harp - Turc Anglais Dictionnaire

harp

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "harp" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 27 résultat(s)

Anglais Turc
General
harp n. arp (çalgı)
She played a beautiful melody on the harp.
Kadın, arpta güzel bir melodi çaldı.

More Sentences
harp v. durmak
It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.
Bir avukatın küçük noktalarda bile her taşın altına bakması ve çıkmazdan kurtulmak için aynı konu üzerinde ısrarla durması önemlidir.

More Sentences
harp n. arpa benzeyen şey
harp n. arp şeklinde alet
harp n. abajur tutucu
harp n. arkasında arp resmi olan 16. ve 17. yüzyılda kullanılmış irlanda madeni paraları
harp n. isveç peynirinin kaymağını kesmek için kullanılan alet
harp v. ısrarla belirtmek
harp v. geri gelmek
Colloquial
harp n. armonika
harp n. mızıka
Gastronomy
harp v. peynir kesiciyle (isveç peynirinin) kaymağını kesip karıştırmak
Astronomy
harp n. lyra
harp n. çalgı takımyıldızı
Zoology
harp n. grönland foku
Art
harp n. arp
Music
harp n. arp
harp n. ağız kopuzu
harp v. harp çalmak
Archaic
harp v. konuşmak
harp v. dile getirmek
harp v. başının etini yemek
harp v. yaza yaza baymak
harp v. hoş bir şekilde arp çalarak dikkat çekmek
harp v. tahmin etmek
Slang
harp n. irlandalı
harp n. irlanda kökenli kimse

Sens de "harp" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 19 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
harp warfare n.
The world will fill with peace and contentment, and combat and fighting, warfare and attacks, will disappear.
Yeryüzü sulh ve selametle dolacak; mücadele ve kavga, harp ve saldırılar ortadan kalkacak.

More Sentences
harp war n.
General
harp conflict n.
harp warfare n.
harp guerre (fr) n.
harp action n.
harp clash n.
harp polemy n.
harp stowre n.
Law
harp battle n.
Military
harp battle n.
harp warfare n.
harp war n.
harp hostility n.
harp service n.
Archaic
harp cruit n.
harp cruitt n.
harp stour n.
harp stoure n.

Sens de "harp" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 70 résultat(s)

Anglais Turc
General
jew's harp n. ağız tamburası
jew's-harp n. bir küçük harp türü
aeolian harp n. rüzgar harpı
harp [scotland] n. mesleki bir soyadı
harp [scotland] n. elek
harp [scotland] n. arp şeklindeki şey
harp [scotland] n. kevgir
harp on something v. hep aynı telden çalmak
harp upon v. üzerinde durmak
harp on v. dilinden düşürmemek
harp on about v. ısrarla bahsetmek
harp on v. aynı şeyleri tekrarlayıp durmak
harp on v. üzerinde durmak
harp on v. üzerinde çok durmak
harp on v. dönüp dolaşıp aynı şeyi anlatmak
harp [obsolete] v. tahmin etmek
harp [obsolete] v. arp eşliğinde oynamak
harp [obsolete] v. sanmak
harp [obsolete] v. arp sesi çıkarmak
harp [obsolete] v. arp eşliğinde söylemek
harp-shaped adj. arp şeklinde
Phrasals
harp on v. ısrarla bahsetmek
harp on about (someone or something) v. ısrarla (birinden/bir şeyden) bahsetmek
harp on someone or something v. biri/bir şey hakkında söylenip durmak
harp on someone or something v. birinin/bir şeyin hakkında konuşup durmak
harp on about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
harp on someone or something v. ısrarla birinden/bir şeyden bahsetmek
harp on someone or something v. birinden/bir şeyden durmadan yakınmak
harp on someone or something v. birini/bir şeyi diline dolamak
harp on (one) (about something) v. (birine) sürekli (birinden/bir şeyden) yakınmak
harp on (one) (about something) v. (birine biri/bir şey hakkında) söylenip durmak
harp on someone or something v. birinden/bir şeyden şikayet edip durmak
harp on about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) durmadan yakınmak
harp on (one) (about something) v. (birine birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
harp on about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) diline dolamak
harp on about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hakkında konuşup durmak
harp on about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında söylenip durmak
Idioms
harp on the same string v. diline dolamak
harp away at v. aynı şeyleri tekrar etmek
harp on one string v. bıkmak bilmeden aynı mevzuyla uğraşmak
harp on one string v. bir konuyu diline dolamak
harp away at (someone or something) v. sürekli (biri veya bir konu) hakkında konuşmak
harp away at (someone or something) v. hep aynı teraneyi çalmak
harp away at (someone or something) v. (biri veya bir şey) hakkında söylenip durmak
harp away at (someone or something) v. (birinden veya bir şeyden) durmadan yakınmak/şikayet etmek
harp away at (someone or something) v. temcit pilavı gibi hep (birinden veya bir konudan) bahsetmek
harp away at (someone or something) v. hep aynı nakaratı okumak
Zoology
harp seal n. grönland foku
turner harp n. üç yaşındaki grönland foku
harp shell n. harpa cinsine ait tropik karındanbacaklı yumuşakça
Art
principal harp n. arp grup şefi
Music
aeolian harp n. rüzgarla çalınan harp
mouth-harp n. ağız arpı
mouth-harp n. temir komuz
mouth-harp n. ağız komuzu
mouth-harp n. temir
mouth-harp n. gubuz
mouth-harp n. şan kopuz
aeolian harp n. rüzgarla çalınan lir
aeolian harp n. rüzgar liri
wind harp n. aynı perdede akort edilmiş telleri olan arp
mouth harp n. serbest kamışlı küçük dikdörtgen bir üflemeli çalgı
french harp [us] n. irili ufaklı metal borular veya sert malzemelerden meydana gelen bir çeşit nefesli çalgı
french harp [us] n. armonika
jew's harp n. ağız kopuzu
jaw harp n. ağız kopuzu
mouth harp n. ağız kopuzu
juice harp n. ağız kopuzu
play the harp v. harp çalmak
Star Wars
crab-harp n. yengeç-arp