v.

Sens de "harcamak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
çaba harcamak make an effort v.
boşa harcamak waste v.
hesapsızca harcamak lavish v.
harcamak (çaba) exert v.
General
idareli harcamak economize v.
boşa harcamak pass away v.
boş yere harcamak squander v.
boşa harcamak frivol away v.
boşa harcamak footle v.
harcamak (zaman/para vb'ni belirli bir biçimde) dispose of v.
zaman harcamak fool around v.
bir iş için istediği kadar zaman harcamak take one's time on v.
harcamak (epey para) splurge v.
zaman harcamak spend time v.
bol bol harcamak lavish v.
para harcamak spend money v.
emek harcamak endeavour v.
parça parça harcamak fritter away v.
zaman harcamak expend time v.
idareli harcamak economise v.
bir şey için emek harcamak work at v.
para harcamak spend v.
harcamak (bir iş için zaman) put in v.
bir iş için belirli bir zaman harcamak put in time on v.
içkiye harcamak drink away v.
çaba harcamak push v.
çaba harcamak rustle v.
çaba harcamak endeavour v.
çaba harcamak make a bid v.
boşa harcamak fling away v.
parasını cömertçe harcamak be free with one's money v.
boşa harcamak idle v.
boşuna harcamak (para/zaman vb'ni) trifle away v.
boşa harcamak misapply v.
boşa harcamak scatter v.
çok harcamak lash out on v.
boşa harcamak dissipate v.
boşa harcamak squander away v.
istediği kadar zaman harcamak take one's time v.
vaktini boşa harcamak fiddle v.
boşa harcamak cast away v.
idareli harcamak save v.
boşa harcamak loose out v.
boşa harcamak lavish v.
uğrunda harcamak sacrifice v.
büyük çaba harcamak bear down on v.
boşa harcamak throw to the dogs v.
boşa harcamak chuck away v.
boşa harcamak misspend v.
fazla para harcamak overspend v.
fazla harcamak overspend v.
içkiye harcamak drink v.
emek harcamak labor v.
boşa harcamak squander v.
vaktini boşa harcamak fiddle about v.
efor harcamak expend energy v.
boşa harcamak throw away v.
kötü harcamak misspend v.
boşa harcamak fritter away v.
çaba harcamak endeavor v.
çok harcamak lavish v.
harcamak (bir proje için para/emek/zaman) invest in v.
aşırı para harcamak have money to burn v.
boşa harcamak fritter v.
boşa harcamak idle away v.
son kuruşuna kadar harcamak spend to the last penny v.
birşeye olması gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make heavy weather of something v.
tutarsızca fazlasıyla para harcamak spend money like water v.
harcamak (para) disburse v.
enerjisini harcamak deenergize v.
emek harcamak labour v.
çaba harcamak labour v.
çok harcamak go the pace v.
harcamak (parayı) go through v.
su gibi para harcamak spend money like water v.
boşa harcamak waste v.
çaba harcamak labor v.
gösteriş amacıyla para harcamak splash out v.
düşünmeden para harcamak splash out v.
gençliğini boşa harcamak waste one's youth v.
gençliğini harcamak idle away one's youth v.
gençliğini boşa harcamak idle away one's youth v.
gençliğini harcamak waste one's youth v.
vaktini boşa harcamak fool about v.
vaktini boşa harcamak goof around v.
vaktini boşa harcamak horse around v.
vaktini boşa harcamak horse about v.
kalori harcamak burn off calorie v.
kalori harcamak burn calorie v.
enerji harcamak consume energy v.
enerji harcamak work off energy v.
zaman harcamak dawdle v.
zamanı boşa harcamak waste the time v.
-e harcamak spend on v.
güç harcamak exert oneself v.
güç harcamak exert power v.
güç harcamak put effort into it v.
-e epey para harcamak splurge on v.
hesapsızca harcamak squander v.
hesapsızca harcamak spend lavishly v.
hesapsızca harcamak spend like water v.
boşa zaman harcamak waste time in vain v.
hesapsızca harcamak spend extravagantly v.
su gibi harcamak spend like water v.
boşa vakit harcamak waste time v.
hesapsızca harcamak expend profusely v.
vakit harcamak spend time v.
vakit harcamak waste time v.
zamanı boşa harcamak idle one's time away v.
çok az çaba harcamak make the slightest effort v.
zaman harcamak devote time v.
