Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
dose
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"dose"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 39 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
dose
n.
doz
General
2
General
dose
n.
bir parça
3
General
dose
n.
cinsel hastalık kapma
4
General
dose
n.
düze
5
General
dose
n.
miktar
6
General
dose
n.
belirli bir dozda ilaç
7
General
dose
n.
doz
8
General
dose
n.
çekilen zahmet
9
General
dose
n.
çekilen eziyet
10
General
dose
n.
yaşanan tatsız deneyimin boyutu
11
General
dose
n.
katlanılan zahmet miktarı
12
General
dose
v.
dozunu ayarlamak
13
General
dose
v.
belli ölçüde ilaç vermek
14
General
dose
v.
dozlamak
15
General
dose
v.
yönlendirmek
16
General
dose
v.
tabi tutmak
17
General
dose
v.
standart artışta sermaye uygulamak
18
General
dose
v.
kademeli emek harcamak
19
General
dose
v.
standart artışta iş gücü sağlamak
Colloquial
20
Colloquial
dose
n.
tatsız olay
21
Colloquial
dose
n.
hoşa gitmeyen durum
22
Colloquial
dose
n.
nahoş durum
23
Colloquial
dose
n.
can sıkıcı deneyim
Industry
24
Industry
dose
n.
standart iş gücü artışı
25
Industry
dose
n.
standart sermaye artışı
26
Industry
dose
n.
(farklı işleme yoğunluğunda verimlilik değişimini ölçmek için toprağa uygulanan) kademeli emek artışı
Technical
27
Technical
dose
n.
ışıntı
28
Technical
dose
v.
bir doz ilaç almak
29
Technical
dose
v.
dozlamak
Medical
30
Medical
dose
n.
doz
31
Medical
dose
n.
radyoterapide doku içindeki doz dağılımı
Food Engineering
32
Food Engineering
dose
v.
(şampanyaya) üretim esnasında şeker eklemek
Gastronomy
33
Gastronomy
dose
n.
(şampanya veya şaraba eklenen) şeker miktarı
Chemistry
34
Chemistry
dose
n.
düze
35
Chemistry
dose
n.
doz
36
Chemistry
dose
v.
düzemek
Marine Biology
37
Marine Biology
dose
n.
verit
Slang
38
Slang
dose
n.
asit (lsd)
British Slang
39
British Slang
dose
n.
zührevi hastalık
Sens de
"dose"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
döşe
furnishing
n.
Technical
2
Technical
döşe
tile
n.
Sens de
"dose"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 401 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
initial dose
n.
ilk doz
2
General
dose of clap
n.
cinsel hastalık kapma
3
General
total dose
n.
toplam doz
4
General
benchmark dose
n.
istatistiki alt sınır
5
General
radiation dose
n.
radyasyon dozu
6
General
stiff dose of
n.
kuvvetli dozda bir ilaç
7
General
daily dose
n.
günlük doz
8
General
low dose
n.
düşük doz
9
General
prophylactic dose
n.
profilaksi dozu
10
General
internal dose
n.
dahili doz
11
General
maximum permissible dose
n.
izin verilen en yüksek doz
12
General
ambient dose
n.
çevre dozu
13
General
ambient dose rate
n.
çevre doz debisi
14
General
the doctrine of the minimum dose
n.
minimum doz ölçütü
15
General
the doctrine of the minimum dose
n.
minimum doz kıstası
16
General
flexible dose
n.
değişken doz
17
General
booster dose
n.
bağışıklık artırıcı doz
18
General
recall dose
n.
bağışıklık artırıcı doz
19
General
wrong dose
n.
hatalı doz
20
General
give somebody a dose of their own medicine
v.
aynı şekilde karşılık vermek
21
General
give somebody a dose of their own medicine
v.
kendi silahıyla vurmak
22
General
give somebody a dose of their own medicine
v.
aynıyla mukabele etmek
23
General
give somebody a dose of their own medicine
v.
biriyle anladığı dilden konuşmak
24
General
high dose
adj.
yüksek dozajlı
25
General
healthy dose of
adj.
