yönlendirmek

Sens de "yönlendirmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 75 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	yönlendirmek	direct v.
Could you please direct me to the nearest gas station? Beni en yakın benzin istasyonuna yönlendirebilir misiniz? More Sentences
2	Common Usage	yönlendirmek	steer v.
The bodyguard steered her towards the door. Koruma onu kapıya doğru yönlendirdi. More Sentences
General
3	General	yönlendirmek	lead v.
The car lobby has led too many people up the garden path. Otomobil lobisi çok fazla insanı bahçe yoluna yönlendirdi. More Sentences
4	General	yönlendirmek	divert v.
The boss diverted his phone to the secretary. Patron telefonunu sekretere yönlendirdi. More Sentences
5	General	yönlendirmek	guide v.
The guiding principle behind the directive is the extent of producers' responsibility. Direktifin arkasındaki yönlendirici ilke, üreticilerin sorumluluğunun kapsamıdır. More Sentences
6	General	yönlendirmek	orientate v.
Try to orientate your students towards the science subjects. Öğrencilerinizi fen konularına yönlendirmeye çalışın. More Sentences
7	General	yönlendirmek	channel v.
Men are usually channelled into manual labour. Erkekler genellikle el işçiliğine yönlendirilmektedir. More Sentences
8	General	yönlendirmek	drive v.
Otherwise, public concerns may well drive economic activity across the Atlantic. Aksi takdirde kamuoyunun endişeleri Atlantik ötesindeki ekonomik faaliyetleri yönlendirebilir. More Sentences
9	General	yönlendirmek	forward v.
Regular email addresses and forwarding email addresses are two different address types that you can have in an email system. Normal e-posta adresleri ve yönlendirme e-posta adresleri, bir e-posta sisteminde sahip olabileceğiniz iki farklı adres türüdür. More Sentences
10	General	yönlendirmek	orient v.
We will orient this Budget as far as possible towards savings. Bu bütçeyi mümkün olduğunca tasarrufa yönlendireceğiz. More Sentences
11	General	yönlendirmek	route v.
The system, however, can only intercept civilian communications that are routed via Intelsat satellites. Ancak sistem yalnızca Intelsat uyduları üzerinden yönlendirilen sivil iletişimleri engelleyebilir. More Sentences
12	General	yönlendirmek	urge v.
I noticed security was urging her towards the exit. Güvenliğin onu çıkışa doğru yönlendirdiğini fark ettim. More Sentences
Technical
13	Technical	yönlendirmek	prompt v.
"Tell me more about your childhood," the therapist prompted her. "Bana çocukluğundan biraz daha bahset," diyerek terapist onu yönlendirdi. More Sentences
14	Technical	yönlendirmek	manipulate v.
Don't try to manipulate us. Bizi yönlendirmeye çalışmayın. More Sentences
15	Technical	yönlendirmek	orient v.
This was important to correctly orient the nanomesh sensor. Bu, nanomesh sensörünü doğru şekilde yönlendirmek için önemliydi. More Sentences
16	Technical	yönlendirmek	steer v.
We hoped this Agency would be an executive Agency of the Commission, steered by the Commission as far as possible. Bu Ajansın, mümkün olduğunca Komisyon tarafından yönlendirilen, Komisyon'un icracı bir Ajansı olmasını umuyoruz. More Sentences
