uyku - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

uyku



Sens de "uyku" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 27 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
uyku sleep n.
General
uyku slumber n.
uyku snooze n.
uyku rest n.
uyku repose n.
uyku sleeping n.
uyku nap n.
uyku sleep n.
uyku shuteye n.
uyku bed n.
uyku slape n.
uyku sommeil n.
uyku sopition n.
Colloquial
uyku zeds n.
uyku zzzs n.
uyku zzz n.
Idioms
uyku big z's n.
uyku big zs n.
uyku land of nod n.
uyku shut-eye n.
uyku the land of nod n.
Slang
uyku blanket drill [military slang] n.
British Slang
uyku kip n.
uyku bo-boes n.
uyku z's n.
uyku gonk n.
uyku peeps n.

Sens de "uyku" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kısa uyku nap n.
uyku halinde dormant adj.
General
uyku zamanı bedtime n.
uyku sersemliği drowsiness n.
uyku tulumu (bebek) sleeper n.
deliksiz uyku sound sleep n.
derin uyku dead sleep n.
uyku ilacı sleeping pill n.
hafif kısa uyku nap n.
genelde öğle vakitlerinde tercih edilen kısa süreli uyku nap n.
hafif uyku doze n.
uyku hali dormancy n.
uyku perisi sandman n.
uyku yitimi insomnia n.
uyku hapı sleeping tablet n.
kısa uyku short sleep n.
minimum süre (uyku vb) duration minimum n.
ağır uyku deep sleep n.
uyku hali sleep n.
uyku kabini sleeping cabin n.
uyku sersemliği temporizing n.
uyku veren ilaç soporific n.
uyku perisi sandmen n.
uyku hastalığı sleepy sickness n.
uzun bir uçak yolculuğundan sonra zaman farkından doğan uyku düzensizliği, yorgunluk vb jet lag n.
uyku hapı sleeping pill n.
derin uyku sound sleep n.
hafif uyku slumber n.
uyku hali somnolence n.
uyku basması somnolence n.
kısa uyku snooze n.
uyku hapı goofball n.
bir gıdım uyku a wink of sleep n.
uyku eksikliği sleep deprivation n.
uyku hapları sleeping pills n.
uyku hali quiescency n.
uyku hali quiescence n.
uyku durumu dormant state n.
uyku tulumu flea-bag n.
uyku tulumu sleeping-bag n.
uyku hapı barbiturate n.
kısa hafif uyku catnap n.
kısa uyku doss n.
uyku ilacı opiate n.
uyku masalı bedtime story n.
uyku öncesi anlatılan masal bedtime story n.
uyku düzeni regular sleep routine n.
uyku düzeni regular sleep pattern n.
uyku ile uyanıklık arasındaki durum half awake half asleep state n.
uyku ilacı sleeping aid n.
uyku ilacı sleeping aids n.
uyku hali state of sleep n.
derin bir uyku a deep slumber n.
derin bir uyku a deep sleep n.
uyku sepeti sleeping basket n.
uyku maskı sleep mask n.
uyku maskesi sleep mask n.
uyku bandı sleep mask n.
uyku ilacı/hapı sleeping tablet n.
uyku ilacı/hapı sleeping pill n.
uyku ilacı/hapı sleeping capsule n.
uyku ilacı/hapı sleeping draught n.
uyku/uyuyanlar ülkesi/diyarı land of nod n.
çok fazlı uyku polyphasic sleep n.
eski yunan ve roma'da uyku tanrısı hypnos n.
uyku sersemliği temporising n.
düzensiz uyku irregular sleep n.
derin uyku deep sleep n.
ebedi uyku eternal sleep n.
ebedi uyku eternal rest n.
gün ortası kısa uyku power nap n.
uyku pedi mattress n.
uyku destek yastığı dutch wife n.
uyku destek yastığı dakimakura n.
uyku destek yastığı body pillow n.
uyku destek yastığı hug pillow n.
uyku uzmanı sleep expert n.
uyku tulumu slumberjack n.
uyku düzeni sleeping pattern n.
sağlıklı uyku healthy sleep n.
