Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yüksek sınıf | higher rank n. |
General | yüksek sınıf | high class adj. |
General | yüksek sınıf | haut adj. |
Colloquial | ||
Colloquial | yüksek sınıf | class adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yüksek yönetici sınıf ataması | top executive appointment n. |
General | normalden daha yüksek sınıf veya standart | prestige n. |
General | yüksek (rütbe, sınıf) | superior adj. |
Idioms | ||
Idioms | sınıf farkı yüksek biriyle evlenmek | marry above oneself v. |
Education | ||
Education | yüksek niteliklere ve deneyimlere sahip, dolgun maaş alan sınıf öğretmeni | chartered teacher [brit] n. |
Education | öğrencileri daha yüksek düzeye ve büyük sorumluluklara hazırlamak için oluşturulmuş sınıf | remove [brit] n. |
Education | en yüksek puanı yapan sınıf | highest-scoring class n. |
Military | ||
Military | birinci sınıf yüksek infilak maddesi | primary high explosive n. |