General
17	General	yönlendirmek	sway v.
18	General	yönlendirmek	stage v.
19	General	yönlendirmek	process v.
20	General	yönlendirmek	canalize v.
21	General	yönlendirmek	conduct v.
22	General	yönlendirmek	parlay v.
23	General	yönlendirmek	incline v.
24	General	yönlendirmek	shoo v.
25	General	yönlendirmek	shape v.
26	General	yönlendirmek	head v.
27	General	yönlendirmek	govern v.
28	General	yönlendirmek	indine v.
29	General	yönlendirmek	motive v.
30	General	yönlendirmek	canalise v.
31	General	yönlendirmek	funnel v.
32	General	yönlendirmek	noodle v.
33	General	yönlendirmek	airt v.
34	General	yönlendirmek	channelize v.
35	General	yönlendirmek	channelise v.
36	General	yönlendirmek	appromt [obsolete] v.
37	General	yönlendirmek	turn [obsolete] v.
38	General	yönlendirmek	ken v.
39	General	yönlendirmek	wisse v.
40	General	yönlendirmek	marshall v.
41	General	yönlendirmek	hand v.
42	General	yönlendirmek	hold v.
43	General	yönlendirmek	home v.
44	General	yönlendirmek	honcho v.
45	General	yönlendirmek	monitor v.
46	General	yönlendirmek	retrospect (to) v.
47	General	yönlendirmek	detract v.
48	General	yönlendirmek	gye v.
49	General	yönlendirmek	rudder v.
50	General	yönlendirmek	deturn [obsolete] v.
51	General	yönlendirmek	inform [obsolete] v.
52	General	yönlendirmek	dose v.
53	General	yönlendirmek	circumduct v.
54	General	yönlendirmek	coact v.
55	General	yönlendirmek	correct v.
56	General	yönlendirmek	correctify v.
57	General	yönlendirmek	scourge v.
58	General	yönlendirmek	solicit v.
59	General	yönlendirmek	poke v.
60	General	yönlendirmek	put v.
61	General	yönlendirmek	strangle v.
62	General	yönlendirmek	sue [obsolete] v.
63	General	yönlendirmek	stern [obsolete] v.
64	General	yönlendirmek	speed v.
Phrasals
65	Phrasals	yönlendirmek	steer toward (something) v.
66	Phrasals	yönlendirmek	lead into v.
67	Phrasals	yönlendirmek	put onto v.
68	Phrasals	yönlendirmek	send on v.
Technical
69	Technical	yönlendirmek	wield v.
70	Technical	yönlendirmek	govern v.
71	Technical	yönlendirmek	reverberate (upon) v.
72	Technical	yönlendirmek	reverberate (over) v.
Computer
73	Computer	yönlendirmek	host v.
Marine
74	Marine	yönlendirmek	helm v.
Archaic
75	Archaic	yönlendirmek	solicit v.

Sens de "yönlendirmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 290 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	yanlış yönlendirmek	mislead v.
The guide misled the tourists in the woods. Rehber ormanda turistleri yanlış yönlendirdi. More Sentences
Phrasals
2	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye/yere) yönlendirmek	route (someone or something) to (something or some place) v.
The router uses the internal IP addresses to make sure that the traffic is routed to the right device. Yönlendirici, trafiğin doğru cihaza yönlendirildiğinden emin olmak için dahili IP adreslerini kullanır. More Sentences
