şartlı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

şartlı



Sens de "şartlı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 13 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
şartlı conditional adj.
General
şartlı provisory adj.
şartlı qualified adj.
şartlı conditional adj.
şartlı stipulative adj.
şartlı dependant upon adj.
şartlı depending on adj.
şartlı conditionally adv.
Trade/Economic
şartlı contingent adj.
şartlı conditional adj.
Law
şartlı conditional adj.
şartlı qualified adj.
Psychology
şartlı conditioned adj.

Sens de "şartlı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 192 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
şartlı tahliye probation n.
General
şartlı satış conditional sales n.
şartlı teslim capitulation n.
şartlı refleks trained reflex n.
şartlı tahliye edilmiş kimseyle ilgilenen memur probation officer n.
şartlı tasarruf (miras) tail n.
şartlı refleks conditioned response n.
şartlı olarak teslim olma capitulation n.
şartlı tahliye edilmiş kimse probationer n.
şartlı tahliye parole n.
şartlı refleks conditioned reflex n.
şartlı teslim olma capitulation n.
şartlı erişim conditional access n.
şartlı evet conditional yes n.
şartlı salıverme conditional discharge n.
şartlı refleksin yitimi disinhibition n.
şartlı tahliye olmuş kimse probationer n.
şartlı tahliye olmuş kimse parolee n.
şartlı tahliye provisional release n.
şartlı tahliye etmek/salıvermek release on parole n.
şartlı tanım stipulative definition n.
şartlı refleks acquired reflex n.
şartlı görüş qualified opinion n.
şartlı miras entailment n.
düşman ülkenin taleplerine direnç göstermeksizin boyun eğme ve şartlı teslim olma munich n.
şartlı tahliye etme correctional rehabilitation n.
şartlı teslim foldup n.
şartlı teslim fold-up n.
şartlı tahliye etmek parole v.
şartlı tahliyeden sonra gözetim altında olmak be on probation v.
mahkumu şartlı olarak serbest bırakmak parole v.
şartlı salıverilmek be freed on bail v.
teslim şartlı satın almak buy for future delivery v.
şartlı tahliye şartlarını çiğnemek violate one’s parole v.
şartlı onay vermek preapprove v.
şartlı rıza göstermek preapprove v.
şartlı onay vermek pre-approve v.
şartlı rıza göstermek pre-approve v.
şartlı olarak tahliye edilmiş on parole adj.
şartlı olarak tahliye edilmiş (out) on parole adj.
şartlı uyumlu conditionally compliant adj.
şartlı tahliyeye ait parole adj.
şartlı tahliye ile ilişkili parole adj.
şartlı tahliye edilmiş kimselere ait parole adj.
şartlı tahliye edilmiş kimseler ile ilişkili parole adj.
… şartlı premised adj.
şartlı olarak conditionally adv.
şartlı tahliyeyle salınmış (out) on parole adv.
şartlı olarak qualifiedly adv.
şartlı olarak provisorily adv.
Idioms
şartlı biçimde/olarak with strings expr.
şartlı biçimde/olarak with strings attached expr.
Speaking
şartlı tahliyeyle salındım I'm on parole expr.
Trade/Economic
derhal teslim şartlı satış spot sale n.
ilerde teslim şartlı alım satım forward transaction n.
ilerde teslim şartlı sözleşme forward contract n.
ileride teslim şartlı sözleşme forward contract n.
kırmızı şartlı akreditif red clause letter of credit n.
mukaveleye konan şartlı fiyat escalation price n.
şartlı vecibe conditional obligation n.
şartlı ciro qualified endorsement n.
şartlı görüş qualified opinion n.
sözleşmeye konan şartlı fiyat escalation price n.
şartlı indirim conditional discount n.
şartlı borç senedi conditional bond n.
şartlı borç conditional obligation n.
şartlı satış sale of contingency n.
şartlı ödeme contingency annuity n.
şartlı ciro conditional endorsement n.
şartlı tediye contingent annuity n.
şartlı görüş bildiren denetim raporu qualified report n.
şartlı emir contingent order n.
şartlı satış conditional sale n.
şartlı kıymet contingency asset n.
şartlı tahliye parole n.
şartlı görüş bildiren denetim raporu qualified certificate n.
şartlı denetçi raporu qualified report n.
şartlı nakit transferi conditional cash transfer n.
şartlı en fazla kayrılan ülke klozu ya da şartı conditional most-favored-nation treatment n.
şartlı görüş bildiren denetleme raporu qualified report n.
yeşil şartlı akreditif green clause letter of credit n.
şartlı muafiyet sistemi suspension system n.
bağış meblağına eşit miktarda şartlı bağış gerektirmeyen nonmatching adj.
Law
bir menkulü şartlı olarak vasiyetle verme executory devise n.
cezai şartlı borç penal obligation n.
erken bir şartlı tahliye duruşması an earlier parole hearing n.
mahkumun şartlı tahliyesi parole n.
şartlı tahliye olmadan ömür boyu hapis cezası life imprisonment without parole n.
şartlı tahliye parole n.
şartlı hibe conditional gift/grant n.