doğal uyku döngüsü natural sleep cycle n.
bebek uyku tulumu (bebek arabası ek parçası) footmuff n.
uyku krizi sleep attack n.
uyku pozisyonu sleeping position n.
uyku pozisyonu sleeping posture n.
kısa hafif uyku cat sleep n.
dağcılar için uyku alanı olarak hizmet veren dağ kulübesi refuge n.
uyku zaman night n.
düzenli uyku regular sleep n.
kısa uyku napping n.
uyku tulumu mummy bag n.
kısa uyku zizz n.
uyku yastığı bed pillow n.
uyku benzeri durum hypnosis n.
uyku kabini hut n.
uyku kulübesi hut n.
uyku alışkanlıkları sleeping habits n.
kısa uyku dog nap n.
aralıklı uyku dogsleep n.
kısa uyku doole n.
kısa uyku dover [scotland] n.
uyku hali dreamland n.
uyku sersemliği drowsihed n.
uyku perisi dustman [uk] n.
ebedi uyku peace n.
sonsuz uyku endless sleep n.
uyku kabini nap-pod n.
akşamın alacakaranlık ile uyku vakti arasında kalan bölümü forenight [scotland] n.
akşamın alacakaranlık ile uyku vakti arasında kalan bölümü fore-night n.
uyku hijyeni sleep hygiene n.
kaliteli uyku için takip edilen uygulamalar sleep hygiene n.
uyku odası sleeping accommodation n.
hipnotik uyku hali sleepwaking n.
manyetik uyku hali sleepwaking n.
hafif uyku sloom [dialect] [uk] n.
uyku halinde olma slumber n.
hipnozla başlatılan uyku hali somnolism n.
uyku modu standby n.
uyku ilacı hypnotic n.
(uyku evresi) rem rem n.
uyku basmak be overcome by sleep v.
uyku getirmek drowse v.
uyku tutmamak be unable to get to sleep v.
uyku gözünden akmak be very sleepy v.
uyku gözünden akmak very sleepy v.
gözüne uyku girmemek lay awake v.
gözünden uyku akmak feel very sleepy v.
birine uyku vermek put someone to sleep v.
uyku vermek make a person feel sleepy v.
kısa bir uyku çekmek take a zizz v.
kısa bir uyku çekmek have a zizz v.
kestirmek (uyku) nap v.
uyku bastırmak (sleep) to come v.
uyku bastırmak catch some shuteye v.
uyku açmak drive sleep away v.
uyku bastırmak feel drowsy v.
uyku bastırmak doze off v.
uyku bastırmak make someone drowsy v.
kestirmek (kısa uyku) have a little nap v.
uyku sorunu çekmek have trouble sleeping v.
uyku sorunu yaşamak have trouble sleeping v.
uyku sorunu olmak have trouble sleeping v.
uyku halinde olmak hibernate v.
uyku halinde olmak hybernacle v.
bastırmak (uyku, yorgunluk) opress v.
(düşünce, uyku, trans hali) zihinsel olarak sarmak inwrap v.
uyku basmış drowsy adj.
uyku getirici somnific adj.
uyku getiren soporific adj.
uyku getiren somnolent adj.
uyku sersemi sleepy adj.
uyku basmış heavy adj.
derin (uyku) sound adj.
uyku bastırmış drowsy adj.
deliksiz (uyku) sound adj.
uyku getirici opiate adj.
uyku sersemi groggy adj.
uyku basmış somnolent adj.
uyku getirici somniferous adj.
hafif (uyku) unsound adj.
uyku halinde lethargic adj.
derin ve rahat (uyku) sound adj.
uyku veren drowsy adj.
deliksiz (uyku için) wakeless adj.
uyku ile ilgili soporose adj.
uyku getiren drowsy adj.
deliksiz (uyku) wakeless adj.
uyku mahrumu sleep-deprived adj.
uyku basmış yawning adj.
(uyku) bölünen broken adj.
