harcamak - Turc Anglais Dictionnaire

harcamak

Sens de "harcamak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 46 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
harcamak spend v.
I can't afford to continue spending this much money on the house.
Eve bu kadar para harcamaya devam edersem batarım.

More Sentences
General
harcamak use v.
It is wholly unnecessary to use EUR 173 million each year in order to respect historical treaties.
Tarihi anlaşmalara saygı göstermek için her yıl 173 milyon Euro harcamak tamamen gereksizdir.

More Sentences
harcamak waste v.
The money we are about to waste on war would be better spent on prevention.
Savaşa harcamak üzere olduğumuz para, savaşın önlenmesi için harcansa daha iyi olur.

More Sentences
harcamak use up v.
Why did you use up all the money?
Niçin bütün parayı harcadın?

More Sentences
harcamak blow v.
I don't want to blow it.
Bunu harcamak istemiyorum.

More Sentences
harcamak kill v.
She killed an hour looking around the stores.
Mağazalara bakarak bir saat harcadı.

More Sentences
harcamak expend v.
Maxwell expends all his money on opening his new shop.
Maxwell tüm parasını yeni dükkânını açmaya harcadı.

More Sentences
harcamak spend v.
You spend too much time playing video games.
Video oyunları oynayarak çok fazla zaman harcıyorsun.

More Sentences
harcamak invest v.
They invested a lot of time and effort in that project.
Bu projeye çok zaman ve emek harcadılar.

More Sentences
Phrasals
harcamak spend up v.
Using a very loose written budget that keeps their spending under control and helps them avoid debt.
Harcamalarını kontrol altında tutan ve borçtan kaçınmalarına yardımcı olan çok gevşek bir yazılı bütçe kullanmak.

More Sentences
harcamak eat up v.
We're eating up a lot of time writing letters by hand.
Elle mektup yazarak çok zaman harcıyoruz.

More Sentences
Technical
harcamak consume v.
The car consumes a lot of fuel.
Araba çok yakıt harcar.

More Sentences
harcamak spend v.
I don't want to spend my energy taking care of someone else's children.
Enerjimi başkasının çocuklarına bakarak harcamak istemiyorum.

More Sentences
General
harcamak lay v.
harcamak spin out v.
harcamak lay out v.
harcamak employ v.
harcamak pay out v.
harcamak dally away v.
harcamak victimize v.
harcamak disburse v.
harcamak sacrifice v.
harcamak fool away v.
harcamak go through v.
harcamak get through v.
harcamak trifle v.
harcamak chuck away on v.
harcamak erogate v.
harcamak victimise v.
harcamak despend v.
harcamak improve v.
harcamak dispurpose v.
harcamak drop v.
harcamak outspin v.
harcamak plunk down v.
harcamak shoot v.
harcamak stow [obsolete] v.
harcamak pass v.
Phrasals
harcamak dry up v.
harcamak make away with v.
harcamak give of v.
Idioms
harcamak idle away v.
harcamak make way with v.
Trade/Economic
harcamak expend v.
Technical
harcamak dispend v.
Slang
harcamak melt [uk] v.

Sens de "harcamak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
çaba harcamak make an effort v.
Fadil was making an effort to share Layla's passions.
Fadıl, Leyla'nın tutkularını paylaşmak için çaba harcıyordu.

More Sentences
boşa harcamak waste v.
Her skills are being wasted here.
Kızın yetenekleri burada boşa harcanıyor.

More Sentences
hesapsızca harcamak lavish v.
He lavished all of his money on the project.
Tüm parasını bu projeye hesapsızca harcadı.

More Sentences
harcamak (çaba) exert v.
General
boşa harcamak waste v.
Time constraints dictate that we will have to focus on a small number of issues and not waste words.
Zaman kısıtlamaları, az sayıda konuya odaklanmamızı ve kelimeleri boşa harcamamamızı gerektiriyor.

More Sentences
harcamak (epey para) splurge v.
She splurged 20 thousand on a fur coat.
Bir kürk mantoya 20 bin dolar harcadı.