sağlıklı dozda
26
General
healthy dose of
adj.
makul miktarda
27
General
flexible dose
adv.
esnek doz olarak
Idioms
28
Idioms
a dose of (one's) own medicine
n.
birini kendi silahıyla vurma
29
Idioms
a dose of (one's) own medicine
n.
birinin yaptığı şeyin aynısını ona yapma
30
Idioms
a dose of (one's) own medicine
n.
birine aynı şekilde karşılık verme
31
Idioms
a dose of your own medicine
n.
kendi silahınla vurulma
32
Idioms
a dose of your own medicine
n.
yaptığın şeyin aynısını yaşama
33
Idioms
a dose of your own medicine
n.
başkalarına karşı gösterdiğin kötü muamelenin aynısı
34
Idioms
dose of one's own medicine
n.
kendi silahıyla vurma
35
Idioms
dose of one's own medicine
n.
birinin yaptığı şeyin aynısını ona yapma
36
Idioms
dose of one's own medicine
n.
birine aynı şekilde karşılık verme
37
Idioms
give someone a dose of their own medicine
v.
aynı şekilde karşılık vermek
38
Idioms
give someone a dose of one's own medicine
v.
birisini kendi silahıyla vurmak
39
Idioms
give someone a dose of their own medicine
v.
biriyle anladığı dilden konuşmak
40
Idioms
go through someone like a dose of the salts
v.
cırcır yapmak
41
Idioms
go right through someone like a dose of the salts
v.
cırcır yapmak
42
Idioms
give someone a dose of their own medicine
v.
kendi silahıyla vurmak
43
Idioms
go right through someone like a dose of the salts
v.
motoru bozmak
44
Idioms
go right through someone like a dose of the salts
v.
midesine dokunmak
45
Idioms
go through someone like a dose of the salts
v.
motoru bozmak
46
Idioms
go through someone like a dose of the salts
v.
midesine dokunmak
47
Idioms
go right through someone like a dose of the salts
v.
(bir şey) midesini bozmak
48
Idioms
go through someone like a dose of the salts
v.
(bir şey) midesini bozmak
49
Idioms
go right through one (like a dose of salts)
v.
birinin vücudundan hızlıca geçip çıkmak
50
Idioms
go right through one (like a dose of salts)
v.
birinin yediği/içtiği vücudunda kalmamak
51
Idioms
get a dose of (one's) own medicine
v.
kendi silahıyla vurulmak
52
Idioms
get a dose of (one's) own medicine
v.
aynı şekilde karşılık görmek
53
Idioms
give (one) a dose of (one's) own medicine
v.
(birini) kendi silahıyla vurmak
54
Idioms
give (one) a dose of (one's) own medicine
v.
(birine) yaptığını aynı şekilde ödetmek
55
Idioms
give (one) a dose of (one's) own medicine
v.
(birine) aynı şekilde karşılık vermek
56
Idioms
give somebody a dose of their own medicine
v.
birini kendi silahıyla vurmak
57
Idioms
give somebody a dose of their own medicine
v.
birine yaptığını aynı şekilde ödetmek
58
Idioms
give somebody a dose of their own medicine
v.
birine aynı şekilde karşılık vermek
59
Idioms
like a dose of salts [uk]
expr.
çok hızlı ve etkin şekilde
60
Idioms
like a dose of salts [uk]
expr.
hızla
61
Idioms
like a dose of salts [uk]
expr.
çabucak
62
Idioms
dose of your own medicine
expr.
başkasına yapılanın başa gelmesi
63
Idioms
dose of your own medicine
expr.
yaptığının aynısını yaşama
64
Idioms
like a dose of salt
expr.
kaşla göz arasında
65
Idioms
like a dose of salt
expr.
hemencecik
66
Idioms
like a dose of salt
expr.
şipşak
Trade/Economic
67
Trade/Economic
calibrated high dose rate cavities
n.
kalibreli yüksek doz oyuklar
Technical
68
Technical
cumulative dose
n.
birikme dozu
69
Technical
ambient dose rate
n.
çevre doz debisi
70
Technical
exit dose
n.