(uyku) kesikli broken adj.
uyku halinde olan moribund adj.
derin (uyku) heavy adj.
uyku sersemi heavy adj.
uyku bastırmış heavy-headed adj.
uyku getiren dormitive adj.
uyku getiren papaverous adj.
uyku getiren poppied adj.
uyku dönemleri arasındaki intersomnious adj.
uyku dolu sleepful adj.
uyku bastırmış sleepish adj.
uyku etkisi yaratan sleeplike adj.
uyku getiren sleepy adj.
uyku ile ilişkili slumber adj.
uyku getiren slumberous adj.
uyku yapan slumberous adj.
uyku halinde slumberous adj.
uyku basmış slumbrous adj.
uyku getiren slumbrous adj.
uyku yapan slumbrous adj.
uyku halinde slumbrous adj.
uyku veya rüyalara dair somniculous adj.
uyku açan somnifugous adj.
uyku getiren sopite adj.
derin uyku yaratmayan subnarcotic adj.
deliksiz (uyku) solid adj.
uyku getiren şekilde dozily adv.
uyku zamanına doğru bedward [obsolete] adv.
uyku zamanına doğru bedwards [obsolete] adv.
derin uyku anlamı veren ön ek narco- pref.
uyku anlamı veren ön ek hypn- pref.
uyku anlamı veren ön ek hypno- pref.
uyku anlamını veren bir ön ek somna- pref.
uyku anlamını veren bir ön ek somni- pref.
Phrasals
kestirmek (uyku) lie down v.
(uyku veya benzeri bir haldeyken) bilinci yerine gelmek/bilincini geri kazanmak wake (up) from (something) v.
(uyku veya benzeri bir haldeyken) bilincini yerine getirmek/bilincini geri kazandırmak wake (up) from (something) v.
Phrases
gece yarısından önceki bir saatlik uyku sonrasındaki iki saate bedeldir one hour's sleep before midnight is worth two after expr.
uyku uykunun mayasıdır one hour's sleep before midnight is worth two after expr.
Proverb
gece yarısından önceki bir saatlik uyku sonrasındaki iki saate bedeldir one hour's sleep before midnight is worth two after
Colloquial
yorgunluk ve uyku eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan göz altı lekeleri coon eye n.
yorgunluk ve uyku eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan göz altı lekeleri coon eyes n.
biraz uyku some sleep n.
iki tane uyku tulumu a couple of sleeping bags n.
uyku vakti bedtime n.
uyku zamanı bedtime n.
uyku (askerlikte) blanket drill n.
uyku partisi sleep fest n.
uyku şöleni sleep fest n.
kısa uyku wink n.
uyku hapı down n.
uyku vakti time to sleep expr.
Idioms
kısa uyku twenty winks n.
(uyku) kestirme twenty winks n.
büyük uyku big sleep n.
son uyku big sleep n.
ebedi uyku celestial transfer n.
deliksiz uyku sound sleep n.
hafif ve kısa uyku forty winks n.
kısa süren uyku forty winks n.
kısa uyku forty winks n.
uyku hali land of nod n.
derin ve rahat uyku the sleep of the just n.
huzurlu uyku the sleep of the just n.
ebedi uyku big sleep n.
uyku diyarı slumberland n.
uyku şöleni sleepfest n.
uyku getiren şey sleepfest n.
biraz uyku some shut-eye n.
uyku hali the land of nod n.
kısa uyku winks n.
biraz uyku winks n.
kestirmek (uyku) catch a wink v.
gözüne uyku girmemek not sleep a wink v.
gözüne uyku girmemek not to get a wink of sleep v.
(uyku anlamında) kestirmek grab forty winks v.
(uyku anlamında) uyanık olmak be in the land of the living v.
(uyku anlamında) kestirmek grab 40 winks v.
rahat/huzurlu bir uyku uyumak sleep the sleep of the just v.
rahat/huzurlu bir uyku uyumak sleep the sleep of the just v.
uyku saatleri (düzenli, bozuk, erken, geç) olmak keep (some kind of) hours v.
(birine) uyku vermek put (one) to sleep v.
derin uyku sound asleep adj.
iyi bir uyku çektikten sonra bir soruna çözüm bulunabilir the best advice is found on the pillow expr.
hiç uyku a wink of sleep expr.
biraz bile uyku a wink of sleep expr.
azıcık bile uyku a wink of sleep expr.