ölçüsüzce para harcamak spend money lavishly v.
ölçüsüzce para harcamak spend extravagantly v.
ölçüsüzce para harcamak spend money intemperately v.
bir şey için zaman harcamak spend time on something v.
birşeye zaman harcamak spend time on something v.
gereksiz yere zaman harcamak waste time in vain v.
gereksiz yere zaman harcamak fritter away time v.
zaman harcamak pass the time v.
unutmak için çaba harcamak try hard to forget v.
unutmak için çaba harcamak strive to forget v.
günlerini harcamak spend one's days v.
enerjisini boşa harcamak waste one's energy v.
tüm gününü boşa harcamak loaf the entire day away v.
fırsatları cömertçe harcamak waste the chances v.
iş yerinde çok fazla zaman harcamak spend a lot of time at work v.
binlerce dolar harcamak spend thousands of dollars v.
tüm parasını uyuşturucuya harcamak spend all of one’s money on drugs v.
enerji harcamak spend energy v.
hayatının yarısını bir şeye/bir yerde harcamak spend half of one's life in something v.
hayatının yarısını müzik piyasasında harcamak spend half of his/her life in the music business v.
az harcamak underspend v.
yeteneklerini boşa harcamak waste one’s talents v.
yeteneklerini boşa harcamak waste one's skills v.
boşa vakit harcamak faff v.
parasını boşa harcamak waste money v.
daha fazla çaba harcamak put more effort forth v.
enerjiyi boşa harcamak waste energy v.
zaman harcamak waste time v.
daha fazla harcamak outspend v.
emek harcamak endeavor v.
tüm yılı harcamak spend all year v.
milyonlar harcamak spend millions v.
parayı doğru harcamak spend money rationally v.
daha fazla zaman harcamak spend more time v.
internette çok zaman harcamak spend a lot of time on the internet v.
zaman harcamak spend time v.
harcamak (enerji) take v.
(kaynakları) harcamak absorb v.
sorumsuzca harcamak cavort v.
boşa harcamak tine [dialect] v.
boşa harcamak tyne [dialect] v.
boşa harcamak render vain v.
boşa harcamak bangle [dialect] (england) v.
boşa harcamak bate v.
boşa vakit harcamak jauk v.
zaman harcamak be v.
para harcamak bestow [obsolete] v.
sorumsuzca para harcamak lash (out) [uk] v.
çok harcamak lash (out) [uk] v.
(para) harcamak vest v.
boşa harcamak bezzle [dialect] [uk] v.
boşa zaman harcamak whiffle [uk] v.
boşa vakit harcamak quiddle v.
enerji harcamak burn energy v.
hızla büyük meblağlarda para harcamak hemorrhage v.
seyahate zaman harcamak holiday [uk] v.
yanlış şekilde emek harcamak mislabour v.
yanlış şekilde emek harcamak mislabor v.
boşa harcamak molder v.
boşa harcamak moulder v.
boşa harcamak moulter [dialect] v.
boşa harcamak lose v.
zaman harcamak muck v.
boşa harcamak muddle v.
(zaman) harcamak log v.
düşünmeden harcamak riot v.
savurganca harcamak debauch [obsolete] v.
boşa harcamak debauch [obsolete] v.
zamanını gevezelik ve dedikoduyla boşa harcamak goster [dialect] [uk] v.
daha fazla harcamak overspend v.
çok emek harcamak overtoil v.
(çaba) harcamak impress v.
para harcamak dispurpose v.
aptalca harcamak dissipate v.
kademeli emek harcamak dose v.
bir şey üzerinde vakit harcamak dwell v.
boşa harcamak condiddle [dialect] [uk] v.
boş işler ile vaktini harcamak doodle v.
parça parça harcamak dribble v.
zaman harcamak drill [dialect] [uk] v.
zamanını boşa harcamak fangle [obsolete] v.
boşa harcamak piffle v.
idareli harcamak conserve v.
(zamanı) harcamak consume v.
emek harcamak peg v.
zamanını boşa harcamak fiddle-faddle v.
(para) harcamak outlay v.
zaman harcamak pheese v.
hayıflanarak boşa harcamak sigh v.
boşa harcamak forwaste [obsolete] v.
boşa harcamak slattern v.
uyuyarak harcamak sleep v.
boş beleş harcamak snore v.
alem yaparak harcamak sot v.
aşırı harcamak sport v.