çıkış dozu
71
Technical
ambient dose
n.
çevre dozu
72
Technical
depth dose
n.
derinlik dozu
73
Technical
dose equivalent
n.
doz eşdeğeri
74
Technical
dose rate
n.
doz derecesi
75
Technical
dose rate meter
n.
doz hızı ölçer
76
Technical
low-dose imaging
n.
düşük yoğunluklu görüntüleme
77
Technical
dose area product meter
n.
doz alan çarpım ölçeri
78
Technical
dose rate meter
n.
doz derecesi ölçeri
79
Technical
dose ratemeter
n.
doz hızı ölçer
80
Technical
absorbed dose
n.
emilmiş doz
81
Technical
absorbed dose
n.
emilen doz
82
Technical
electron dose
n.
elektron geliş sayısı
83
Technical
iso dose rate line
n.
eşit doz eğrisi
84
Technical
maximum permissible dose
n.
izin verilen en yüksek doz
85
Technical
radiation dose
n.
ışınım dozu
86
Technical
dose rate
n.
ışıntı oranı
87
Technical
irradiation dose
n.
ışınımlanma dozu
88
Technical
eutron ambient dose equivalent meter
n.
nötron ortam doz eşdeğer ölçeri
89
Technical
maximum absorbed dose
n.
soğrulmuş maksimum doz
90
Technical
absorbed dose rate
n.
soğrulmuş doz debisi
91
Technical
absorbed dose
n.
soğrulmuş doz
92
Technical
integral dose
n.
toplam ışınlanma miktarı
93
Technical
integral dose
n.
tüm ışınım alma miktarı
94
Technical
volume dose
n.
tüm ışınım alma miktarı
95
Technical
median incapacitating dose
n.
yarı etkisiz kılıcı doz
96
Technical
surface dose
n.
yüzey dozu
Electric
97
Electric
cumulative dose
n.
birikme dozu
98
Electric
depth dose
n.
derinlik dozu
99
Electric
dose rate meter
n.
doz derecesi ölçeri
100
Electric
cumulative dose
n.
toplam doz
Lighting
101
Lighting
actinic dose
n.
aktiniksel doz
102
Lighting
dose rate
n.
doz debisi
103
Lighting
effective dose
n.
etkin doz
104
Lighting
minimum erythema dose
n.
kızartıcı en az doz
105
Lighting
minimum erythema dose
n.
ked
Aeronautic
106
Aeronautic
integrating noise dose meter
n.
entegre gürültü dozajı göstergesi
Medical
107
Medical
recall dose
n.
ek doz
108
Medical
same dose
n.
aynı doz
109
Medical
adriamycin and cyclophosphamide cumulative dose
n.
adriamisin ve kümulatif siklofosfamid dozu
110
Medical
antipsychotic dose
n.
antipisikotik dozu
111
Medical
reduced dose intensity
n.
azaltılmış doz yoğunluğu
112
Medical
one dose measles vaccine
n.
bir doz kızamık aşısı
113
Medical
divided dose
n.
bölünmüş doz
114
Medical
individual dose
n.
bireysel doz
115
Medical
bolus dose
n.
bolus doz
116
Medical
unit dose container
n.
birim doz kabı
117
Medical
child dose
n.
çocuk dozu
118
Medical
multiple dose
n.
çoğul doz
119
Medical
multiple dose
n.
çoklu doz
120
Medical
exit dose
n.
çıkış dozu
121
Medical
flexible dose
n.
değişken doz
122
Medical
tolerance dose
n.
dayanılacak doz
123
Medical
dose-response relationship
n.
doz-etki ilişkisi
124
Medical
correct inhaled corticosteroid dose
n.
doğru kortikosteroit inhalasyon dozu
125
Medical
low-dose dexamethasone suppression test
n.
düşük doz deksametazon supresyon testi
126
Medical
dose-response relation
n.
doz-cevap veya doz-yanıt ilişkisi
127
Medical
pre-dose
n.
doz öncesi
128
Medical
high or low-dose protocol
n.