Speaking
bir türlü uyku tutmadı couldn't catch a wink expr.
gözüne dirhem uyku girmedi he hasn't slept a wink expr.
gözünü uyku tutmadı he hasn't slept a wink expr.
uyku problemi yaşıyorum I'm having trouble sleeping expr.
Technical
uyku kipi dormant state n.
uyku derinliği kaydı polysomnographic recording n.
uyku kipi sleeping mode n.
uyku getiren somniferous adj.
Computer
uyku durumu dormant state n.
uyku saati sleeping hour n.
uyku/uyanma düğmesi sleep/wake button n.
uyku durumu sleeping mode n.
uyku kipi sleep mode n.
uyku modu sleep mode n.
uyku zaman aşımı sleep timeout n.
uyku modu snooze mode n.
uyku modu hibernation n.
uyku moduna geçme hibernating n.
uyku moduna geçmek hibernate v.
Informatics
uyku durumu sleeping mode n.
uyku kipi dormant state n.
Telecom
uyku modu install busy n.
Textile
bebek uyku seti baby sleep set n.
uyku seti sleep set n.
uyku tulumu yükü load of sleeping bag n.
uyku tulumu sleeping bag n.
uyku tulumu boyut karakteristikleri dimensional characteristics of sleeping bag n.
uyku tulumu bag n.
bebek uyku tulumu bag n.
Automotive
uyku bölmesi/giydirme ve süsleme sleeper compartment/trim and ornamentation n.
uyku bölmesi sleeper compartment n.
Medical
uyku rahatsızlığı african sleeping sickness n.
uyku rahatsızlığı african trypanosomiasis n.
uyku hastalığı african sleeping sickness n.
uyku hastalığı african trypanosomiasis n.
uyku kaçıran ilaç agrypnotic n.
derin uyku halinde koma carus n.
uyuşturucu ilaçtan kaynaklı uyuşma veya derin uyku narcoticism n.
aktif uyku active sleep n.
aşırı uyku hypersomnia n.
basit horlama ve obstrüktif uyku apnesi sendromu simple snoring and obstructive sleep apnea syndrome n.
çoklu uyku latans testi multiple sleep latency test (mslt) n.
derin uyku ile belirgin semptomlar soporific symptoms n.
derin uyku gösteren semptomlar soporific symptoms n.
derin uyku gösteren soporose n.
derin uyku sopor n.
epilepsi ve uyku bozuklukları birimi epilepsy and sleep disorders unit n.
gündüz aşırı uyku eğilimi excessive daytime sleepiness n.
gündüz aşırı uyku hali excessive daytime sleepiness n.
hızlı göz hareketli uyku rem rapid eye movement sleep n.
huzursuz uyku restless sleep n.
ilaç ile derin uyku narcoma n.
küçük uyku atakları microsleeps n.
nöbet (kriz) sonrası uyku postictal sleep n.
obstrüktif uyku apne sendromu obstructive sleep apnea syndrome n.
orta-ileri derece obstrüktif uyku apne sendromu moderate-to-severe obstructive sleep apnea n.
obstrüktif uyku apne-hipopne sendromu obstructive sleep apnea-hypopnea syndrome n.
obstrüktif uyku apne obstructive sleep apnea n.
pittsburgh uyku kalite indeksi pittsburgh sleep quality index n.
reçetesiz uyku yardımcıları over-the-counter sleep aids n.
reçetesiz uyku ilaçları over-the-counter sleep aids n.
reçetesiz satılan uyku yardımcıları/ilaçları over-the-counter sleep aids n.
rem ile başlayan uyku sleep-onset rem n.
rapid eye movement uyku rapid eye movement sleep n.
santral uyku apne sendromu central sleep apnea syndrome n.
sirkadiyen ritim uyku bozukluğu circadian rhythm sleep disorder n.
solunum ve uyku fizyolojisi respiratory and sleep physiology n.
tıkayıcı uyku apnesi obstructive sleep apnea n.
tıkayıcı uyku apne sendromu obstructive sleep apnea syndrome n.