General
3	General	tazıları teşvik etmek veya yönlendirmek için bağırma	hark n.
4	General	sesi artırmak veya yönlendirmek için kullanılan koni biçimli bir cihaz	meg n.
5	General	matadorun boğayı yönlendirmek için kullandığı kısa ve kırmızı pelerin	muleta n.
6	General	etkileyerek yönlendirmek	sway n.
7	General	yanlış yönlendirmek	misguide v.
8	General	etkileyerek yönlendirmek	sway v.
9	General	çağrı yönlendirmek	transfer the call v.
10	General	yeniden yönlendirmek	reroute v.
11	General	bilinçaltındaki güdüleri iyiye yönlendirmek	sublimate v.
12	General	yanlış yönlendirmek	misguidance v.
13	General	yanlış yönlendirmek	misdirect v.
14	General	başka tarafa yönlendirmek	redirect v.
15	General	yanlış yönlendirmek	direct incorrectly v.
16	General	yanlış yönlendirmek	lead astray v.
17	General	yanlış yönlendirmek	misinstruct v.
18	General	trafiği yönlendirmek	divert the traffic v.
19	General	fikrini yönlendirmek	bias v.
20	General	kendini hatalı hissedecek şekilde birini manipüle etmek/yönlendirmek	gaslight v.
21	General	yanlış yola yönlendirmek	juke v.
22	General	yanlış yönlendirmek	undirect v.
23	General	doğrudan sesli mesaja yönlendirmek	go straight to voicemail v.
24	General	birini bir başkasına yönlendirmek	refer someone to someone else v.
25	General	birisine yönlendirmek	refer to someone v.
26	General	birine yönlendirmek	refer to someone v.
27	General	gemiyi yönlendirmek	steer the ship v.
28	General	eleştiri oklarını yönlendirmek	take aim v.
29	General	motorlu testerenin ağzından çıkan keresteyi yönlendirmek	tail out v.
30	General	başka tarafa yönlendirmek	airt v.
31	General	yeniden yönlendirmek	rechannel v.
32	General	başka yere yönlendirmek	rechannel v.
33	General	başka yollarla yönlendirmek	rechannel v.
34	General	başka yere yönlendirmek	reduce [obsolete] v.
35	General	dizginlerini çekerek atı yönlendirmek	neck-rein v.
36	General	yönlendirmek üzere tutmak	hold [obsolete] v.
37	General	yukarı yönlendirmek	uplead v.
38	General	dikkatlice yönlendirmek	wear [uk] v.
39	General	bir konuma veya duruma yönlendirmek	manoeuver v.
40	General	ıslık çalarak yönlendirmek	whistle v.
41	General	yanlış yönlendirmek	wilder v.
42	General	(atı) sola yönlendirmek	wind v.
43	General	(av köpeklerini) düdük sesiyle yönlendirmek	blow v.
44	General	daireler çizerek yönlendirmek	mill v.
45	General	(bir grup insanı) bir hedefe yönlendirmek	herd v.
46	General	yönlendirmek veya kontrol etmek için tutmak (dizgin, silah)	hold [obsolete] v.
47	General	(hayvanı) deliğe yönlendirmek	hole v.
48	General	ikna ile yönlendirmek	hypnotize v.
49	General	ikna ile yönlendirmek	hypnotise v.
50	General	ikna ile yönlendirmek	hypnotise v.
51	General	yanlış yönlendirmek	mischannel v.
52	General	kötü yönlendirmek	misdrive v.
53	General	yanlış yönlendirmek	misderive [obsolete] v.
54	General	yanlış şekilde yönlendirmek	mistrain v.
55	General	yanlış yönlendirmek	mistransport v.
56	General	bir şey yapmaya yönlendirmek	move v.
57	General	(geyiği) yuvasına yönlendirmek	lodge v.
58	General	(sıvı, su) aşma borusuyla yönlendirmek	by-pass v.
59	General	ardı ardına küçük manevralarla elde etmek, yönlendirmek veya manipüle etmek	chevy v.
60	General	ardı ardına küçük manevralarla elde etmek, yönlendirmek veya manipüle etmek	chivey v.
61	General	hat boyunca yönlendirmek	direction v.
62	General	kesilen ağacın düşüşünü yönlendirmek	gun v.
63	General	kendini yönlendirmek	hit v.
64	General	aşırı yönlendirmek	overlead v.
65	General	rotasını yönlendirmek	roam [obsolete] v.
66	General	sipariş yönlendirmek	route v.
67	General	belirli bir tarafa yönlendirmek	route v.
68	General	ilahi etkiyle yönlendirmek	inspire v.
69	General	koşullarla yönlendirmek	circumstance [obsolete] v.