düşük veya yüksek doz protokolü
129
Medical
dose tapering
n.
dozu yavaş yavaş azaltma
130
Medical
dose rate contour line
n.
doz oranı eğrisi
131
Medical
dose finding study
n.
doz bulma çalışması
132
Medical
end-of-dose deterioration
n.
doz sonu kötüleşmesi
133
Medical
low dose steroid
n.
düşük doz steroid
134
Medical
dose-response curve
n.
doz cevap eğrisi
135
Medical
under dose
n.
doz altı
136
Medical
dose-response curves
n.
doz-cevap eğrileri
137
Medical
dose tapering
n.
dozun yavaş yavaş azaltılması
138
Medical
dose-time-fractionation relationships
n.
doz-zaman-fraksiyon ilişkisi
139
Medical
dose skipping
n.
doz atlama
140
Medical
dose-response curve
n.
doz-cevap eğrisi
141
Medical
dose-ranging
n.
doz bulma
142
Medical
tapering of the dose
n.
dozu yavaş yavaş azaltma
143
Medical
dose regime
n.
doz rejimi
144
Medical
low dose corticosteroids
n.
düşük dozda kortiko-steroitler
145
Medical
low dose step-up protocol
n.
düşük doz "step-up" protokolü
146
Medical
dose-tumor size relationship
n.
doz-tümör boyutu ilişkisi
147
Medical
tapering of the dose
n.
dozun yavaş yavaş azaltılması
148
Medical
low-dose corticosteroid
n.
düşük doz kortikosteroid
149
Medical
low-dose atracurium besylate
n.
düşük doz atrakuryum besilat
150
Medical
dose-response relationship
n.
doz yanıt ilişkisi
151
Medical
dose proportionality
n.
doz orantılılığı
152
Medical
low dose treatment
n.
düşük dozlarda tedavi
153
Medical
dose rate
n.
doz oranı
154
Medical
dose response curve
n.
doz cevap eğrisi
155
Medical
low dose isobaric bupivacaine
n.
düşük doz izobarik bupivakain
156
Medical
dose response curves
n.
doz cevap eğrileri
157
Medical
dose uniformity
n.
doz tekdüzeliği
158
Medical
dose proportionality
n.
doz oransallığı
159
Medical
low-dose oral methotrexate treatment
n.
düşük doz oral metotreksat tedavisi
160
Medical
post dose
n.
doz sonrası
161
Medical
correct dose
n.
doğru doz
162
Medical
low-dose aspirin
n.
düşük dozda aspirin
163
Medical
dose adjustment
n.
doz ayarlaması
164
Medical
the minimum dose
n.
en düşük doz
165
Medical
lowest dose
n.
en düşük doz
166
Medical
external dose
n.
eksternal doz
167
Medical
external dose
n.
eksterna doz
168
Medical
lfd (least fatal dose of toxin)
n.
en az ölümcül doz
169
Medical
effective dose 50
n.
ed 50
170
Medical
erythema dose
n.
eritma dozu
171
Medical
intubation dose
n.
entübasyon dozu
172
Medical
threshold dose
n.
eşik doz
173
Medical
cell culture infectious dose
n.
hücre kültürü enfeksiyon dozu
174
Medical
heparin dose
n.
heparin dozu
175
Medical
dose of the drug
n.
ilacın dozu
176
Medical
two-dose hepatitis b vaccination
n.
iki dozluk hepatit b aşısı
177
Medical
drug dose-response relationship
n.
ilaç doz-etki ilişkisi
178
Medical
first dose
n.
ilk doz
179
Medical
maintenance dose
n.
idame dozu
180
Medical
percentage depth dose
n.
ışının derin dokulardaki dağılım miktarı
181
Medical
dose fractionation
n.