uyku bozuklukları sleep disturbances n.
uyku hastalığı sleepy sickness n.
uyku rahatsızlığı encephalitis lethargica n.
uyku sırasında yatağa işeme bed wetting n.
uyanıklık halinden uyku haline geçiş sırasında meydana gelen istemdışı kas seğirmesi sleep start n.
uyku ilacı opiate n.
uyku ile ilişkili bozukluklar sleep-related disorders n.
uyku bozukluğu somnipathy n.
uyanıklık halinden uyku haline geçiş sırasında meydana gelen istemdışı kas seğirmesi night start n.
uyku rahatsızlığı epidemic encephalitis n.
uyku esnasında idrar yapma bedwetting n.
uyku hastalığı lethargic encephalitis n.
uyku hastalığı encephalitis lethargica n.
uyku sorunu sleep problem n.
uyku sorunları sleep problems n.
uyku rahatsızlığı lethargic encephalitis n.
uyku elektrofizyolojisi sleep electrophysiology n.
uyku-uyanıklık döngüsü leep-wake cycle n.
uyku yoksunluğu sleep withdrawal n.
uyku sayrılığı nona n.
uyku rahatsızlığı sleeping sickness n.
uyku esnasında idrar yapma sleepwetting n.
uyanıklık halinden uyku haline geçiş sırasında meydana gelen istemdışı kas seğirmesi hypnagogic jerk n.
uyku bozukluğu sleep disturbance n.
uyku hastalığı epidemic encephalitis n.
uyanıklık halinden uyku haline geçiş sırasında meydana gelen istemdışı kas seğirmesi hypnic jerk n.
uyku sağlığı sleep health n.
uyku rahatsızlığı sleepy sickness n.
uyku hastalığı narcolepsy n.
uyku felci sleep paralysis n.
uyku düzeninin bozulması disturbed sleep n.
uyku evrelemesi sleep staging n.
uyku mimarisi sleep architecture n.
uyku kaybı sleep loss n.
uyku bozukluğu sleep disorder n.
uyku problemi sleep problem n.
uyku esnasında idrar yapma micturition during sleep n.
uyku hastalığı sleeping sickness n.
yetersiz uyku sendromu insufficient sleep syndrome n.
elektro uyku electrosleep n.
küçük uyku atağı microsleep n.
kabus görme ve uyurgezerlik ile karakterize edilen huzursuz ve düzensiz uyku oneirodynia n.
uyku bozukluğunu bireyin uyuma ve uyanma saatlerini değiştirerek tedavi etme chronotherapeutics n.
uyku bozukluğunu bireyin uyuma ve uyanma saatlerini değiştirerek tedavi etme chronotherapy n.
sinir sisteminin uyku esnasında gösterdiği anormal davranış ile karakterize bir uyku bozukluğu parasomnia n.
uyku esnasında gelişen bebek ölümü sids n.
uyku apnesi sleep apnoea n.
(uyku hastalığında) fiziksel ve zihinsel durgunluk sluggishness n.
uyku getirici somnifacient n.
uyku bozukluğu olan kimse somnipathist n.
uyku bozukluğu somnopathy n.
derin uyku ile belirgin soporose adj.
koma veya derin uyku ile ilgili soporose adj.
uyku getiren soporiferous adj.
uyku getiren soporific adj.
uyku getiren opiate adj.
uyku getiren somnifacient adj.
uyku veren somnifacient adj.
Psychology
hızlı göz hareketlerinin olmadığı, uyuma süresinin yaklaşık% 75'ini oluşturan rüyasız uyku hali nrem n.
hızlı göz hareketlerinin olmadığı, uyuma süresinin yaklaşık% 75'ini oluşturan rüyasız uyku hali nrem sleep n.
hızlı göz hareketli uyku rapid eye movement sleep n.
kötü uyku alışkanlıkları poor sleep habits n.
merkezi uyku apnesi central sleep apnoea n.
nöbet sonrası uyku postictal sleep n.
paroksismal uyku paroxysmal sleep n.
rem dışı uyku non rem sleep n.
sirkadyen ritm uyku bozuklukları circadian rhythm sleep disorders n.