More Sentences
zaman harcamak spend time v.
I do not want to spend time on this.
Bu konu üzerinde zaman harcamak istemiyorum.

More Sentences
para harcamak spend money v.
Putting this undertaking into practice means spending money.
Bu girişimin hayata geçirilmesi para harcamak anlamına gelmektedir.

More Sentences
harcamak (bir iş için zaman) put in v.
I know you put in so much effort.
Çok çaba harcadığını biliyorum.

More Sentences
para harcamak spend v.
The pharmaceutical industry is already spending huge amounts of money on marketing.
İlaç sanayii hali hazırda pazarlama için muazzam miktarda para harcıyor.

More Sentences
boşa harcamak dissipate v.
You are dissipating your time on this game.
Bu oyunla zamanını boşa harcıyorsun.

More Sentences
boşa harcamak squander v.
Let us not squander it, and let us not waste it.
Onu israf etmeyelim ve boşa harcamayalım.

More Sentences
boşa harcamak throw away v.
Don't throw away your money.
Paranı boşa harcama.

More Sentences
boşa harcamak fritter v.
Don't fritter your newly earned money away!
Yeni kazandığın parayı boşa harcama!

More Sentences
boşa harcamak idle away v.
Idling away your time is not good.
Zamanını boşa harcaman iyi değildir.

More Sentences
vakit harcamak waste time v.
They waste time on the small things.
Küçük şeylerle vakit harcarlar.

More Sentences
boşa vakit harcamak waste time v.
Stop wasting time.
Boşa vakit harcamaktan vazgeç.

More Sentences
parasını boşa harcamak waste money v.
You're wasting money.
Sen parayı boşa harcıyorsun.

More Sentences
zaman harcamak waste time v.
A man, especially the administrator, should not waste time.
Bir insan, özellikle de yönetici, boşa zaman harcamamalı.

More Sentences
milyonlar harcamak spend millions v.
Companies spend millions to build a brand.
Şirketler bir marka oluşturmak için milyonlar harcıyor.

More Sentences
zaman harcamak spend time v.
I do not want to spend time on this.
Bu konuda zaman harcamak istemiyorum.

More Sentences
harcamak (enerji) take v.
It’s taking too much time on the computer or the phone.
Bilgisayarda veya telefonda çok fazla zaman harcıyor.

More Sentences
aşırı harcamak overspend v.
She tends to overspend and frequently finds herself in debt.
Aşırı harcama huyundan dolayı sık sık birilerine borçlanır.

More Sentences
Phrasals
(biri için belli bir miktar para) harcamak spend (something) on (someone) v.
Certainly not if you look at what we spend on it.
Harcadığımız paraya bakarsanız kesinlikle hayır.