ışın dozunun bölümlere ayrılması
182
Medical
dose reduction
n.
ilaç dozunun azaltılması
183
Medical
first dose syncope
n.
ilk doz senkopu
184
Medical
reduced dose intensity
n.
indirgenmiş doz yoğunluğu
185
Medical
minimum tumor dose
n.
minimum tümör dozu
186
Medical
acceptable daily dose
n.
kabul edilebilir günlük doz
187
Medical
graded dose response relationship
n.
kademeli doz yanıt ilişkisi
188
Medical
tolerated dose
n.
kaldırılabilir doz
189
Medical
chlorine dose
n.
klor dozu
190
Medical
chronic radiation dose
n.
kronik radyasyon dozu
191
Medical
chronic high dose-alcohol consumption
n.
kronik yüksek doz-alkol tüketimi
192
Medical
chronic dose
n.
kronik doz
193
Medical
quantal dose response relationship
n.
kuantal doz yanıt ilişkisi
194
Medical
exposure dose reconstruction
n.
maruziyet dozu rekonstrüksiyonu
195
Medical
exposure-dose reconstruction
n.
maruziyet dozu rekonstrüksiyonu
196
Medical
cumulative effect dose
n.
kümülatif etki dozu
197
Medical
median lethal dose
n.
medyan letal doz
198
Medical
median lethal dose
n.
mediyan letal doz
199
Medical
median toxic dose
n.
medyan toksik doz
200
Medical
group collective dose
n.
ortaklaşa doz eşdeğeri
201
Medical
oral dose
n.
oral doz
202
Medical
nominal standard dose
n.
nominal standart doz
203
Medical
ld50 (median lethal dose)
n.
ortalama ölümcül doz
204
Medical
lethal dose
n.
öldürücü doz
205
Medical
recommended daily dose
n.
önerilen günlük doz
206
Medical
ld (lethal dose)
n.
ölümcül doz
207
Medical
metered dose inhaler
n.
ölçülü inhalasyon aleti
208
Medical
radiation dose
n.
radyasyon dozu
209
Medical
fixed dose
n.
sabit doz
210
Medical
absorbed dose
n.
radyasyonun emilen dozu
211
Medical
stable dose
n.
sabit doz
212
Medical
time-dose relationships
n.
radyoterapide zaman-doz ilişkisi
213
Medical
fixed-dose combination
n.
sabit doz kombinasyonu
214
Medical
fixed-dose oral combination
n.
sabit dozlu oral kombinasyon
215
Medical
remifentanil on thiopental dose
n.
remifentanilin tiyopental dozu
216
Medical
diluted heparin dose
n.
seyreltilmiş heparin dozu
217
Medical
subanalgesic dose of ketamine
n.
subanaljezik dozda ketamin
218
Medical
maintenance dose
n.
sürdürme dozu
219
Medical
subhypnotic-dose propofol
n.
subhipnotik doz propofol
220
Medical
last dose
n.
son doz
221
Medical
single-dose container
n.
tek dozluk kap
222
Medical
tolerance dose
n.
tolerans dozu
223
Medical
single dose
n.
tek doz
224
Medical
therapeutic dose
n.
terapötik doz
225
Medical
exact dose
n.
tam doz
226
Medical
single dose of ionising radiation
n.
tek doz iyonize radyasyon
227
Medical
test dose
n.
test dozu
228
Medical
systemic coadministration of subanalgesic dose of ketamine with tramadol
n.
tramadol ile birlikte subanaljezik dozda ketamin uygulaması
229
Medical
test dose
n.
test doz
230
Medical
single-dose steroid application
n.
tek doz steroid uygulaması
231
Medical
single dose of intramuscular antivenin
n.
tek doz yılan antiserumunun kas içine uygulanması
232
Medical
single dose toxicity
n.
tek doz toksisitesi
233
Medical
applied dose
n.
uygulanan doz
234
Medical
administered dose
n.
uygulanan doz
235
Medical
wrong dose
n.
yanlış doz
236
Medical
catch-up dose
n.
yakalama dozu
237
Medical
treatment with high dose corticosteroids
n.
yüksek doz kortikosteroid tedavisi
238
Medical
intake of high dose diclofenac sodium
n.
yüksek doz diklofenak sodyum alımı
239
Medical
high dose steroid treatment
n.
yüksek doz steroid tedavisi
240
Medical
high dose methylprednisolone therapy
n.
yüksek doz metilprednisolon tedavisi
241
Medical
high-dose intravenous proton pump inhibitor infusion
n.
yüksek doz intravenöz proton pompa inhibitörü infüzyonu
242
Medical
high-dose fentanyl anesthesia
n.
yüksek doz fentanil anestezi
243
Medical
high-dose methylprednisolone
n.
yüksek doz metilprednizolon
244
Medical
high-dose naproxen intake
n.
yüksek doz naproksen alımı
245
Medical
high dose oral hormone therapy
n.
yüksek doz oral hormon tedavisi
246
Medical
a single dose of 1.5 mg
n.
