yaşlı kimse - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yaşlı kimse



Sens de "yaşlı kimse" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
General
yaşlı kimse elder n.
yaşlı kimse senior citizen n.
yaşlı kimse antique n.
yaşlı kimse mzee [east africa] n.
yaşlı kimse old person n.
yaşlı kimse oldster n.
yaşlı kimse cuff n.
Colloquial
yaşlı kimse wrinkly n.
Idioms
yaşlı kimse the old gray mare n.
Social Sciences
yaşlı kimse kaumatua [new zealand] n.
Archaic
yaşlı kimse senility n.
British Slang
yaşlı kimse crumbly n.

Sens de "yaşlı kimse" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

Turc Anglais
General
yaşlı ve saygın kimse patriarch n.
akıllı ve yaşlı öğüt verici kimse nestor n.
çok yaşlı kimse methuselah n.
çok yaşlı kimse ancient n.
genç görünen yaşlı kimse youngster n.
30 ile 45 yaşları arasında olup orta yaşlı olarak görülmek istemeyen kimse middle youth n.
orta yaşlı kimse midlifer n.
yaşlı ve solgun kimse runt [scotland] n.
yaşlı paragöz kimse cuff n.
tecrübeli veya yaşlı kimse soaker [obsolete] n.
bilge olacak kadar yaşlı (kimse) wise in years adj.
yaşlı ve deneyimli (kimse) wise in years adj.
orta yaşlı (kimse) middle-age adj.
Colloquial
yaşlı ve deneyimli birine denk başarı gösteren genç kimse wonderkid n.
yaşlı ve bunamış kimse geriatric n.
kendine bakamayacak derecede yaşlı kimse geriatric n.
yaşlı ve saygıdeğer kimse gom (grand old man) abrev.
Idioms
yaşlı kimse/şey old gray mare [old-fashioned] n.
yaşlı fakat cana yakın, güvenilir, yardımsever kimse an oldie but (a) goodie n.
yaşlı fakat cana yakın, güvenilir, yardımsever kimse oldie but goodie n.
hastane tedavisi bitse de çok yaşlı olduğu ve tek başına yaşayamadığı için daha fazla ihtiyacı olanlar yerine hastanede yatak işgal eden kimse bed blocker n.
internet kullanımında uzman ileri yaşlı kimse silver surfer n.
interneti iyi kullanan yaşlı kimse silver surfer n.
Insurance
zihinsel yetersizliği bulunan yaşlı kimse confused elderly n.
Social Sciences
kabilede sözü geçen veya otoritesi olan yaşlı kimse elder n.
kendini genç ve sosyal olarak gören yaşlı ve zengin tüketici grubuna mensup kimse grey panther n.
History
eskiden japonya'da yaşlı ve saygın devlet adamlarından oluşan gruba mensup kimse genro n.
Religious
(erken orta çağ kiliselerinde) kilise hizmetine adanmış yaşlı ve dul kadınlar zümresine mensup kimse presbyteress n.
Latin
hiç kimse bir yıl daha fazla yaşayacağını düşünmeyecek kadar yaşlı değildir nemo enim est tam senex qui se annum non putet posse vivere expr.
British Slang
bir ayağı mezarda yaşlı kimse coffin dodger n.
Modern Slang
yaşlı/yaşı büyük kimse an old n.