More Sentences
General
çaba harcamak labor v.
boşa harcamak pass away v.
boş yere harcamak squander v.
boşa harcamak footle v.
boşa harcamak frivol away v.
harcamak (zaman/para vb'ni belirli bir biçimde) dispose of v.
zaman harcamak fool around v.
bir iş için istediği kadar zaman harcamak take one's time on v.
bol bol harcamak lavish v.
emek harcamak endeavour v.
parça parça harcamak fritter away v.
idareli harcamak economize v.
zaman harcamak expend time v.
idareli harcamak economise v.
bir şey için emek harcamak work at v.
bir iş için belirli bir zaman harcamak put in time on v.
içkiye harcamak drink away v.
çaba harcamak push v.
çaba harcamak rustle v.
çaba harcamak endeavour v.
çaba harcamak make a bid v.
boşa harcamak fling away v.
parasını cömertçe harcamak be free with one's money v.
boşa harcamak idle v.
boşuna harcamak (para/zaman vb'ni) trifle away v.
boşa harcamak misapply v.
boşa harcamak scatter v.
çok harcamak lash out on v.
boşa harcamak loose out v.
boşa harcamak lavish v.
uğrunda harcamak sacrifice v.
büyük çaba harcamak bear down on v.
istediği kadar zaman harcamak take one's time v.
vaktini boşa harcamak fiddle v.
boşa harcamak cast away v.
boşa harcamak squander away v.
boşa harcamak throw to the dogs v.
boşa harcamak chuck away v.
fazla harcamak overspend v.
içkiye harcamak drink v.
emek harcamak labor v.
vaktini boşa harcamak fiddle about v.
efor harcamak expend energy v.
kötü harcamak misspend v.
boşa harcamak fritter away v.
çaba harcamak endeavor v.
çok harcamak lavish v.
harcamak (bir proje için para/emek/zaman) invest in v.
aşırı para harcamak have money to burn v.
son kuruşuna kadar harcamak spend to the last penny v.
birşeye olması gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make heavy weather of something v.
boşa harcamak misspend v.
fazla para harcamak overspend v.
idareli harcamak save v.
tutarsızca fazlasıyla para harcamak spend money like water v.
harcamak (para) disburse v.
enerjisini harcamak deenergize v.
emek harcamak labour v.
çaba harcamak labour v.
çok harcamak go the pace v.
harcamak (parayı) go through v.
su gibi para harcamak spend money like water v.
gösteriş amacıyla para harcamak splash out v.
düşünmeden para harcamak splash out v.
gençliğini boşa harcamak waste one's youth v.
gençliğini harcamak idle away one's youth v.
gençliğini boşa harcamak idle away one's youth v.
gençliğini harcamak waste one's youth v.
vaktini boşa harcamak fool about v.
vaktini boşa harcamak goof around v.
vaktini boşa harcamak horse about v.
vaktini boşa harcamak horse around v.
kalori harcamak burn off calorie v.
kalori harcamak burn calorie v.
enerji harcamak consume energy v.
enerji harcamak work off energy v.
zaman harcamak dawdle v.
zamanı boşa harcamak waste the time v.
-e harcamak spend on v.
güç harcamak exert oneself v.
güç harcamak exert power v.
güç harcamak put effort into it v.
-e epey para harcamak splurge on v.
hesapsızca harcamak squander v.
hesapsızca harcamak spend lavishly v.
boşa zaman harcamak waste time in vain v.
hesapsızca harcamak spend like water v.
hesapsızca harcamak spend extravagantly v.
hesapsızca harcamak expend profusely v.
su gibi harcamak spend like water v.
vakit harcamak spend time v.
zamanı boşa harcamak idle one's time away v.
çok az çaba harcamak make the slightest effort v.
zaman harcamak devote time v.
ölçüsüzce para harcamak spend money lavishly v.
ölçüsüzce para harcamak spend extravagantly v.
ölçüsüzce para harcamak spend money intemperately v.
bir şey için zaman harcamak spend time on something v.
bir şeye zaman harcamak spend time on something v.
gereksiz yere zaman harcamak fritter away time v.
gereksiz yere zaman harcamak waste time in vain v.
zaman harcamak pass the time v.
unutmak için çaba harcamak try hard to forget v.
unutmak için çaba harcamak strive to forget v.
günlerini harcamak spend one's days v.