1.5 mg'lık tek doz
247
Medical
high-dose dexamethasone suppression test
n.
yüksek doz deksametazon supresyon testi
248
Medical
loading dose
n.
yükleme dozu
249
Medical
high dose methylprednisolone therapy
n.
yüksek doz metilprednizolon tedavisi
250
Medical
high dose sodium bicarbonate therapy
n.
yüksek doz bikarbonat tedavisi
251
Medical
maximale tolerable dose
n.
yükleme dozu
252
Medical
high dose chemotherapy
n.
yüksek doz kemoterapi
253
Medical
repeat dose toxicity
n.
yinelenen doz toksisitesi
254
Medical
booster dose
n.
hatırlatma dozu (aşı)
255
Medical
booster dose
n.
hatırlatma dozu
256
Medical
minimal dose
n.
ilacın yetişkinlerde fizyolojik etki göstermesi için gerekli en küçük miktar
257
Medical
minimal lethal dose
n.
zehirli madde veya enfeksiyöz etkenin öldürücü olan en küçük miktarı
258
Medical
fd (fatal dose)
n.
ölümcül doz
259
Medical
dose proportional
adj.
dozla orantılı
260
Medical
metered dose
adj.
doz ayarlı
261
Medical
dose-adjusted
adj.
doz ayarlı
262
Medical
multi-dose
adj.
çok dozlu
263
Medical
dose-dependently
adv.
doz bağımlı olarak
264
Medical
in a dose dependent manner
adv.
doz bağımlı olarak
265
Medical
in a dose dependent manner
expr.
doza bağımlı biçimde
266
Medical
mhd (minimum hemolytic dose)
abrev.
minimum hemolitik doz
267
Medical
mrd (minimum reacting dose)
abrev.
minimum doz
268
Medical
rhd (recommended human dose)
abrev.
önerilen insan dozu
Psychology
269
Psychology
peak-dose dyskinesia
n.
tepe dozu diskinezisi
Food Engineering
270
Food Engineering
minimum lethal dose
n.
en az öldürücü doz
271
Food Engineering
lethal dose
n.
letal doz
272
Food Engineering
lethal dose
n.
öldürücü doz
Statistics
273
Statistics
dose-response curve
n.
doz-yanıt eğrisi
274
Statistics
dose metameter
n.
doz metameteri
275
Statistics
equivalent dose
n.
eşdeğer doz
276
Statistics
median lethal dose
n.
ortalama öldürücü doz
277
Statistics
median effective dose
n.
ortanca etkili doz
Physics
278
Physics
dose rate
n.
doz derecesi
279
Physics
dose equivalent
n.
doz eşdeğeri
280
Physics
ion dose
n.
iyon dozu
281
Physics
ion dose rate
n.
iyon doz debisi
Chemistry
282
Chemistry
median incapacitating dose
n.
etkisizleştirici orta doz
283
Chemistry
chemical dose
n.
kimyasal doz
Biology
284
Biology
dose equivalent rate
n.
doz eşdeğer debisi
285
Biology
dose ratemeter
n.
doz debiölçeri
286
Biology
dose equivalent limit
n.
doz eşdeğer sınırı
287
Biology
dose protraction
n.
doz uzatımı
288
Biology
dose fractionation
n.
doz bölüntüsü
Biochemistry
289
Biochemistry
dose response curve
n.
doz yanıtı eğrisi
290
Biochemistry
dose response curve
n.
doz yanıtlama eğrisi
Marine Biology
291
Marine Biology
dose response curve
n.
düze yanıtı eğrisi
292
Marine Biology
dose response curve
n.
düze yanıtlama eğrisi
293
Marine Biology
lethal dose
n.
letal doz
294
Marine Biology
lethal dose
n.