70	General	yanlış yönlendirmek	circumduct v.
71	General	(geminin) rotasını takip edip dümenciyi yönlendirmek	cond v.
72	General	(geminin) rotasını takip edip dümenciyi yönlendirmek	cund v.
73	General	(çeki hayvanını) yönlendirmek	drive v.
74	General	(bir davranışa) yönlendirmek	draw v.
75	General	(nehri) yer altına yönlendirmek	culvert v.
76	General	ortak yönlendirmek	codirect v.
77	General	bir noktaya yönlendirmek	converge v.
78	General	(derenin) suyunu kanal vasıtasıyla yönlendirmek	flume v.
79	General	belirli bir noktaya veya amaca yönlendirmek	focus v.
80	General	(kimyasal bileşikte) belirli bir konuma yönlendirmek	orient v.
81	General	(kitap, film) belirli bir grubun ilgisine göre yönlendirmek	orient v.
82	General	(kendini) yönlendirmek	orientate [uk] v.
83	General	daha iyi yönlendirmek	outsteer v.
84	General	önden yönlendirmek	preadmit v.
85	General	önceden yönlendirmek	predetermine v.
86	General	önceden yönlendirmek	preinstruct v.
87	General	saldırgan tutumunu (birine) yönlendirmek	scapegoat v.
88	General	teşvikle yönlendirmek	slant v.
89	General	gidişatını yönlendirmek	push v.
90	General	(adaletsizce) yönlendirmek	stack v.
91	General	sahne arkasından yönlendirmek	stage-manage v.
92	General	sahneye yönlendirmek	stage direct v.
93	General	(vuruşu hızlandırarak) birden fazla kaleye yönlendirmek	stretch v.
94	General	(başka amaca) yönlendirmek	redirect v.
95	General	bağırarak yönlendirmek	howl v.
96	General	(birini) yanlış yönlendirmek	spoil v.
97	General	atışı yönlendirmek	sweep v.
98	General	merkezi kanala yönlendirmek	funnel v.
99	General	tek alıcıya yönlendirmek	funnel v.
Phrasals
100	Phrasals	telefonu yönlendirmek	call forward v.
101	Phrasals	-den başka bir yöne/şeye yönlendirmek	deflect away from v.
102	Phrasals	(krikette) oyuncuyu topa yönlendirmek	put on v.
103	Phrasals	problemli bölgeye girmeyip etrafından geçecek şekilde yönlendirmek	route (someone or something) around (something or some place) v.
104	Phrasals	problemli bölgeye girmeyip etrafından geçecek şekilde yönlendirmek	route someone or something around something v.
105	Phrasals	yan/tali yola yönlendirmek	route (someone or something) around (something or some place) v.
106	Phrasals	yan/tali yola yönlendirmek	route someone or something around something v.
107	Phrasals	(birine) yönlendirmek	put onto (someone or something) v.
108	Phrasals	(birine) yönlendirmek	put someone onto someone or something v.
109	Phrasals	(birini) bir yerinden tutarak/çekerek yönlendirmek	lead someone by something v.
110	Phrasals	belli bir tutumla yönlendirmek/yön vermek	lead by v.
111	Phrasals	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) bir yerinden tutarak/çekerek yönlendirmek	lead by v.
112	Phrasals	(birini/bir grubu) belli bir yönlendirmek	lead by v.
113	Phrasals	birine doğru yönlendirmek	steer toward something v.
114	Phrasals	bir kaynağı bir yere yönlendirmek	channel something in v.
115	Phrasals	bir kanal aracılığıyla su veya sıvıyı bir yere yönlendirmek	channel something in v.
116	Phrasals	birini veya bir şeyi birine veya bir yere yönlendirmek	head someone or something at someone or something v.
117	Phrasals	(birini) tekrar (birine) yönlendirmek	refer back to (someone or something) v.
118	Phrasals	(birini) bir yere yönlendirmek	head into (someone) v.
119	Phrasals	(bir şeyi) bir yere yönlendirmek	head into (something) v.
120	Phrasals	(bir şeyi) bir yerin içine yönlendirmek	head into (something) v.
121	Phrasals	(birini) bir yerin içine yönlendirmek	head into (someone) v.
122	Phrasals	birini veya bir şeyi birinin veya bir şeyin içine yönlendirmek	head someone or something into someone or something v.