enerjisini boşa harcamak waste one's energy v.
tüm gününü boşa harcamak loaf the entire day away v.
fırsatları cömertçe harcamak waste the chances v.
iş yerinde çok fazla zaman harcamak spend a lot of time at work v.
binlerce dolar harcamak spend thousands of dollars v.
tüm parasını uyuşturucuya harcamak spend all of one’s money on drugs v.
enerji harcamak spend energy v.
hayatının yarısını bir şeye/bir yerde harcamak spend half of one's life in something v.
hayatının yarısını müzik piyasasında harcamak spend half of his/her life in the music business v.
az harcamak underspend v.
yeteneklerini boşa harcamak waste one’s talents v.
yeteneklerini boşa harcamak waste one's skills v.
boşa vakit harcamak faff v.
daha fazla çaba harcamak put more effort forth v.
enerjiyi boşa harcamak waste energy v.
daha fazla harcamak outspend v.
emek harcamak endeavor v.
tüm yılı harcamak spend all year v.
parayı doğru harcamak spend money rationally v.
daha fazla zaman harcamak spend more time v.
internette çok zaman harcamak spend a lot of time on the internet v.
(kaynakları) harcamak absorb v.
sorumsuzca harcamak cavort v.
boşa harcamak tine [dialect] v.
boşa harcamak tyne [dialect] v.
boşa harcamak render vain v.
boşa harcamak bangle [dialect] (england) v.
boşa harcamak bate v.
boşa vakit harcamak jauk v.
zaman harcamak be v.
para harcamak bestow [obsolete] v.
çok harcamak lash (out) [uk] v.
sorumsuzca para harcamak lash (out) [uk] v.
(para) harcamak vest v.
boşa harcamak bezzle [dialect] [uk] v.
boşa zaman harcamak whiffle [uk] v.
boşa vakit harcamak quiddle v.
enerji harcamak burn energy v.
hızla büyük meblağlarda para harcamak hemorrhage v.
seyahate zaman harcamak holiday [uk] v.
yanlış şekilde emek harcamak mislabor v.
yanlış şekilde emek harcamak mislabour v.
boşa harcamak molder v.
boşa harcamak moulter [dialect] v.
boşa harcamak moulder v.
boşa harcamak lose v.
zaman harcamak muck v.
boşa harcamak muddle v.
(zaman) harcamak log v.
düşünmeden harcamak riot v.
savurganca harcamak debauch [obsolete] v.
boşa harcamak debauch [obsolete] v.
zamanını gevezelik ve dedikoduyla boşa harcamak goster [dialect] [uk] v.
daha fazla harcamak overspend v.
çok emek harcamak overtoil v.
(çaba) harcamak impress v.
para harcamak dispurpose v.
aptalca harcamak dissipate v.
kademeli emek harcamak dose v.
bir şey üzerinde vakit harcamak dwell v.
boşa harcamak condiddle [dialect] [uk] v.
boş işler ile vaktini harcamak doodle v.
parça parça harcamak dribble v.
zaman harcamak drill [dialect] [uk] v.
zamanını boşa harcamak fangle [obsolete] v.
boşa harcamak piffle v.
idareli harcamak conserve v.
(zamanı) harcamak consume v.
emek harcamak peg v.
zamanını boşa harcamak fiddle-faddle v.
(para) harcamak outlay v.
zaman harcamak pheese v.
hayıflanarak boşa harcamak sigh v.
boşa harcamak forwaste [obsolete] v.
boşa harcamak slattern v.
uyuyarak harcamak sleep v.
boş beleş harcamak snore v.
alem yaparak harcamak sot v.
(para veya zamanı) boşa harcamak sport [rare] v.
aşırı harcamak sport v.
para harcamak spring v.
(kürek çekmede) aşırı efor harcamak stretch v.
(kürek çekmede) büyük bir çaba harcamak stretch v.
emek harcamak strike v.
bol keseden harcamak splurge v.
(enerji, kalori) yakmak/harcamak burn v.
(birinden) daha fazla para harcamak outbuy v.
(para) harcamak splash v.
Phrasals
boşa harcamak chuck up v.
çaba harcamak make a bid for v.
yoğun emek harcamak labour over v.
zaman harcamak put in v.
zaman harcamak wanton away v.
zaman harcamak piddle away v.
boşa harcamak throw away on v.
zamanı boşa harcamak dawdle away v.
boşa harcamak fiddle away v.
zamanını boşa harcamak loaf something away v.
zamanını boşa harcamak loaf away v.
boşa harcamak squander away v.
zamanını hayal kurarak boşa harcamak dream something away v.
boşa vakit harcamak knock around v.
boşa zaman harcamak knock around v.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out v.