şartlı tahliye edilen suçlu probationer n.
şartlı ciro qualified indorsement n.
şartlı tahliye memuru parole officer n.
şartlı tahliye ceza sistemi probation system n.
şartlı vasiyet conditional devise n.
şartlı tahliye memuru probation officer n.
şartlı ciro indorsement n.
şartlı sözleşme conditional contract n.
şartlı kontrat conditional contract n.
şartlı ciro conditional indorsement n.
şartlı salıverme conditional release n.
şartlı gayrimenkul vasiyeti conditional devise n.
şartlı teslim conditional surrender n.
şartlı tahliye conditional release n.
şartlı akit conditional contract n.
şartlı vasiyet conditional bequest n.
şartlı tahliye edilen mahpus parolee n.
şartlı akit conditional agreement n.
şartlı menkul vasiyeti conditional legacy n.
şartlı kabul qualified acceptance n.
şartlı menkul vasiyeti conditional bequest n.
şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezası life imprisonment without parole n.
şartlı sözleşme conditional agreement n.
şartlı tahliye ihlali violation of parole n.
şartlı tahliye kurulu parole board n.
şartlı taahhüt conditional stipulation n.
şartlı karar conditional judgment n.
şartlı tahliye komisyonu parole board n.
şartlı salıverme releasing on probation n.
şartlı tahliye probation n.
şartlı tahliye conditional release n.
şartlı vasiyet conditional legacy n.
şartlı kaçakçılık conditional contraband n.
şartlı yararlanma hakkı conditional estate n.
şartlı kabul conditional acceptance n.
şartlı tahliye belgesi parole agreement n.
şartlı tahliye release on probation n.
şartlı af conditional pardon n.
şartlı salıverilme conditional release n.
şartlı mülkiyet qualified property n.
(ingiliz hukuk sisteminde) geçici şartlı salıverme bail n.
şartlı tahliye süresi parole n.
şartlı tahliyeyi bildiren resmi belge parole n.
şartlı olarak tahliye edilme parole n.
şartlı tahliye etmek parole v.
şartlı bağışlamak entail v.
şartlı olmayan (miras) unentailed adj.
şartlı uygulanabilen imperfect adj.
Politics
şartlı teslim olan capitulator n.
eşit şartlı faaliyet alanı level playing field n.
şartlı eğitim yardımı conditional cash transfer for education n.
şartlı tahvil conditional bond n.
şartlı muafiyet sistemi suspension system n.
şartlı bağış challenge grant n.
şartlı mülteci conditional refugee n.
Technical
şartlı sapma conditional branch n.
şartlı olasılık dağılımı conditional probability distribution n.
Computer
şartlı atlayışlar conditional jumps n.
Telecom
ödeme şartlı koli cash-on delivery parcel n.
şartlı erişim hizmeti conditional access  service n.
şartlı ikmal conditional replenishment n.
şartlı erişim conditional access n.
Television
şartlı erişim conditional access n.
Aeronautic
şartlı rota conditional route n.
Medical
şartlı refleks acquired reflex n.
Psychology
şartlı refleks acquired reflex n.
şartlı duygusal tepki conditioned emotional response n.
şartlı refleks conditioned reflex n.
şartlı uyarıcı conditioned stimulus n.
şartlı pekiştirici conditioned reinforcer n.
şartlı duygusal tepki conditioned emotion n.
şartlı korku conditioned fear n.
şartlı koşullanma classical conditioning n.
şartlı tepki conditioned response n.
Physiology
şartlı uyartı conditional stimulus n.
Logic
şartlı/olumsal gerçek contingent fact n.
şartlı önerme contingency n.
Education
şartlı kabul conditional acceptance n.
şartlı geçmek receive a conditional pass v.
Linguistics
şartlı bileşik cümlenin ana tümceciği conclusion n.
Meteorology
şartlı kararsızlık conditional instability n.
Military
şartlı tahliye subayı parole officer n.
şartlı teslim capitulation n.
şartlı teslim olma capitulation n.
şartlı teslim olma surrender on stipulated terms n.
şartlı tahliye subayı p.o. (parole officer) abrev.
Wagering
şartlı bahis time bet n.
maçın başlama saatinden sonra yapıldığında geçersiz olan şartlı bahis time bet n.
Abbreviation
şartlı duygusal tepki cer n.
Slang
şartlı tahliye olmadan ömür boyu hapis cezası life + 1 n.
şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezası life + 1 n.
şartlı tahliye kurulunun verdiği süre flop n.
şartlı tahliye komisyonu tarafından hükümlüye gönderilmiş ve hükümlünün daha fazla yatacağını bildiren mektup down letter n.
şartlı tahliyeden mahrum kalma knock-back n.
şartlı salıverme/tahliye süresi street time n.
cezasını şartlı tahliye olmadan yatmak flat time v.
şartlı tahliye edilmiş olup peşinde bir memur olmak have a tail v.
şartlı tahliye ile çıkmak make paper v.
şartlı tahliyeye alınmamak set off v.
şartlı tahliyeyle çıkmak get parole v.
şartlı tahliye ile çıkmak make parole v.
(şartlı tahliye kurulu) beklenenden daha uzun bir ceza vermek get hit v.