ölümcül doz
Environment
295
Environment
acute dose
n.
akut doz
296
Environment
committed effective dose equivalent
n.
alınan etkin doz eşdeğeri
297
Environment
committed effective dose
n.
alınan etkin doz
298
Environment
intake dose
n.
alınan doz
299
Environment
dose limits for emergency workers
n.
acil durum boyunca alınabilecek toplam birikimli doz
300
Environment
positive dose
n.
artı doz
301
Environment
committed dose equivalent
n.
alınan radyoaktif doz eşdeğeri
302
Environment
maximum permissible dose
n.
azami müsaade edilebilir doz
303
Environment
committed dose
n.
alınan radyoaktif doz
304
Environment
acute radiation dose
n.
akut radyasyon dozu
305
Environment
troop equivalent dose
n.
askeri birlik eşdeğer dozu
306
Environment
annual effective dose equivalent
n.
bir yılda alınan etkin doza eşdeğer
307
Environment
annual dose equivalent
n.
bir yılda alınan doza eşdeğer
308
Environment
whole-body dose
n.
bütün vücut dozu
309
Environment
biologically effective dose
n.
biyolojik bakımdan etkili olan doz
310
Environment
dose rate
n.
birim zamandaki doz
311
Environment
incapacitating dose
n.
bitkinleştiren doz
312
Environment
interspecies dose conversion
n.
cinsler arası doz çevrimi
313
Environment
dermally absorbed dose
n.
cilt vasıtasıyla alına doz
314
Environment
internal radiation dose
n.
dahili radyasyon dozu
315
Environment
dose-effect
n.
doz tesiri
316
Environment
dose membrane
n.
doz bariyeri
317
Environment
dose-response
n.
doz-davranış ilişkisi
318
Environment
dose-response relationship
n.
doz-davranış ilişkisi
319
Environment
dose limit
n.
doz limiti
320
Environment
dose-response assessment
n.
doz-davranış değerlendirmesi
321
Environment
dose-response evaluation
n.
doz-davranış ilişkisi sonuçları
322
Environment
dose response
n.
doz sonucundaki etkiler
323
Environment
dose assessment
n.
doz değerlendirmesi
324
Environment
dose-response curve
n.
doz-davranış eğrisi
325
Environment
dose adjustment
n.
doz ayarlaması
326
Environment
dose conversion factor
n.
doz çevrim faktörü
327
Environment
dose-effect curve
n.
doz-etki eğrisi
328
Environment
equivalent dose
n.
eşdeğer doz
329
Environment
threshold dose
n.
eşık dozu
330
Environment
absorbed dose
n.
emilen doz
331
Environment
threshold dose
n.
eşik dozu
332
Environment
effective dose equivalent
n.
etkin doz eşdeğeri
333
Environment
public dose
n.
ferdi doz
334
Environment
eye dose equivalent
n.
göz dokusu eşdeğer dozu
335
Environment
occupational dose
n.
görev dozu
336
Environment
lens of the eye dose equivalent
n.
göz merceği eşdeğer dozu
337
Environment
delivered dose
n.
hedeflenen doz
338
Environment
external radiation dose
n.
harici radyasyon dozu
339
Environment
target organ dose
n.
hedef organ dozu
340
Environment
negative dose
n.
hedeften kurtulan doz
341
Environment
human equivalent dose
n.
insan eşdeğer dozu
342
Environment
lowest acceptable daily dose
n.
kabul edilebilir asgari günlük doz
343
Environment
chronic reference dose
n.
kronik referans miktarı
344
Environment
collective dose equivalent
n.
kolektif doz eşdeğeri
345
Environment
chronic dose
n.
kronik dozaj
346
Environment
collective effective dose
n.
kolektif etkin doz
347
Environment
subchronic reference dose
n.
kronik altı referans dozu
348
Environment
collective dose
n.