uzun zaman harcamak linger over v.
bir şey için çok harcamak spend something for something v.
hızla harcamak blow through v.
bol keseden harcamak ladle out v.
boşa harcamak fling about v.
boşa harcamak run out v.
vaktini boşa harcamak fiddle around v.
(zamanı, parayı) boşa harcamak channel (something) off v.
belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak charge off v.
belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak charge (something) (up) to (something) v.
belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak charge something up v.
belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak charge something against something v.
belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak charge something up to someone or something v.
boşa vakit harcamak doss about v.
boşa vakit harcamak faff about [uk] v.
belli bir hesaptan para harcamak debit something against someone or something v.
belli bir hesaptan para harcamak debit something to someone or something v.
belli bir hesaptan para harcamak debit (something) against (someone or something) v.
belli bir hesaptan para harcamak debit something with something v.
birinin parasını harcamak debit (something) against (someone or something) v.
birinin parasını harcamak debit something against someone or something v.
belli bir hesaptan para harcamak debit (something) to (someone or something) v.
birinin parasını harcamak debit (something) to (someone or something) v.
belli bir hesaptan para harcamak debit (something) with (something) v.
birinin parasını harcamak debit something to someone or something v.
cebinden yemek/harcamak zorunda bırakmak drive (one) back on (something) v.
cebinden yemek/harcamak zorunda bırakmak drive someone back on something v.
(birisi/bir şey için bir şey) harcamak expend (something) on (someone or something) v.
(birine/bir şeye bir şey) harcamak expend (something) on (someone or something) v.
birine/bir şeye bir şey harcamak expend something on someone or something v.
(bir şeye bir şey) harcamak expend (something) in (something) v.
(bir şey için) bir miktar para harcamak expend (something) for (something) v.
(bir şey için bir şey) harcamak expend (something) for (something) v.
boşa vakit harcamak/geçirmek faff around [uk] v.
çok çaba harcamak graft away v.
çok emek harcamak graft away v.
(bir şey) yapmaya çaba harcamak endeavor to (do something) v.
çaba sarf etmek/harcamak go out v.
boşa harcamak diddle away v.
boşa harcamak loiter out v.
hepsini harcamak take up v.
biri/bir şey için boşa harcamak waste something on someone or something v.
zaman, para harcamak sink in v.
birine/bir şeye zaman, para harcamak sink something in v.
birine/bir şeye zaman, para harcamak sink something in (to) someone or something v.
bir şeyi biri/bir şey için boşa harcamak squander something on someone or something v.
(birinin hesabından ya da belli bir hesaptan) harcamak debit (something) against (someone or something) v.
birinin hesabından ya da belli bir hesaptan harcamak debit something against someone or something v.
(bir şey) üzerinde vakit harcamak/kaybetmek loiter over (something) v.
bir vakti boşa geçirmek/harcamak moon away v.
bir kaynağın sağladıklarını sonuna kadar harcamak deplete something of something v.
bir kaynağın sağladıklarını sonuna kadar harcamak deplete something of something v.
bir şeyin bir şeyini harcamak deplete something of something v.
(bir şey) için (bir şey) harcamak put (something) toward (something) v.
(bir şeyi) elde etmek için (bir şey) yapmak/harcamak put (something) toward (something) v.
(bir şey) için (belli bir miktar daha az para) harcamak save (an amount of) (money) on (something) v.
bir şey için (belli bir miktar daha az para) harcamak save (money) on something v.
bir şeyi boşa harcamak loiter something away v.
bir şeyi boşa harcamak loiter something away v.
