| Turc | Anglais | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | doğaçlama yapmak | improvise v. | ||
|
Having no plans, Rey jumped into his car and improvised. Hiçbir planı olmayan Rey arabasına atladı ve doğaçlama yaptı. More Sentences |
||||
| Idioms | ||||
| Idioms | doğaçlama yapmak | wing it v. | ||
|
Tom is always winging it. Tom işlerini hep doğaçlama yapıyor. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | doğaçlama yapmak | improvisate v. | ||
| General | doğaçlama yapmak | perform without preparation v. | ||
| General | doğaçlama yapmak | improvize v. | ||
| General | doğaçlama yapmak | noodle v. | ||
| General | doğaçlama yapmak | wing v. | ||
| General | doğaçlama yapmak | blow v. | ||
| General | doğaçlama yapmak | improvisatise [obsolete] v. | ||
| General | doğaçlama yapmak | improvisatize [obsolete] v. | ||
| General | doğaçlama yapmak | snap v. | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | doğaçlama yapmak | vamp up v. | ||
| Turc | Anglais | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | sahnede doğaçlama yapmak | pong v. | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | üzerinde doğaçlama yapmak | improvise on something v. | ||
| Phrasals | birileriyle doğaçlama yapmak | jam with someone v. | ||
| Phrasals | birlikte doğaçlama müzik yapmak | jam together v. | ||
| Phrasals | biriyle doğaçlama müzik yapmak | jam with someone v. | ||
| Phrasals | üzerinde doğaçlama yapmak | improvise on v. | ||
| Phrasals | ile doğaçlama yapmak | jam with v. | ||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | doğaçlama denemeler yapmak | klutz around v. | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | yaptıkça/ilerledikçe doğaçlama yapmak | make (something) up as (one) goes (along) v. | ||
| Idioms | bir işi yapmaya devam ederken doğaçlama yapmak/uydurmak/sallamak | make (something) up as (one) goes (along) v. | ||
| Art | ||||
| Art | (geleneksel temaları genişleterek veya yeni şekillerde kullanarak) sanatın icrasında doğaçlama yapmak | riff v. | ||
| Music | ||||
| Music | doğaçlama geçiş taksimi yapmak | noodle v. | ||
| Music | doğaçlama caz gösterisi yapmak | jam v. | ||