uyku bozuklukları sleep disorders n.
uyku yapısı sleep architecture n.
uyku ile ilişkili hareket bozuklukları sleep-related movement disorders n.
uyku düzeni tipi chronotype n.
uyku halinde/hipnoz altında öğrenme hypnopedia n.
uyku halinde/hipnoz altında öğrenme hypnopaedia n.
uyku iğcikleri sleep spindles n.
uyku apnesi sleep apnea n.
uyku deprivasyonu sleep deprivation n.
uyku ataleti sleep inertia n.
uyku ile ilişkili solunum bozuklukları sleep related breathing disorders n.
uyku-uyanıklık döngüsü sleep-wakefulness cycle n.
uyku süresi sleep duration n.
uyku terörü (uykuda korku) night terror n.
uyku sorunu olan insanlar people with sleep problems n.
uyku terörü (uykuda korku) sleep terror n.
uyku-bilinçlilik döngüsü sleep-wakefulness cycle n.
uyku düzenleyici sleep regulator n.
uyku felci sleep paralysis n.
uyku yoksunluğu sleep deprivation n.
uyku-uyanıklık döngüsü sleep-wake cycle n.
uyku terörü (uykuda korku) pavor nocturnus n.
uyku veya hipnoz halini tetikleme süreci hypnogenesis n.
uyku veya hipnoz haline girme süreci hypnogenesis n.
uyku ile uyanıklık veya tam tersi arasındaki sıklıkla halüsinasyon görme ile karakterize hal hypnogogic state n.
uyku ve hipnozun incelenmesi hypnology n.
uyku takıntısı hypnomania n.
uyku düşkünlüğü hypnomania n.
uyku getiren ilaçlar hypnotics n.
uyku halini başlatmak hypnoidize v.
uyku halini tetiklemek hypnoidize v.
uyku halini indüklemek hypnoidize v.
uyku halini başlatmak hypnoidise v.
uyku halini tetiklemek hypnoidise v.
uyku halini indüklemek hypnoidise v.
uyku getiren hypnogogic adj.
uyku veya hipnoz benzeri bir duruma ait hypnoid adj.
uyku veya hipnoz benzeri bir durumla ilgili hypnoid adj.
uyku veya hipnoza ait hypnoidal adj.
uyku veya hipnozla ilgili hypnoidal adj.
uyku veya hipnoza benzeyen hypnoidal adj.
(psikanalizde) uyku öncesi döneme ait presleep adj.
Physiology
hızlı göz hareketlerinin oluşmadığı, rüya görülmeyen ve gece boyunca tekrarlayan uyku hali nonrapid eye movement n.
hızlı göz hareketlerinin olmadığı uyku nonrapid eye movement sleep n.
hızlı göz hareketi (uyku) rem n.
uyku esnasında yapılan hızlı göz hareketi rem n.
paradoksal uyku paradoxical sleep n.
bilincin açık olduğu esnadaki beyin dalga örüntüsünün görüldüğü uyku evresi paradoxical sleep n.
uyku testi polysomnography n.
uyku sırasında gerçekleşen normal ve anormal fizyolojik aktivitelerin eş zamanlı ve sürekli takibi polysomnography n.
rüyasız uyku evresi orthodox sleep n.
derin uyku slow-wave sleep n.
faaliyet aralıkları arasında uyku hali olmayan nondiapausing adj.
uyku getiren hypnogenous adj.
Pathology
güney amerika'da görülen ateş ve genellikle kalp kaslarında yanma ile karakterize edilen bir uyku hastalığı american trypanosomiasis n.
güney amerika'da görülen ateş ve genellikle kalp kaslarında yanma ile karakterize edilen bir uyku hastalığı chagas' disease n.
güney amerika'da görülen ateş ve genellikle kalp kaslarında yanma ile karakterize edilen bir uyku hastalığı south american trypanosomiasis n.
uyku hastalığı eastern equine encephalitis n.
uyku hastalığı economo's disease n.
uyku rahatsızlığı economo's disease n.
uyku hastalığı eee (eastern equine encephalitis) n.
yüksek irtifa uçağında ozona maruz kalanlarda meydana gelen ve uyku hali, baş ve göğüs ağrısı ile karakterize bir hastalık ozone sickness n.
obstrüktif uyku apnesi osa (obstructive sleep apnea) abrev.
tıkayıcı uyku apnesi osa (obstructive sleep apnea) abrev.