(para veya zamanı) boşa harcamak sport [rare] v.
para harcamak spring v.
(kürek çekmede) aşırı efor harcamak stretch v.
(kürek çekmede) büyük bir çaba harcamak stretch v.
emek harcamak strike v.
aşırı harcamak overspend v.
Phrasals
bol keseden harcamak ladle out v.
boşa harcamak fling about v.
boşa harcamak run out v.
vaktini boşa harcamak fiddle around v.
(zamanı, parayı) boşa harcamak channel (something) off v.
belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak charge (something) (up) to (something) v.
belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak charge something up to someone or something v.
belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak charge something up v.
belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak charge something against something v.
belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak charge off v.
boşa vakit harcamak doss about v.
boşa vakit harcamak faff about [uk] v.
boşa vakit harcamak knock around v.
boşa zaman harcamak knock around v.
boşa harcamak chuck up v.
boşa harcamak throw away on v.
boşa harcamak squander away v.
bir şey için çok harcamak spend something for something v.
boşa harcamak fiddle away v.
çaba harcamak make a bid for v.
hızla harcamak blow through v.
zamanını boşa harcamak loaf something away v.
uzun zaman harcamak linger over v.
zamanı boşa harcamak dawdle away v.
zaman harcamak piddle away v.
yoğun emek harcamak labour over v.
zamanını boşa harcamak loaf away v.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out v.
zaman harcamak put in v.
zaman harcamak wanton away v.
zamanını hayal kurarak boşa harcamak dream something away v.
belli bir hesaptan para harcamak debit (something) against (someone or something) v.
birinin parasını harcamak debit (something) against (someone or something) v.
belli bir hesaptan para harcamak debit (something) to (someone or something) v.
birinin parasını harcamak debit (something) to (someone or something) v.
belli bir hesaptan para harcamak debit (something) with (something) v.
belli bir hesaptan para harcamak debit something against someone or something v.
birinin parasını harcamak debit something against someone or something v.
belli bir hesaptan para harcamak debit something to someone or something v.
birinin parasını harcamak debit something to someone or something v.
belli bir hesaptan para harcamak debit something with something v.
cebinden yemek/harcamak zorunda bırakmak drive (one) back on (something) v.
cebinden yemek/harcamak zorunda bırakmak drive someone back on something v.
(bir şey için bir şey) harcamak expend (something) for (something) v.
(bir şey için) bir miktar para harcamak expend (something) for (something) v.
(bir şeye bir şey) harcamak expend (something) in (something) v.
(birine/bir şeye bir şey) harcamak expend (something) on (someone or something) v.
(birisi/bir şey için bir şey) harcamak expend (something) on (someone or something) v.
birine/bir şeye bir şey harcamak expend something on someone or something v.
boşa vakit harcamak/geçirmek faff around [uk] v.
çok emek harcamak graft away v.
çok çaba harcamak graft away v.
(bir şey) yapmaya çaba harcamak endeavor to (do something) v.
çaba sarf etmek/harcamak go out v.
boşa harcamak diddle away v.
boşa harcamak loiter out v.
hepsini harcamak take up v.
biri/bir şey için boşa harcamak waste something on someone or something v.
zaman, para harcamak sink in v.
birine/bir şeye zaman, para harcamak sink something in (to) someone or something v.
birine/bir şeye zaman, para harcamak sink something in v.
bir şeyi biri/bir şey için boşa harcamak squander something on someone or something v.
(birinin hesabından ya da belli bir hesaptan) harcamak debit (something) against (someone or something) v.
birinin hesabından ya da belli bir hesaptan harcamak debit something against someone or something v.
(bir şey) üzerinde vakit harcamak/kaybetmek loiter over (something) v.
bir vakti boşa geçirmek/harcamak moon away v.
bir kaynağın sağladıklarını sonuna kadar harcamak deplete something of something v.
bir şeyin bir şeyini harcamak deplete something of something v.
bir kaynağın sağladıklarını sonuna kadar harcamak deplete something of something v.
(bir şey) için (bir şey) harcamak put (something) toward (something) v.
(bir şeyi) elde etmek için (bir şey) yapmak/harcamak put (something) toward (something) v.