boşa vakit harcamak hang around v.
boşa vakit harcamak hang about v.
sonuna kadar harcamak burn through v.
(enerji, kalori) yakmak/harcamak burn off v.
(bir şeyi) hızla/hemen harcamak burn through (something) v.
sonuna kadar harcamak burn up v.
müsrifçe kullanmak/harcamak channel off v.
(belli bir hesaptan para) harcamak debit against v.
(birinin parasını) harcamak debit to v.
(birinin parasını) harcamak debit with v.
(belli bir hesaptan para) harcamak debit to v.
-den harcamak debit against v.
-den harcamak debit to v.
(belli bir hesaptan para) harcamak debit with v.
(birinin parasını) harcamak debit against v.
-den harcamak debit with v.
-in sağladıklarını sonuna kadar harcamak deplete of v.
zamanını hayal kurarak boşa harcamak dream away v.
için harcamak expend for v.
-e harcamak expend in v.
-e harcamak expend on v.
için bir miktar para harcamak expend for v.
birikimden harcamak/yemeye başlamak fall back on someone or something v.
birikimden harcamak/yemeye başlamak fall back onto someone or something v.
bir şeyi boşa harcamak/geçirmek fiddle something away v.
(parayı) akılsızca aşırı harcamak riot away v.
(bir şeyi) boşa harcamak footle away (something) v.
(biriyle/bir şeyle) zaman harcamak/öldürmek fool with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) zaman harcamak/öldürmek fool around with (someone or something) v.
(biri/bir şey) için aptalca para harcamak/dökmek fritter something away (on someone or something) v.
(bir işe/şeye) zamanını harcamak invest (one's) time in (something) v.
yoğun emek harcamak/çalışmak labor over v.
için para harcamak lay out on v.
(biri/bir şey için) büyük miktarda para harcamak lay out for (someone or something) v.
(biri/bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay out (an amount of money) on (someone or something) v.
(bir şey) üzerinde vakit harcamak linger over (something) v.
(bir şey) üzerinde uzun zaman harcamak linger over (something) v.
üzerinde vakit harcamak/kaybetmek loiter over v.
boşa zaman harcamak louse around v.
vaktini boşa harcamak louse around v.
(biriyle/bir şeyle) vakit harcamak mess about with (someone or something) v.
boşa vakit harcamak play around (with someone) v.
(birinin) vaktini boşa harcamak play around (with someone) v.
boşa vakit harcamak poodle around [uk] v.
(bir şeye belli bir zaman) harcamak put (some time) in on (something) v.
(bir şeye belli bir zaman) harcamak put in (some time) on (something) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) uğruna harcamak sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
(biriyle/bir şeyle) vaktini boşa harcamak screw around with (someone or something) v.
ile vaktini boşa harcamak screw around with v.
(birine/bir şeye) zaman, para harcamak sink into (someone or something) v.
-e harcamak spend for v.
için harcamak spend for v.
gösteriş amacıyla (bir şeye) para harcamak/dökmek splash out (on something) v.
(bir şeye belli bir para) harcamak/ödemek spend (something) on (something) v.
(bir şeye) düşünmeden para harcamak/saçmak splash out (on something) v.
(bir şeye belirli bir zaman) harcamak/ayırmak spend (something) on (something) v.
için boşa harcamak squander on v.
boşa harcamak throw away on (someone or something) v.
boşa vakit harcamak fiddle around v.
boşa vakit harcamak fiddle about v.
Colloquial
vaktini boşa harcamak fiddle v.
tüm çabasını harcamak move heaven and earth v.
aylakça zaman harcamak bum about/around v.
bozuk para gibi harcamak wipe the floor with v.
aylakça zaman harcamak bum around v.
su gibi para harcamak spend a bomb v.
çok büyük para harcamak spend a bomb v.
kıtı kıtına harcamak pinch and scrape v.
boşa harcamak blow v.
zaman harcamak good off v.
boşa zaman harcamak mess about v.
(biriyle) zaman harcamak mess around (with someone) v.
(biriyle) zaman harcamak mess about (with someone) v.
(biriyle/bir şeyle) vakit harcamak monkey with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) vakit harcamak mess around with (someone or something) v.
(biriyle) zaman harcamak monkey around (with someone) v.
(biriyle/bir şeyle) vakit harcamak monkey around with (someone or something) v.
(birinin) zamanını boşa harcamak mess about (with someone) v.
(birinin) zamanını boşa harcamak mess around (with someone) v.
(birinin) zamanını boşa harcamak monkey around (with someone) v.
(birinin) zamanını boşa harcamak monkey around with (someone) v.
vaktini boşa harcamak screw around v.
birinin vaktini boşa harcamak jack around v.
zaman harcamak beat off v.
boşa vakit harcamak beat off v.
saçma sapan vakit geçirmek/harcamak klutz around v.
sonuna kar kullanmak/harcamak be out v.
belli biri miktar para harcamak be out an amount of money v.
(belli biri miktar para) harcamak be out (some amount of money) v.
hepsini anlamsız/gereksiz bir şekilde harcamak blow it all v.
hepsini boşa harcamak blow it all v.
fırsatı boşa harcamak blow your chances v.
fırsatı boşa harcamak blow it v.
düşüncesizce harcamak blow it all v.
bir şeyi boşa harcamak blow something v.
elindeki avucundakini müsrifçe harcamak/savurmak burn v.
varını yoğunu harcamak/tüketmek burn v.
ile (sağda solda) zaman harcamak dilly-dally with v.
boşa vakit geçirmek/harcamak fanny about [uk] v.
boşa vakit harcamak pootle around [uk] v.
Idioms
bir şeye olması gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make heavy weather of doing something v.
zamanını boşa harcamak flog a dead horse v.
zamanını boşa harcamak be flogging a dead horse v.
zaman harcamak let the grass grow under one's feet v.
su gibi para harcamak spend money like water v.
çok emek harcamak sweat blood v.
tüm gücünü ve enerjisini harcamak go great guns v.
büyük güç harcamak bust a gut v.
çok çaba harcamak bust a gut v.
bütün gücünü harcamak bust a gut v.
üzerinde yoğun çaba harcamak expend energy on v.
yoğun enerji harcamak expend energy on v.
hayatını harcamak live out one's life v.
gereğinden fazla çaba harcamak make heavy weather of v.
gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make a meal of something v.
gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make a meal out of something v.
gereğinden çok çaba harcamak make a meal of v.
tüm gününü (belli bir faaliyete) harcamak make a day of it v.
çok para harcamak be out of pocket v.
çok para harcamak spend money like water v.
kazandığından çok para harcamak live beyond one's means v.
bir şeyi yapmak için çok çaba harcamak be at pains to do something v.
su gibi para harcamak spend money like there's no tomorrow v.
su gibi para harcamak spend money like it's going out of style v.
(harcamalarına dikkat etmek amacıyla) parasını gıdım gıdım harcamak stretch one's money v.
(harcamalarına dikkat etmek amacıyla) parasını gıdım gıdım harcamak make one's money stretch v.
üzerinde çok vakit harcamak slave over something v.
boşa çaba harcamak spin one's wheels v.
zaman harcamak burn daylight v.
çok az çaba harcamak not lift a finger v.
cebinden çuvalla/dünya kadar para harcamak dig deep into one's pockets v.
cebinden çuvalla/dünya kadar para harcamak dig deep v.
cebinden çuvalla/dünya kadar para harcamak dig deep into one's purse v.
başkalarını rahat ettirmek için fazladan çaba harcamak go out of your way to do something v.
parayı heba etmek/boşa harcamak pour money down the drain v.
bir şeye çok para harcamak go to the expense of something v.
çok para harcamak spend money like it's going out of fashion v.
aşırı para harcamak spend money like it's going out of fashion v.
vakti boşa harcamak let grass grow under one's feet v.
bir işe/şeye zamanını harcamak invest someone's time in something v.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out on something v.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out for something v.
boşa vakit harcamak let something slide by v.
boşa vakit harcamak let something slip by v.
tüm gününü (bir şey yaparak) harcamak make a day of doing something v.
bütün parasını bir şey için harcamak shoot the works v.
kıt kıtına harcamak scrimp and save v.
kıt kıtına harcamak pinch and scrape v.
varını yoğunu harcamak shoot one's wad v.
elde avuçta ne varsa harcamak shoot one's wad v.
çok para harcamak burn through the money v.
azar azar harcamak nickel-and-dime v.
dikkatli para harcamak nickel-and-dime v.
her kuruşunu dikkatli harcamak watch every dime v.
nafile yere gayret harcamak whistle in the wind v.
bilinçsizce para harcamak play at ducks and drakes v.
zamanı boşa harcamak burn daylight v.
(birini) harcamak make (one's) bones v.
kötü bir alışkanlığı devam ettirebilmek için çok para/emek/çaba harcamak feed the beast v.
çok çaba harcamak bend (one's) efforts v.
boşuna zaman harcamak let the grass grow beneath (one's) feet v.
ufak tefek şeylerde cimrilik yaparken bir taraftan da kontrolsüzce büyük miktarda para harcamak spare at the spigot and spill at the bung v.
cebindeki/elindeki parayı illa harcamak have money burning a hole in (one's) pocket v.
maaş gününe kadar tüm parasını harcamak live paycheck to paycheck [us] v.
çok çaba harcamak give it the old college try v.
çok çaba harcamak give (something) the (old) college try v.
çok çaba harcamak give something the old college try [old-fashioned] [us] v.
bütün sabahı harcamak not be all morning v.
sonu hüsran olan bir işe çok fazla para ve emek harcamak pay too dearly for (one's) whistle v.
dikkatli harcamak haul in (one's) horns v.
hesaplı para harcamak haul in (one's) horns v.
sorumsuzca/dikkatsizce para harcamak spend money like a drunken sailor v.
(birinin) vaktini boşa harcamak play ducks and drakes with (one) v.
hesapsızca tüketmek/harcamak play ducks and drakes with v.
vaktini boşa harcamak play ducks and drakes with v.
boşa harcamak play ducks and drakes with v.
bir faydası olmayan bir şeyi devam ettirebilmek için büyük para, zaman, enerji harcamak feed the beast v.
kendi kendine varlığını sürdürebilen bir şeye lüzumsuz para, enerji harcamak feed the beast v.
her şeyi yiyip yutan bir şeyi devam ettirebilmek için büyük para, zaman, enerji harcamak feed the beast v.
gereksiz/zararlı bir şeyi devam ettirebilmek için büyük para, zaman, enerji harcamak feed the beast v.
kötü bir durumdan kurtulmak için başkasını kullanmak/harcamak feed (someone) to the wolves v.
çok çaba harcamak do the hard yards v.
bir şey için bir sürü para harcamak dig deep v.
biriyle/bir şeyle (sağda solda) zaman harcamak dilly-dally (around) with someone or something v.
bir şeyi yapmak için çok çaba harcamak dig deep v.
kaynak bulmak için çaba harcamak dig deep v.
cebinden harcamak dig down v.
cepten harcamak dig down v.
bol para/kaynak harcamak dig deep v.
kendi parasını harcamak dig down v.
(belli bir süreyi) boşa harcamak let slip away v.
bir işe enerji harcamak give it some stick v.
zaman harcamak play the (giddy) goat v.
zaman harcamak act the (giddy) goat v.
(zamanı) boşa harcamak let slip by v.
çok para harcamak lighten (one's) wallet v.
büyük miktarda para harcamak lighten (one's) wallet v.
zamanı boşa harcamak let something slide by v.
zamanı boşa harcamak let something slip by v.
boşa zaman harcamak pick (one's) nose v.
(bir şeyi) boşa harcamak whistle (something) down the wind [old-fashioned] v.
su gibi para harcamak spend money hand over fist v.
çok para harcamak spend money hand over fist v.
sürekli para harcamak spend money hand over fist v.
çuvalla/avuç avuç para harcamak spend money hand over fist v.
çabuk/hızlı para harcamak spend money hand over fist v.
tüm parasını harcamak shoot (one's) load v.
küçük bir miktar parayı vermekten kaçınırken uzun vadede daha büyük bir para harcamak zorunda kalmak be penny-wise and dollar-foolish v.