Pharmaceutics
chagas hastalığı ve uyku bozukluğu tedavisinde kullanılan bir ilaç nifurtimox n.
benzodiazepin ilaç grubuna ait sakinleştirici bir uyku hapı nitrazepam n.
kükürt atomunun, oksijen atomunun yerini aldığı uyku hapı thiobarbiturate n.
su tutan bir tozdan imal edilen, hızlı etki eden güçlü bir uyku hapı thiopental n.
su tutan bir tozdan imal edilen, hızlı etki eden güçlü bir uyku hapı pentothal® n.
su tutan bir tozdan imal edilen, hızlı etki eden güçlü bir uyku hapı thiopental sodium n.
su tutan bir tozdan imal edilen, hızlı etki eden güçlü bir uyku hapı thiopentobarbital sodium n.
su tutan bir tozdan imal edilen, hızlı etki eden güçlü bir uyku hapı thiopentone n.
genellikle uyku hapı olarak reçete edilen bir benzodiazepin triazolam n.
genellikle uyku hapı olarak reçete edilen bir benzodiazepin halcion® n.
esasen sakinleştirici olarak kullanılan renksiz, kristalli bir uyku hapı amylobarbitone n.
esasen sakinleştirici olarak kullanılan renksiz, kristalli bir uyku hapı amobarbital n.
eskiden uyku getirici ilaçlarında hafif bir yatıştırıcı olarak kullanılan bir antihistamin ilacı methapyrilene n.
uyku getiren madde hypnotic n.
uyku veren ilaç hypnotic n.
opyumdan türetilen veya opyum içeren uyku getirici ve ağrı giderici bir ilaç opioid n.
esasen haşhaştan yapılıp afyon işlevi gören ve uyku ilacı olarak kullanılan bitkisel bir ilaç diacodium n.
esasen haşhaştan yapılıp afyon işlevi gören ve uyku ilacı olarak kullanılan bitkisel bir ilaç diacodion n.
bazı uyku bozukluklarının tedavisinde kullanılan sakinleştirici bir ilaç doriden® n.
uyku ilacı dormitive n.
uyku ilaçlarında kullanılan bir antihistaminik markası benadryl® n.
sık reçete edilen bir uyku hapı markası prosom® n.
Parasitology
rodezya uyku hastalığı rhodeslan sleeping sickness n.
rodezya uyku hastalığı trypanosomiasis n.
Veterinary
hamile koyunlarda görülen bir uyku hastalığı sleepy sickness [new zealand] n.
Food Engineering
uyku halinde dormant adj.
Chemistry
uyku hapı ve yapay hormon üretiminde kullanılan tahriş edici renksiz bir gaz hydrogen bromide n.
Biology
asgari biyolojik gereklilik kabul edilen 5 saatlik uyku core sleep n.
çekirdek uyku core sleep n.
organizmanın neredeyse tamamen susuz hale gelmesi sonucu meydana gelen uyku hali anhydrobiosis n.
hücrenin uyku hali quiescence n.
Marine Biology
uyku hastalığı sleeping sickness n.
Astronomy
kriyojenik uyku cryosleep n.
kriyojenik uyku cryogenic sleep n.
Zoology
uyku halinde olma torpor n.
sıcak dönemde uyku halinde olmak estivate v.
uyku halinde torpid adj.
Botanic
odunsu bitkinin koruyucu kabuk veya tabakayla kaplı, kışın uyku halinde olan bir tomurcuğu winter bud n.
bitkinin kış ayları boyunca uyku halinde kalmasını sağlayan tomurcuk veya koruyucu kılıf winter lodge n.
bitkilerin uyku dönemi chilling n.
uyku hareketi sleep movement n.
çiçeklerde uyku hali sleepiness n.
Religious
uyku saatleri sırasında uyanık kalma vigil n.