(bir şey) için (belli bir miktar daha az para) harcamak save (an amount of) (money) on (something) v.
bir şey için (belli bir miktar daha az para) harcamak save (money) on something v.
bir şeyi boşa harcamak loiter something away v.
bir şeyi boşa harcamak loiter something away v.
boşa vakit harcamak hang about v.
boşa vakit harcamak hang around v.
(enerji, kalori) yakmak/harcamak burn off v.
sonuna kadar harcamak burn through v.
(bir şeyi) hızla/hemen harcamak burn through (something) v.
sonuna kadar harcamak burn up v.
müsrifçe kullanmak/harcamak channel off v.
(belli bir hesaptan para) harcamak debit against v.
(birinin parasını) harcamak debit against v.
-den harcamak debit against v.
(belli bir hesaptan para) harcamak debit to v.
(birinin parasını) harcamak debit to v.
-den harcamak debit to v.
(belli bir hesaptan para) harcamak debit with v.
(birinin parasını) harcamak debit with v.
-den harcamak debit with v.
-in sağladıklarını sonuna kadar harcamak deplete of v.
zamanını hayal kurarak boşa harcamak dream away v.
için harcamak expend for v.
için bir miktar para harcamak expend for v.
-e harcamak expend in v.
-e harcamak expend on v.
birikimden harcamak/yemeye başlamak fall back onto someone or something v.
birikimden harcamak/yemeye başlamak fall back on someone or something v.
bir şeyi boşa harcamak/geçirmek fiddle something away v.
(parayı) akılsızca aşırı harcamak riot away v.
(biriyle/bir şeyle) zaman harcamak/öldürmek fool around with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) zaman harcamak/öldürmek fool with (someone or something) v.
(bir şeyi) boşa harcamak footle away (something) v.
(biri/bir şey) için aptalca para harcamak/dökmek fritter something away (on someone or something) v.
(bir işe/şeye) zamanını harcamak invest (one's) time in (something) v.
yoğun emek harcamak/çalışmak labor over v.
(biri/bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay out (an amount of money) on (someone or something) v.
(biri/bir şey için) büyük miktarda para harcamak lay out for (someone or something) v.
için para harcamak lay out on v.
(bir şey) üzerinde vakit harcamak linger over (something) v.
(bir şey) üzerinde uzun zaman harcamak linger over (something) v.
üzerinde vakit harcamak/kaybetmek loiter over v.
vaktini boşa harcamak louse around v.
boşa zaman harcamak louse around v.
(biriyle/bir şeyle) vakit harcamak mess about with (someone or something) v.
(birinin) vaktini boşa harcamak play around (with someone) v.
boşa vakit harcamak play around (with someone) v.
boşa vakit harcamak poodle around [uk] v.
(bir şeye belli bir zaman) harcamak put (some time) in on (something) v.
(bir şeye belli bir zaman) harcamak put in (some time) on (something) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) uğruna harcamak sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
ile vaktini boşa harcamak screw around with v.
(biriyle/bir şeyle) vaktini boşa harcamak screw around with (someone or something) v.
(birine/bir şeye) zaman, para harcamak sink into (someone or something) v.
(bir şeye belli bir para) harcamak/ödemek spend (something) on (something) v.
(bir şeye belirli bir zaman) harcamak/ayırmak spend (something) on (something) v.
(biri için belli bir miktar para) harcamak spend (something) on (someone) v.
için harcamak spend for v.
-e harcamak spend for v.
gösteriş amacıyla (bir şeye) para harcamak/dökmek splash out (on something) v.
(bir şeye) düşünmeden para harcamak/saçmak splash out (on something) v.
için boşa harcamak squander on v.
boşa harcamak throw away on (someone or something) v.
boşa vakit harcamak fiddle about v.
boşa vakit harcamak fiddle around v.
Colloquial
aylakça zaman harcamak bum about/around v.
aylakça zaman harcamak bum around v.
boşa harcamak blow v.
bozuk para gibi harcamak wipe the floor with v.
çok büyük para harcamak spend a bomb v.
kıtı kıtına harcamak pinch and scrape v.
su gibi para harcamak spend a bomb v.
tüm çabasını harcamak move heaven and earth v.
vaktini boşa harcamak fiddle v.
zaman harcamak good off v.
boşa zaman harcamak mess about v.
(biriyle/bir şeyle) vakit harcamak mess around with (someone or something) v.
(birinin) zamanını boşa harcamak mess around (with someone) v.
(biriyle) zaman harcamak mess around (with someone) v.
(birinin) zamanını boşa harcamak mess about (with someone) v.
(biriyle) zaman harcamak mess about (with someone) v.
(birinin) zamanını boşa harcamak monkey around (with someone) v.
(biriyle) zaman harcamak monkey around (with someone) v.
(biriyle/bir şeyle) vakit harcamak monkey around with (someone or something) v.
(birinin) zamanını boşa harcamak monkey around with (someone) v.
(biriyle/bir şeyle) vakit harcamak monkey with (someone or something) v.
vaktini boşa harcamak screw around v.
zaman harcamak beat off v.
boşa vakit harcamak beat off v.
birinin vaktini boşa harcamak jack around v.
saçma sapan vakit geçirmek/harcamak klutz around v.
sonuna kar kullanmak/harcamak be out v.
(belli biri miktar para) harcamak be out (some amount of money) v.
belli biri miktar para harcamak be out an amount of money v.
fırsatı boşa harcamak blow it v.
fırsatı boşa harcamak blow your chances v.
düşüncesizce harcamak blow it all v.
hepsini anlamsız/gereksiz bir şekilde harcamak blow it all v.
hepsini boşa harcamak blow it all v.
bir şeyi boşa harcamak blow something v.
varını yoğunu harcamak/tüketmek burn v.
elindeki avucundakini müsrifçe harcamak/savurmak burn v.
ile (sağda solda) zaman harcamak dilly-dally with v.
boşa vakit geçirmek/harcamak fanny about [uk] v.
boşa vakit harcamak pootle around [uk] v.
Idioms
dikkatli para harcamak nickel-and-dime v.
nafile yere gayret harcamak whistle in the wind v.
bilinçsizce para harcamak play at ducks and drakes v.
zamanı boşa harcamak burn daylight v.
(birini) harcamak make (one's) bones v.
kötü bir alışkanlığı devam ettirebilmek için çok para/emek/çaba harcamak feed the beast v.
çok çaba harcamak bend (one's) efforts v.
boşuna zaman harcamak let the grass grow beneath (one's) feet v.
ufak tefek şeylerde cimrilik yaparken bir taraftan da kontrolsüzce büyük miktarda para harcamak spare at the spigot and spill at the bung v.
cebindeki/elindeki parayı illa harcamak have money burning a hole in (one's) pocket v.
maaş gününe kadar tüm parasını harcamak live paycheck to paycheck [us] v.
çok çaba harcamak give (something) the (old) college try v.
çok çaba harcamak give something the old college try [old-fashioned] [us] v.
çok çaba harcamak give it the old college try v.
aşırı para harcamak spend money like it's going out of fashion v.
azar azar harcamak nickel-and-dime v.
bütün parasını bir şey için harcamak shoot the works v.
büyük güç harcamak bust a gut v.
bütün gücünü harcamak bust a gut v.
boşa vakit harcamak let something slip by v.
boşa çaba harcamak spin one's wheels v.
bir şeye çok para harcamak go to the expense of something v.
bir şeyi yapmak için çok çaba harcamak be at pains to do something v.
boşa vakit harcamak let something slide by v.
başkalarını rahat ettirmek için fazladan çaba harcamak go out of your way to do something v.
bir işe/şeye zamanını harcamak invest someone's time in something v.
çok emek harcamak sweat blood v.
cebinden çuvalla/dünya kadar para harcamak dig deep into one's purse v.
çok az çaba harcamak not lift a finger v.
cebinden çuvalla/dünya kadar para harcamak dig deep into one's pockets v.
çok para harcamak be out of pocket v.
çok para harcamak spend money like it's going out of fashion v.
cebinden çuvalla/dünya kadar para harcamak dig deep v.
çok para harcamak burn through the money v.
çok çaba harcamak bust a gut v.
çok para harcamak spend money like water v.
gereğinden fazla çaba harcamak make heavy weather of v.
her kuruşunu dikkatli harcamak watch every dime v.
elde avuçta ne varsa harcamak shoot one's wad v.
gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make a meal of something v.
hayatını harcamak live out one's life v.
gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make a meal out of something v.
gereğinden çok çaba harcamak make a meal of v.
kıt kıtına harcamak pinch and scrape v.
kazandığından çok para harcamak live beyond one's means v.
kıt kıtına harcamak scrimp and save v.
su gibi para harcamak spend money like it's going out of style v.
su gibi para harcamak spend money like water v.
su gibi para harcamak spend money like there's no tomorrow v.
parayı heba etmek/boşa harcamak pour money down the drain v.
tüm gününü (belli bir faaliyete) harcamak make a day of it v.
tüm gücünü ve enerjisini harcamak go great guns v.
tüm gününü (bir şey yaparak) harcamak make a day of doing something v.
vakti boşa harcamak let grass grow under one's feet v.
zamanını boşa harcamak be flogging a dead horse v.
zamanını boşa harcamak flog a dead horse v.
üzerinde yoğun çaba harcamak expend energy on v.
yoğun enerji harcamak expend energy on v.
(harcamalarına dikkat etmek amacıyla) parasını gıdım gıdım harcamak make one's money stretch v.
zaman harcamak burn daylight v.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out for something v.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out on something v.
varını yoğunu harcamak shoot one's wad v.
üzerinde çok vakit harcamak slave over something v.
(harcamalarına dikkat etmek amacıyla) parasını gıdım gıdım harcamak stretch one's money v.
zaman harcamak let the grass grow under one's feet v.
bütün sabahı harcamak not be all morning v.
sonu hüsran olan bir işe çok fazla para ve emek harcamak pay too dearly for (one's) whistle v.
hesaplı para harcamak haul in (one's) horns v.
dikkatli harcamak haul in (one's) horns v.
sorumsuzca/dikkatsizce para harcamak spend money like a drunken sailor v.
boşa harcamak play ducks and drakes with v.
hesapsızca tüketmek/harcamak play ducks and drakes with v.
(birinin) vaktini boşa harcamak play ducks and drakes with (one) v.
vaktini boşa harcamak play ducks and drakes with v.
kötü bir durumdan kurtulmak için başkasını kullanmak/harcamak feed (someone) to the wolves v.
kendi kendine varlığını sürdürebilen bir şeye lüzumsuz para, enerji harcamak feed the beast v.
gereksiz/zararlı bir şeyi devam ettirebilmek için büyük para, zaman, enerji harcamak feed the beast v.
bir faydası olmayan bir şeyi devam ettirebilmek için büyük para, zaman, enerji harcamak feed the beast v.
her şeyi yiyip yutan bir şeyi devam ettirebilmek için büyük para, zaman, enerji harcamak feed the beast v.
çok çaba harcamak do the hard yards v.
bir şey için bir sürü para harcamak dig deep v.
bol para/kaynak harcamak dig deep v.
bir şeyi yapmak için çok çaba harcamak dig deep v.
kaynak bulmak için çaba harcamak dig deep v.
cepten harcamak dig down v.
cebinden harcamak dig down v.
kendi parasını harcamak dig down v.
biriyle/bir şeyle (sağda solda) zaman harcamak dilly-dally (around) with someone or something v.
(belli bir süreyi) boşa harcamak let slip away v.
bir işe enerji harcamak give it some stick v.
zaman harcamak play the (giddy) goat v.
zaman harcamak act the (giddy) goat v.
(zamanı) boşa harcamak let slip by v.
zamanı boşa harcamak let something slip by v.
zamanı boşa harcamak let something slide by v.
çok para harcamak lighten (one's) wallet v.
büyük miktarda para harcamak lighten (one's) wallet v.
boşa zaman harcamak pick (one's) nose v.
(bir şeyi) boşa harcamak whistle (something) down the wind [old-fashioned] v.
çabuk/hızlı para harcamak spend money hand over fist v.
çok para harcamak spend money hand over fist v.
çuvalla/avuç avuç para harcamak spend money hand over fist v.
sürekli para harcamak spend money hand over fist v.
su gibi para harcamak spend money hand over fist v.
tüm parasını harcamak shoot (one's) load v.
küçük bir miktar parayı vermekten kaçınırken uzun vadede daha büyük bir para harcamak zorunda kalmak be penny-wise and dollar-foolish v.
bir sorunu çözmek için belli bir miktar parayı harcamaktan kaçınırken uzun vadede problem büyüdüğünde daha fazla para harcamak zorunda kalmak be penny-wise and dollar-foolish v.
zamanını boşa harcamak plow water v.
olmayacak bir şey için vaktini harcamak/çabalamak plow water v.
zamanını boşa harcamak pour water on a duck's back v.
olmayacak bir şey için vaktini harcamak/çabalamak pour water on a duck's back v.