noodle - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

noodle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "noodle" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 25 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
noodle n. şehriye
noodle n. erişte
General
noodle n. avanak
noodle n. budala
noodle n. erişte
noodle n. şerit halindeki makarna
noodle n. kafa
noodle n. saksı
noodle v. bir şeyle oyuncak gibi oynamak
noodle v. doğaçlama yapmak
noodle v. tecrübe etmek
noodle v. yaratıcı şekilde düşünmek
noodle v. yönlendirmek
noodle v. etkilemek
noodle v. sahtekarlık için ustalıkla evirip çevirmek
noodle v. keşfetmek
Gastronomy
noodle n. şehriye
Breeding
noodle v. (kazları) uzun rulo şeklinde bir besi karışımı ile zorla beslemek
Fishery
noodle v. (yayın balığını) elle yakalamak
noodle v. (yayın balığını) elle yakalamaya çalışmak
noodle v. elle balık yakalamak
Art
noodle v. çizgiler üzerinde kendiliğindenliği bozacak şekilde çalışmak
Music
noodle v. doğaçlama geçiş taksimi yapmak
Slang
noodle n. (bir müzik aleti) tıngırdatmak
noodle v. (bir müzik aleti) tıngırdatmak

Sens de "noodle" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 59 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
noodle about (something) v. (bir şeyi) boş boş konuşmak
noodle about (something) v. (bir şey hakkında) kafa ütülemek
noodle about (something) v. (bir şey üzerine) amaçsızca tartışmak/düşünmek
noodle about (something) v. (bir şey üzerine) boş yere kafa patlatmak
noodle around v. boş boş gezmek
noodle around v. oyalanmak
noodle over v. üzerinde düşünmek/kafa yormak
Idioms
noodle over something v. bir şey üzerinde düşünmek/kafa yormak
Gastronomy
cellophane noodle n. ince erişte
cellophane noodle n. fasulye şehriyesi
cellophane noodle n. cam erişte
cellophane noodle n. maş fasulyesi ve diğer nişastalı bitkilerden yapılmış olan, yumurta veya buğday içermeyen ince erişte
glass noodle n. ince erişte
glass noodle n. fasulye şehriyesi
glass noodle n. cam erişte
glass noodle n. maş fasulyesi ve diğer nişastalı bitkilerden yapılmış olan, yumurta veya buğday içermeyen ince erişte
noodle soup n. erişteli çorba
rubbed noodle soup n. oğmaç çorbası
noodle squash n. pişirilince çubuk makarnaya benzeyen bir çeşit su kabağı
soap noodle n. sabun makarnası
chicken noodle soup n. tavuklu şehriye çorbası
egg noodle n. yumurtalı erişte
egg noodle n. çin eriştesi
soba noodle n. karabuğday unundan yapılan bir japon eriştesi
Physics
noodle effect n. erişte etkisi
noodle effect n. spagettileştirme
Astronomy
noodle effect n. spagettileşme
noodle effect n. karadelik veya nötron yıldızı gibi devasa ve kompakt astronomik bir cisme doğru düşen cismin gelgit kuvvetleri sebebiyle aşırı uzaması veya genişlemesi
noodle effect n. yerçekimi alanındaki büyük bir gelgit dalgasının neden olduğu dikey ve yatay nesnelerin kuvvetli bir şekilde gerilmesi
Slang
noodle juice [obsolete] n. çay
noodle juice [obsolete] n. erişte suyu
noodle juice [obsolete] n. japon eriştesi suyu
noodle juice [obsolete] n. japon eriştesi haşlandıktan sonra kalan su
noodle juice [obsolete] n. japon eriştesinin haşlanma suyu
wet noodle n. gıcık
wet noodle n. neşe kaçıran kimse
wet noodle n. oyunbozan
wet noodle n. keyif kaçıran kimse
wet noodle n. mızıkçı
wet noodle n. eğlenceyi bozan kimse
wet noodle n. sıkıntı veren kimse
wet noodle n. sıkıcı kimse
wet noodle n. zayıf kimse
wet noodle n. omurgasız
wet noodle n. omurgasız
wet noodle n. korkak
wet noodle n. ödlek
wet noodle n. yüreksiz/cesaretsiz kimse
wet noodle n. kalkmayan penis/sik
wet noodle n. erekte olamayan penis
wet noodle n. enayi
wet noodle n. saf
wet noodle n. safdil
wet noodle n. ahmak
wet noodle n. keriz
wet noodle n. pısırık
wet noodle n. muhallebi çocuğu
use one's noodle v. (kendi) aklını kullanmak
British Slang
use your noodle expr. kafanı kullan