123	Phrasals	birini bir şeyin yukarısına yönlendirmek	lead someone up something v.
124	Phrasals	(bir şeye) yönlendirmek	lead into (something) v.
125	Phrasals	birini bir şeye yönlendirmek	lead someone into something v.
126	Phrasals	yukarı doğru yönlendirmek	lead up v.
127	Phrasals	birini bir şeye yönlendirmek	lead someone in v.
128	Phrasals	kendine göre yönlendirmek	pull along v.
129	Phrasals	istediği gibi yönlendirmek/yönetmek	pull along v.
130	Phrasals	bir şeyi (kablo, boru) bir yere/şeye yönlendirmek	run something in v.
131	Phrasals	bir şeyi birine yönlendirmek	route something to someone v.
132	Phrasals	bir şeyi (kablo, boru) bir yere/şeye yönlendirmek	run something into something v.
133	Phrasals	(bir şeye) yönlendirmek	send into (something or some place) v.
134	Phrasals	(birini bir şeye/yere) yönlendirmek	show (one) to (something or some place) v.
135	Phrasals	(bir şeyini içinde araçla) yol alabilmesi için yönlendirmek	steer through (something) v.
136	Phrasals	birini bir şeyde yönlendirmek	steer someone or something through something v.
137	Phrasals	(zor, karmaşık bir durumdan) geçebilmesi için yönlendirmek	steer through (something) v.
138	Phrasals	(bir şeye) doğru yönlendirmek	sway toward (something) v.
139	Phrasals	(bir şeye) doğru yönlendirmek	sway to (something) v.
140	Phrasals	(birini bir şeyi yaparken) yönlendirmek	take (one) through (something) v.
141	Phrasals	geçmesi için eliyle yönlendirmek	wave through v.
142	Phrasals	birini/bir şeyi birine/bir şeye yönlendirmek için uğraşmak	work someone or something to someone or something v.
143	Phrasals	(birini) içeri yönlendirmek	lead (one) in v.
144	Phrasals	birini/bir şeyi hızla bir şeye yönlendirmek	stampede someone or something into something v.
145	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye karşı olacak şekilde yönlendirmek	weight something against someone or something v.
146	Phrasals	bir şeyi birinin/bir şeyin aleyhinde yönlendirmek	weight something against someone or something v.
147	Phrasals	(birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden dışarı yönlendirmek	lead (someone or an animal) out of something v.
148	Phrasals	(bir şeyden/yerden) dışarı yönlendirmek	lead out of (something or some place) v.
149	Phrasals	(gemiyi, tekneyi) (bir şeyden) uzağa/başka tarafa yönlendirmek	bear off from (something) v.
150	Phrasals	(gemiyi, tekneyi) bir engelden uzağa/başka tarafa yönlendirmek	bear off from (something) v.
151	Phrasals	(gemiyi, tekneyi) bir tehlikeden uzağa/başka tarafa yönlendirmek	bear off from (something) v.
152	Phrasals	(bir şeyi bir şeye) yönlendirmek	channel (something) into (something) v.
153	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yere) doğru yönlendirmek	chase (someone or something) in (some place) v.
154	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yere) doğru yönlendirmek	chase (someone or something) into (some place) v.
155	Phrasals	bir yere doğru yönlendirmek	chase in some place v.
156	Phrasals	(bir şeyi bir şeye) yönlendirmek	channel (something) in (something) v.
157	Phrasals	-e yönlendirmek	channel in v.
158	Phrasals	bakışını (bir şeyin içine) yönlendirmek	look in v.
159	Phrasals	içeri yönlendirmek	conduct in v.
160	Phrasals	içeri yönlendirmek	conduct into v.
161	Phrasals	tüm ilgisini (birine/bir şeye) yönlendirmek	concern (oneself) over (someone or something) v.
162	Phrasals	dışarı yönlendirmek	conduct out v.
163	Phrasals	'-den dışarı yönlendirmek	conduct out of v.
164	Phrasals	(birini belli bir şekilde davranmaya) ikna etmek/yönlendirmek	co-opt (one) into (something) v.
165	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir yere girmesi için/içeri yönlendirmek	corral (someone or something) v.
166	Phrasals	(bir şeyi birinden/bir şeyden) başka bir yöne yönlendirmek	deflect (something) away from (someone or something) v.
167	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) yönlendirmek	direct (something) to (someone or something) v.
168	Phrasals	bir şeyi birine yönlendirmek	direct something to someone v.
169	Phrasals	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) başka yöne yönlendirmek	divert (someone or something) from (someone or something) v.
170	Phrasals	-den başka yöne yönlendirmek	divert from v.
171	Phrasals	bir şeyi (bir yerden birine/bir şeye) yönlendirmek	forward something (from some place) (to someone or some place) v.
172	Phrasals	'-e yönlendirmek	forward on v.
173	Phrasals	-e yönlendirmek	head into v.
174	Phrasals	içine yönlendirmek	head into v.
175	Phrasals	(bir yere) inmesi için yönlendirmek	lead down to (something or some place) v.
176	Phrasals	aşağı yönlendirmek	lead down v.
177	Phrasals	aşağıdaki (bir şeye/yere) yönlendirmek	lead down to (something or some place) v.
178	Phrasals	'-den dışarı yönlendirmek	lead out of v.
179	Phrasals	aşağı (bir şeye/yere) doğru yönlendirmek/rehberlik etmek	lead down to (something or some place) v.
180	Phrasals	(bir şeye) yönlendirmek	lead to (something) v.
181	Phrasals	hakkında yanlış yönlendirmek	mislead about v.
182	Phrasals	(birini bir konuda) yanlış yönlendirmek	mislead (one) about (something) v.
183	Phrasals	'-e yönlendirmek	pilot into v.
184	Phrasals	(bir şeyi bir şey/bir yer boyunca) yönlendirmek	pilot (something) through (something or some place) v.
185	Phrasals	'-den dışarı yönlendirmek	pilot out of v.
186	Phrasals	(bir şeyi bir şeye/bir yere) yönlendirmek	pilot (something) in(to something or some place) v.
187	Phrasals	(bir şeyi bir şeyden/bir yerden dışarı) yönlendirmek	pilot (something) out (of something or some place) v.
188	Phrasals	boyunca yönlendirmek	pilot through v.
189	Phrasals	(birine/bir şeye) yönlendirmek	point to (someone or something) v.
190	Phrasals	aşağıdaki (birine/bir şeye) yönlendirmek	point down to (someone or something) v.
191	Phrasals	(başka bir şeye, yere) yönlendirmek	reassign to (something) v.
192	Phrasals	-e tekrar yönlendirmek	refer back v.
193	Phrasals	(birini birine/bir şeye) yönlendirmek/göndermek	refer (one) to (someone or something) v.
194	Phrasals	etrafından geçecek şekilde yönlendirmek	route around v.
195	Phrasals	-e yönlendirmek	route to v.
196	Phrasals	yan/tali yola yönlendirmek	route around v.
197	Phrasals	(bir şeyde) yönlendirmek	run through (something) v.
198	Phrasals	(bir şeye) yönlendirmek	steer into (something) v.
199	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) içeri yönlendirmek	usher (someone or something) into (something or some place) v.
200	Phrasals	bir yerden dışarı yönlendirmek	usher out of some place v.
201	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye/bir yere) yönlendirmek	usher (someone or something) to (something or some place) v.
202	Phrasals	bir yere yönlendirmek	usher to v.
203	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı yönlendirmek	usher (someone or something) out of (something or some place) v.
204	Phrasals	bir yerden içeri yönlendirmek	usher into some place v.
205	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı yönlendirmek	usher (someone or something) from (something or some place) v.
206	Phrasals	(birden fazla alıcıya) sinyal yönlendirmek	fan out v.
Idioms
207	Idioms	tüm ilgisini (bir şeye) yönlendirmek	concern oneself with v.
208	Idioms	tüm ilgisini (bir şeye) yönlendirmek	concern oneself about v.
209	Idioms	tüm ilgisini (bir şeye) yönlendirmek	concern oneself over v.
210	Idioms	birisini yanlış yönlendirmek	give someone bum steer v.
211	Idioms	ilk eleştiriyi yönlendirmek	cast the first stone v.
212	Idioms	yönlendirmek/yön göstermek	point the way v.
213	Idioms	yanlış yönlendirmek	run a foil v.
214	Idioms	(birini) yanlış yönlendirmek	throw dust in (one's) face v.
215	Idioms	birine/bir şeye bir şey yönlendirmek	direct something to(ward) someone or something v.
216	Idioms	birini doğru yönlendirmek	point someone in the right direction v.
217	Idioms	(birini) duyarlı/makul düşünmeye yönlendirmek	talk some sense into (someone's) head v.
218	Idioms	(birini) yanlış tarafa/yöne yönlendirmek	put (one) off the scent v.
219	Idioms	ilk eleştiriyi yönlendirmek	throw the first stone v.
220	Idioms	(birini) yanlış yönlendirmek	give (one) a bum steer v.
221	Idioms	tanığı yönlendirmek	lead a witness v.
222	Idioms	(birini) yanlış yönlendirmek	lead (one) astray v.
223	Idioms	tanığı yönlendirmek	lead the witness v.
224	Idioms	(birini birine/bir şeye) yönlendirmek	put (one) in touch with (someone or something) v.
225	Idioms	birini birine/bir şeye yönlendirmek	put somebody in touch with somebody/something v.
226	Idioms	yanlış tarafa/yöne yönlendirmek	put off the scent v.
227	Idioms	-e yönlendirmek	put in touch with v.
228	Idioms	(şaka olarak) internet kullanıcılarını geçerli bir linkle rick astley'in "never gonna give you up" şarkısının klibine yönlendirmek	rickroll v.
229	Idioms	gemiyi yönlendirmek	steady the ship v.
230	Idioms	yanlış yönlendirmek	throw dust in the eyes of v.
231	Idioms	birisini yanlış bir şekilde yönlendirmek	give someone a bum steer v.
Politics
232	Politics	kamuoyunu kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek	manipulate public opinion v.
233	Politics	araştırmaları sektörlere yönlendirmek	direct research towards sectors v.
Technical
234	Technical	nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran	training bank n.
235	Technical	nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran	training wall n.
236	Technical	başka numara yönlendirmek	forward v.
237	Technical	bir hoparlörden ses yönlendirmek	beam v.
238	Technical	mühimmatı bir hedefe yönlendirmek için lazer kullanmak	lase v.
239	Technical	(klavyeli linotip makinesi) matrisleri otomatik olarak kartuş kanallarına yönlendirmek	distribute v.
Computer
240	Computer	başka numaraya yönlendirmek	forward v.
241	Computer	gönderi yönlendirmek	forward a post v.
242	Computer	(hafıza kartında bilgi aramak için) merkezi işlem birimini yönlendirmek	point v.
243	Computer	alan adına gönderilen talepleri ip adresine yönlendirmek	point v.
Informatics
244	Informatics	bir çağrıyı yönlendirmek	route a call v.
Telecom
245	Telecom	çağrıyı yönlendirmek	route a call v.
246	Telecom	bir çağrıyı yönlendirmek	route a call v.
247	Telecom	ağa yönlendirmek	route v.
248	Telecom	(posta, telefon araması) yönlendirmek	clear v.
Construction
249	Construction	su akışı yönlendirmek için açılan kesik	by-wash n.
Lighting
250	Lighting	ışık ışınlarını toplayıp yönlendirmek için merceği veya reflektörü bulunan deniz feneri lambası	holophote n.
Automotive
251	Automotive	çağrı yönlendirmek	call divert v.
Transportation
252	Transportation	(taşıt, gemi) kötü şekilde yönlendirmek	missteer v.
Traffic
253	Traffic	trafiği yönlendirmek için kavşağa konan aydınlatılmış ve yükseltilmiş kaldırım engeli	turtleback n.
Aeronautic
254	Aeronautic	(havaalanına yaklaşan uçağı) telsizle yönlendirmek	stack v.
Marine
255	Marine	akışı yönlendirmek için deneme iskelesi	training jetty n.
256	Marine	yönlendirmek (gemi)	cann v.
257	Marine	rüzgar ters yönden çarpacak şekilde gemiyi yönlendirmek	wind a ship v.
258	Marine	kütüğü yönlendirmek	ride v.
259	Marine	kumanda düdüğü ile yönlendirmek	pipe v.
Mining
260	Mining	madendeki bir güzergah boyunca (hava akımını) yönlendirmek	course v.
Medical
261	Medical	vücut sıvılarının akışını yönlendirmek için cerrahi olarak oluşturulan alternatif geçiş	bypass n.
Psychology
262	Psychology	(hislerini) dışarıya yönlendirmek	externalise v.
263	Psychology	(hislerini) dışarıya yönlendirmek	exteriorize v.
264	Psychology	(hislerini) dışarıya yönlendirmek	exteriorise v.
265	Psychology	(hislerini) dışarıya yönlendirmek	externalize v.
Botanic
266	Botanic	bir tekneyi itmek ve yönlendirmek veya durdurmak için kullanılan bir ucu düz olan uzun ve ağır ahşap bir sopa	white ash n.
Breeding
267	Breeding	(hayvan) yönlendirmek	run v.
Fishery
268	Fishery	dereyi balık tuzaklarının yerleştirildiği boşluklara doğru yönlendirmek için yapılan küçük bent veya baraj	burrock n.
Education
269	Education	(öğrenciyi) belirli bir müfredat programına yönlendirmek	track v.
Religious
270	Religious	(yahudilikte) ibadeti yönlendirmek	daven v.
Philosophy
271	Philosophy	bilinçaltındaki güdüleri iyiye yönlendirmek	unsensualize v.
Geology
272	Geology	nehir korsanlığıyla (nehrin) kollarını başka su yolu sistemine yönlendirmek	behead v.
Military
273	Military	birimleri yönlendirmek amacıyla düzenlenmiş ve genelkurmay başkanınca onaylanmış resmi eylem planı	chairman of the joint chiefs of staff memorandum of policy n.
274	Military	doğru hedefleri tutturacak ve haritada görülmeyen hedefleri yakalayacak şekilde atışları yönlendirmek	register n.
275	Military	avcı uçakları yönlendirmek için personel ve ekipmanla teçhiz edilmiş uçak	fighter direction aircraft n.
276	Military	(silahı) yönlendirmek	manage v.
277	Military	(füze veya uçağı) hedefe yönlendirmek	home v.
278	Military	havan ateşini üzerine yönlendirmek	mortar v.
Sport
279	Sport	(körlingde) oyuncunun taşını başka bir taşın dış kenarına çarptırarak hedefe yönlendirmek için yaptığı vuruş	outwick n.
280	Sport	boğa güreşinde muleta sallayarak (boğayı) yönlendirmek	cape v.
281	Sport	(atı) yular ile yönlendirmek	longe v.
282	Sport	(kroket) topu başka topla vurarak istenen yere yönlendirmek	drive v.
283	Sport	(topu) yere değmeden önce yönlendirmek	dig v.
284	Sport	avda tazıları teşvik etmek veya yönlendirmek için kullanılan ünlem	hark away! interj.
285	Sport	avda tazıları teşvik etmek veya yönlendirmek için kullanılan ünlem	hark interj.
Baseball
286	Baseball	kale koşucusunu yönlendirmek	coach v.
Archaic
287	Archaic	(bir kimseyi) dalga geçerek yönlendirmek	droll v.
288	Archaic	(gözlerini, düşüncelerini) yönlendirmek	pitch v.
Slang
289	Slang	yanlış yönlendirmek	come the raw prawn v.
290	Slang	yanlış yönlendirmek	guff v.