kolektif radyasyon miktarı
349
Environment
chronic radiation dose
n.
kronik maruz kalma miktarı
350
Environment
linear-quadratic dose response
n.
lineer-kuadratik mukabele dozu
351
Environment
population dose
n.
küme dozu
352
Environment
high-end exposure dose estimate
n.
maruz kalma dozunun üst tahmini
353
Environment
linear dose response
n.
lineer doz mukabelesi
354
Environment
non-linear dose response
n.
lineer olmayan biyolojik tepki
355
Environment
cumulative dose
n.
kümülatif doz
356
Environment
cumulative effective dose equivalent
n.
kümülatif etkin doz eşdeğeri
357
Environment
permissible dose
n.
müsaade edilebilir doz
358
Environment
median effective dose
n.
ortalama etkin doz
359
Environment
mean lethal dose
n.
ortalama ölümcül doz
360
Environment
median lethal dose
n.
ortalama öldürücü doz
361
Environment
average daily dose
n.
ortalama günlük doz
362
Environment
lifetime dose
n.
ömür boyu alınan doz
363
Environment
lifetime average daily dose
n.
ömür boyu ortalama günlük doz
364
Environment
lethal dose 50
n.
öldürücü doz 50
365
Environment
potential dose
n.
potansiyel doz
366
Environment
dose rate contour line
n.
radyasyon dozuna ilişkin münhani
367
Environment
plume dose projection
n.
radyoaktif bulut dozu tahmini
368
Environment
risk-specific dose
n.
rizikoyu belirleyen doz
369
Environment
reference dose
n.
referans dozu
370
Environment
radiation dose
n.
radyasyon dozu
371
Environment
roentgen absorbed dose
n.
röntgen emme dozu
372
Environment
shallow dose equivalent
n.
sığ doz eşdeğeri
373
Environment
roentgen absorbed dose
n.
soğurulmuş radyasyon dozu birimi
374
Environment
shallow dose
n.
sığ doz
375
Environment
systemic dose
n.
sistemik doz
376
Environment
inhaled dose
n.
solunan doz
377
Environment
deep dose
n.
tam maruz kalma dozu
378
Environment
estimated exposure dose
n.
tahmini maruz kalma dozu
379
Environment
whole-body dose rate
n.
tam vücut doz hızı
380
Environment
toxic dose
n.
toksik doz
381
Environment
deep dose equivalent
n.
tam maruz kalma dozu eşdeğeri
382
Environment
projected dose
n.
tahmini doz
383
Environment
total effective dose equivalent
n.
toplam etkili doz eşdeğeri
384
Environment
approximate lethal dose
n.
yaklaşık öldürücü doz
385
Environment
repeated dose toxicity
n.
yinelenen doz zehirliliği
Military
386
Military
radiation absorbed dose
n.
alınan radyasyon miktarı
387
Military
radiation absorbed dose
n.
alınan radyasyon dozu
388
Military
acute radiation dose
n.
aşırı radyasyon dozu
389
Military
radiation absorbed dose
n.
emilen radyasyon dozu
390
Military
reference dose
n.
kıstas doz
391
Military
exposure dose
n.
maruz kalınan dozaj
392
Military
booster dose
n.
mükerrer aşı
393
Military
mean lethal dose
n.
ortalama öldürücü doz
394
Military
reference dose
n.
ölçü doz
395
Military
radiation dose rate
n.
radyasyon doz oranı
396
Military
radiation dose
n.
radyasyon dozu
397
Military
booster dose
n.
takviye aşısı
398
Military
maximum permissible dose
n.
otoritelerce mevcut harekatlara göre belirlenen, askerlerin belirli bir zaman diliminde alabileceği en yüksek toplam radyasyon dozu
Modern Slang
399
Modern Slang
a dose of buckley
n.
gerçeklerle yüzleştiren olay
400
Modern Slang
a dose of buckley
n.
gerçeklerle yüzleşme
401
Modern Slang
a dose of buckley
n.
rüyadan/hayal aleminden çıkaran sonuç/olay
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dose
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy